|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
01-11-2007, 15:25 | #1 |
|
iZALEYİ ŞUYU DAVASINDAN FERAGAT
Değerli meslektaşlarım,
müvekkilimin davalı olduğu bir izaleyi şuyu davasında davacı taraf davasından feragat etmişti ancak tekrar dava açmayı düşünüyor, öğretide davadan feragat ile kesin hükmün sonuçları ile karşılaşılacağı belirtiliyor ama yargıtay farklı görüşte galiba bu konuda yargıtay kararı var mı teşekkürler, iyi çalışmalar. |
01-11-2007, 19:14 | #2 |
|
T.C.
YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ E. 1975/5881 K. 1975/6818 T. 6.11.1975 • ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ • ÇİFT TARAFLI DAVA OLMASI • EVVELCE DAVADAN FERAGAT EDİLMESİ • TAKSİM ANLAŞMASININ GEÇERLİLİĞİ 743/m.628 1086/m.375,562,91 ÖZET : Mirasın taksimine ilişkin sözleşmelerin Noterlikçe re'sen düzenlenmesi gerekir. Nitelik bakımından ortaklığın giderilmesi davalarının çift taraflı davalardan olmasına ve davalı da yargılamada davacının taksim isteğine katıldığına göre, aynı taşınmazlar hakkında daha önce açılan davadan feragat edilmiş olması yeniden dava açılıp aynı talepte bulunulmasına engel değildir. Mahallî Mahkemesinden verilmiş bulunan, ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalılardan kendisine asaleten M.Çivitcioğlu'na vesayeten Ş.Çivitcioğlu tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, taşınmaz malların ortaklığının giderilmesi isteminden ibarettir. Mahkemece, red kararı verilmiş, hüküm davalılardan Ş.Çivitcioğlu tarafından temyiz edilmiştir. 1 - 26.10.1955 tarih, 7 ve 30 tapu sayılı taşınmaz malların paydaşlarından Üftare ve Salim Ç.na ait veraset belgesinin ilgisinden istenmesi ve bunda tesbit edilen mirascılarının davaya katılan kimseler olup olmadığı, bunlar dışında başka mirascı bulunup bulunmadığı usulen araştırılıp tesbit edilmeden davanın hükme bağlanması, 2 - Davacılar, dava konusu taşınmazların aynen taksimi, olmadığı takdirde satış suretile ortaklığın giderilmesini istemiş, dava sırasında 8.9.1974 tarihli taksim sözleşmesine dayanmışlar, mahkemede sözleşmeyi geçerli sayarak, ayrıca aynı taşınmaz mallar hakkında açılan davanın feragat sebebile red edildiğini, bu nedenlerle yeniden taksim istenemeyeceğinden bahsile davayı red etmiştir. 1512 sayılı Noterlik K.’nun 89. maddesi uyarınca miras taksimine ilişkin sözleşmelerin noterlikçe resen düzenlenmesi gerekir. 8.9.1974 tarihli sözleşme âdi nitelikte olduğundan geçerli sayılamaz. Ortaklığın giderilmesi davalarının niteliğine çift taraflı dava olmasına binaen daha önce açılan davanın feragatle red edilmiş olması yeniden dava açılmasına engel teşkil etmeyeceği gibi, davalıda ortaklığın giderilmesini istediği takdirde davada davacı durumuna girer. Nitekim, davalı duruşma sırasında taşınmazların aynen taksimini istediğinden gerekli inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi. 3 - Menfaat zıtlığı halinde, vesayet altında bulunan Münevvere kayyum tayin ettirilmek gerektiğinden zuhul edilmesi. 4 - Şabanözü Sulh Hukuk Hakimliğinin 974/66 esas sayılı dava dosyasının 9.7.1974 tarihli oturumunda, taraflar arasında yapılan sulhun taşınmaz mallara ilişkin kısmının, bu dava ile ilgisi tesbit olunmak ve dava bakımından tarafları bağlayıp bağlamadığının düşünülmemesi. Usul ve Kanun’a aykırıdır. SONUÇ : Hükmün, açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi. (KAZANCI) ***** Davacının evvelce açtığı aynı mahiyetteki davadan feragat etmesi , ikinci defa bu davayı açmasına mani değildir. HUMK. 95.maddesi , ortaklığın giderilmesi davalarının özellikleri itibariyle uygulanamaz. ( 6.HD. 26.09.1969 gün ve E. 2706 K. 3710 ) özet halinde Celal Erdoğan Ortaklığın Giderilmesi Davaları 1999 sh. 211 ***** Kişisel görüş: Yargıtay feragat eden kişinin ikinci defa dava açabileceğini öngörürken sanırım , davalıların da talebe katıldıkları durumu dikkate almaktadır. Davalıların bir veya birkaçının da ortaklığın giderilmesini istediklerini açıklamaları halinde onlar da davacı konumuna girdiklerinden önceki feragatın önemi kalmamaktadır. Fakat bir olayda diyelim ki, feragat eden davacı ikinci kez davayı açtı diğer paydaşların tümü de davanın reddini savundu, katılan olmadı. Bu takdirde feragatin kesin hüküm teşkil edeceği kuralının uygulanacağı kanısındayım. Saygılarımla. |
01-11-2007, 22:12 | #3 |
|
Sayın KOCABAŞ,
Kişisel görüş notunuza ilişkin bir ihtimal aklıma geldi. Her iki davada da talep, ortaklığın giderilmesi ise de, ilkinde olmayan aynen taksim yolu ile ortaklığın giderilmesi terditli talebi ikincisinde varsa, yine de feragatin kesin hüküm teşkil edeceği kuralı uygulanmalı mı sizce? Selam ve saygılarımla. |
02-11-2007, 10:22 | #4 |
|
Sayın KARACA,
Birinci ve ikinci davada taleplerin farklı olduğunu, feragatin satış yönünden geçerli olacağını , aynen taksim talepli davada kesin hüküm teşkil etmeyeceğini düşünüyorum. Saygılarımla. |
20-04-2017, 16:11 | #5 |
|
"Ortaklığın giderilmesi davalarının çift taraflı dava olması" hususunun yasal dayanağı var mı?
Her Yargıtay kararında "Ortaklığın giderilmesi davaları çift taraflı davadır" yazıyor ama bu kural hiç bir Kanun'da yazmıyor. Yanıtlarınız için teşekkür ederim. |
23-04-2017, 09:24 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
"Çift taraflı dava" ifadesi bir usul kuralı ile ilgilidir. Kural olarak bir davada davacı ve davalı olarak belirtilen ve menfaatleri birbirine zıt olan iki taraf vardır.Buna karşın bazı istisnai davalarda davacı ve davalı kavramı pratikte bir önem taşımamaktadır.Bu davaların davacısı aynı zamanda davalı,davalısı ise aynı zamanda davacısı konumundadır. Davanın sonucundan her iki taraf ta yararlanır.Bu gibi davalara usul hukukunda "çift taraflı dava "da denilmektedir. Usul Hukukçusu Prof.Dr. Ejder Yılmaz çift taraflı davalara soruda geçen ortaklığın giderilmesi davaları ile anlaşmalı boşanma davalarını örnek olarak göstermektedir. ( Hukuk Muh.K.Şerhi , 2013,sh:504) Anladığım kadarı ile, Yargıtay HGK ve özellikle önceki cevabımda örnek olarak verdiğim 6.HD.nin kararlılık kazanan kararlarında; ortaklığın giderilmesi davalarının nitelik ve özellikleri belirterek bu davaların( bir usul hukuku kuralı olan) "çift taraflı dava" niteliğini taşıdığı ifade edilmiş ve böylece bu kural hukukumuza yerleşmiştir.Diye düşünüyorum. |
23-04-2017, 18:56 | #7 | |||||||||||||||||||
|
Katkı,
***En ayrıntılı anlatımı bu kararda buldum. 05.03.1985 öncesi ilgili HUMK maddelerini görebilsek; net olarak karşılıklılık içeren usul kurallarını görebiliriz belki? Saygı ve selamlarımla, |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
izale-i şuyu | onur lengerli | Meslektaşların Soruları | 10 | 15-03-2020 07:45 |
İzale-i Şuyu-feragat | Av.Günar | Meslektaşların Soruları | 7 | 24-03-2011 12:43 |
BoŞanma Davasindan Feragat-eŞten Mal KaÇirma-mk 166/ 4 | külekçi | Meslektaşların Soruları | 0 | 02-08-2007 17:07 |
İzale-i Şuyu | Av.Günar | Meslektaşların Soruları | 8 | 31-03-2007 00:45 |
izale-i şuyu | johnross | Meslektaşların Soruları | 3 | 24-07-2006 01:54 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |