Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay Kararı Arıyorum

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-10-2012, 16:10   #1
oceans17

 
Acil Yargıtay Kararı Arıyorum

Değerli meslektaşlarım,

Talih Uyar'ın kitabında : "Borçludan alacaklı olan kişinin, başka bir alacaklının koyduğu hacze itiraz edemeyeceğine (bu haczin kaldırılmasını isteyemeyeceğine, bu haczin düştüğünü ileri süremeyeceğine) - Bu alacaklının ancak daha sonra ‘sıra cet*veline itiraz’ (şikayet) yoluna başvurabileceğine” dair emsal olarak verilen kararlardan hiçbirine ulaşamadım.

Kararlar :12. HD. 8.11.1993 T. 13283/17285; 19.10.1990 T. 3188/10200

Bu kararlara ulaşabilen ya da aynı konuda benzer karar gönderebilecek olanlara şimdiden teşekkür ederim.

Saygılarımla.
Old 21-10-2012, 12:45   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan Örnek karar.

19.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/4278
Karar: 2005/341
Karar Tarihi: 27.01.2005

Dava: Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili dava dışı B____ E____ A____'a ait aracın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde davalının usule aykırı haczinin ilk sıraya alındığını bildirerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili satılan aracın sahibi B____ E____ A____'ın, dava dışı borçlu A____ Gıda Paz. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine girişilen icra takibine icra kefili olduğunu, aracın bedelinin sıra cetveli düzenlenerek paylaştırılması konusundaki İcra Mahkemesi kararının Yargıtay'ca onanması ile müvekkili lehine kazanılmış hak oluştuğunu ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

İcra Mahkemesi'nce yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre, icra kefiline ödeme emri gönderilmeden haciz yapıldığı şikayetinin davacı yanca yapılamayacağı, kaldı ki bu şikayete ilişkin yasal sürenin de geçmiş bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Uyuşmazlık icra kefili olan kişiye ait malın haczinin usulüne uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosyanın incelenmesinde, bu kişiye yönelik takibin kesinleştiği ve satılan aracın usulüne uygun biçimde haczedildiği anlaşılmaktadır.

Borçlunun farklı alacaklıları, diğerlerinin dosyalarındaki işlemlere kural olarak itiraz edemezlerse de, sıra cetvelinin düzenlenmesinden sonra her bir alacaklının, özellikle kendilerinden önceki alacaklıların takiplerindeki usulsüzlükleri sıra cetveline itiraz yolu ile ileri sürmesi mümkündür. Bu bakımdan mahkemenin davacının şikayet hakkı bulunmadığı ve şikayet süresinin geçirilmiş olduğu yolundaki gerekçesinde isabet yok ise de, satışa konu aracın haczinde bir usulsüzlük bulunmadığından davanın reddi, sonucu itibariyle doğrudur.

Açıklanan nedenle İcra Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı yanın temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz olunan kararın gerekçesinin, HUMK. nun 438/son maddesi uyarınca değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.01.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 22-10-2012, 11:48   #3
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/4539
K. 2009/5216
T. 3.6.2009
• SIRA CETVELİNE İTİRAZ ( Muvazaa İddiasına Dayalı - İspat Yükü Kural Olarak Davalı Alacaklıda Olduğu )
• İSPAT YÜKÜ ( Muvazaa İddiasına Dayalı Sıra Cetveline İtiraz Davalarında Davalı Alacaklıda Olduğu )
• MUVAZAA ( İddiasına Dayalı Sıra Cetveline İtiraz Davalarında İspat Yükü Davalı Alacaklıda Olduğu )
• BONO İLE İSPAT ( Alacağın Varlığını İspatlamaya Tek Başına Yeterli Olmadığı/Bononun Keşide ve Vade Tarihi İtibarı İle HUMK Md. 299 Çerçevesinde Değerlendirilmesi Gerektiği - Sıra Cetveline İtiraz )
818/m.18
2004/m.142,235
1086/m.299
ÖZET : Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıdadır.

Bono, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli değildir. Bononun keşide ve vade tarihi itibarı ile HUMK'nın 299. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır.

Davalı vekili, davacı yanın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin diğer davalı borçlunun yanında plasiyer olarak çalıştığını ve yaptığı ciro karşılığında prim aldığını, borçlunun ödeyemediği hak edişlere karşılık bono verdiğini, muvazaa kastı olmadığından derhal takibe girişilmediğini, takibin hızlandırılması için girişimde bulunulmadığını, borçlunun başka araçlarına da haciz konulduğunu ve satış istendiğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, davalı yanın takibinin usulüne uygun olduğu, davalı ile borçlu arasındaki borç ilişkisinin, bonoların tanzim tarihinin ve takip tarihinin davacının takip tarihinden önce olduğu ve bu nedenle sıra cetvelinde hukuka aykırı yön bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklı üzerindedir. Davalı, alacağının varlığını ve miktarını usulüne uygun delillerle kanıtlamalıdır. Her zaman düzenlenmesi mümkün olan bono, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli değildir. Bu durumda mahkemece, davalı alacaklının borçlu ile arasındaki alt ilişkiyi belgelendirmesi, satış tutarları ve prim oranları konusundaki delillerinin ibrazı sağlanarak, gerekirse davalı borçlunun buna ilişkin ticari kayıtlarının da incelenmesi, davalı yanın takibine dayanak kıldığı bononun keşide ve vade tarihi itibariyle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 299. maddesi çerçevesinde değerlendirmesi ve varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün davacı şirket yararına ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 03.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yargıtay kararı arıyorum yargıtay 10.ceza dairesi müebbet Meslektaşların Soruları 4 16-12-2010 14:00
Yargıtay kararı arıyorum Av.Serbay Meslektaşların Soruları 6 20-10-2010 16:11
Yargıtay Kararı Arıyorum Kemosabe Meslektaşların Soruları 1 25-06-2010 18:14
Yargıtay Kararı Arıyorum... av_ttc Meslektaşların Soruları 1 06-12-2007 17:05
Yargıtay Kararı Arıyorum av_ttc Meslektaşların Soruları 3 27-11-2007 16:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08992791 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.