Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

yolsuz tescil

Yanıt
Old 29-07-2007, 11:17   #1
ocean__005

 
Varsayılan yolsuz tescil

iştirak halinde tapusuz bir gayrimenkulün yapılan kadastro çalışması sırasında paydaşlardan yalnızca birinin adına tescili halinde 30 günlük itiraz süresi geçirildiğinde kadastro tutanağı kesinleşir ve o kişi adına tapuya tescil yapılır.peki bu tescil tmk-1025 anlamında bir yolsuz tescil midir?diğer paydaşların paylarını geri almaları genel hükümler çeçevesinde mi olur?
Old 29-07-2007, 14:00   #2
mutlakadalet

 
Varsayılan

Söz konusu taşınmaz üzerinde elbirliği mülkiyeti söz konusu olduğundan, ilgili taşınmaz üzerindeki tasarruflar, tüm maliklerin birlikte hareket etmesi sonucunda hukuki netice meydana getirecektir.

Söz konusu taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmalarının başlaması hasebiyle yapılacak olan tespit işleminde, iştirak halindeki maliklerden yalnızca birinin tescil isteminde bulunması; tescil isteminin yani tasarruf işleminin geçersiz olması dolayısıyla yolsuzdur.

Süresi içinde itiraz edilmediği ya da kadastro mahkemesine başvurulmadığı için kesinleşmiş olan bu tutanak uyarınca yapılan tescil, adına tescil yapılan kişi lehine bir hak karinesi yaratır. Bu karinenin aksinin ispat edilebilmesi ise genel mahkemelerde açacağınız bir dava ile mümkün olabilecektir. Ancak bu noktada KK m12'nin getirdiği şu sınırlamaya dikkat etmek gerekir:

KK m.12 (3): Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.

Şu halde Sayın ocean__005, yapılan tescil MK 1025 anlamında yolsuz bir tescildir. Diğer paydaşların paylarını geri almaları -tutanak kesinleştiği için- genel mahkemelerde açacakları dava ile mümkündür; meğerki tutanağın kesinleşmesinden itibaren on yıl geçmiş olsun.

Bu arada iyi niyetli bir kazanım olmaması için, derhal dava açılıp geçici tescilin şerhini verdirmekte fayda var.

Saygılarımla.
Old 12-09-2007, 13:11   #3
canu

 
Varsayılan

Sayın Mutlakadalet,
Verdiğiniz cevap üzerinden durumu geliştirirsek,

İyiniyetli bir kazanım olduğunu varsayarsak, bu kazanım MK 931-932 korunacaktır sanırım. Fakat diğer taraftan diğer hak sahiplerinin bir zararı meydana gelecektir. Bu durumda bu zarar ne şekilde giderilecektir? Bir tazminat davası mı sözkonusu olacak veya sebepsiz zenginleşmeye dayanarak dava açılabilecek midir?

Saygılarımla.
Old 14-09-2007, 14:19   #4
Gaspıralı

 
Varsayılan

Sayın canu;

Tutanaklar kesinleştiğine göre bu durumda taşınmazın kimin mülkiyetinde olduğuna göre konuyu değerlendirmek gerekir.

Eğer taşınmaz tespit malikinin mülkiyetinde ise gerel hükümlere göre tapu iptali ve tescil davası açılması gerektiği aşikar.

Fakat taşınmaz iyiniyetli 3. kişiye intikal etmiş ise bu durumda öncelikle taşınmazın mülkiyetinin tespiti için tespit davası, daha sonra ise sebepsiz zenginleşme davası açılabileceğini düşünüyorum.

Bu yoldan sonuç alamazsanız yapabilecek fazla bi şey yok...

Son olarak da şunu belirteyim: Kadastronun yanlış yapılmasından dolayı Devletin MK m.1007 kapsamında sorumluluğu bulunmamaktadır.


İyi çalışmalar..
Old 15-09-2007, 14:38   #5
canu

 
Varsayılan

Yanıtınız için teşekkür ederim Sayın Gaspıralı.
Netice itibarıyla, iyiniyetli 3.kişinin kazanımına hiç birşekilde halel gelmeyeceğini, tutanak neticesinde taşınmazın tek maliki haline gelen kişiden tespit davası sonrası şartları oluşmuş ise sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir dava ile fakirleşme ölçüsünde bir talepte bulunulacağını anlıyorum. Fakat taşınmazın mülkiyeti davacılara geçemeyeceğinden hareketle bu fakirleşmenin telafisi herhangi bir başka maddi tatmin sağlayacak sanırım. So olarak bu davaya ek olarak maddi tazminat davası açılabilir miydi? Ya da bu davalar seçimlik mi olurdu?

Not: Sorunun üzerinde durma nedenim mülkiyet haklarının mahiyetini daha iyi anlamak, şahsi bir olay veya danışma niteliğinde olmadığının bilinmesini rica ederim.

Saygılarımla.
Old 18-09-2007, 15:54   #6
Gaspıralı

 
Varsayılan

Sayın canu, malesef 3. kişinin kötü niyetli olduğunun ispat edilememesi durumunda zararı tazminat olarak telafi etmekten başka yol olmadığını düşünüyorum. Ek davadan kastınızın ne olduğunu tam anlayamadım. Ancak kanaatim şudur: 3. kişiye satış fiyatı ile taşınmazın gerçek değeri arasında belirgin bir fark var ise (sebepsiz zenginleşme davasına ek olarak) haksız fiile dayalı tazminat davası açılması gerekir. Burada tazminatın tutarı 3. kişiye satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasındaki farktır.

Saygılar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tapu tescil avyusuf Meslektaşların Soruları 4 17-04-2007 10:51
TMK.m.713-Tescil Av. Hulusi Metin Meslektaşların Soruları 2 27-02-2007 23:06
miras - yolsuz tescil ile mülkün 3. kişiye satılması av.sbaran Meslektaşların Soruları 3 15-02-2007 14:46
yolsuz işyeri kaydı açma ayalcin Meslektaşların Soruları 1 08-04-2006 08:12
Tapu Tescil TunaD Meslektaşların Soruları 0 26-02-2005 15:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04903293 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.