|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
30-01-2010, 16:04 | #1 |
|
Boşanmanın süren ceza davasına etkisi
İyi günler,
Öncelikle hepinize iyi çalışmalar diliyorum ,ayırdığınız zaman ve paylaştığınız bilgi için de hepinize teşekkür diyorum Müvekkilimin eşi kendisine karşı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek kasten yaralama suçunu işliyor.Suç soruşturulmaya başlanıyor ve iddianame kabul edilerek kovuşturma aşamasına geçiliyor.Ancak müvekkilim şikayetten vazgeçmeyi düşündüğü ilk duruşmaya çıkmadan önce karşı taraftan çok yüksek ihtimalle boşanacak. Bu durumda bu suç TCK 86/3 kapsamında mı kalacaktır? yoksa TCK 86/2 kapsamında mı kalacaktır? Benim kanaatim her suçun işlendiği tarihte değerlendirilmesi gerektiği ve suçun ilk işlendiği tarihte eşler boşanmamış olduklarından suçun şikayete tabi olmaması gerektiği yönünde.Ancak tabi lehe kanun uygulanması ilkesinin ruhunu düşünerek şikayettten vazgeçmeyle kamu davasının düşmesi gerektiği de söylenebilir. Görüşleriniz için şimdiden teşekkürler. |
31-01-2010, 13:53 | #2 |
|
Sayın meslektaşım;
Bildiğiniz gibi, normal şartlarda (Bıçak, silah vs. olmaksızın) BTB ile giderilebilecek şekilde işlenen kasten yaralama suçunun takibi şikayete bağlıdır. Aynı suçun evli olan eşler arasında işlenmesi durumunda ise; kanun koyucu, ailenin ve -daha zayıf olan eşin diğerine karşı korunması amacıyla- olsa gerek, bir istisna getirerek, bu durumda suçun takibinde şikayeti aramamıştır. Yani sonuç itibariyle bu durumda re'sen kovuşturmaya geçilmesi ilkesi benimsenmiştir ki, bu da, işlenen suçun kamu düzenine ilişkin olduğu düşüncesinin bir sonucudur. Suç işlendiği sırada taraflar evli olduğu için, bu duruma göre suçun işlendiği sırada kamu düzeni bozulmuş demektir. O halde taraflar sonradan boşansa dahi, suç yine de şikayete bağlı olmayacaktır. Kaldı ki; kanaatimce "lehe kanun" uygulaması, Ceza Kanunlarında sonradan yapılan değişikliklerin, sanığın lehine olması durumunda uygulanabilecek genel bir durumdur. Sanığın sonradan boşanması ise, kişilik hallerine ilişkin cezai değil hukuki bir husus olup, "lehe kanun" ilkesini burada uygulama imkanı olmadığı düşüncesindeyim. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Anlaşmalı Boşanmanın Mülga Tck 434/1 Maddesine Etkisi | av.umut | Meslektaşların Soruları | 5 | 25-04-2008 22:14 |
Ceza Zamanaşımının Hukuk Davasına Etkisi | Av. Aykut Toklu | Meslektaşların Soruları | 2 | 27-03-2008 18:29 |
ceza davasındaki beraatin hukuk davasına etkisi | aes | Meslektaşların Soruları | 2 | 24-09-2007 15:26 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |