olağanüstü celse?

Sulh Ceza Mahkemesinde yapılacak olan bir yargılama da duruşma gününden önce müşteki ve mağdur mahkemeye müracaat ederek şehir dışına taşınacaklarını beyan ediyorlar. Mahkeme hakimi de OLAĞANÜSTÜ celse açılması kararı ile müşteki ile mağduru (mağdurun yaşının küçük olması nedeniyle vekili ve rehber psikoloğ huzurunda) dinliyor. Sanık ve müdafii olarak bu durumu sonradan öğreniyoruz.
CMK gereğince olağanüstü celse açılması mümkün müdür?
Doğrudan soru ve çapraz sorgu usullerini böylesi bir durumda uygulama imkanı olmaması sanığın savunma hakkına engel teşkil etmez mi?

Sayın meslektaşım bu konuda şartları varsa CMK m.210'u işletebileceğiniz kanısındayım,buna göre;

"Olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez."

Dosyada başka deliller de varsa bu durumda CMK m.210 kıyasen sanık müdafiin olmadığı bir duruşmada yapılan dinlemenin dinleme yerine geçemeyeceği iddiasını ileri sürebilirsiniz.

Son olarak CMK'da olağanüstü celse diye birşey yoktur ancak olsa bile dosyada görünen müdafie bildirim yapılmadan yapılan işlem yolsuzdur.

"Aslolan iyiniyettir" kabullenmesi ile gidelim ve olayda tarafların (ve hatta mahkemenin) herhangi bir kötüniyet taşımadığını farzedelim.

"Taşınma" olgusu var ve mahkemeye böyle bir müracaat yapılıyor...

Mahkemenin yapması gereken:

a- Başvuruyu "meşru" bir mazeret olarak kabul edip yeni bir duruşma günü belirliyorsa, sanık ve müdafiine davetiye gönderip yeni duruşma gününü bildirmek.
b- Bu mümkün değilse, (örneğin süre kısıtlıdır vs.) sanık ve müdafiine telefonla ulaşıp durumu bildirmek ve bu telefon görüşmesini bir tutanağa bağlamak...

Ama bakıyoruz ne 1. şık uygulanmış ne de 2. şık...

Yapılan hukuka uygun olmadığı gibi şık ta olmamış...