Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Davanın Tamamen Islahı

Yanıt
Old 08-02-2018, 16:10   #1
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan Davanın Tamamen Islahı

Saygıdeğer Meslektaşlarım,
HMK m.180 kapsamında "Davanın Tamamen Islahı" yolunu deneyen bir meslektaşımız var mı merak ediyorum. Örnek olarak, dava dilekçesindeki hukuki sebepleri bütünüyle değiştirmek mümkün olabilir mi? Dava dilekçesinde maddi-manevi tazminat isteyen davacı bu yolla önceki taleplerinden tamamen vazgeçip fesih-tasfiye isteyebilir mi? Uygulamanız olmasa da HMK 180 hükmünü nasıl örneklendirebilirsiniz?
Old 09-02-2018, 09:00   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Adım adım

Sayın üstadım,

"...dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır..."
Y.1.HD.E.2013/14142, K.2014/17318, T.11.11.2014

Bence de
Old 09-02-2018, 10:09   #3
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Dr.Yahya DERYAL
Saygıdeğer Meslektaşlarım,
HMK m.180 kapsamında "Davanın Tamamen Islahı" yolunu deneyen bir meslektaşımız var mı merak ediyorum. Örnek olarak, dava dilekçesindeki hukuki sebepleri bütünüyle değiştirmek mümkün olabilir mi? Dava dilekçesinde maddi-manevi tazminat isteyen davacı bu yolla önceki taleplerinden tamamen vazgeçip fesih-tasfiye isteyebilir mi? Uygulamanız olmasa da HMK 180 hükmünü nasıl örneklendirebilirsiniz?


Sayın Meslektaşım
HMK 180 maddesi gereğince davanın tam ıslahı ile talebinizi fesih ve tasfiye olarak değiştirebileceğinizi düşünüyorum.
Saygılarımla

T.C.
Yargıtay
5. Hukuk Dairesi

Esas No:2015/19676
Karar No:2016/8156
K. Tarihi:19.4.2016



NUMARASI : 2012/114-2015/59

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak su borusu geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılarak su borusu geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının davasını tamamen değiştirerek el atmanın önlenmesi ve taşınmazın eski hale getirilmesi şeklindeki HMK 180. maddesine göre yaptığı ıslah talebi reddedilerek tazminat bedeline hükmedilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. (HMK m.176)Taraflar ıslah yolu ile iddialarını ve savunmalarını genişletip değiştirebilirler. Buna göre, davacı dava dilekçesinde belirttiği dava sebebini değiştirebileceği gibi, vakıaları eksik belirtmişse, onları ıslah yolu ile tamamlayabilecektir. Ayrıca, davacının dava dilekçesinde belirttiği talebini ıslah yolu ile artırması da mümkündür. Aynı şekilde davalı da, vermiş olduğu cevap dilekçesini ıslah edip, daha önce eksik bıraktığı savunmasını tamamlayabileceği gibi, savunmasını dayandırdığı vakıaları tümüyle de değiştirebilir. Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Islah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir. (HMK m. 176) Fakat, ıslah dilekçesinin karşı tarafa tebliği, ıslahın geçerliliği için şart değildir. Çünkü ıslah, davacı veya davalının tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile yapılır. Islahın tamamlanması ve hüküm ifade etmesi, karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Bunun gibi ıslah, mahkemenin de kabulüne bağlı değildir.
Islah kısmi ve tam ıslah olarak ikiye ayrılır. Sadece talep sonucunun arttırılması kısmi ıslah olarak kabul edilir. Davanın tamamen değiştirilmesi ve yeni bir davaya çevrilmesi ise tam ıslahtır. Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden
itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir. (HMK m. 180) Davayı tamamen ıslah edebilecek olan taraf, davacıdır. Bunun yanı sıra, karşı davada, karşı davacı durumunda olan davalı da, karşı davasını tamamen ıslah edebilir. Tam ıslahta davacı, davasını dava dilekçesinden itibaren ıslah ederek ve yeni bir dava dilekçesi verebilir.
Davanın tam ıslahı yoluna, dava dilekçesinden itibaren bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması için başvurulur. Yani bu halde, dava dilekçesinden itibaren yapılmış olan usul işlemlerinin (bazı istisnalar dışında) tamamının yapılmamış sayılması veya düzeltilmesi söz konusu olduğu için, buna davanın tam ıslahı denilmektedir. Davasını tam ıslah etmiş ve bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermiş olan tarafın ilk dava dilekçesi, hiç verilmemiş sayılır; yani, mahkemece nazara alınmaz. Başka bir deyişle ıslah, bunu yapan tarafın kapsatacağı noktadan itibaren, bütün usul işlemlerini yapılmamış sayılması sonucunu doğurduğundan, davanın tamamen ıslahında, dava dilekçesi dahil olmak üzere, dava dilekçesinden itibaren yapılmış olan bütün usul işlemleri yapılmamış sayılır ve mahkeme davayı yeni dava dilekçesine göre görür.
Davasını tamamen ıslah etmiş olan davacı, ıslah dilekçesinde aynı zamanda ıslah ettiği işlemi açıkça belirtmişse (yani ıslah dilekçesi aynı zamanda yeni bir dava dilekçesi niteliğinde ise) davacının artık HMK m. 180'e göre bir hafta içinde yeni (ikinci) bir dava dilekçesi vermesine gerek yoktur. (Prof.Dr. Baki Kuru/Prof. Dr. Ramazan ARSLAN/Prof. Dr. Ejder YILMAZ, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Yetkin Yayınları 22. Baskı, 2011 s.557; Prof. Dr. Bilge Umar, Hukuk Muhakemeleri Şerhi, Ankara 2011 s.506; HGK'nin 12.7.1957gün ve E. 2/66 K. 64; HGK'nin 2.10.1974 gün ve E. 4/378 K. 1030; )
Hal böyle olunca, davacı vekili tarafından mahkemeye ibraz edilen 29.04.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı vekili açık bir şekilde davasını tam ıslah ettiğini belirterek, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat yönünde açtığı davadaki talep sonucunu değiştirerek, el atmanın önlenmesi ve taşınmazın eski hale iadesine dönüştürdüğünden, artık yeni bir dava dilekçesi verilmesine gerek bulunmamakta olup, davanın yeni şekline göre yürütülüp sonuçlandırılması gerekmesine rağmen, mahkemece HMK 180.maddesi gözardı edilerek, ıslahın geçersiz olduğuna karar verilerek tazminata hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.

Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 09-02-2018, 13:59   #4
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Davanın tamamen ıslahı
MADDE 180- Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.
Old 09-02-2018, 16:34   #5
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Sayın DERYAL,

Bana göre değiştirebilir. Tamamen ıslah halinde, dava dilekçesinden itibaren tüm usul işlemleri yapılmamış sayılır. Kendim tam ıslahı deneyimlemedim ancak kısmen ıslahta olduğu gibi bir dilekçe ile başvurup (burada yeni bir dava dilekçesi yazmanız ve sunmanız gerekecek) talepte bulunabilirsiniz. Ancak bu esnada harç, vs. durumlarında değişiklik olduğunda nasıl uygulama yapılıyor bilemiyorum, bu konuda Mahkeme kaleminin sizi daha doğru yönlendirebileceğini düşünüyorum.

Örneğin bir ön dilekçe ile "davayı tamamen ıslah ediyoruz, bu doğrultuda sunduğumuz yeni dava dilekçemiz ektedir, ıslah isteminizin kabulü ile dava dilekçesinin karşı yana tebliğini talep ederiz." minvalinde bir dilekçe sunabilirsiniz.

Zannediyorum siz, dava sebebini ve talep sonucunuzu tümüyle değiştirmeyi planlıyorsunuz. Aşağıda Prof.Dr.Baki Kuru Hoca'nın "İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku" kitabından sizi ilgilendiren bölümü alıntılıyorum (1.Baskıya Ek 1. Tıpkı Baskı, Ekim 2016, s.595):

"Davacı, davasını değiştirmek için tamamen ıslah yoluna başvurur. Davayı değiştirme ise davanın unsurlarından birinin değiştirilmesi halinde söz konusu olur.
...
Davacı, davasını tamamen ıslah ederek, TALEP SONUCUNU değiştirebilir. Mesela, davacı, tazminat davasını tescil davası olarak değiştirebilir, haksız işgal tazminatı davasını el atmanın önlenmesi davası olarak değiştirebilir, tapu iptali davasını mirasçılık belgesinin iptali davası olarak değiştirebilir, satış vaadine dayanan tescil davasını, ödenen bedelin geri verilmesi (alacak) davası olarak değiştirebilir, muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davasını tenkis davası olarak değiştirebilir v.s.

Davacı davasını tamamen ıslah ederek, dava sebebini (yani davasının dayanağı olarak göstermiş olduğu vakıaları) değiştirebilir. Mesela davacı, (tamamen ıslah yolu ile) kira sözleşmesine dayanarak açtığı alacak davasını, haksız işgal sebebine dayandırabilir, tapu kaydına dayanarak açtığı elatmanın önlenmesi davasını zilyetlik sebebine dayandırabilir v.s.

Buna karşılık, talep sonucunun veya dava sebebinin genişletilmesi veya kısmen değiştirilmesi için başvurulan ıslah, aşağıda görüleceği gibi(tamamen ıslah değil) kısmen ıslahtır."
Old 09-02-2018, 18:49   #6
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Sayın Behrem,
KURU gibi PEKCANITEZ Şerhi de bunun mümkün olduğunu belirtiyor. Fakat Yargıtay kararlarını bu konuda pek temkinli görüyorum.
Sayın Demirezen'in aktardığı içtihat azınlıkta gibi.
Old 09-02-2018, 20:08   #7
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Dr.Yahya DERYAL
Sayın Behrem,
KURU gibi PEKCANITEZ Şerhi de bunun mümkün olduğunu belirtiyor. Fakat Yargıtay (özellikle 2. HD) kararlarını bu konuda pek temkinli görüyorum.
Sayın Demirezen'in aktardığı içtihat azınlıkta gibi.
Örnek verir misiniz?

HMK.180 zaten mümkün olduğunu söylüyor. Asıl ayrım neyin tam ıslah olarak nitelendirilmesi gerektiğidir. Kısmi ıslah ile dava dilekçesinde dava konusu edilmemiş bir çekişme davaya dahil edilemez. Örneğin Kıdem tazminatı hiç istenmemiş bir alacak davasına, yıllık izin alacak miktarı ıslah edilirken kıdem tazminatı talebi de eklenemez.

Saygılarımla,
Old 09-02-2018, 22:19   #8
moltisanti

 
Varsayılan

"...Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık dava dilekçesi ile dile getirilmemiş bir alacak kaleminin ıslah ile birlikte istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır...

...Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile, açılan davadaki taleplerinin yanında dava dilekçesinde dile getirilmeyen bir alacak kaleminin de hükme bağlanmasını istemiş olması karşısında, ihbar tazminatına ilişkin bu yeni istemin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119 vd. maddelerinde düzenlenen dava açma prosedürüne ilişkin usuli şartları taşımaması nedeniyle ek dava olarak da değerlendirilemeyeceği, bu halde ihbar tazminatına dair alacak isteminin, reddine karar verilmesi gerekmektedir..." HGK 2015/7-917 E., 2017/265 K., 15/02/2017 T.

Yeni tarihli bir HGK kararını paylaşmak istedim üstadlar
Old 11-02-2018, 08:34   #9
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Tamamen ıslahta talep sonucu ve dava sebebi nin ( davanın dayanağı olan vakıaların) değiştirileceği konusunda bir tartışma söz konusu değildir.

Tartışmalı olan husus ilk davaya ıslah yolu ile yeni bir talep eklenip eklenmeyeceği , veya ilk dava ile ıslah edilmiş davadaki talepler arasında bir bağlantı bulunmasının gerekip gerekmediği (davaların aynı hukuki ilişkiye dayanıp dayan maması) hususundadır.

Öğretide ilk dava ile ıslah edilmiş dava arasında bağlantı bulunmasına gerek olmadığı ve ilk davaya ıslah yolu ile yeni bir talep eklenebileceği kabul edilmektedir.Baki Kuru ve Hakan Pekcanıtez’in görüşleri bu yoldadır.

Yargıtay’ın ilk davaya ıslah yolu ile yeni bir talep eklenebileceğini kabul eden kararları olduğu gibi, ilk davaya konu edilmeyen bir talebin ıslahla ek talep olarak davaya eklenemeyeceğine dair kararları da vardır. Ayrıca Yargıtay’ın tamamen ıslahta ilk dava ile ıslah edilen dava arasında bağlantı olması /aynı hukuki ilişkiye dayanması gerektiğine ilişkin (eser sözleşmesinden doğan tazminat davasının nafaka davasına dönüştürülemeyeceği gibi) kararlarına da rastlanmaktadır.

Kuru ve Pekcanıtez'in görüşlerinde netlik olmasına karşın Yargıtay kararları arasında şu olay şöyledir bu olay böyledir denilmesine imkan vermeyecek şekilde kargaşa ve çelişki bulunmaktadır. Yargıtay 2.HD.Başkanı Ö.Uğur Gençcan dahi Boşanma Usul Hukuku isimli eserinde dairesinin ıslah konusundaki bazı kararlarını eleştirmektedir.

Soruda geçen olayda ek talep getirilmediği cihetle soru “ıslahta ek talep” tartışmasının dışında kalmaktadır.Dava dilekçesinde maddi-manevi tazminat isteyen davacının ıslah yoluyla taleplerinden tamamen vazgeçip fesih-tasfiye isteyebilmesi, tam ıslahın tanımına ve bilimsel görüşlere uygun düşmektedir.

Fakat Yargıtay’ın "tamamen ıslahta ilk dava ile ıslah edilen dava arasında bağlantı olması /taleplerin aynı hukuki ilişkiye dayanması gerektiğine" ilişkin kriterinin de burada uygulanması ihtimali de bulunmaktadır. "Maddi manevi tazminat" talebi ile "fesih ve tazminat" talebi arasında bağlantı varsa, her iki talep aynı "hukuki ilişkiye dayanmakta" ise ıslahta bir sorun yoktur demektir.
Old 13-02-2018, 14:18   #10
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Alıntı:
Örnek verir misiniz?

10. HD., 26.09.2013, 24884/17392
6. HD., 29.01.2013, 18397/1205
1. HD., 13.10.2011, 8072/10277
1. HD., 21.12.2006, 11301/12934
21. HD., 07.04.2014, 24793/8196
21. HD., 15.05.2007, 4261/8109

Bu kararlarda Yargıtay, devam eden bir davada ıslah yoluyla yeni bir dava açılamayacağı gerekçesiyle; bazı taleplerin davaya eklenmesinde tereddüt göstermektedir.
Old 12-11-2019, 11:26   #11
cizre

 
Mutlu Dava sebebinin ıslahı

Arkadaşlar bir tapu iptal dosyasında, keşfe gidildi ve müvekkil tarafından bildirilen ada parsel numarasının komşu parsele ilişkin olduğu fark edildi, ıslah dilekçesi vererek parsel numarasını düzeltmeyi düşünüyorum. Bu durumda bunun kısmi ıslah olacağını düşünüyorum, ama emin değilim. Sizlerin görüşlerinizi almak istedim . Şimdiden teşekkürler.
Old 12-11-2019, 15:04   #12
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan Dava konusu...

Maddi hata yapıldığını ve ıslaha gerek olmadığını düşünüyorum. Verilecek bir dilekçe ile dava konusuna açıklık getirilebilir.

Saygılarımla,
Old 12-11-2019, 15:21   #13
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Bknz. Yargıtay 8 HD 2006/533 e 2006/1081 karar...parsel numarasının yanlış yazılması maddi hata olup her zaman duzeltilebilir...
Old 12-11-2019, 15:28   #14
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hatun Olguner
Bknz. Yargıtay 8 HD 2006/533 e 2006/1081 karar...parsel numarasının yanlış yazılması maddi hata olup her zaman duzeltilebilir...
Dava ve Karar: T. ile H. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ç. Sulh Hukuk Hakimliğinden verilen 21.l2.2005 gün ve 1114/1350 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği düşünüldü:

Davacı T., dava konusu 138 ada, 21 numaralı parselin davalı H.'nın babası B. adına tapuda kayıtlı olduğunu, gerçekte evine ait yolun yarıdan fazlasının B. adına tapuya yazıldığını açıklayarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.

Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, davacının dava dilekçesinde 138 ada 34 numaralı parselin adına kayıtlı olduğunu açıklayarak bu davayı açtığını, oysa 138 ada 34 numaralı parselin Hazine adına kayıtlı olduğunu, dolayısıyla davacının 34 numaralı parsele tutunarak dava açma hakkının olamayacağını gerekçe göstererek davanın reddine karar verilmiştir.

Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu 138 ada 21 numaralı parsel davacının babası B. adına tapuda kayıtlıdır. Taşınmaz üzerindeki tek katlı ahşap evin A. kızı G.'a ait olduğu, bu kişinin kayıt maliki B.'m eşi dayalı H.'nin annesi olduğu, davalının itiraza uğramayan savunması ve mahalli bilirkişinin beyanından anlaşılmaktadır. Davacının 2 i parselin kısmen iptalini istediği dava dilekçesindeki açıklamalarından anlaşılmaktadır. Davacının dava dilekçesinde 138 ada 24 parselin kendi adına kayıtlı olduğunu yazacakken, 138 ada 34 numaralı parselin maliki olduğunu yazması maddi hata niteliğinde olup HUMK 80. maddesi gereğince her zaman düzeltilebilir. Yapılan keşifte, davacının 138 ada 21 numaralı parsele komşu 138 ada 24 numaralı parselin maliki olduğu anlaşılmaktadır.

Mahkemece yapılacak iş; davacının maliki olduğu 138 ada 24 numaralı parselin tapu kayıtlarını getirtmek, mahallinde yapılacak keşifte 138 ada 21 numaralı parselin üzerinde mevcut olan tek katlı ahşap ev de dikkate alınarak davacıya 21 numaralı parselde yol olarak iddia ettiği yeri göstermesinin istemek, ihtilaflı yer tam olarak belirlendikten sonra tarafların bildirdikleri şahitleri HUMK. nun 258 maddesi hükmü gereği davet edip yine HUMK 259.maddesi hükmüne göre mahallinde dinlemek, yolun taraflar arasında mevcut özel bir yol mu, yoksa kamuya ait bir yol mu olduğu üzerinde durmak, fen memuru bilirkişiden krokisinde ihtilaflı yeri, üzerinde mevcut olan evi göstermesini iddia ve savunma doğrultusunda araştırma yapıp karar vermek olmalıdır. Eksik inceleme ve araştırmayla hüküm verilemez.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle Davacının temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile eksik incelemeye dayalı, usul ve kanuna aykırı hükmün HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 11,20 YTL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 20.02.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Saygılar
Old 13-11-2019, 00:01   #15
Av. Saim İncekaş

 
Varsayılan

Kanunun amacı; Yargıtay'ın da kabulünde olduğu üzere dava mühteviyatına ithal konu dahil etmemektedir. Kanaatimce tazminat davası fesih-tahliye davasına ıslah yolu ile çevrilemez.
Old 14-11-2019, 12:54   #16
Av. Suat

 
Varsayılan

TAM ISLAH ile yeni bir dava açılabilir ve talep sonucu da tamamen değiştirilebilir. Tam ıslahın amacı da budur zaten..
Aleyhe gibi görünen emsal kararlardaki ıslah, tam değil kısmi ıslah ile ilgilidir.
Dikkat edilecek olursa bu kararlarda yargıtay, ıslah ile .......nin yapılamayacağına karar verdikten sonra,... kaldı ki talep dilekçesi tam ıslah dilekçesi de değildir.. diyerek bunun aslında kısmi ıslah ile yapılamayacağını, fakat tam ıslah dilekçesi ile yapılmasında bir engel olmadığını da belirtmektedir.

Davanın tamamen ıslahı MADDE 180-
(1) Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır.

İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi MADDE 141- (1)
Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile .................... iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.
(2) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.

Yeni dava, yeni talepleri de beraberinde getirebilir.
T.C YARGITAY22. HUKUK DAİRESİ-ESAS NO.2015/10805KARAR NO.2016/17961KARAR TARİHİ., 16.06.2016
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

ÖZET :Kısmi ıslah-tam ıslah… belirsiz alacak davasının, “kısmi” ıslah dilekçesi ile dava türü değiştirilerek kısmi dava olarak değiştirilemeyeceği…ancak tam ıslahla mümkün olduğu…
Dava tamamen ıslah edilebilir. Davayı tamamen ıslah edebilecek olan davacıdır.Tamamen ıslahta davacı, davasını baştan (dava dilekçesinden) itibaren ıslah eder ve yeni bir dava dilekçesi verir. Davacı, davasını tamamen ıslah ederek talep sonucunu değiştirebilir. Mesela davacı tamamen ıslah yolu ile tazminat davasını tescil davası olarak değiştirebilir, ecrimisil (alacak) davasını müdahalenin (el atmanın) önlenmesi davası olarak değiştirebilir, tapu iptali davasını veraset ilamının (mirasçılık belgesinin) iptali davası olarak değiştirebilir.
Buna karşılık, talep sonucunun veya dava sebebinin genişletilmesi veya kısmen değiştirilmesi için başvurulan ıslah tamamen ıslah değil kısmi ıslahtır.(KURU, Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt:IV, İstanbul 2001, s. 3965)

Mahkemece ıslah dilekçesine itibarla dava, kısmi dava olarak kabul edilmiştir. Hal böyle iken davacının kısmi ıslah yolu ile dava türünü ve dolayısıyla talep sonucunu değiştiremeyeceği bunu ancak davasını tamamen ıslah ederek yapabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Davanın Tamamen Islahı avu.veysel Meslektaşların Soruları 2 30-06-2017 14:15
HMK Davanın Tamamen Islahı Av. Ali YILMAZKARA Meslektaşların Soruları 6 05-06-2017 16:54
Yeni HMK uyarınca Davanın Tamamen Islahı Av. Nalan karakaş Meslektaşların Soruları 3 06-01-2012 21:46
Davanın Islahı slnn Meslektaşların Soruları 9 21-02-2010 16:02
Davanın tamamen ıslahı, tamamen ıslah ile ilk dilekçedeki talep düşürülebilir mi? Av. Caner Arıcı Meslektaşların Soruları 1 04-04-2008 15:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07511306 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.