İhzara rağmen gelmeyen tanık

HUMK 253. madde :

MADDE 253 - (Değişik: 5728 - 23.1.2008 / m.15) Usulüne uygun olarak çağrılıp da mazeretini bildirmeksizin gelmeyen tanıklar zorla getirilir ve gelmemelerinin sebep olduğu giderler takdir edilerek, kamu alacaklarının tahsili usulüne göre ödettirilir. Zorla getirilen tanık evvelce gelmemesini haklı gösterecek sebepleri sonradan bildirirse aleyhine hükmedilen giderler kaldırılır.

Yargıtay uygulamasına göre de, taraf açıkça tanık dinlenmesinden vazgeçmediği müddetçe tanıklar dinlenmeden hüküm kurulamayacağı yönündedir.

Somut olayda davacı müvekkil lehine ikame ettiğimiz alacak davasında yasal süresinde delil ve tanık listesi verilmiş, tüm tanıklar için tebligat masrafı karşılanmıştır.

Tanıkların tamamına tebligat yapıldığı halde tanıklar duruşmaya gelmemiş, talebimiz üzerine ihzaren çağrılmışlardır. İhzar masrafları da yasal süresinde tarafımızdan karşılanmıştır.

Yeni edindiğimiz bilgiye göre, taraf asiller sözlü olarak aralarında anlaşmış olup, müvekkil davacı tarafından tanıkların duruşmaya katılmaması yönünde telkinde bulunduğu öğrenilmiştir. Müvekkil davacı, açıkça vekalet ücreti ödemek istemediğini de beyan etmiştir.

Müvekkil ile, davanın başında ücret sözleşmesi imzalanmıştır.

1-Yukarıdaki yasa maddesi ve Yargıtay uygulaması karşısında, haftaya yapılacak duruşmada, hukuksal olarak nasıl bir tavır sergilememizi tavsiye edersiniz? Kaç celse tanıklar için ihzar kararı verilebilir?

2-Müvekkile karşı nasıl bir tavır ve yol izlememizi tavsiye edersiniz? Hem mesleki sorumluluk açısından, hem de menfaatlerimizin korunması anlamındaki tavsiyelerinize ihtiyacım var. İyi geceler.

İhzar konusunda başımdan geçen bir olayı aktarayım. Hizmet tespit davalarının kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle zabıta marifetiyle komşu işyeri tanıkları tespit edildi. Toplam üç tanığı dinlemek 4 yılı aldı. Sadece bir tanık için 2 yıl defalarca ihzar yazıldı. Polisler hakkında suç duyurusunda bulunulmasın karar verildi. Yani bence tanıklar gelene kadar dava devam eder. Fakat bu durumun size pratik bir faydası olur mu, bilemem. Tanıklar gelip davayı kaybettirecek ifade de verebilir.

Devam...Eğer sözleşmeniz davanın kazanılması sonucunda belli bir oranı içermiyorsa vekalet ücreti konusunda biraz daha şanslısınız. Ama ben olsam davalıya bir şekilde Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi gereği müvekkiliniz ile yapmış olduğunuz sözleşme ve karşı yan vekalet ücretlerinden kendisinin de sorumlu olduğunu çıtlatırdım. Belki davalı bu sorunun da çözülmesi konusunda müvekkilinize baskı yapabilir.
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=9949

Alıntı: Yazan Av.Evran KIRMIZI İhzar konusunda başımdan geçen bir olayı aktarayım. Hizmet tespit davalarının kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle zabıta marifetiyle komşu işyeri tanıkları tespit edildi. Toplam üç tanığı dinlemek 4 yılı aldı. Sadece bir tanık için 2 yıl defalarca ihzar yazıldı. Polisler hakkında suç duyurusunda bulunulmasın karar verildi. Yani bence tanıklar gelene kadar dava devam eder. Fakat bu durumun size pratik bir faydası olur mu, bilemem. Tanıklar gelip davayı kaybettirecek ifade de verebilir.

Bahsettiğiniz davanın niteliği itibarı ile o davaya has olarak ihzarlar tekrarla devam etmiş olabilir. Ancak somut olaydaki dava alacak davası.

Doğru, pratikte bir fayda sağlamayacak. Her duruşma ihzar masrafı karşılayacağım ve duruşmalar yarım günümü alarak devam edip gidecek. Fuzuli iş yükü.

Ayrıca hem davayı kısaltıp bir an önce sonuç almak bakımından hem de müvekkile karşı kendimi korumak bakımından tavsiyeye ihtiyacım var. (Ücret sözleşmemde net rakam + yüzde olarak yazılı)

Üstadlarım bugün somut olay farklı bir boyut kazandı. Dosyayı incelediğimde müvekkilimin beni azlettiğini, azilnamenin de vekalet verdiği sırada çalıştığım eski büro adresimde tebliğ edildiğini öğrendim.

Aslında sevinmedim desem yalan olur. Bayağı bir zahmetten kurtulduğumu düşünüyorum. Şu aşamada yarın yapılacak duruşmada tahminimce yeni bir avukat arkadaş duruşmaya katılıp davadan vazgeçecek, karşı tarafta vazgeçmeyi kabul edecek ve taraflar karşılıklı olarak masraf ve vekalet ücreti talep etmeyerek karar alacaklardır.

Gelinen aşamada haksız azil hükümleri gereği ücretin tamamının muaccel olacağını düşünüyorum. Ancak aklımda farklı sorular ve cevaplar oluştu. İşte birkaçı:

Önceki celsede, " tarafların anlaşma ihtimali bulunması sebebiyle taraflara süre verilmesine ve tanıkların ihzaren çağrılmasına " karar verilmişken, celse arası benim azledilmem ve müteakiben davadan feragat halinde, azlin asıl sebebine inilir mi? Yani bana vekalet ücreti ödememek için anlaştılar, bakın beni azlettikten sonra davadan vazgeçtiler, aslında azilden önce davadan vazgeçme konusunda anlaşmışlardı diyerek 165. madde gereği karşı vekalet ücretinden tarafları sorumlu tutabilirmiyim?

Yarın duruşmaya katılmam gerekir mi? Katıldığımda temsil hakkım bulunmayacağından nasıl bir durum oluşacaktır?

Yarından sonra ücretimin ödenmesi için ayrıca bi ihtar çekmeme gerek var mı?

Belirli olarak rakam yazılan ücretin haricinde, davanın sonucuna bağlanan yüzde konusunda nasıl bir talepte bulunmam gerekir?

Cevaplar için teşekkür ederim. İyi akşamlar.

Alıntı: Yazan Av. İbrahim YİĞİT Üstadlarım bugün somut olay farklı bir boyut kazandı. Dosyayı incelediğimde müvekkilimin beni azlettiğini, azilnamenin de vekalet verdiği sırada çalıştığım eski büro adresimde tebliğ edildiğini öğrendim. Aslında sevinmedim desem yalan olur. Bayağı bir zahmetten kurtulduğumu düşünüyorum. Şu aşamada yarın yapılacak duruşmada tahminimce yeni bir avukat arkadaş duruşmaya katılıp davadan vazgeçecek, karşı tarafta vazgeçmeyi kabul edecek ve taraflar karşılıklı olarak masraf ve vekalet ücreti talep etmeyerek karar alacaklardır. Gelinen aşamada haksız azil hükümleri gereği ücretin tamamının muaccel olacağını düşünüyorum. Ancak aklımda farklı sorular ve cevaplar oluştu. İşte birkaçı: Önceki celsede, " tarafların anlaşma ihtimali bulunması sebebiyle taraflara süre verilmesine ve tanıkların ihzaren çağrılmasına " karar verilmişken, celse arası benim azledilmem ve müteakiben davadan feragat halinde, azlin asıl sebebine inilir mi? Yani bana vekalet ücreti ödememek için anlaştılar, bakın beni azlettikten sonra davadan vazgeçtiler, aslında azilden önce davadan vazgeçme konusunda anlaşmışlardı diyerek 165. madde gereği karşı vekalet ücretinden tarafları sorumlu tutabilirmiyim? Yarın duruşmaya katılmam gerekir mi? Katıldığımda temsil hakkım bulunmayacağından nasıl bir durum oluşacaktır? Yarından sonra ücretimin ödenmesi için ayrıca bi ihtar çekmeme gerek var mı? Belirli olarak rakam yazılan ücretin haricinde, davanın sonucuna bağlanan yüzde konusunda nasıl bir talepte bulunmam gerekir? Cevaplar için teşekkür ederim. İyi akşamlar.

Üstadım aradan bayağı bir zaman geçmiş ama geçen zamanda nasıl bir yol izlediğinizi merak ettim doğrusu.