Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Usulsüz tebligat sonucu ödeme emrinin iptaliyle ilgili şikayette aynı zamanda borca itiraz da bulunulmaması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-01-2012, 21:40   #1
LAWYER66

 
Varsayılan Usulsüz tebligat sonucu ödeme emrinin iptaliyle ilgili şikayette aynı zamanda borca itiraz da bulunulmaması

Müvekkilin önceden çalışıp ayrıldığı işyerine tebligat yapılmış. bız de buna isitnaden ödeme emrinin iptali için şikayette bulunduk. ancak borca itiraz için ödeme emrinin iptaline ilişkin kararın verilmesini ve yeniden tebligat gönderilmesini bekleyecektik. ancak usulsüz tebligatta muttali tarihi ile ilgili beyanda bulunmadık. itiraz süresi geçmiş midir? menfi tespit dışında talep ve dava hakkımız var mıdır?
Old 04-01-2012, 22:00   #2
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Açtığınız ya da açmanız gereken dava(daha doğru deyişle icra mahkemesine başvurunuzun konusu)usulsüz tebligatın tespiti ile tebliğ tarihinin müvekkilininiz tebligata muttali olduğu tarih olarak tespitidir.İcra mahkemesi başvuru dilekçenizdeki açıklamalardan ödeme emrinin iptaline değil,bildirdiğiniz tarihin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verecektir.Eğer bu tarihe göre süresinde - icra dosyasında- takibe(takibin ilamsız takip ve ödeme emrinin örnek 7 ödeme emri olduğu varsayımıyla) itiraz edilmedi ise artık takibe itiraz olanağı kalmayacaktır.
Old 04-01-2012, 22:15   #3
LAWYER66

 
Varsayılan

teşekkür ederim. menfi tespit davası açmaktan başka yolumuz yok sanırım.
Old 01-04-2012, 18:25   #4
Av.Kaan

 
Varsayılan

İtirazın düzeltilmiş tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde yapılmış olması gerekiyor. Böyle bir itiraz yoksa, Mahkeme tebliğ tarihini düzeltir, ayrıca düzeltilen tarihe göre ödeme/itiraz süresi içinde yapılan hacizleri kaldırır. Ama takip durmaz.

Geriye menfi tespit kalıyor.
Old 02-04-2012, 10:40   #5
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

T.C.YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2009/12-408 K. 2009/486 T.4.11.2009
• ÖDEME EMRİ TEBLİĞ İŞLEMİNİN İPTALİ İSTEMİ ( Davacı/Borçlunun Dosyada Bulunan Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde Yazılı Bulunan En Son Adresine Tebligat Çıkartılması Gerektiği )
• ŞİRKET MERKEZİNİN BULUNDUĞU ADRESE ÇIKARILAN ÖDEME EMRİ ( Tebliğ İşleminin Yasal Anlamda Tebliğ Yapılmış Sayılamayacağından Eş Söyleyişle Davacı/Borçluya Yapılan Tebligatın Geçersiz Olduğu )
• TEBLİGAT ( Şirket Merkezinin Bulunduğu Adrese Çıkarılan Ödeme Emri Tebliğ İşleminin Yasal Anlamda Tebliğ Yapılmış Sayılamayacağından Eş Söyleyişle Davacı/Borçluya Yapılan Tebligatın Geçersiz Olduğu )
• USULSÜZ TEBLİGAT ( Davacı/Borçluya Yapılan Tebligatın Geçersiz Olması Nedeniyle Tebliğin Usulsüzlüğü Göz Önünde Tutularak İşin Esasına Girilmesi Gerektiği )
7201/m.21, 32
ÖZET : Dava, genel haciz yoluyla takipte ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davacı/borçlunun dosyada bulunan Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde yazılı bulunan en son adresine tebligat çıkartılması gerekirken, ortağı olduğu şirketin adresine tebligat çıkartıldığı anlaşılmakla, şirket merkezinin bulunduğu adrese çıkarılan ödeme emri tebliğ işleminin yasal anlamda tebliğ yapılmış sayılamayacağından, eş söyleyişle davacı/borçluya yapılan tebligatın geçersiz olması nedeniyle tebliğin usulsüzlüğü göz önünde tutularak, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin açık hükmü karşısında, borçlunun bu tebliği 14.11.2007 tarihinde öğrendiği kabul edilmek suretiyle işin esasına girilmesi ve davacı/borçlunun meskeniyet şikayeti yönünden bir karar verilmesi gerekir
Old 02-04-2012, 11:49   #6
üye7160

 
Varsayılan

İSTANBUL NÖBETÇİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE,
GÖNDERİLMEK ÜZERE,
............. NÖBETÇİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

TEDBİR TALEPLİDİR.


ŞİKAYET VE
İTİRAZ EDEN
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

KONU : Usulsüz tebligat ve tahrifat iddialarımız doğrultusunda şikayet ve usulsüz tebligat nedeni ile ıttıla tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile kambiyo vasfında olmayan çeke ilişkin olarak başlatılan takibe,borca,faiz ve ferilerine itirazlarımız ile takibin iptali ve dosyada ki hacizlerin kaldırılması talebimiz hk.

İZAHI :

İstanbul ….İcra Müdürlüğü 2011/…. Esas sayılı dosyası ile müvekkilimiz aleyhine başlatılan takipte, usulsüz tebligat nedeni ile ıttıla tarihimizin 06.12.2011 tarihi olarak kabulünü ve bu tarih itibari ile tüm itiraz ve şikayetlerimizin kabul edilmesini ve takibin iptalini talep ediyoruz.

ŞÖYLE Kİ :


A) TAKİBE İLİŞKİN GÖNDERİLEN ÖDEME EMRİ USULSÜZ OLARAK TEBLİĞ EDİLMİŞ OLUP MÜVEKKİLİMİZ İCRA TAKİBİ İÇERİĞİNDEN 06.12.2011 TARİHİNDE HABERDAR OLMUŞTUR.BU NEDENLE ITTILA TARİHİNİN TEBLİĞ TARİHİ OLARAK KABUL EDİLMESİ GEREKMEKTEDİR.

  • Müvekkilimiz şirket olup,Tebligat Kanunu 12.Maddesinde, Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır.Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir.” Denilmektedir.
  • Yine Tebligat Kanununun 13.maddesinde de “Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mütat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.” Denilmiştir.
  • Yasanın Ticari şirketlere yapılacak tebligatları düzenleyen ilgili maddeleri doğrultusunda müvekkilimiz şirkete yapılan tebligat usulsüzdür.
  • Zira , şirketlere yapılacak tebligatların 12.madde uyarınca şirket yetkilisi yada yetkililerinden birine yapılması gerekmektedir.
  • Yine aynı yasanın 13.maddesinde şirkete yapılacak tebligatın, şirket yetkililerinden herhangi birinin tebliğ saatinde iş yerinde bulunmaması durumunda memur veya müstahdeme yapılabileceği de öngörülmüştür.Ancak çalışana yapılacak tebligatta 13.madde mucibince şirket yetkilisinin tevziat saatinde iş yerinde olup olmadığı sorulmalı ve eğer şirket yetkilisi yada yetkililerinden biri işyerinde bulunmuyorsa, kendisine bu nedenle tebligat yapılamadığı ve söz konusu tebligatın çalışana bu nedenle tebliğ edildiği hususları açıkça yazılmalıdır.
  • Müvekkilimiz şirkete yapılan tebligat 31.10.2011 tarihinde şirket çalışanlarından …………. imzasına tebliğ edilmiştir.Ancak söz konusu tebliğ parçası incelendiğinde T.K. 12. ve 13. maddelerine aykırı olarak şirket yetkilisinin sorulmadığı,tevziat saatlerinde işyerinde olup olmadığının araştırılmadığı ve tebliğ mazbatasına açıklanmadığı, açıkça görülecektir.
  • Ekte sunduğumuz Yargıtay 12.H.D. 2010/20611 E. VE 2010/7393 E. Sayılı kararlarından da görüleceği üzere şirketlere yapılacak tebligatlarda şirketin yetkilisine tebliğin yapılması gerektiği,şirket yetkilisinin işyerinde bulunmaması sebebi ile çalışana yapılan tebliğde mutlaka açıklamanın bulunması gerektiği,aksi halde usulsüz tebligatın öğrenildiği tarihin tebliğ tarihi sayılması gerektiği” hüküm altına alınmıştır.
  • Söz konusu tebligatta MUHATAP İŞYERİ ADINA .............İMZASINA TEBLİĞ EDİLMİŞTİR” yazmaktadır. Oysa ki ……………. Müvekkilimizin sigortalı çalışanı olup,şirket yetkililerinden değildir. Bu nedenle söz konusu tebligat usul ve yasaya aykırıdır.
  • Dolayısı ile şirket çalışanına yapılan tebligattan müvekkilimiz şirket yetkilileri haberdar olmamıştır.Müvekkil firma söz konusu takip içeriğinden, takip dosyasından 06.12.2011 tarihinde almış olduğu fotokopi ile haberdar olmuştur.Usul ve yasaya aykırı olarak yapılan tebligat neticesinde takip içeriğinden 06.12.2011 tarihinde haberdar olan müvekkilimizin ITTILA TARİHİNİN 06.12.2011 TARİHİ OLMASI SEBEBİ İLE ITTILA TARİHİNİN TEBLİĞ TARİHİ OLARAK KABULÜNE VE YASAL İTİRAZ SÜRELERİNİN BU TARİH İTİBARİ İLE İŞLEMESİNE KARAR VERİLMESİ GEREKMEKTEDİR.

  • SAİR ŞİKAYET VE İTİRAZLARIMIZ ;


B) TAKİBE KONU ÇEK ASLINDA TAHRİFAT YAPILMIŞ VE LEHTAR HANESİNE ASIL ALACAKLI OLAN FİRMA İSMİ DEĞİŞTİRİLEREK TAKİP ALACAKLISI GÖRÜNEN FİRMA İSMİ YAZILMIŞTIR.ANCAK SÖZ KONUSU TAHRİFATTA MÜVEKKİLİMİZ FİRMANIN DÜZELTME PARAFI BULUNMAMAKTADIR.

  • Müvekkilimiz şirket, ………………..’ne takibe konu TEB Bankası,21.506 TL. Meblağlı 24.09.2011 tarihli, …….. nolu çeki keşide ederek , ekte sunduğumuz TAHSİLAT MAKBUZUNDAN DA ANLAŞILACAĞI ÜZERE , 03.05.2011 Tarihinde …………………..A.Ş. …………… İmzasına bizzat teslim etmiştir.
  • Söz konusu çekin takipte alacaklı görünen ……………….LTD.ŞTİ. firmasına keşide edilmediği ,çek aslı incelendiğinde açıkça görülecektir.
  • Takibe konu çek takip alacaklısına keşide edilmediği gibi,takip alacaklısının takibe konu çekte cirosu da bulunmamaktadır.
  • Kambiyo senetlerinde devir, T.Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanununun amir hükümleri çerçevesinde CİRO YOLU İLE YAPILMALIDIR.
  • Ancak müvekkilimizin ………..A.Ş. ne keşide ettiği çek, lehtar firma tarafından ciro yapılmadan başka bir firmaya verilmiş ve takip alacaklısı görünen firma tarafından da çek üzerinde tahrifat yapılarak alacaklı ünvanı değiştirilmiştir. (Bu hususa ilişkin dava ve şikayet haklarımız saklıdır.)
C) TAHRİFAT NEDENİ İLE KAMBİYO VASFINI YİTİREN ÇEKE DAYALI OLARAK BAŞLATILAN KAMBİYO SENETLERİNE ÖZGÜ TAKİBİN İ.İ.K.170/A MADDESİ UYARINCA İPTALİ GEREKMEKTEDİR.

  • Yukarıda da izah ettiğimiz gibi takibe konu çek T.T.K. VE B.K. nu gereğince 3.kişilere ciro yolu ile devredilmesi gerekirken,ciro yoluna gidilmemiş ve çek üzerinde tahrifat yapılarak alacaklı ünvanı değiştirilmiştir.
  • Söz konusu çek incelendiğinde, lehtar firmanın adının karalanarak ,alacaklı firma adının ……………….LTD.ŞTİ. olarak değiştirildiği, düzeltmeyi müvekkilimizin yapmadığı ,ve düzeltmede müvekkil şirketin parafının bulunmadığı, asıl alacaklı firmanın söz konusu çeki başka bir firmaya, T.T.K. nu ve B.K. na aykırı olarak ciro yapılmaksızın devrettiği açıkça görülecektir.
  • Yargıtay 12.H.D. 2009/18786 E. Ve 2005/19674 Esas sayılı kararlarında “ kambiyo senetleri üzerinde yapılan değişikliklerin keşideci onayına bağlı olduğu, düzeltmeye ilişkin olarak keşidecinin parafının bulunmamasının takibe konu evrakın kambiyo vasfını yitirmesine neden olacağı ve bu durumun takibin iptalini gerektireceği” hüküm altına alınmıştır.
  • Yukarıda da izah ettiğimiz gibi müvekkilimiz şirketin takip alacaklısı görünen firmaya takibe konu çek ile ilgili borcu bulunmamaktadır.Bu nedenle tüm itiraz ve şikayetlerimizi belirterek, takibin iptali için iş bu davayı açma zarureti hasıl olmuştur.
HUKUKİ NEDENLER
VE DELİLLERİMİZ :

1- İstanbul ………….İcra Müdürlüğü 2011/…………. Esas sayılı dosya.
2- Takibe konu çek aslı.
3- Takibe konu çekin değiştirilmeden önce ki orijinalinin fotokopisi.
4- Asıl alacaklı tarafından çek aslının teslim alındığı gösterir tahsilat makbuzu.
5- Asıl alacaklının takibe konu çekle ilgili olarak müvekkil şirkete gönderdiği 16.11.2011 tarihli ihtarname.
6- İlgili mevzuat,Yargıtay kararları.
7- Bilirkişi incelemesi.

TALEP VE SONUÇ :
Yukarıda izah ettiğimiz nedenlerle, başkaca dava ve şikayet haklarımız saklı kalmak kaydıyla , Takibe Konu Çekten dolayı, alacaklı görünen firmaya karşı müvekkil şirketinborcu bulunmadığından, tüm itiraz ve şikayetlerimizi tekrar ederek,

1- Usulsüz tebligat nedeni ile ıttıla tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne,

2- Takibe konu çek ile ilgili alacaklı görünen tarafça yapılan tahrifat nedeni ile kambiyo vasfını yitiren çeke ilişkin olarak , İ.İ.K. 170/A madde mucibince,KAMBİYO TAKİBİ YAPILAMAYACAĞINDAN, KAMBİYO SENETLERİNE ÖZGÜ OLARAK YAPILAN TAKİBİN İPTALİNE,

3- Müvekkilimizin ihtiyati haciz kararı ile haczedilerek daha sonra kesin hacze çevrilen malları üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına,

4- DAVA SONUNA KADAR TAKİBİN TEDBİREN DURDURULMASINA,

5- Karşı taraf aleyhine, İ.İ.K. 170. madde uyarınca , %20 dan az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına ve alacağın %10 u oranında para cezasına hükmedilmesine,
6- Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine,
7- Karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.12.12.2011

DAVACI ŞİRKET VEKİLİ
Old 02-04-2012, 11:51   #7
üye7160

 
Varsayılan

yukarıda ki dava dilekçemiz yakın bir zamanda yaptığımız bir itiraza ait,görüleceği üzere,usulsüz tebligata itiraz ile borca itiraz birlikte yapılıyor ve mahkeme tebligatın usulsüzlüğüne ve ıttıla tarihine karar verdiği anda esasa giriyor,(çoğu zaman tebliğ kısmını hüküm altına bile almıyor.)

Bizim davamızda direk ıttıla tarihini kabul ederek,esasa geçti ve tedbir verdi,dava devam ediyor.
Old 02-04-2012, 12:59   #8
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Av. Ömeroğlu'nun 2 no'lu mesajında:

Alıntı:
Yazan Av. Ömeroğlu
...(takibin ilamsız takip ve ödeme emrinin örnek 7 ödeme emri olduğu varsayımıyla) itiraz edilmedi ise artık takibe itiraz olanağı kalmayacaktır...

açıklamasına soru sahibi Sayın LAWYER66 karşı çıkmadığına göre forum konusu genel haciz yoluyla ilamsız takibe ilişkindir.

Genel haciz yoluyla ilamsız takipte borca itiraz İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NE yapılır:
İİK m.62: ""İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur..."

Ödeme emri usulsüz tebliğ edilmişse:
7201 S.K. m.32'ye göre "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur."

Dolayısıyla borçlu muhatabın bildirdiği ıttıla tarihinde ödeme emri borçluya tebliğ edilmiş sayılacaktır. Şayet ıttıla tarihi bildirilmemişse en geç usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin yapıldığı tarih, ıttıla tarihi kabul edilir ve ödeme emri, şikayet tarihinde tebellüğ edilmiş sayılır.

Genel haciz yoluyla ilamsız takipte borca itiraz, İcra Mahkemesi'ne yapılmayıp İcra Müdürlüğü'ne yapılması gerektiğinden; icra müdürlüğü'nde borca itiraz yoksa Sayın Av. Ömeroğlu ve Sayın Av. Kaan'ın belirttiği üzere "TAKİP DURMAZ".

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...31&postcount=5

P.S: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borca itiraz İcra Mahkemesi'ne yapılır (İİK m.168/1-b.5). Dolayısıyla ıttıla kesbedildiğinin bildirildiği tarihten itibaren 5 gün geçmemiş olmak kaydıyla; İcra Mahkemesi'ne usulsüz tebligata dair şikayet ile borca itiraz birlikte yapılır; fakat genel haciz yoluyla ilamsız takip, yukarıda da izah ettiğim üzere FARKLIDIR ve ikisini karıştırmamak gerekir.

Saygılar...
Old 30-06-2013, 10:37   #9
yigiturk

 
Varsayılan

ben şunu sormak istiyorum, örneğin mahkeme tebliğin usulsüzlüğüne ve ittila tarihinin 1.1.13 olduğuna karar verdi ancak mahkemenin karar tarihi 1.2.13 ise, ödeme emrine itiraz süresinin de 7 gün olduğunu var sayarsak ittila tarihinden önce konmuş hacizler kaldırılamıyor mu ? ittila tarihi 1.1.13 ise bu süreden itibaren 7 gün içerisinde konmuş haciz kaldırılabiliyor mu ?

Soruyu soruş amacım şu usulsüz tebliğ sonucu haciz konulmuş aracın üzerindeki haczin kaldırılıp müvekkilin aracını satabilmesi, hacizden ve tasarrufun iptali davalarına konu olmaktan kurtarabilmesi mümkün müdür?
Old 30-06-2013, 12:54   #10
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın yigiturk,
Alıntı:
Yazan yigiturk
...mahkeme tebliğin usulsüzlüğüne ve ittila tarihinin 1.1.13 olduğuna karar verdi ... ödeme emrine itiraz süresinin de 7 gün olduğunu var sayarsak ... ittila tarihi 1.1.13 ise bu süreden itibaren 7 gün içerisinde konmuş haciz kaldırılabiliyor mu...

Sorunuzu, ilamsız takipte usulsüz tebligatın tespiti yapılmış ise de icra dosyasına vaki itiraz yoksa ve fakat itiraz süresi içinde konulan hacizler varsa... şeklinde anlıyorum. Bu ahvalde:

İİK m.78/1: "Ödeme emrindeki müddet geçtikten ...sonra ...alacaklı haciz konmasını isteyebilir" düzenlemesi mucibince; mahkemece tespit olunan ıttıla tarihinden itibaren borçlunun itiraz süresi içinde uygulanan hacizlerin fekkini talep edebilirsiniz; icra müdürlüğünün talebi reddi halinde icra mahkemesinde memur muamelesini şikayete başvurulabilir.

Saygılar...
Old 03-11-2013, 15:50   #11
semush

 
Varsayılan

ödeme emrinin iptalini ilamlı takipte de isteyebiliyor muyuz? (Vasi vekili olarak davayı takip ettik ancak ne gerekçeli kararda ne de ödeme emrinde vesayeten ibaresi kullanılmamış yalnızca kısıtlının vekili olarak gösterilmişiz.)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Usulsüz tebligat ve öğrenme tarihinde borca itiraz şikayet süresini kaçırma keskinbalta Meslektaşların Soruları 12 20-05-2021 17:49
usulsüz tebligat kararı sonucu takip durumu hukukav Meslektaşların Soruları 8 14-11-2013 14:02
Vekile Yapılmayan Tebligat Ödeme Emrinin Iptali denipre Meslektaşların Soruları 9 16-09-2011 19:31
şirket yetkilisinin aynı zamanda şahsi borçlu olduğu durumda tebligat sorunu.. MeRReM Meslektaşların Soruları 2 14-10-2010 13:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09307408 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.