Eksik ödenen ve ödenmeyen kiralar sonucunda tahliye

Öncelikle iyi günler.
10.11.2008 tarihi itibariyle 1 yıl süreli bir kira sözleşmemiz bulunmaktadır. Kiracı haziran ayına ait kiradan sadece 90 lira ödemiştir ve temmuz kirasını ödemesi gerekn gün olan cuma günü de ödeme yapmamıştır. Kira sözleşmemizde ise; 2 ay ard arda ödenmemesi durumunda kira dönemi boyunca oluşacak tüm bedellerini talep edeceğimize dair madde bulunmaktadır.
Sorum haziran ayı kira bedelinin tamamının ödenmemesi genel anlamda bir ödememe olarak ele alınıp temmuz ayındaki kira bedelinin de ödenmemesi ile birleştirilerek 10.11.2009 tarihine kadar oluşacak tüm bedelleri talep etmemizi sağlayacak 2 ay ard arda ödeme koşulunu sağlayabilecek midir? Kısacası eksik ödenen haziran ayı kira bedelini ödememe olarak ele alabilir miyim? Elinizde Yargıtay kararları mvcut mudur?

Alıntı: Yazan ozan süngü Öncelikle iyi günler. 10.11.2008 tarihi itibariyle 1 yıl süreli bir kira sözleşmemiz bulunmaktadır. Kiracı haziran ayına ait kiradan sadece 90 lira ödemiştir ve temmuz kirasını ödemesi gerekn gün olan cuma günü de ödeme yapmamıştır. Kira sözleşmemizde ise; 2 ay ard arda ödenmemesi durumunda kira dönemi boyunca oluşacak tüm bedellerini talep edeceğimize dair madde bulunmaktadır. Sorum haziran ayı kira bedelinin tamamının ödenmemesi genel anlamda bir ödememe olarak ele alınıp temmuz ayındaki kira bedelinin de ödenmemesi ile birleştirilerek 10.11.2009 tarihine kadar oluşacak tüm bedelleri talep etmemizi sağlayacak 2 ay ard arda ödeme koşulunu sağlayabilecek midir? Kısacası eksik ödenen haziran ayı kira bedelini ödememe olarak ele alabilir miyim? Elinizde Yargıtay kararları mvcut mudur?

Kira parasının eksik ödenmesi temerüde düşmeyi engellemez.

Merhabalar;

İşinize yarayacağını düşünüyorum:

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/2810
Karar: 2003/3134
Karar Tarihi: 06.05.2003

...

Davalı kiracıya Borçlar Kanununun 260. maddesine uygun şekilde keşide ve tebliğ edilen ihtarnameye rağmen muaccel olan kira borcu verilen kanuni süre içerisinde eksik ödenmiş olması sebebiyle davalının temerrüdü gerçekleşmiş ve davacının ödendiği ispat edilmeyen 500.000.000.-TL talep hakkı doğmuştur. Buna göre temerrüt sebebiyle kiralananın tahliyesine ve 500.000.000.-TL kira alacağının tahsiline karar vermek gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı bu defa ki incelemede anlaşılmakla karar düzeltme isteğinin kabulü gerekmiştir.

Bir de bu var:

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2001/7689
Karar: 2001/7900
Karar Tarihi: 15.10.2001

ÖZET : Yeni kira yılının başlamasından 6 ay geçtikten sonra davacının önceki dönem kira paralarının eksik ödendiğinden bahisle ihtar gönderip temerrüt nedeniyle dava açmasının Medeni Kanunun 2.maddesinde belirtilen objektif iyi niyet kuralı ile bağdaşmadığının kabulü gerekir. Böyle bir durumda temerrüt olgusu gerçekleşmeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekir.

Ancak sanırım bu karar aradığınızı tamamen karşılıyor:

Alıntı: T.C. YARGITAY 6.Hukuk Dairesi Esas: 2005/9260 Karar: 2005/11064 Karar Tarihi: 01.12.2005 ÖZET: Davalının ibraz ettiği banka dekontuna göre Haziran kirasının Temmuz ayı kirası ile birlikte 5.7.2004 tarihinde ödenmesi karşısında muacceliyet koşulunun ve davalı borçlu tarafından eksik ödeme sebebiyle temerrüt olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece tahliyeye ve takipten sonra ödenen aylar kirası düşüldükten sonra dönem sonuna kadar muaccel olan ve ödenmeyen aylar kirası üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekir. (2004 S. K. m. 269) Dava: İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar dairemizin 21.4.2005 gün ve 1871-3888 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Bu kararın tashihen tetkiki alacaklı tarafından süresi içinde istenilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Karar: Dava, itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin olup, mahkemece Haziran 2004 ayı kirasının 5.7.2004 tarihinde ödendiğinden bahisle temerrüdün gerçekleşmediği gerekçe gösterilerek istemin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyizi üzerine dairemizin 21.4.2005 gün ve 1871-3888 sayılı ilamı ile mahkeme kararı onanmış, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Alacaklı vekili 2.9.2004 tarihinde başlattığı haciz ve tahliye istekli icra takibi ile kira sözleşmesinin 4.maddesine göre muaccel hale gelen Eylül, Ekim, Kasım, Aralık 2004 ve Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs 2005 ayları toplam 3.780.000.000.TL kira alacağının tahsilini istemiştir. Borçlu vekili itirazında; Mayıs 2004 ayı dahil bütün kira borçlarının ödendiğini, yeni kira döneminin Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül 2004 kiralarının da süresinde ödendiğini Mayıs 2004 ayının dönemin son ayı olup yeni dönemin kira alacaklarını muaccel hale getirebilecek nitelikte olmadığını bildirmiştir. Takibe ve davaya dayanak yapılan 1.6.2002 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile aylık kiranın 420.000.000.TL olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık sözleşmede kararlaştırılan muacceliyet koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği konusundadır. Sözleşmede kiranın işlemeden her ayın 5'inde peşin olarak banka hesabına ödeneceği, 4. maddesinde de aynı dönem içerisinde kira bedelinin bir ay ödenmemesi halinde ödenmeyen aydan dönem kirasının sonuna kadar olan kira bedellerinin ihtara gerek olmaksızın muacceliyet kazanacağı kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde muacceliyet koşulunun Haziran 2004 kira parasının ödenmemesi nedeniyle 6.6.2004 tarihinde gerçekleştiğini, takip talebinde sehven Mayıs 2004 olarak yazıldığını açıklamıştır. Kira sözleşmesinde kiranın işlemeden her ayın beşinde peşin olarak ödeneceği öngörülmüş olup, Haziran 2004 ayı kirasının 5.6.2004 yerine davalının ibraz ettiği banka dekontuna göre Temmuz ayı kirası ile birlikte 5.7.2004 tarihinde ödenmesi karşısında muacceliyet koşulunun ve davalı borçlu tarafından eksik ödeme sebebiyle temerrüt olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece tahliyeye ve takipten sonra ödenen aylar kirası düşüldükten sonra dönem sonuna kadar muaccel olan ve ödenmeyen aylar kirası üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği bu defa ki incelemeden anlaşılmakla davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 21.4.2005 gün ve 1871-3888 sayılı esas ve karar sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkemenin 23.11.2004 gün ve 2004/500-708 esas ve karar sayılı kararının BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01.12.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

kararlar için teşekkür ederim bu durumda ben noter kanalıyla ihtarname çekmeden direk icra dairesinden açacağım takip ile 30 günlük süreyi başlatsam nasıl olur? Yni bir yarım bir de tam kira ödenmeme durumunu ; direk icra kanalıyla tahsile ve özellikle de tahliye için bir yol olarak izxleyebilir miyim? Saygılarla...

ihtar yoluna başvuramadan icra yolu ile süreyi kısaltmak istiyorum. İhtarnameyi bugün gönderip aynı zamanda icra takibini başlatsam olur mu? İlerleyen zamanlarda 2. ihtarı da çekip sözleşme sonununda dava hakkımı elde etmek için olumlu bir yol mudur?

Alıntı: Yazan ozan süngü kararlar için teşekkür ederim bu durumda ben noter kanalıyla ihtarname çekmeden direk icra dairesinden açacağım takip ile 30 günlük süreyi başlatsam nasıl olur? Yni bir yarım bir de tam kira ödenmeme durumunu ; direk icra kanalıyla tahsile ve özellikle de tahliye için bir yol olarak izxleyebilir miyim? Saygılarla...

İzlemeniz gereken en pratik yol budur. Örnek 13 yapmalısınız. Tahliye talep etmeyi unutmayın.

Alıntı: Yazan ozan süngü ihtar yoluna başvuramadan icra yolu ile süreyi kısaltmak istiyorum. İhtarnameyi bugün gönderip aynı zamanda icra takibini başlatsam olur mu? İlerleyen zamanlarda 2. ihtarı da çekip sözleşme sonununda dava hakkımı elde etmek için olumlu bir yol mudur?

İzlemeniz gereken yolu önceki mesajda yazmıştım. Sözleşmede muacceliyet şartı bulunduğu için, iki haklı ihtar nedeniyle tahliye davası açamazsınız.