Kira sözleşmesinin feshi - Bir dava'nın açılmış olması

Kira sözleşmesinde, sözleşme bitmeden X gün önce kiracı tarafından , "sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin ihbar" yapılmadığı durumda sözleşmenin devam edeceği öngörülmüştür.

"Y" tarihinde kiralayan bu sözleşmenin geçersizliğine ilişkin dava açmııştır, fakat mahkemenin bu sözleşmenin geçerli olduğuna dair kesin hükmü vardır.

Daha sonraki tarihte :

-sözleşmenin bitim tarihinde, ortada kiracı tarafından sözleşmenin yenilenmeyeceğine dair bir ihbar yoktur ve kiraci sözleşmenin devam ettiğini ileri sürmektedir. Kiralayan ise sözleşmenin sona erdiğini ileri sürmektedir.

Bu nedenle kiracı tarafından "kira sözleşmesinin devamının tespitine ilişkin" bir dava açılmış.

Mahkeme ise;

"bu sözleşmenin feshi için "Y" tarihinde kiralayan tarafından dava açılması , tarafların aynı koşullar ile bu sözleşmeyi uzatılmayacağının dair açık bir delilidir." demektedir.

Bir davanın açılmış olması sanki kiracının feshi ihbarı veya ihtarı olmaksınızın (kiralayanın sözleşmede böyle bir yetkisi yok) ileride sözleşmeyi sona erdirmesi gibi sonuç doğurması hukuka uygun mudur? Bu konuyla ilgili yargıtay kararları var mıdır ?

Bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim

Olayın gelişiminde atladığınız bir nokta var sanıyorum: Sözleşmenin iptali davasından sonra kiralayan ikinci bir dava da mı açtı ve bu ne davası?

Anladığım kadarıyla ortada böyle ikinci bir dava (mesela ihtiyaçtan tahliye gibi?) ve kiracının "ihtar edilmedi" savunması var (ve durum öyleyse Mahkemenin tesbitine katılıyorum). Öte yandan bu davanın 6570 sayılı kanunun 7.maddesinde belirtilen tahliye sebeplerinden birine dayanması gerektiği ve sözleşmenin süresinin sona ermesi diye bir tahliye nedeni olmaması da aynı kanunun 11. maddesinin bir gereği.

Haklısınız biraz üstü kapalı geçmişim, yeni mezun olduğuma ve acemiliğime verin

Evet, ortada ikinci bir dava var ama bu kiracı tarafından "kira sözleşmesinin devamının tespitine ilişkin" bir dava.

(ilk mesajımda gerekli düzeltmeyi yapıyorum)

Kiralayan kira sözleşmesinin iptali için bir dava açıyor ve Mahkeme davayı reddediyor. Yani Mahkeme diyor ki, "kira sözleşmesi geçerlidir". Bu karar kesinleşiyor.

Hal böyleyken kiracının daha sonra açtığı "kira sözleşmesinin devamının tespitine ilişkin" dava neyin nesidir ki? Ortada geçerli bir kira sözleşmesi var, bunun geçerli olduğuna dair bir Mahkeme ilamı da var, artık kiracının yapacağı, kiralarını zamanında ödeyip, mecuru kullanmaktandan ibarettir.

İkinci bir tesbit davasının (hele hele kiracı tarafından) açılmasındaki hukuki yararı göremiyorum. Diyelim ki böyle bir dava yine de açıldı, bu durumda Mahkemenin yaptığı tesbiti anlamlı bulmuyorum. Kiralayanın sözleşmeyi devam ettirmek istemediğine ilişkin iradesi 6570 sayılı kanunun 7.maddesindeki hukuki sebeplerden biriyle birleşmediği sürece bir anlam ifade etmiyor ki, ""Y" tarihinde kiralayan tarafından dava açılması , tarafların aynı koşullar ile bu sözleşmeyi uzatılmayacağının dair açık bir delilidir" denilebilsin. Bu durum ancak kiralayan örneğin ihtar çekmeden ihtiyaçtan tahliye davası açmış olsaydı, kiracı da bana sözleşmenin fesh edileceğini ihbar edilmedi gibi bir savunmada bulunsaydı anlam kazanabilirdi. Kiracının açtığı tesbit davasında böyle bir tesbite hiçbir anlam veremiyorum.

Ancak bence sorun yine sizin olayı yetersiz aktarmanızdan kaynaklanıyor. Olayın anlaşılması için doldurulması gerekli boşluklar var gerçekten. Ya da belki ben anlayamadım, belki başka bir meslektaşımız daha yararlı olabilir.

Kiraci kiralayan tarafından sözleşme sona erdi diye zorla çıkartılmış . Kiracı da sözleşmenin devam ettiğini ıspatlamak istiyor.

Alıntı: Yazan recaizade Kiraci kiralayan tarafından sözleşme sona erdi diye zorla çıkartılmış . Kiracı da sözleşmenin devam ettiğini ıspatlamak istiyor.

"Zorla çıkarmadan" kasıt nedir bilemiyorum ancak tahliyeden sonra dahi kiracının tesbit davası açmasında hukuki yararı yok kanaatindeyim. Sözleşmenin devam ettiği ve geçerli olduğu tartışmadan vareste, dolayısıyla sözleşmenin haksız feshi söz konusuysa, kiracının tesbite ihtiyacı yok doğrudan ilgili davaları (örneğin tazminat) açabilir(di) veya cezai şikayetlerde bulunabilir (unsurları varsa ihkak-ı hak, konut dokunulmazlığı ihlal vs.).