Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Acil!! Kira kanununa muhalefet?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-05-2007, 11:43   #1
çınar

 
Varsayılan Acil!! Kira kanununa muhalefet?

Değerli meslektaşlarım,
Aşağıdaki konuda bilgi ve tecrübenizi paylaşırsanız çok sevinirim.
Malum, ihtiyaç nedeniyle tahliye sonrasında gayrimenkul üç yıl süre ile eski kiracıdan başkasına kiralanamıyor. Bana gelen olayda ise ev sahibi gayrimenkulü üçüncü bir şahsa kiraya vermiş. Gayrimenkul kiraları hakkındaki kanunun 15.ve 16. maddesi olayın cezai boyutunu düzenlemiş hatta hapis cezasından dahi bahsediyor. Ancak sözkonusu hükümler nasıl uygulanıyor? hiç uygulamada bu hükümlere dayanarak savcılığa şikayette bulunan ya da kiracının uğradığı zarar nedeniyle tazminat davası açan arkadaşım var mı?
Old 23-05-2007, 13:57   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

Sürece ilişkin merak ettiklerinize karar yanıt olabilir diye düşündük sayın Söğüt. İyi çalışmalar...

T.C. YARGITAY
7.Ceza Dairesi

Esas: 2003/12334
Karar: 2005/21882
Karar Tarihi: 22.12.2005

ÖZET : Sanık hakkında 6570 sayılı Yasa'ya muhalefetten yapılan yargılamada,dava konusu taşınmazdan, ihtiyaç nedeniyle tahliye kararı alınarak icra marifetiyle tahliye ettirildiğine göre sanığa atılı suçun yasal unsurları somut olayda gerçekleşmiştir. Sanık 6570 sayılı Kanunda belirtilen, herhangi bir mücbir sebep göstermeden tahliye edilen yeri işyeri olarak kullanmadığı gibi aynı yasa maddesinde düzenlenen tercih hakkını da bertaraf etmeden 3. şahsa kiralamıştır. Taahhütname ve işletme hakkının devrine dair sözleşme ile tanığın beyanları nazara alındığında sanığın asıl amacının dava konusu işyerinin 3. kişiye yine kahvehane olarak kiralanmasını sağlamak olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre müdahil ile 3. kişi arasında noterde düzenlenen işletme hakkı devir sözleşmesi mücbir sebep olarak değerlendirilemeyeceği gibi suçun oluşumunu ve yasal unsurlarını da etkilemez.

(6570 S. K. m. 15, 16)

Dava: 6570 sayılı Kanuna muhalefetten sanık Niyazi hakkında yapılan duruşma sonunda: unsurları oluşmayan müsnet suçtan beraatine dair ( Malkara Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 03.04.2002 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi müdahil vekili tarafından süresinde istenilerek dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının bozma isteyen 04.06.2003 tarihli tebliğnamesiyle daireye verilmekle dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Sanığın, kendisine ait olup müdahilin kahvehane olarak işlettiği işyeri için, kendisinin seyyar olarak konfeksiyon işi yapıp hazır giyim satış mağazası açacağından bahisle ihtiyaç nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemesinde tahliye davası açtığı ve verilen tahliye kararı Malkara İcra Müdürlüğünün 2000/1471 Esas sayılı dosyası üzerinden 15.03.2001 tarihinde icra marifetiyle yerine getirildiği, 30.03.2001 tarihinde noterde düzenlenen taahhütname ile müdahilin sanığa "Kahvehaneyi mal sahibi Niyazi'nin talebi üzerine tahliye ettim. Bu tahliye neticesinde kahvehaneyi bir başka şahsa devir ettim. Bu nedenle mal sahibi aleyhine herhangi bir şikayette bulunmayacağıma, bu konudaki her türlü yasal hakkımdan vazgeçtiğimi kabul ve taahhüt" ettiği, aynı gün aynı noterde müdahil ile 3. şahıs Recep arasında düzenlenen İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile de "...kahvehaneyi yukarıda gösterilen bedel karşılığında işletme hakkının tamamı ve içinde bulunan bilumum demirbaşları birlikte devir ve teslim" ettiği, 03.04.2001 tarihli kira sözleşmesi ile sanığın 3. şahıs olan Recep'e dava konusu işyerini yine kahvehane olarak işletmesi amacıyla kiraladığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

Müdahilin dava konusu taşınmazdan ihtiyaç nedeniyle tahliye kararı alınarak icra marifetiyle tahliye ettirildiğine göre sanığa atılı suçun yasal unsurları gerçekleşmiştir. Çünkü sanık 6570 sayılı Kanun'un 15. maddesinde belirtilen herhangi bir mücbir sebep göstermeden işyeri olarak kullanmadığı gibi aynı yasa maddesinde düzenlenen tercih hakkını da bertaraf etmeden 3. şahsa kiralamıştır.

Kaldı ki, şahsi ihtiyaç nedeniyle tahliye davasında ileri sürdüğü gibi işyerinde hazır giyim satışı yapacak olsaydı müdahilden taahhütname almasına gerek kalmazdı. Taahhütname ve işletme hakkının devrine dair sözleşme ile tanık Hüseyin'in beyanları nazara alındığında sanığın asıl amacının dava konusu işyerinin 3. kişiye yine kahvehane olarak kiralanmasını sağlamak olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre müdahil ile Recep arasında noterde düzenlenen işletme hakkı devir sözleşmesi mücbir sebep olarak değerlendirilemeyeceği gibi suçun oluşumunu ve yasal unsurlarını da etkilemez.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyada onaysız fotokopisi bulunan 15.03.2001 tarihli tahliye tutanağının onaylı örneği getirilerek, gerçeği yansıttığının anlaşılması halinde atılı suçtan sanığın cezalandırılması yerine oluş ve dosya içeriğine uymayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi, Yasaya aykırı, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22.12.2005 günü oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************


Old 23-05-2007, 14:08   #3
çınar

 
Varsayılan

Teşekkürler sinerjigroup.Ancak tam olarak aydınlanamadığım nokta, icra yolu ile tahliye edilmiş olmak suçun yasal unsurlarından biri. Fakat benim müvekkilim tahliye kararı çıktıktan sonra evden taşınmış.İcra yolu ile kapı dışarı edilmeyi beklemediği için şikayet hakkını kullanamayacak mı yani?ya da oluşan zararını tazmin ettiremeyecek mi?
Old 23-05-2007, 14:34   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

Şu kararı da bir inceleyin sayın söğüt. Suçun unsurları açısından... Saygılarımızla...

T.C. YARGITAY
7.Ceza Dairesi

Esas: 1978/694
Karar: 1978/1832
Karar Tarihi: 23.03.1978



Dava: 6570 sayılı Kanun muhalefetten sanık (O) hakkında yapılan duruşma sonunda: Adı geçen kanunun 15, 16, 647 sayılı Kanun'un 6. maddeleri gereğince 6 ay hapis ve 18.000 lira ağır para cezaları ile hükümlülüğüne cezanın ertelenmesine dair (Ankara Beşinci Asliye ceza Mahkemesi)'nden verilen 8.12.1977 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi müdahil vekil tarafından süresinde istenilerek, depo parası ile şartı yerine getirilen dava evrakı C. Başsavcılığı'nın bozma isteyen 1.2.1978 tarihli tebliğnamesiyle daireye verilmekle dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görülüp düşünüldü:

Karar: Gayrimenkul Kiraları Hakkında 6570 sayılı Yasa'nın 7. maddesinin b ve c fıkraları kiralayana, taşınmaz malın ihtiyaç sebebiyle tahliyesi için talepte bulunmağa hak tanımış, 15 ve 16. maddeleri ise bu hakkı kötü kullananlara karşı ceza sorumluluğu getirmiştir. Yasanın 15. maddesinde ihtiyaç sebebiyle tahliye ettirdiği taşınmaz malını, kiralayanın mücbir sebep olmaksızın 3 sene müddetle başkasına kiralayamayacağı kabul edilmiştir. Suçun oluşması için ilgili mahkemeden ihtiyaç sebebiyle tahliye kararı alınması ve bu karara dayanılarak taşınmaz malın boşalttırılması gerekmektedir. Tahliye kararının kesinleşmesinden sonra, icra dairesine başvurulması, icra dairesince tahliye emrinin kiracıya tebliğ ettirilmesi, kiralayanın taşınmaz malının boşaltılmasını temin için kesin, israrlı davranışını gösterir. Bu durumda mecurun muhakkak cebri icra yolu ile tahliye ettirilmesini beklemeye lüzum yoktur. İcra emrini tebellüğ ettikten sonra, bu emirde gösterilen müddet içinde yasal yollardan yapabileceği bir davranış kalmayan kiracının cebri icrayı beklemeden, icarında bulundurduğu taşınmaz malı tahliye etmesi halinde de gayrimenkulün kiralayan tarafından tahliye ettirildiğinin kabulü gerekir. Şu halde tahliye kararının infaz için icra dairesine tevdii, icra memurluğunun taşınmaz malın tahliyesi hakkındaki icra emrini kiracıya tebliği, bunun üzerine kiracının taşınmaz malı tahliye etmesi, bundan sonra da yasal süre içinde kiralayanın bu gayrimenkulü başkasına kiraya vermesi 6570 sayılı Kanun'un 15. maddesinde kabul edilen suçun oluşması için yeterlidir. Bu nedenlerle C. Başsavcılığı'nın tebliğnamesindeki müdahilin evinden icra marifetiyle çıkartılıp çıkartılmadığının araştırılmasına dair görüşe iştirak edilmemiştir. Ancak; dosyadaki icra emrinin müdahile tebliğ edildiğini ve infazın başladığını gösterir belge bulunmamaktadır. Bu itibarla, icra dosyası getirtilerek icra emrinin müdahile tebliğ edilip edilmediği taşınmaz malın ne suretle tahliye edildiği araştırılmadan hüküm tesisi,

Sonuç: Yasaya aykırı, müdahil vekilinin itirazı bu sebeple yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine, 23.3.1978 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Kanunda tahliye ettirmek şeklinde yazılı olan suç unsurunun cebri icra yolu ile tahliye anlamına geldiği görüşü ile çoğunluk oyuna karşıyım.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=14630


Old 23-05-2007, 14:42   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Suçun oluşumu için icra takibinin başlaması ve kiracıya tahliye emrinin tebliği şarttır. Cebri icra sonucu beklenmeden kendiliğinden tahliye halinde suçun unsurları gerçekleşir.

"Tahliye kararının kesinleşmesinden sonra, icra dairesine başvurulması , tahliye emrinin kiracıya tebliğ ettirilmesi , kiralayanının taşınmaz malının boşaltılamsını
temin için kesin ısrarlı davranışını gösterir. bu durumda kiralananın muhakkak icra yoluyla tahliye ettirilmesini beklemeye lüzum yoktur. İcra emnini tebellüğ ettikten sonra , bu emirde gösterilen müddet içinde yasal yollardan yapabileceği bir dav anış kalmayan kiracının cebri icrayı beklemeden taşınmaz malı tahliye etmesi halinde de kiralayan tarafından tahliye ettirildiğinin kabulü gerekir " ( 7. C. D. 23.03.2978 T. 694 E. 1831 K. )

Saygılarımla.
Old 23-05-2007, 14:53   #6
çınar

 
Varsayılan

Sayın sinerjigroup ve Sayın Yücel Kocabaş, cevaplarınız için çok ama çok teşekkür ederim. Konuyla ilgili tereddüdüm kalmadı.
Old 14-07-2008, 16:26   #7
Av. Rak

 
Varsayılan

Bu karar 1978 tarihli. Ozamandan beri Yargıtay bir çok kere görüş değiştirdi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Fikir Ve Sanat Eserleri Kanununa Muhalefet NİLGÜN Meslektaşların Soruları 2 20-03-2007 15:26
Orman Kanununa Muhalefet-kİralik AraÇla İŞlenen SuÇta, Ruhsat Sahİbİnİn SorumluluĞu av.egemen Meslektaşların Soruları 3 04-03-2007 01:12
acil/iş sözleşmesinin feshi ve kıdem sorunu/ acil avenginakbaba Meslektaşların Soruları 5 18-01-2007 09:46
orman kanununa muhalefet suçlarında ceza zamanaşımı avsel Meslektaşların Soruları 1 07-01-2007 12:16
1567 Sayılı Kanuna Muhalefet arpia Meslektaşların Soruları 1 09-04-2002 19:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08124304 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.