Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Borçlunun mal kaçırması/ araç satışı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-01-2010, 23:24   #1
soner.a

 
Varsayılan Borçlunun mal kaçırması/ araç satışı

Müvekkilim 500,000 tl kredi çekmiş olduğu bankaya kredi borçlarını ödemez hale gelmiştir, ve de taşınır olarak 3 adet tır , 2 adet otomobili takiğler başlamadan önce satmış diğer borçlularının borcunu kapatmıştır, takip başlamadan 1 ay önce 3. kişilere satmıştır. Banka bu araç satışlarının iptalini isteyeceği beyanında bulunmaktadır. Burada banka ne gibi işlemler yapabilir. Bu yapılan satışların iptali mümkün müdür? İşleyecek prosedür ve kanunu dayanakları hakkında cevap verirseniz sevinirim
Old 13-01-2010, 00:37   #2
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Evet İİK na dayalı iptal davası açabilir. Bakınız İİK.m.277 vd.

Saygılarımla.



*Hatta TCK nun eski halinde, alacaklı zararına mevcudunu eksiltmek diye bir suç tanımı da hatırlıyorum ama hala var mı şu an bilemedim.
Old 13-01-2010, 00:43   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

İİK da imiş, halen geçerli:


Alacaklısını zarara sokmak kasdiyle mevcudunu eksilten borçluların cezası:

Madde 331 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 01.06.2005 RG NO: 25832 KANUN NO: 5358/1) (KOD 2) (KOD 1)
Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

İflas takibinden veya doğrudan doğruya iflas hallerinde iflas talebinden önce birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu fiiller başka bir suç oluştursa dahi bu hükümler uygulanır.

Konkordato mühleti veya iflasın ertelenmesi talebinden önceki iki yıl içinde ya da konkordato mühleti talebi veya iflasın ertelenmesi süresinden sonra birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır.

Taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kastı ile taşınmaz dışına çıkarılması halinde, eklentinin zilyedi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

Bu suçlar alacaklının şikâyeti üzerine takip olunur.


*

Saygılarımla.
Old 13-01-2010, 00:45   #4
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Bankanın açacağı dava tasarrufun iptali davasıdır. Bu dava, borçlunun mallarını kaçırmak amacıyla sattığını, satışın muvazaalı olup gerçek olmadığı iddiasına dayanır. Mahkeme davanın kabulüne karar verirse, yapılan satış işlemleri geçersiz olur yani satıştan önceki hale gelinir.
Old 13-01-2010, 02:28   #5
soner.a

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım,
Öncelikle vermiş olduğunuz bilgildr için teşekkür ederim ,
Ancak tassarufun iptali davasında , elimizde gerçekten satış yapıldığına belgeler ve bankadan girdi çıktıları mevcut ,
Ayrıca satış işlemleri geçersiz , yapılan satış önceki hale gelmesi durumunda alıcın hakları ne olacak ? Vermiş olduğu para nasıl alına bilecek, bu kişinin MK. gereğince iyiniyeti korunmayacak mı?
Old 14-01-2010, 23:13   #6
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Elinizde satış yapıldığına dair belgeler vs. olması tasarrufun iptali davası açmaya engel değildir. Bu davada önemli olan, satışın gerçek iradeyi yansıtmayıp, muvazaalı olduğunun ispatıdır. İspatı zor olmakla berabaer, özellikle satış bedelinin düşük gösterilmesi, satışın şeklinin hayatın olağan akışına aykırı olması, alıcının mevcut durumu bilmesine rağmen satın alması gibi hususları tanıklarla da destekleyerek ispalarsanız sonuca ulaşabilirsiniz. Kaldı ki; bu tasarrufun iptali müessesesi; borçlunun malvarlığındaki yakın zamana ait olağan dışı eksilmelere karşı ihdas edilmiş bir dava türüdür.
Tasarrufun iptali davasını ispat edip, bu yönde karar aldırabilirseniz, bunun anlamı, yapılan satışın geçersiz olduğu hem alıcının hem de satıcının muvazaa içinde gerçek iradelerini yansıtmaksızın hareket ettiklerinin tespit edilmesidir. Zate hasım olarak hem borçluyu hem de alıcıyı gösterirsiniz. aralarında mecburi dava arkadaşlığı vardır.
Muvazaalı satış gerçek satış olmadığından, gerçek bir satış bedeli de olmayacaktır. Dolayısıyla alıcının parasını alması gib bir durum olmayacaktır. Diğer taraftan, muvazaalı işlemde iyiniyetten bahsedilemeyeceği için, iyiniyetin korunması da söz konusu olmayacaktır.
Old 14-01-2010, 23:23   #7
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Üç adet tırı vb. taşıtları olan müvekkiliniz malvarlığının düşündürdüklerinden hareketle eğer tacirse ve m.280/son daki prosedürü de yerine getirmemişse; banka için davayı kazanmak çok güç olmayacaktır:




Alıntı:
Kanun No: 2004
İcra ve İflas Kanunu (İİK)

Kabul Tarihi: 09.06.1932
R.G. Tarihi: 19.06.1932
R.G. No: 2128



Zarar verme kastından dolayı iptal:

Madde 280 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 06.03.1965 RG NO: 11946 KANUN NO: 538/115)

(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 30.07.2003 RG NO: 25184 KANUN NO: 4949/66) (KOD 1)
Malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebilir. Şu kadar ki, işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya iflas yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır.

(MÜLGA FIKRA RGT: 30.07.2003 RG NO: 25184 KANUN NO: 4949/103) (KOD 1)

(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 25.11.1988 RG NO: 20000 KANUN NO: 3494/55)
Üçüncü şahıs, borçlunun karı veya kocası, usul veya füruu ile üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımları, evlat edineni veya evlatlığı ise borçlunun birinci fıkrada beyan olunan durumunu bildiği farz olunur. Bunun hilafını üçüncü şahıs, ancak 279 uncu maddenin son fıkrasına göre isbat edebilir.

Ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle hareket ettiği kabul olunur. Bu karine, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütülebilir.
Old 15-01-2010, 01:34   #8
soner.a

 
Varsayılan

bir hususu daha göz almanızı rica ediyorum, bu yapılan satışların bankada değeri üzerinden girdi çıktıları mevcut olup; ayrıca satılan bu malların değerinde de diğer bir alacaklıya ödeme yaptığı bellidir. Satın alanlarla da herhangi bir bağı bulunmamaktadır.
teşekkürler...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Noter Satışı Olmadan Yapılan Araç Satışı Nedeniyle Satıcının Sebepsiz Zenginleşmesi ayrıntıcı Meslektaşların Soruları 1 17-11-2009 23:13
yargılama devam ederken borçlunun mal kaçırması gtz Meslektaşların Soruları 4 31-03-2009 12:21
Yediemin borçlunun malları kaçırması ve iflas tolga Meslektaşların Soruları 1 08-12-2007 14:25
Araç Satışı murat Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 16:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,15135598 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.