Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Faturanın usulsüz ve geç tebliğinden dolayı şirketimiz uğradığı zarar

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-01-2013, 19:09   #1
üye40335

 
Varsayılan Faturanın usulsüz ve geç tebliğinden dolayı şirketimiz uğradığı zarar

Arkadaşlar müvekkil şirket adına 2009 yılında gayrimenkul alınıyor.Ancak 12.06.2009 tarihinde inşaat firması faturayı düzenliyor.Faturada satış bedeli 2.152.220-TL.olup KDV'si %8 üzerinden 172.177,60-TL.olup toplam tutar ise;2.324.397-TL.'dir.Bu fatura 2 yıl sonra yani 26.04.2011 tarihinde müvekkil şirketin çalışanı olmayan birisine elden imza karşılığı tebliğ ediliyor.Tebliğden önce müvekkil şirketin yetkilisi 17.04.2009 tarihinde banka havalesi yolu ile KDV'nin 22.400-TL.sini ödüyor.Müvekkil şirket yetkilisi bu ödemeye ilişkin fatura talep ediyor ancak inşaat şirketinin muhasebesi ısrarla fatura vermeyeceklerini söyleyince müvekkil şirket yetkilisi sonrasında kalan kdv bakiyesi için hiçbir ödeme yapmıyor.Sonuçta usulüne uygun fatura teslimi de söz konusu olmadığı için ki şirket çalışanı olmayan birisine ödemeden 2 yıl sonra fatura tebliğ olunmuştur.İnşaat şirketi muhasebecisi müvekkil şirketi arayarak kalan bakiye kdv borcu olan 98.000-TL.'yi talep etmektedir aksi takdirde icra takibi yapacağını söylemektedir. Şimdi müvekkil şirket yetkilisi faturanın 2009 yılında düzenlenmesinden dolayı o yılın kdv indiriminden yararlanılamadığı için şirketin zararda olduğunu bu yüzden inşaat firmasına ihtarname yollamak istediğini sötylemektedir.Benim tereddütte olduğum nokta acaba müvekkil şirket olarak faturanın 2 yıl sonrasında usulsüz tebliğini kabul etmemiz mi yoksa faturanın tebliğini kabul etmememiz midir?Faturanın zamanında tebliğ edilmemesinden dolayı oluşan zararımızı içeren ihtarnameyi şimdi yollamış olsak ve de peşinden dava açsak olumlu sonuç olabilir miyiz?
Old 15-01-2013, 09:23   #2
adıge

 
Varsayılan

Ben olsaydım, ödeme yapmadan ihtar gönderir ödemeyi ihtirazi kayıtla yapar her türlü talep ve dava haklarımı saklı tutardım. Ödeme yapılmış fatura kabul edilmiş! (Ödemenin 9 gün önce yapılmış olması sonucu değiştirmez) bana sonuç pek olumlu olur gibi gelmiyor.
Old 15-01-2013, 09:44   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan lawyerr35
Arkadaşlar müvekkil şirket adına 2009 yılında gayrimenkul alınıyor.Ancak 12.06.2009 tarihinde inşaat firması faturayı düzenliyor.Faturada satış bedeli 2.152.220-TL.olup KDV'si %8 üzerinden 172.177,60-TL.olup toplam tutar ise;2.324.397-TL.'dir.Bu fatura 2 yıl sonra yani 26.04.2011 tarihinde müvekkil şirketin çalışanı olmayan birisine elden imza karşılığı tebliğ ediliyor.Tebliğden önce müvekkil şirketin yetkilisi 17.04.2009 tarihinde banka havalesi yolu ile KDV'nin 22.400-TL.sini ödüyor.Müvekkil şirket yetkilisi bu ödemeye ilişkin fatura talep ediyor ancak inşaat şirketinin muhasebesi ısrarla fatura vermeyeceklerini söyleyince müvekkil şirket yetkilisi sonrasında kalan kdv bakiyesi için hiçbir ödeme yapmıyor.Sonuçta usulüne uygun fatura teslimi de söz konusu olmadığı için ki şirket çalışanı olmayan birisine ödemeden 2 yıl sonra fatura tebliğ olunmuştur.İnşaat şirketi muhasebecisi müvekkil şirketi arayarak kalan bakiye kdv borcu olan 98.000-TL.'yi talep etmektedir aksi takdirde icra takibi yapacağını söylemektedir. Şimdi müvekkil şirket yetkilisi faturanın 2009 yılında düzenlenmesinden dolayı o yılın kdv indiriminden yararlanılamadığı için şirketin zararda olduğunu bu yüzden inşaat firmasına ihtarname yollamak istediğini sötylemektedir.Benim tereddütte olduğum nokta acaba müvekkil şirket olarak faturanın 2 yıl sonrasında usulsüz tebliğini kabul etmemiz mi yoksa faturanın tebliğini kabul etmememiz midir?Faturanın zamanında tebliğ edilmemesinden dolayı oluşan zararımızı içeren ihtarnameyi şimdi yollamış olsak ve de peşinden dava açsak olumlu sonuç olabilir miyiz?

Bu fatura 2011 yılında size göre usulsüz tebliğ alınmış olsa da, büyük olasılıkla müvekkiliniz gider faturası olduğu için, defterlerine kaydedip, maliyeye de beyan etmiştir. Durum böyle ise (böyle olduğunu tahmin ediyorum) deftere kaydetmiş olmanız fatura içeriğini kabul ettiğiniz anlamına gelir. Bu bakımdan böyle bir ihtimalde faturayı ödemeniz gerekir.

2009 yılında kısmi KDV bedeli olarak ödendiğini belirttiğiniz havalenin açıklama kısmında KDV bedeli olduğu yazılı ise, başka deyişle bu taşınmaza ilişkin alım satımdan doğan KDV tutarı için paranın ödendiği dekonttan açıkça anlaşılabiliyorsa, en fazla faturadan bu tutarın mahsubunu talep edebilirsiniz. Anlatımınızdan anlayabildiğim kadarıyla, karşı taraf da zaten bu mahsubu yapıp, aradaki farkı istemiş.

Faturanın zamanında tanzim edilip, tarafınıza verilmemesi nedeniyle uğradığınız zararı ispatlamanız kaydıyla dava yoluyla isteyebilirsiniz, düşüncesindeyim. Ancak bunun için ödemenin faturadan önce yapılacağına dair ayrık bir sözleşme hükmünün olmaması gerekir.
Old 15-01-2013, 12:12   #4
üye40335

 
Varsayılan

Sayın Dikici müvekkil şirket ticari defterlerinde fatura veya kısmi kdv ödemesi kayıtlı değil.Maliyeye de faturayla ilgili herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.Bu durumda yukarıda yazdıklarınız halen geçerli midir?
Old 15-01-2013, 12:36   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan lawyerr35
Sayın Dikici müvekkil şirket ticari defterlerinde fatura veya kısmi kdv ödemesi kayıtlı değil.Maliyeye de faturayla ilgili herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.Bu durumda yukarıda yazdıklarınız halen geçerli midir?

Şirket kayıtlarında görünmüyorsa yapılan tebligatın da gerçekten usulsüz olduğunu düşünüyorsanız, ( sonuç itibariyle tebligatın usulsüzlüğü tespit edilirse!) fatura size tebliğ edilmemiş sayılacağından, içeriği itibariyle sizin aleyhinize karine doğurmaz. Yani teknik olarak içeriğini kabul etmiş sayılmazsınız.

Ancak hal böyle olsa dahi, evi devir aldığınız ve KDV'nin bir kısmını da ödediğiniz tartışmasız. Evin KDV tutarı da yasa ile belli.

İhtilaf konusu olan şey, size zamanında fatura vermemesinden doğan zararın var olup olmadığıdır. Bunu öncelikle ispatlamanız gerekecek.

Sonuç olarak, size faturayı tebliğ etmedikçe alacaklı sizden KDV talep edemez.

Yerinizde olsaydım, "..usulsüz tebliğ konusuna girmeden, satış konusu faturanın halen teslim edilmediğini, sözleşmeye göre ve hatta VUK hükmüne göre satışı takip eden 10 gün içinde ____ tarihinde teslim edilmesinin zorunlu olduğunu, bu aykırılık nedeniyle müvekkilinizin maddi zarara uğradığını, maddi zararlarınızı tazmin etme haklarınızı saklı tuttuğunuzu, faturanın düzenlenerek tarafınıza tebliğ edilmesini... " ihtar ederdim.

Böyle bir durumda size faturanın tebliğ edilmediğini, faturanın zamanında tanzim edilmediğini, bu nedenle zarara uğradığınızı bildirmiş ve açılacak davanın zeminini hazırlamış olursunuz, diye düşünüyorum.

Fatura tanzim edilip, müvekkilinize gönderildiği zaman ise 8 günlük süre içinde itiraz edersiniz. Benim düşüncem böyledir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Usulsüz tebligattan dolayı idarenin ve tebliğ memurunun sorumluluğu hakacoo Meslektaşların Soruları 20 17-07-2019 16:52
Elektrik Tellerine Verilen Zarardan Dolayı Oluşan Zarar Ve Tazminat ccaymaz Meslektaşların Soruları 1 04-10-2010 11:09
Kiralanan taşınmazın su borularının patlamasıyla kiracının eşyalarının uğradığı zarar nilüfer84 Meslektaşların Soruları 7 12-10-2009 15:10
Tebligatın usulsüz olmasından dolayı zararın telafisi Av. Melik Şengül Meslektaşların Soruları 0 12-04-2009 17:50
orman kanununa muhalefetten dolayı yapılan yargılama sonucunda sanığın uğradığı zarar av.selma Meslektaşların Soruları 1 14-04-2008 14:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09457707 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.