Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Sahte Çekİn İcraya Konulmasi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-01-2011, 15:04   #1
Güldal

 
Varsayılan Sahte Çekİn İcraya Konulmasi

Merhabalar
Elimde bir çek var 4 kişi tarafından ciro edilmiş ve müvekkilde kalmış,bankaya ibraz edildiğinde banka böyle bir çekimiz yoktur diyor yani çek sahte.Şimdi savcılığa suç duyurusunda bulunmak dışında çekte bahsedilen miktar için en başta düzenleyenden itibaren tüm ciro edenlere ilamsız icra yapmak gerekir mi?Yoksa sadece müvekkile çeki veren şahsa mı ilamsız icra yapılmalı?
Old 20-01-2011, 15:19   #2
hukukcugokhanozkan

 
Varsayılan

Çek sahteyse nasıl icra takibi yapacaksın sahte çeke dayanarak.Çeki müvekkilinize devreden kişiye karşı alacak ya da sebepsiz zenginleşme davası açılabilir en fazla.
Old 20-01-2011, 22:16   #3
av.suleyman

 
Varsayılan

Ben bu çeke dayanarak cirantalara ilamsız takip yapılabileceği kanaatindeyim.
Old 20-01-2011, 22:33   #4
sefa deniz

 
Varsayılan

çekin keşidecisi ve cirantalar hakında ilamsız icra takibi yapılabileceği gibi .genel mahkemelerde ''imzası ikrar edilmiş belgeye ''dayanarak alacak davası açılabilir .çekin sahte olması bu çekin sadece kombiyo senedi olma özelliğini kaybettirir .borç ilişkisi baki kalır .
Old 21-01-2011, 01:01   #5
hukukcugokhanozkan

 
Varsayılan

Bence çek sahteyse kendi cirantasından başka kimseye başvuramaz.Sahte çek adi senet olarak da kabul edilemez,zamanaşımına uğramış kambiyo senedi yazılı delil başlangıcıdır(bunu kesin biliyorum),sahte çekin hiç bir hukuki geçerliliği yoktur(bu da benim yorumum kitaplarda ya da içtihatlarda sahte çek durumunda yapılabilecekler vardır sanırım) .Çeki müvekkilinize devreden kişiye karşı alacak ya da sebepsiz zenginleşme davası açabilirsiniz diye düşünüyorum.

İlamsız icra takibi de yapılabilir tabi cirantaya karşı.
Old 27-01-2011, 11:31   #6
Güldal

 
Varsayılan

Tüm yorumlar için teşekkür ederim fakat sanırım aynı hususlarda tereddüt ediyoruz.İç ilişkiye dayanarak sadece çeki müvekkilime devredene icra takibi yapmamız mantıklı fakat usulen diğerlerinin de gösterilip gösterilmeyeceği hususu kafamı karşıtırıyor.Acaba daha önce benzeri durumla karşılaşan var mıdır?Ve ya Yargıtay kararı doktrin vs elinde bulunan
Old 27-01-2011, 12:06   #7
meltem2007

 
Varsayılan

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2004/20680 K. 2004/25278 Tarih 07.12.2004
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : TTK.'nun 720/2. maddesi gereğince çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği ( ibraz günü de gösterilmek suretiyle ) çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmelidir. Somut olayda takip dayanağı çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği ve TTK.'nun 720. maddesine göre ödenmeme sebebinin muhatap banka tarafından belirlendiği anlaşıldığından Mahkemenin usulüne uygun ibraz olmadığı yönündeki gerekçesi yerinde değildir.
Öte yandan, borçlu ciranta çekteki keşideci imzasının keşideciye ait olmadığından bahisle itirazda bulunmuştur. Takip borçlu cirantanın cirosu ile hamil durumda olan alacaklı tarafından yapılmıştır. TTK.'nun 730/3. maddesi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 589. maddesinde "Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, mevhum şahısların imzalarını yahut imzalayan veya namlarına imzalanmış olan şahısların herhangi bir sebep dolayısı ile ilzam etmeyen imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez" hükmü getirilmiştir. Bu nedenle ciranta kendi imzasını inkar etmediğine göre çek bedelini ödemekle yükümlü olup, keşideci imzasının geçerli olmadığı yolundaki itirazı dinlenemez. İmza sahte bile olsa ciranta olan borçlu kendi imzasından sorumludur. TTK'nun 692/6. maddesi ve fıkrasında aynen "çeki çeken kimsenin ( keşidecinin ) imzasını" zorunlu kılmıştır. Anılan maddede sadece imzadan söz edilmiş keşideci adının yazılması ve imzanın adı yazılı kişiye ait olması koşul olarak kabul edilmemiştir. Bu nedenle çekte keşide imzasının bulunması yeterli olup bu imzanın keşideciye ait olup olmaması, TTK.'nun 730/3. maddesi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 590. maddesinde "Temsile salahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kimse o poliçeden dolayı bizzat mesul olur" hükmü de dikkate alındığında çek vasfına etkili olmaz. O halde Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsizdir.
Kabule göre de, çekteki keşideci imzasının keşideciye ait olup olmadığı hususu yöntemince incelenip belirlenmeden imzanın keşideciye ait olmadığı sonucuna varılması doğru değildir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.

TTK'nun 589. maddesinde öngörülen imzaların bağımsızlığı ilkesi gereği yukardaki Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere çekteki diğer cirantalara karşı takip yapılabileceği düşüncesindeyim.
Old 27-01-2011, 14:20   #8
hukukcugokhanozkan

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/5005
K: 1989/1900
T: 27.3.1989

• SAHTE İMZAYLA TANZİM EDİLMİŞ BONO
• BONODAKİ İMZANIN SAHTELİĞİ
• İMZANIN SAHTE OLMASI

ÖZET : Bonodadaki imzanın sahte olduğu anlaşıldığından, davacı borçtan sorumlu değildir.
[6762 s. Kanun m. 636 ,589]
DAVA : Hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: ( 1 )
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin borçlusu, davalının alacaklısı olduğu 5.1.1986 vadeli 750.000 lira bedelli bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bononun sahte olarak tanzim edilerek icra takibine konulduğunu, taraflar arasında herhangi bir borç ilişkisi de olmadığını iddia ederek belirtilen bono nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tesbitine ve % 15 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, dava konusu bonodaki imzanın davacıya ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, gerek İ.T.M. Hakimliğince alınan ve gerekse mahkemece alınan bilirkişi kurulu raporlarına ve toplanan kanıtlara nazaran dava konusu bonodaki imzanın davacıya ait olmadığının belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 27.3.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi







T.C. YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1997/10471
K: 1998/1321
T: 2.3.1998

• İMZALARIN BAĞIMSIZLIĞI
• CİRANTALAR
• SAHTE ÇEK

ÖZET : Poliçe, borçlanmaya ehil olmayan kimselerinin imzasını, sahte imzaları, şahısları bağlamayan imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu nedenle halel gelmez
[6762 s. Kanun m. 589 ,599 ,730]
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Bursa Asliye 2. Ticaret Mahkemesi`nce verilen 22.9.1997 tarih ve 428-250 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ve davalı ... Metal San. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Ltd. Şti.`den aldığı ilaç bedeli mukabili için 92.993.198 TL bedelli 16.4.1994 tarihli çeki keşide ettiğini, çekin ... Ltd. Şti.`nin yitirmesi nedeniyle çekte yazılı borcu davacının nakit olarak ödediğini, daha sonra çekin ortaya çıkıp sonraki kötü niyetli hamillerin davacı hakkında icra takibi yaptıklarını, namına çek keşide edilen davalı ... San. Ltd. Şti.`ye çek miktarı borcu tahsilat makbuzu ile ödendiğini, davalı cirantaların haklı hamil olmadığını, ... Ltd. Şti.`nin kaşe ve imzası atılarak kendilerine ciro edilmiş gibi gösteren davalılara müvekkilinin borcu olmadığını iddia ederek, davacının keşide ettiği 92.993.198 TL miktarlı çek nedeniyle yapılan icra dosyasında talep edilen 99.896.198 TL miktarında davacının davalılara borçlu olmadığının tespitini, icra inkar tazminatının tahsilini, yargılama sırasında borç ödendiğinden istirdadını talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Metal ve San. A.Ş. vekili, müvekkilinin davalı ... Metal San. ve Tic. Ltd. Şti.`ne verdiği muhtelif malzeme karşılığı 22.3.1994 tarihli çek tahsilat makbuzu ile dava konusu çeki aldığını, çekin davacı tarafından ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığını, müvekkilinin iyi niyetli ve yetkili hamil olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Ltd. Şti., dava konusu çekin kendilerine ulaşmadığını, bedelin nakden ödendiğini, çekteki cironun kendilerine ait olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı ... Metal Paslanmaz Kazan ve Kimya Makinaları`na tebligat yapılmamış, davacı vekili bu davalı hakkındaki davadan feragat etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunmalar, çek fotokopisi, grafoloji dairesinden alınan rapor ve dosya kapsamına göre, çekte lehtar gözüken ... Ltd. Şti.`nin cirosuna ilişkin imzaların bu şirket yetkililerine ait olmadığı, çekin sahte olduğu, daha sonraki cirantaların iyi niyetli kabul edilmesinin mümkün olmadığı, menfi tespit istemi ile açılan dava sırasında davacının ... Metal A.Ş.`ye ödediği miktarın istirdadını isteyebileceği gerekçesiyle, davalı ... Metal hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, davalılar ... Metal A.Ş. ve ... Ltd. Şti. hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile 16.4.1994 keşide tarihli 92.993.198 TL bedelli çekten ötürü davacının bu davalılara borçlu olmadığının tespitine, yargılama aşamasında ... Metal A.Ş.`ye ödenen 113.043.000 TL`nin bu davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine, ... Metal A.Ş.`nin ve ... Ltd. Şti.`nin takipte kötü niyetli oldukları kanıtlanamadığından davacının inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı ... Metal A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
1 - Kambiyo senetlerinde imzaların istiklali ilkesi caridir. Diğer bir deyişle, beyanlar birbirinden bağımsızdır. Bu husus, TTK`nun 589. maddesinde açıkça ifade olunmuştur. Buna göre, bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, mevhum ( gerçekte mevcut olmayan ) şahısların imzalarını yahut imzalayan veya namlarına imzalanmış olan şahısları herhangi bir sebep dolayısıyla ilzam etmeyen ( bağlamayan ) imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez. Aynı esas, TTK`nun 730/1. fıkranın 3. bendinin yollamasıyla çekte de geçerlidir. Buna göre, dava konusu çeki ciro eden davalı ... San. İth. İhr. Ltd. Şti.`nin cirosunu oluşturan imzanın sahte olması, diğer cirantaların imzalarının geçerliliğine etki etmez. Somut olayda keşidecinin imzasının sahte olduğu iddia edilmediğine göre, çekin sahte olduğuna ilişkin mutlak def`i bu olayda uygulanmaz. Açıklanan bu ilkelere göre, TTK`nun mad. 730/1. fıkrasının 5. bendi yollamasıyla aynı yasanın 599. maddesi gereğince davalı ... Metal A.Ş.`nin davacı keşideciye karşı sorumlu olup olmayacağının araştırılması gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davalı ... Metal A.Ş. yararına bozulması gerekmiştir.
2 - Kabule göre ise; davalı ... San. İth. İhr. Ltd. Şti.`nin ciro imzasının sahte olduğunun tespit edilmiş olması nedeniyle hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddedilmesi gerekirken, kabulü doğru olmamış ise de, hükmün davalı ... San. tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle bu durum bozma sebebi yapılmamıştır.
3 - Bozma gerekçesine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte yazılı nedenlerle hükmün davalı ... Metal A.Ş. yararına BOZULMASINA, ( 3 ) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 2.03.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Görüldüğü üzere bu konuda Yargıtay'ın farklı yönlerde kararları bulunmakta(arkadaşın yukarda alıntılamış olduğu karar alıntıladığım kararların tam tersi).En iyisi Öztan,Poroy gibi hocalar veya diğer akademisyenlerin konuyla ilgili açıklamalarına bakmak, konuyu sağlam bir hukuki zemine oturtmak.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Çekin Kaybolması Av.TOLGAA Meslektaşların Soruları 7 20-11-2011 17:34
Temlİk SÖzleŞmesİnİn İcraya Konulmasi Hakkinda. av.g.yıldırım Meslektaşların Soruları 5 27-01-2011 12:17
Hİzmet Tespİtİ Davasinda Karar KesİnleŞmeden Vekalet Ücretİnİn İcraya Konulmasi av.selma Meslektaşların Soruları 4 05-10-2009 16:27
Arkasi YazilmamiŞ Çekİn Kaybolmasi Av.Özlem Köseoğlu Meslektaşların Soruları 3 30-06-2008 13:27
Garantİ Tutari Ödenen Çekİn İcra Takİbİne Konulmasi SUCCEED Meslektaşların Soruları 5 05-05-2008 10:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06084609 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.