Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Askeri Cezaevinde İşkence İddiası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-08-2006, 12:06   #1
PINAR YILMAZ

 
Varsayılan Askeri Cezaevinde İşkence İddiası


Adana 6. Kolordu Komutanlığı İzzetin Çalışkan Askeri Cezaevi’ndeki tutuklulara tel zımba ile işkence yapıldığı iddia edildi. Cezaevine ziyarete giden aileler, tutukluların vücutlarında işkence izleri gördüklerini belirterek, bazı tutukluların vücutlarına da tel zımba basıldığını söylediler. Aileler, üst düzey bir subayın emri ile tutuklulara bir ay görüş yasağı getirilmesinden de kaygı duyduklarını bildirdiler. 37 tane tel zımba basmışlar
Gazetemize konuşan Filiz Azboy adlı tutuklu yakını, kardeşi Abdurrahman Taşdelen’in “askerden firar etmek” suçlamasıyla askeri cezaevinde tutulduğunu söyledi. Görüş sırasında kardeşinin vücudundaki tel zımbaları, başlarında bekleyen askere hissettirmeden gösterdiğini ifade eden Azboy, “Vücudunda işkence izleri vardı. 37 tane tel zımbayı kardeşimin vücuduna basmışlar” diye konuştu. Oğlumla görüştürmüyorlar
Diğer bir tutuklu yakını Mukkades Boyraz ise oğlunun sekiz aydır “askeri firar” suçundan tutuklu bulunduğunu ifade etti. Görüş günü olmasına rağmen oğlu ile görüştürülmediğini açıklayan Boyraz şunları söyledi: “Oğluma bir aylık ceza vermişler. Fakat ne verdikleri ceza hakkında, ne de verilen cezanın nedeni hakkında bilgi veriyorlar. İsyan ettiklerini söylüyorlar, bu koşullarda isyan etmesinler de ne yapsınlar. Çocuğumla görüştürmüyorlar, hayati durumu tehlikede olduğu için rahat değilim. Bilgi alana kadar da beklemeye devam edeceğim.” Oğlunun 4 aydır tutuklu olduğunu belirten İsa İdigük, cezaevi müdürü ile yaptığı görüşmeyi şöyle anlattı: “Cezaevi müdürü çocuğumun ranzaları yerinden oynattığı, camları kırdığı ve yastıkları yırttığı gerekçesiyle bir aylık disiplin cezası aldığını söylüyor. Fakat neden camları kırdığını, yastıkları yırttığını açıklamıyor. Çocuklarımızın akıbetini öğrenmek için verdiğimiz mücadeleden, çocuklarımız ve yakınlarımız için iyi sonuçlar doğurmayacağını söyleyerek vazgeçmemizi istiyorlar.”
Kaynak:www.tumgazeteler.com
Old 26-08-2006, 13:47   #2
medenikal

 
Varsayılan

bir gün gelecek ,zorunlu askerlikte kalkacak,profesyonel askerlik söz konusu olacak.

bu sıkıntıların temelinde yükümlülük yatar.Her türk asker doğmaz kardeşim.herkes askerlik yapamaz.zorla yapılan veya yaptırılan işten de fayda gelmez.

bir kuruma ,bir teşkilata,bir işe iradenle girmediğin sürece verimli olamazsın.

anayasaya da aykırıdır.

artı angarya söz konusu bu görev.parasız yaptırılıyor.

bu şikayetler avrupa insan hakları mahkemesine gitti.gidecek.ve türkiye büyük tazminatlarla karşılaşacak.

hal böyle iken 1930 ların askeri görüş ve anlayışlarını artık çağa uydurma zamanı gelmiş ve geçmiştir.

subay ve astsubaylar açısından bile bu zorunluluklar söz konusudur.istifa etmeleri yasaktır.hapse girerler.

asıl önemli olan mehmetçiktir.çünkü yükümlüdür.

bu şikayetler ne yazık ki bitmeyecek.kafa değişmediği sürece insan ruhlarındaki yıkımlar devam edecek.

3 ay eğitim verdiğin mehmetçiği dağa sürmenin mantığını bana açıklayan bir babayiğit arıyorum.

bu mücadele özel kuvvetler veya profesyonellerce yapılmadığı sürece daha çok şehitler gelir.
Old 26-08-2006, 14:09   #3
ahmetsacit

 
Varsayılan

Bence zorunlu askerliğin, anayasaya aykırılğını söylemek o kadar kolay değil, çünkü anayasa metninde de askerliğe ilişkin çelişkili ibareler bulunmaktadır.
Anayasanın 72. maddesinde vatan hizmeti düzenlenmiş, fakat bu hizmetin nasıl yapılacağı, illaki silah altında yapılacağına ilişkin hüküm konulmamış, sadece bu yetki silahlı kuvvetlere verilmiştir.
Ancak milletvekili seçilme yeterliliğine ilişkin maddede ise askerlik yapmış olma şartı aranmıştır. Görüldüğü gibi anayasada vatan hizmetini silah altında, asker olarak yapmaya ilişkin açık bir ibare yoktur, fakat uygulamayla birlikte çelişkiler doğmuştur.
Bu milletimizin asker bir millet olarak görülmesinin bir ürünüdür.Artık savaşlar topla, tüfekle, askerle değil, gelişmiş teknolojiyle kazanılıyor.Fakat biz askeri teknoloji üretmek yerine ithal etmeyi tercih ediyoruz.
Şu sorunun yanıtı merak ediyorum, acaba gün gelir bize teknoloji ihraç edenlerle savaşıcak olursak, nasıl yedek parça sağlayıp bu aletleri onlara karşı kullanıcaz.
Ülkemiz vicdani reddi kabul ederek, askerlik profesyonelleştirmeli ve askeri teknoloji üretir hale gelmeliyiz.
Saygılar ...
Old 26-08-2006, 14:10   #4
Tractatus

 
Varsayılan

Daha önce de bir asker, askeri cezavine girdiğinin ilk günü mahkumlar ve gardiyanlar tarafından düzenenlenen "hoşgeldin partisi"nde vücudundaki birçok kemik kırılarak öldürülmüştü. Askerin ailesi daha sonra MSB'ye dava açıp tazminat almıştı.
Old 26-08-2006, 14:23   #5
medenikal

 
Varsayılan

sayın ahmet sacit

anayasaya aykırılık iddiasını

anayasa daki hükümle çürütemezsiniz.

anayasa da her var olan madde veya düzenlemelerin de anayasaya aykırı olduğu şeklinde iddiada bulunabilirsiniz.ama bunu anayasa mahkemesinde kaldıramazsınız.meclisin değiştirmesi gerekir.

en basitinden insanın maddi ve manevi varlığını geliştirme ve koruma ilkesine askeri yükümlülük aykırılık teşkil eder.

anayasaya hüküm olarak konulmasının nedeni kanun değişikliği ile yükümlülüğe ilişkin yeni bir kanunla üzerinde oynama yapılmamasıdır.

yine ifade ediyorum ki askeri yükümlülük anayasaya aykırıdır.
Old 26-08-2006, 15:21   #6
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Yanlış biliyorsam düzeltin ama askeri cezaevleri Adalet bakanlığının denetiminde değil peki ama kimin denetiminde yada Adalet bakanlığının denetimde ise görevli subay neye dayanarak bir ay hükümlüleleri görüşmeden men ediyor, vatan görevini icra ettiğimiz makamlardan, hukuğundan ne kadar da uzağız, askeri davalara bakan avukatlarda çoğunlukla asker kökenli vurgulamaya çalıştığım bazıları gizlilik prensibi adı altında neler yapıyor haberimiz yok,konu habere yansıyan, ya gazetelere yansımayanlar...

işin en trajik komik yanı ne biliyor musunuz,şimdi bu yazdıklarımızdan dolayı Perihan Mağden gibi, halkı askerlikten soğutmaktan yargılanabiliriz de, daha fikirlerimizi bile beyan edemediğimiz ülkede, askerliğin anayasaya aykırı olduğunu söylemek ne haddimize! hışşşttt
Old 26-08-2006, 15:56   #7
medenikal

 
Varsayılan

sayın selimbalku

ifade özgürlüğünde sınır yok.hakaret,sövme olmadığı sürece.

örnek verecek olursak

haydi çıkalım dağlara alalım silahları ,ve vuralım .....özgürlük için dersen suç.

ama güneydoğuda eyalet ve konfederasyon şeklinde bir yönetim lazım dır demek suç oluşturmaz.

fikir özgürlüğü demek sosyal alanda vatandaşlarda şok yaratacak beyanları da kapsar.

bu millet gerçekleri konuşmamaya devam ettikçe ,çamurun içinden çıkamaz.
Old 26-08-2006, 16:41   #8
kağanulaş

 
Varsayılan

Zorunlu askerlik kalksın

Bir avukat emri altında olduğu komutanın çocuğunun dönem ödevini yazarak değil hukuk alanında faydalı birşeyler yaparak milletine devletine daha faydalı olur.
Old 26-08-2006, 17:21   #9
özlem arslan

 
Varsayılan

Askerlik, ta geçmişten günümüze yurdu savunma aracı olarak tasarlanıp ve yapı itibariyle daha güçlü olduğu iddia edilen erkeklerin üzerine yüklenen bir yükümlülüktür.Savunma,insanoğlunun doğası gereği sahip olduklarını korumak amacıyla gerek vücuden,gerek teknik araçlarla yaptığı bir korunma metodudur.Bu bireysel mücadele insanların toplum olarak meydana getirdikleri örgütsel birim olan devlette de kaçınılmaz olacaktır.Ancak bu bir yükümlülükten ziyade bir hak olmalı ve bireylerin tasarrufuna bırakılmalıdır.Vicdani red müessesesi bu anlamda en güzel araçtır.Kutsal saydığımız birtakım değerleri korumak,vatanı savunmak bir devletin yegane görevlerindendir.Ancak hiçbir devlet görevi kişilerin tercih hakkını ortadan kaldıracak şekilde kullanılmamalıdır.Çağ hızla değişmekte ve gelişmektedir.Eskiden bireysel güçle savunma olgusu gerçekleştirilebildiği halde günümüzde bu ileri teknolojiyle mümkün olmaktadır.Bundan dolayı da askerlikolağan dönemde bir kamu hizmeti olarak kabul edilmeli ve uzun süreçli çağın getirdiği teknolojinin kullanıldığı bir eğitimle yetiştirilecek insanlar tarafından yerine getirilmelidir .Olağan üstü bir durumda zaten herkes canla başla bir mücadeleye girişecektir.Ama bilindiği üzere bunun gerçekleşebilmesi bir zaman işidir.UNUTMAMALIYIZ Kİ HER YENİ GELİŞİM ESKİ DÜZENİ,ONUN İRADESİNE ALDIRMADAN ZAMANI GELİNCE ORTADAN KALDIRACAKTIR.BU TOPLUM OLARAK BİR GELİŞME VE OLGUNLAŞMAYLA ANCAK YAŞANILACAK BİR DURUMDUR...
Old 26-08-2006, 19:08   #10
stajyer_ss

 
Varsayılan

zorunlu askerliğin kaldırılması gerektiğini düşünüyorum,ülkemiz halihazır bir savaş tehdidi altında değil üstelik askerlik için çağırılan gençler de o zamana kadar aldıkları eğitimle savaşacak durumda değiller!bir tehdit anında elbette ki tüm ülke seferber olur,gurur duyduğumuz tarihimizde sayısız örnekleri vardır bu durumun!ancak günümüzde zaten yeterince donanımlı ve kaliteli askerlerden oluşan düzenli bir ordumuz bulunduğuna göre askerlik neden zorunlu?beyler bu konudan herhalde daha muzdariptir,malum askerlik hayatlarının en zor dönemlerinden ve hayata atılmaktaki en büyük engellerinden biri!
Old 26-08-2006, 19:14   #11
Av.MuratOzan

 
Varsayılan

Öncelikle fikrlerinize saygı duyduğumu belirteyim. Fakat özgürlüğüne bu kadar düşkün bir ulusun özgürlüğüne karşı girişilmiş uluslararası ve ulusiçi sayısız savaş varken; henüz yüz yılını bile doldurmamış bir kurtuluş mücadelesinin izleri hala gözle görülebilirken göz ardı ettiğiniz bazı noktalar olduğunu düşünüyorum.

Teknolojik olarak diğer bazı gelişmiş ülkelerin çok gerisinde olduğumuz konusunda çok haklısınız ama bu durum kurtuluş savaşının yapılıdığı yıllarda da böyleydi. Yunan ordusu Afyon'dan Ankaraya doğru başladığı yürüyüşte onlarca uçağa sahipken Ankara'nın ordusu hurdalıktan çıkarılmış ve çalışması tesadüflere bağlı bir kaç uçakla gözlem uçuşu yapmaya çalışıyordu. Belki o şartlar geride kaldı bugün böyle bir tehlike veya olağanüstü durum mevcut değil diyeceksiniz ama emperyalizmin medeniyet canavarı asla ideolojileriden vazgeçmiş değildir. Hala hepsinin gözü ortadoğuda ve ortadoğuya hakim nokta olan Anadolu topraklarındadır.

Varolan barışı paranoyak düşüncelerle görmezden gelmeye çalışmıyorum; fakat bağımsızlığımıza ve toprak bütünlüğümüze karşı mevcut tehlikler konusunda da uyanık olmak gerektiği; rehavete kapılıp artniyetli kişilerin ağzının sulanmasına izin verilmemesi gerektiği kanaatindeyim.

Bütün profesyonel orduların ilk örneklerinden olan lejyoner birliklerinin inançsız ve kader birliği yapmadan sadece mesleki olarak giriştiği savaşların çoğunda başarısız olduğu da bir gerçektir. İşleyişinde sorun olmayan bir teşkilat var mıdır ki Türk ordusunun işleyişinde aksaklılıklar olmasın. Hedeften farklı uygulamalara sayısız örnek verilebilinirse de yapılacak hukuki düzenlemelerle bu tür aksaklıkları ve insan haklarına aykırı uygulamaları azaltmanın ve durdurmanın mümkün olduğunu fakat zorunlu askerlik hizmeti dolayısıyla silah altına alınmaya hazır insan nüfusunun bile ülkemize girişilmesi muhtemel hareketlere karşı bir caydırıcılık unusuru olduğunu düşünüyorum.

Askeri adalet sisteminin aksayan çarklarına müdahele edilmesi gerektiğinin ve uygulamanın başında olan kişilerin daha eğitimli ve hukuk bilincine sahip kişilerden oluşmasına gösterilecek ihtimamla genel şikayetlerin sebebi olarak gözüken gizlilik prensibinde şefaflaşma sağlanmasının ve gizlilik prensibinin yalnız gerekli noktalarda geçerli olmasının sağlanmasıyla bu tür olaylara engel olunabileceğini düşünüyorum.

Askeri teknik bilginin bütün Türk erkeklerine verilebilmesini sağlayacak daha kısa süreli ve daha az masraflı bir başka metot geliştirilene dek askerlik hizmetinin zorunlu olmasının herkesin ortak menfatine uygun olduğu kanısındayım.
Old 26-08-2006, 21:30   #12
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Adana ilinde BARO adlı bir örgüt;
ve bu örgüt içinde İşkenceye karşı çalışan bir örgüt daha;
ve bu örgüte ulaşılacak bilgiyi bu kimselere ulaştıracak BİR ADANALI YOK MUUUUU ?

Ömer KAVİLİ
HUkukçu, Yeni sanık
Old 26-08-2006, 21:35   #13
Av.Engin Özoğul

 
Varsayılan

Sayın Kavili'ye katılıyor ve haberin "zorunlu askerlik" tartışmasından öte işkence boyutuyla ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Bu iddialar tüylerimi ürpertti.
Old 26-08-2006, 21:43   #14
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Hepimiz avukatız Adana da olmamıza gerek yok, ADALET SAHİBi OLUP ATALETTEN UZAK DURALIM, onlar orada varlar mı yoklar mı soralım..

Adana Barosu tel. no: 0322 351 21 21

Baro Başkanı İsmet Altuğ (çok iyi bir hukukçu)

Baro sekreteri Arzu ( her tlfonu kayıtsız başkana bağlıyor)

Pazartesinden itibaren en azında telefonla varlığımızı gösterelim...
Old 26-08-2006, 21:55   #15
PINAR YILMAZ

 
Kitap

Haklısınız,hepimizin bu olaya tepki göstermesi gerekiyor.Hangi vicdanla bir insan bir başka insana bu şekilde işkence edebilir,olur şey değil.Bırakın adaleti her şeyden önce böyle bir şey insanlığa sığmaz.Bir hukuk devletinde böyle olayların yaşanması ne kadar üzücü..
Old 26-08-2006, 22:22   #16
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Devlet Otoritesi

Sayın PINAR YILMAZ,
Alıntı:
Hangi vicdanla bir insan bir başka insana bu şekilde işkence edebilir,olur şey değil.
Hukuk düzeni öyle bir yerleşmeli ve kendini duyumsatmalı ki, vicdani yapısı başka birine işkence edebilecek yapıdaki(!)ler bile, "işkence yapmaktan VAZGEÇ ve AKLINDAN BİLE GEÇİRME ! " diye düşünebilmeli.

Hani, "Devlet Otoritesi" deyimi gibi bir şey.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu, Yeni sanık
Old 26-08-2006, 22:39   #17
PINAR YILMAZ

 
Varsayılan

sanırım haklısınız.Ama buna devlet otoritesi değil de herkesin insan olduğu bir ülke desek daha doğru olur sanırım.
Old 26-08-2006, 22:48   #18
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan İşkence ile uğraşmak ÖRGÜTLÜLÜK VE İDEOLOJİ GEREKTİRİR

Sayın "selimbalku",
Alıntı:
Adana da olmamıza gerek yok
kabul ediyorum. Ancak biz hukukçuların Adana dışında olanlarımızın yerine Adana'da yaşayanlarının örgütle bağlantı kurarak konuyu izlemelerinin uygun olacağını düşünüyorum.
Elbette ki, bu, işkenceye karşı uğraş örgütlü olmayı gerektiriyor. Hukukçuların örgütü ise,baro; ADANA BAROSU'dur.

Adana Barosu başkanını kişisel olarak tanımıyorum; ancak, hukuk örgütünün başına seçildiğine göre, "a prioric" olarak
Alıntı:
Baro Başkanı İsmet Altuğ (çok iyi bir hukukçu)
olduğunu kabul etmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu, Yeni sanık
Old 26-08-2006, 22:53   #19
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Ama buna devlet otoritesi değil de herkesin insan olduğu bir ülke desek daha doğru olur
haklısınız, herkesin insan olduğu ve insan olduğunun ayırdında olduğu bir ülke
Old 26-08-2006, 22:58   #20
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Bu arada ben Adana Barosunu aradadım (saat 23.10) telefona çıkan bir meslektaşım olaydan haberim yok diyor...

Belkide cmk için nöbet bekleyendir,
Old 28-08-2007, 11:48   #21
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Adana Barosu ve ÇHD

Arkadaşlar,
Adana Barosu telefonunu arayarak başkan sekreteri ve sonrasında ise Adana Barosu Başkanı ile görüştüm. Burada yazılan hakkında bilgi verdikten sonra asıl olayla ilgili bilgi beklediğimizi belirttim.

Ayrıca, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Adana Şube Başkanı Avukat Faruk ULAŞ ile de görüşerek, asıl konunun son durumuna ilişkin bilgi beklediğimizi belirttim.

Saygılarımla.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK "
Old 18-04-2009, 14:28   #22
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Şu ana kadar bilgi yok

Alıntı:
Yazan Av.Ömer KAVİLİ
Arkadaşlar,
Adana Barosu telefonunu arayarak başkan sekreteri ve sonrasında ise Adana Barosu Başkanı ile görüştüm. Burada yazılan hakkında bilgi verdikten sonra asıl olayla ilgili bilgi beklediğimizi belirttim.

Ayrıca, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Adana Şube Başkanı Avukat Faruk ULAŞ ile de görüşerek, asıl konunun son durumuna ilişkin bilgi beklediğimizi belirttim.

Saygılarımla.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK "

Şu ana kadar bilgi yok.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Haciz Esnasında İstihkak İddiası Desarac Meslektaşların Soruları 11 24-04-2010 17:27
Tanınmış Marka Hakkına Tecavüz İddiası/Yargıtay Kararı Av.Ceylan Pala Karadağ Fikri Haklar ve Bilişim Hukuku Çalışma Grubu 5 24-12-2009 17:25
Cezaevinde falaka Viyola Hukuk Haberleri 1 29-12-2006 08:55
Yargı'ya Rüşvet İddiası Armağan Konyalı Hukuk Haberleri 0 15-01-2004 19:37
İşkence Sistemli.......... Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hukuk Sohbetleri 0 20-09-2002 13:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06358194 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.