Yabancı Doktor Çalıştırılmasından Vazgeçildi

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu, yabancı doktorların da Türkiye'de çalışmasına imkan tanıyan kanunun 5 maddesini, kanun metninden çıkardı.
08/03/2007

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu, yabancı doktorların da Türkiye'de çalışmasına imkan tanıyan kanunun, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in iade ettiği 5 maddesini, iade gerekçelerine katılarak kanun metninden çıkardı. AK Parti Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl başkanlığında toplanan komisyonda, Cumhurbaşkanı Sezer'in 1. 2. 6. 7. ve 8. maddelerini Meclis'e iade ettiği, Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu ele aldı.

Erdöl, Sezer'in iade gerekçesinin okunmasının ardından, kanunun, tıbbi
hizmetlerden kaynaklanan her türlü tazminat taleplerinin karşılanması için
''zorunlu mali sorumluluk sigortası'' oluşturulmasını öngören 1. maddesi; klinik
şefi, klinik şef yardımcısı, başasistan ve asistan kadrolarına açıktan, atama
izni alınmaksızın atama yapılmasını öngören 2. maddesi; yabancı doktorların da
Türkiye'de çalışmasına imkan tanıyan 6. ve 8. maddeleri ile anestezi uzmanı
bulunmadığı hallerde anestezi teknisyenlerin ameliyatlara girmesini öngören 7.
maddesinin kanun metninden çıkarıldığını açıkladı.

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in iade
gerekçesindeki ifadelerin çok etkileyici olduğu için ''ikna olduklarını'' ifade
ederek, ''Bundan sonraki cumhurbaşkanlarının veto edip etmeyecekleri kanunlara
kendimizi hazırlıyoruz'' dedi.
Komisyon, yabancı doktorların da Türkiye'de çalışmasını öngören kanunun,
Cumhurbaşkanı Sezer'in iade ettiği 5 maddesini, Sezer'in iade gerekçelerine
katılarak kanun metninden çıkardı.
Komisyon Başkanı, AK Parti Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl, toplantının
ardından gazetecilerin, ''Sezer'in iade ettiği 5 maddenin neden kanun metninden
çıkarıldığına'' ilişkin sorusu üzerine, ''Komisyon üyesi arkadaşlarımızın aldığı
karar, Sayın Cumhurbaşkanının geri gönderdiği bu kanunu Meclis'te yeniden
görüşmek değil'' diye konuştu.
Şu an için kanunu yeniden gündeme almayı düşünmediklerini ifade eden Erdöl,
''İleride belki yeni bir şekilde olabilir ama şu anda gündemimizde böyle kanun
kalmadı diyebilirim'' diye konuştu.

-''YENİ BİR ÇALIŞMA YOK''-

Cevdet Erdöl, geri gönderilen maddelerle ilgili ileride yeni bir düzenleme
yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine, bildiği kadarıyla Hükümetin yeni bir
çalışması olmadığını söyledi.
Erdöl, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Necdet Ünüvar'ı yanına çağırarak, bu
soruya yanıt vermesini istedi.
Ünüvar da Cumhurbaşkanı Sezer'in iade gerekçelerine saygı duyduklarını ifade
ederek, ''Veto edilen yasa maddelerinin kanun metninden çıkarılmasını istedik.
Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından onaylanan kanun metinleriyle ilgili yeni bir
görüşme olacak'' dedi.
Komisyon Başkanı Erdöl ise yeni bir görüşme olmayacağını belirterek, şunları
kaydetti:
''Rapor çerçevesinde yaptığımız değişiklikleri, kanun metninden
çıkarılanları ayıklayıp diğer maddeleri raporla TBMM Başkanlığına arz edeceğiz.
Meclis Başkanlığımız o raporu Genel Kurulda okutacak ve onu oylayıp geçecek. Yani
yeniden, Meclis'te kabul edilen, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından geri
gönderilmeyen maddeler için Meclis'te ayrı bir oturum olmayacak.''

-''ÇIKARILMASINI UYGUN GÖRDÜK''-

Müsteşar Ünüvar, ''Hükümet bu kararından vaz mı geçti? Yabancı doktorlar
gelmeyecek mi?'' sorusuna, ''Bugün itibariyle şunu söyleyebilirim: Geri
gönderilen maddelerin kanun kapsamından çıkarılmasını uygun gördük'' yanıtını
verdi.
''Muhalefet kanunun görüşülmesi sırasında Sayın Cumhurbaşkanının iadesinde
belirttiği hususları hep dile getirdi. Hükümetin bu kararı almasında ne etkili
oldu? Ne ikna etti sizi?'' sorusu üzerine ise Ünüvar, ''Bugün itibariyle
söyleyebileceğim bu kadar. Daha detaylı bir şey söylemeyeceğim'' dedi.

-''O KADAR GÜZEL GEREKÇE YAZMIŞ Kİ...''-

Cevdet Erdöl ise aynı soruya şu yanıtı verdi:
''Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleri çok etkileyiciydi, onun için 'ikna
olduk' diyelim. O kadar güzel gerekçe yazmış ki bende katıldım. Komisyon
üyelerinin yetkisinde olan bir şey. Bir kanun maddesini yeniden görüşmek... Nasıl
ki Sayın Cumhurbaşkanı yeniden geri gönderiyor bir maddeyi, biz de bunu kabul
edip ya da reddetme hakkına sahibiz. Bizim arkadaşlarımız da Sayın
Cumhurbaşkanımızın görüşlerine saygı duyarak madde metninden çıkartılmasını uygun
gördüler. Bu, hukuki bir süreçtir, bunun fazla tartışılacak bir tarafı yok.''
Erdöl, bir gazetecinin, ''Daha önce de bir çok yasa veto edildi, ama onlar
aynen iade edildi'' sözleri üzerine, ''Bundan sonraki cumhurbaşkanlarının da
demek ki veto edip etmeyecekleri kanunlara kendimizi hazırlıyoruz'' diye konuştu.

-''CUMHURBAŞKANI SEÇİMİYLE İLGİSİ YOK''-

''(İade gerekçesinden ikna oldum) dediniz ama yabancı doktorların Türkiye'ye
bazı kazanımlar getirebileceğine inanıyor musunuz?'' sorusuna Erdöl, şu yanıtı
verdi:
''Kesinlikle inanıyorum. Bir örnek vereyim: Siz çok üst düzey MR veya
tomografi okuyan bir hekimsiniz. Orada dil ihtiyacınız bile yok, rahatlıkla
okuyabilirsiniz. Yurtdışında çok ünlü bir cerrahsınız, ameliyatı gelip burada
yaparak insanlara öğretebilirsiniz. Yurtdışından üst düzey gelecek hekimlerin
Türk hekimliğine katacağı çok şey olacaktı.
14 Mart Tıp Bayramını kutluyoruz. Bu bayram nedir? Askeri Tıbbiye Şahanenin
kuruluş yıldönümüdür. Onu yabancı bir kişi kurmuştur. Yabancıya Osmanlı paşası
üniforması giydirmiş, unvanı vermişiz tıp fakültesi kurdurmuşuz.
Sezer'in iade gerekçelerine katılıyoruz ve bu maddeleri kanundan
çıkarıyoruz. Daha fazla bizden açıklama beklemeyin. Elbetteki bizim de kendimize
göre söylemek istediğimiz fakat söylemediğimiz çok şey var.''
''Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasına kaldı diyebilir miyiz?'' sorusu
üzerine Erdöl, ''Bu komisyon çalışmasının cumhurbaşkanı seçimiyle ilgisi yok''
dedi.

http://www.meclishaber.gov.tr/develo...klama?p1=40742[/color][/size]
[/font]

Sanıyorum bu daha çok yasa tasarılarını hazırlayan komisyon üyelerinin yasa yapma tekniğinden habersiz ya da bu tekniği unutmuş olmalarından kaynaklanıyor.Belki bu dersi alan arkadaşlarım vardır. 92lerde 9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi' nde böyle bir ders vardı. Kanun yaparken; amacı, girişi, matlabı, başlığı vs birbirine uygun olur; denirdi.Hatta bir kanun yorumlanırken başlığa; "bab" denen kitap diyeyim kısıma bakılır denirdi. Bırakın babı kanun maddesi daha ilk satırı ardından gelen madde metniyle çelişiyor.Konu başlığı ile maddenin ilgisi yok.Durum böyle olunca da cumhurbaşkanı gibi üstad diyebileceğim ki benim için öyledir; hukukçudan kaçmıyor. Aşure yapar gibi kanun olmaz . Ama tabi kanun yapmayı bilmeyen ne anlar aşureden..

Yabancı hekimlerden kendi ülkelerinde yüksek standartlarda eğitim görmüş ve hak ettikleri yüksek ücretleri kazananlarının o koşulları bırakarak Türkiye'de çalışması düşünülemez.
Geriye kalan çalışmayı düşünen kesim ise bizim hekimlerimizle boy ölçüşemeyecek düşük standartta ve düzeyde mezun olmuş hekimlerdir ki; bu nitelikteki hekimler gerek kamuda gerek özel sektörde çalıştırılması halinde;
Mesleki çalışmaları sırasında bilgi eksikliği,özensizlik nedeni ile hastalara verebilecekleri en küçük zarardan bile vekalet ilişkisi gereği "zararın tamamından" kusur oranına bakılmaksızın hekimle birlikte istihdam eden sıfatı ile özel veya kamu tüzel kişileri de müşterek ve müteselsil tazminat sorumluğu doğacaktır. Ucuz etin tiritinin olmadığını öğrenmek için , birçok hastanın bu vasıfsız yabancı hekimlere feda edilmesi ve ardından tazminat ödenmesi mi gerekiyor?

Tüm söylenenlere katılmakla birlikte bir de işin önemli bir boyutu var..Ülkemizde gençlerimizi lisans yaparak geliştirip istihdam etmeyi bile tamamlayamamışken neden yabancı ülkelerden işgücü sağlamaya çalışıyoruz anlayamadım doğrusu..Üniversite mezunu bir sürü gencimiz işsiz dolaşmaktadır.Bu sayı tıp mezunlarında az olmasına rağmen bu alanda da küçümsenmeyecek kadar işsizlik var.Her gün televizyonlarda görüyoruz..Adam diyor ki; 'iki tane dil biliyorum,tıp mezunuyum iş bekliyorum..'Böyle bir durumda yabancı ülkelerden doktor istihdam etmenin hangi geçerli gerekçesi olabilir merak ediyorum..Ayrıca Türkiye'de tıp ilmi gün geçtikçe ilerliyor ve uzmanlarımızın başarılarını sürekli olarak takip ediyoruz..Bir hastaya kendi vatandaşı olan bir doktordan daha iyi kim tedavi uygulayabilir bu da cevaplanması gereken başka bir soru..Doktora gidicek vatandaş derdini Türkçe anlatacak,doktor Türkçe'yi ya hiç bilmiyor ya da çat pat konuşuyor olacak ve bu doktor bir insanı muayene edecek..Ne olacağını söylemeye hacet yok sizler tahmin edersiniz sanırım..Saygılar...