Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

menfi tespit davasının istirdata dönüşmesi ve ihtiyati haciz

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-01-2010, 18:51   #1
lawyersoylu

 
Varsayılan menfi tespit davasının istirdata dönüşmesi ve ihtiyati haciz

sayın meslektaşlarım,
taraflar arasındaki ticari ilişki gereği davacı şirket tarafından, müvekkil şirkete değişik vadeli senetler verilmiştir. senetlerin bir kıısmı ödenmiş, ödenmeyen büyük kısım için müvekkil şirket aleyhinde menfi tespit davası açılmıştır. yargılama sırasında senet bedellerinden birkaçı ödendiğinden ödenen miktarın istirdadını da kapsar şekilde dava kabul edilmiştir.

kararın tebliğinden birkaç gün sonra davacı tarafça mahkemenin istirdadına karar verdiği miktar, vekalet ücreti ve yargılama gideri için ihtiyati haciz kararı alınmıştır. ihtiyati haciz kararının gerekçesi " alacaklının dayanak belgesine göre- dayanak belge menfi tespit kararıdır- yukarıda yazılı miktarda alacağının varlığı, alacağın vadesinin geldiği ve alacak için bir rehnin bulunmadığı anlaşıldığından İİK 257. Md. gereği ihtiyati haciz kararı verilmiştir."

ihtiyati haciz kararı, haciz baskısı ile uygulanmış, müvekkil şirket ihtirazi kayıtla bir miktar ödemiştir. daha sonra davacı tarafça, ihtiyati haciz kararında olmayan faiz alacağını da kapsar şekilde ilamlı icra yapılmış, icra emri tarafımızca bugün tebliğ alınmıştır.

burada sormak istediğim soru: İİK72/5. maddesi gereği menfi tespit davaları istridat davasına dönüşse dahi, karar kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlardandır. (12. HD 03.10.2005. T 12383-12692) buna rağmen böyle bir kararın icrası için ihtiyati haciz kararı alınması kanuna karşı hile değil midir? bu durumda ihtiyati haciz kararına itiraz etmek, ilamlı icra için şikayet yoluna başvurmak haricinde yapılabilecek başka bir şey var mıdır?teşekkürler.
Old 13-01-2010, 21:43   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan lawyersoylu
sayın meslektaşlarım,
taraflar arasındaki ticari ilişki gereği davacı şirket tarafından, müvekkil şirkete değişik vadeli senetler verilmiştir. senetlerin bir kıısmı ödenmiş, ödenmeyen büyük kısım için müvekkil şirket aleyhinde menfi tespit davası açılmıştır. yargılama sırasında senet bedellerinden birkaçı ödendiğinden ödenen miktarın istirdadını da kapsar şekilde dava kabul edilmiştir.

kararın tebliğinden birkaç gün sonra davacı tarafça mahkemenin istirdadına karar verdiği miktar, vekalet ücreti ve yargılama gideri için ihtiyati haciz kararı alınmıştır. ihtiyati haciz kararının gerekçesi " alacaklının dayanak belgesine göre- dayanak belge menfi tespit kararıdır- yukarıda yazılı miktarda alacağının varlığı, alacağın vadesinin geldiği ve alacak için bir rehnin bulunmadığı anlaşıldığından İİK 257. Md. gereği ihtiyati haciz kararı verilmiştir."

ihtiyati haciz kararı, haciz baskısı ile uygulanmış, müvekkil şirket ihtirazi kayıtla bir miktar ödemiştir. daha sonra davacı tarafça, ihtiyati haciz kararında olmayan faiz alacağını da kapsar şekilde ilamlı icra yapılmış, icra emri tarafımızca bugün tebliğ alınmıştır.

burada sormak istediğim soru: İİK72/5. maddesi gereği menfi tespit davaları istridat davasına dönüşse dahi, karar kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlardandır. (12. HD 03.10.2005. T 12383-12692) buna rağmen böyle bir kararın icrası için ihtiyati haciz kararı alınması kanuna karşı hile değil midir? bu durumda ihtiyati haciz kararına itiraz etmek, ilamlı icra için şikayet yoluna başvurmak haricinde yapılabilecek başka bir şey var mıdır?teşekkürler.

Kesnleşmeden icrası kabil olmayan bir hususta - karar konusu alacak için vade muaccel sayılamayacağından- , kaçma, mal kaçırma gibi durumlar hariç ihtiyati haciz kararı da verilememesi gerekir diye düşünüyorum.
Old 15-01-2010, 13:20   #3
lawyersoylu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Kesnleşmeden icrası kabil olmayan bir hususta - karar konusu alacak için vade muaccel sayılamayacağından- , kaçma, mal kaçırma gibi durumlar hariç ihtiyati haciz kararı da verilememesi gerekir diye düşünüyorum.

Sayın meslektaşım cevabınıza teşekkür ederim. Sizin de belirtmiş olduğunuz gibi henüz vadesi gelmemiş bir alacak söz konusu olduğu halde ihtiyati haciz kararının gerekçesinde "ALACAĞIN VADESİNİN GELDİĞİ" ibaresi yer almaktadır ve karar bu şekilde verilmiştir.

Acaba menfi tespit-istirdat davasının icrasıyla ilgili yanlış bilgi sahibiyiz de doğrusunu sadece bu kararı veren mahkeme heyeti mi bilmekte?
Old 15-01-2010, 13:28   #4
üye32062

 
Varsayılan

İhtiyati haciz kararı veren mahkemeye karşı, temyiz dilekçesini de ekleyerek İ.İ.K. 265 uyarınca itiraz ederseniz kararın kaldırılacağını düşünüyorum. Yine icra tehditi altında ödeme yapılmış olması alacağın kabulü manasına gelmemelidir.
Old 15-01-2010, 13:58   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan lawyersoylu
Sayın meslektaşım cevabınıza teşekkür ederim. Sizin de belirtmiş olduğunuz gibi henüz vadesi gelmemiş bir alacak söz konusu olduğu halde ihtiyati haciz kararının gerekçesinde "ALACAĞIN VADESİNİN GELDİĞİ" ibaresi yer almaktadır ve karar bu şekilde verilmiştir.

Acaba menfi tespit-istirdat davasının icrasıyla ilgili yanlış bilgi sahibiyiz de doğrusunu sadece bu kararı veren mahkeme heyeti mi bilmekte?

Bundan yaklaşık 10 yıl kadar önce Anadoluda tek Asliye mahkemesi bulunan bir ilde Asliye hukuk mahkemesi "fatura" ya dayalı bir alacak için İhtiyat-i Haciz kararı vermişti. İtirazımızı da ret etmişti. Borçlu işyeri olan, faal ticaret yapan bir esnaftı. Tüm malları haczedilip, muhafaza altına alınmış ve ticaret yapamaz hale sokulmuştu.

İhtiyat-i Haczin uygulanması aşamasında Alacaklı, alacağı için icra takibi yolunu -itirazımız takibi durdurur üşünecsiyle- seçmemiş aynı mahkemede dava yolunu tercih etmişti. Bu mahkeme Temyiz'den karar bozulana kadar da tüm itirazlarımızı reddederek, Haczi kaldırmadı... Yargıtay kararı bozdu da müvekkil sıkıntıdan kurtuldu. Daha sonrasında ise biz haksız ihtiyati haciz nedeniyle tazminat davası açıp, kazandık. O ayrı ama epeyce zarar görmüştü müvekkilimiz.

Ne yazık ki bu tür kararlar verilebiliyor. Kambiyo senedine dayalı olarak ihtiyati haciz almak için bile kırk takla atılan memlekette fatura ile ihtiyati haciz kararı verildiğine de şahit olmuştuk. Adalet adına üzülmemek elde değil.
Old 11-02-2010, 14:31   #6
lawyersoylu

 
Varsayılan

ihtiyati haciz kararına istinaden açılmış olan takibe karşı İTM'de yapmış olduğumuz şikayet kabul edildi. Takibin iptaline karar verildi. Gerekçe olarak da Yargıtay 12. HD.29.04.2004 gün ve 2004/6332-10652 sayılı kararı gösterildi. Bu karara göre menfi tespit davalarında "İlamın esası kesinleşmeden infaz edilemeyeceğine göre, eklentilerin de borçludan istenebilmesi için hükmün kesinleşmesi gerekir." Yani hüküm kesinleşmeden ilamın icra edilemeyeceği hususunda herhangi bir sıkıntı yok. Asıl sorun menfi tespit kararına istinaden ihtiyati haciz kararı verilip verilemeyeceği.

İhtiyati haciz kararını veren mahkemeye yapmış olduğumuz itirazımızda ise verilen karar, istirdadına karar verilen kısım için ihtiyati haciz kararı verilebileceği, ancak fazlaya ilişkin kısım için itirazımızın kabulü şeklinde oldu. Yani itirazımız kısmen kabul kısmen reddedildi. İTM'nin iptal kararını mahkemeye sunmamıza rağmen "İTM kararları bizi bağlamıyor" ifadesiyle karşılaştık.

Takip iptal edildi ancak ihtiyati haciz kararı kısmen devam ediyor. Bu aşamadaki hukuki durumla ilgili bilgi ve fikir sahibi meslektaşlarımın yardımlarını bekliyorum.

Bir de ihtiyati hacze itirazın reddi kararını temyiz ettiğimizde bu tür dosyaların Yargıtay'da önceliği var mıdır? yoksa bunun için de 2 sene beklemek durumunda mıyız?
Old 11-02-2010, 16:57   #7
csk

 
Varsayılan ihtiyati haciz itiraz yargıtay inceleme süresi

merhaba ,

ihtiyati haciz kararlarına itiraz neticesi verilen mahkeme kararlarının temyiz incelemesi yargıtayda 2-3 ay içersinde kararara bağlanmaktadır . benim bir dosyam bu sürede yargıtaydan geldi,
Old 12-04-2010, 10:28   #8
lawyersoylu

 
Varsayılan gerekçeli kararın yazılmaması

Sayın meslektaşlarım,

Yukarıda incelenen olayda ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye yaptığımız itirazımız kısmen kabul kısmen reddedilmiştir.

Ben yaptığımız itirazımızın haklı olduğu ve tamamen kabul edilmiş olması gerektiğini düşünmekteyim. Zira, 11.02.2010 sayılı mesajımda da belirttiğim gibi, İTM şikayetimizi kabul ederek takibin iptaline karar verdi. Ancak Ticaret Mahkemesi duruşma sırasında, İTM kararının kendilerini bağlamayacağını ifade ederek itirazımızın küçük bir kısmını kabul ederek, alacağın çoğunluğu için ihtiyati haczin devamına karar verdi.

İşbu kararın temyiz edilmesi için, malum olunduğu üzere gerekçeli kararın yazılması şart. Ancak bu noktada problem, yaklaşık 2 ay önce karar verilmiş omasına rağmen gerekçeli kararın hala yazılmamış olması. İhtiyati haciz gibi aciliyet gerektiren bir konuda kaleme durumu bildirdiğimde "aralık 2009'dan kalan yazılmamış kararlar" olduğu gibi bir savunmayla karşılaşmaktayım. Açıkça haklı olduğumuz bir konuda mahkemenin bizi oyalaması karşısında aklıma ister istemez burada telaffuz etmek istemediğim şeyler geliyor. İşin bu kadar geciktirilmesi karşısında yapabileceklerimle ilgili yardımlarınızı bekliyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ACİL!Menfi tespit davasının reddi sonucu alınan bozma kararının icra dosyasına etkisi av.nuşin Meslektaşların Soruları 12 26-05-2011 10:29
Menfi Tespit Davasının kazanılması Karşılıksız Çek Cezasına Engel olur mu? av.cemil Meslektaşların Soruları 1 28-08-2009 13:09
haciz ihbarnamesi-menfi tespit sevimsiz Meslektaşların Soruları 2 03-04-2008 15:23
Menfi Tespit Davasının İstirdat Davasına Dönüşme(me)si- Tespit İlamının İnfazı halit pamuk Meslektaşların Soruları 9 14-10-2007 16:08
menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanması mineöge Hukuk Soruları Arşivi 2 07-11-2006 15:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06291509 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.