hukuk öğrencilerine iş imkanı sağlayacak büro arıyoruz

İstanbul üniversitesi hukuk fakültesi öğrencisiyim. Arkadaşlarımızla çok konuşuyoruz "Acaba okurken bir avukatın yanında çalışmalı mıyım?" diye. Çünkü uygulamayı öğrenmek istiyoruz. Fakat okulun zorluğundan hem çalışıp hemde okuyabilir miyiz diye düşünüyoruz. ve bildiğimiz kadarıyla avukatlar yanların yarım gün çalıştıracak kimseleri almıyorlar. Eğer okul konusunda müsamma gösterecek avukatlar varsa iş görüşmesi için ironick@hotmail.com adresinden bağlantı kurabilir miyiz? teşekkürler..

alpgiray@gmail.com bir mail atarsanız yardımcı olmaya calışacağım

bence direk avukatın yanında çalış daha iyi olur.meslegi ancak o şekilde öğrenebilirsin.zaten devam zorunlulugu yok.dersleri kitaptan notlardan da halledersin.bence böyle yaparsan şimdiden geleceğe büyük yatırım yapmış olursun.

Ben de sizin gibi düşünüyorum fakat okulla beraber işi yürütmek istiyorum. cünkü önceliğim okulu en kısa sürede bitirmek. Adalet mezunu da olduğum için okul zaten 4 yılda bitse bile 6 yıl üniv okumuş olacağım. o yüzden iş konusunda okul için ayrıcalık istemem bundan. Amaç paradan ziyade pratiği öğrenmek. düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim

İyi günler... Ben Nesrin Atıcıoğlu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fak. 2. Sınıf öğrencisiyim. Ben de bu yazdan itibaren bir avukatın yanında çalışmak istiyorum. Bilgisayar programlarını iyi kullanabiliyorum. Şu an İngilizce kursuna devam etmekteyim.iyi derecede İngilizce biliyorum.yardımcı olmaya çalışırım demişsiniz.yardımcı olursanız ya da bir yol gösterirseniz çok sevinirim.
TEL NO:05446725837
MAİL ADRESİM:nesocan1@hotmail.com

Sevgili Öğrenci arkadaşlarım;
Meseleyi hiç uzatmadan ve süslemeden belirtmek istiyorum.Avukatlık bürosunda eğer bir ücret talebiniz olacaksa yarım gün çalışmanız mümkün değildir.Şöyle ki hangi yarım günde çalışacaksınız.Avukatlık büroları sabah 8.30 -9.00 arası çalışmaya başlar.Tecrübelerimle öğrenciler 8.30 da işbaşı yapmaya alışkın olmuyor.Diyelim 9.00. geldi.Ve diyelim istanbul hukukta okuyor çalıştığı yer aksaray ya da bakırköy ve tuzla yada pendiğe evrak götürecek her halukarda öğlene kadar çalışıp öğlen okula dönmek istese fiili imkansızlık var.Öğleden sonra işe gitmeyi denese 12.30. da ders bitip yemeğe gitse yemek sonrası büroya yarım saatte gitse en erken saat 14.00 büroda olacaktır.Ancak hacizlere saat 12 de çıkılır.Ve bunun içinde en az yarım saat önce icrada olmak gerekir.11.30 da icrada olmak için üniversiteye en yakın olan istanbul adliyesi için bile 10.45 ten okuldan ayrılmak gerekir.
velhasıl yarım gün çalışmak fiilen mümkün değildir.Ama şimdiki akıl ve tecrübemle öğrencilik döneminde avukat yanında çalışmayı isterdim.yarım gün çalışmak ise ancak ve ancak sadece mesleği öğrenmek ve bedel düşünmemek konumunda verimli olacaktır.Yarım gün iş arayan öğrencilere yardımcı olmak bu itibarla fiilen mümkün değildir.Ama en azından yaz tatillerinde çalışmak bence düşünülmelidir.

Gayet açıklayıcı bir yazı yazmışsınız çok teşekkür ederim. o zaman yazın yanında çalışabileceğimiz avukatlar varsa buradan irtibat kurabiliriz. iyi günler...

ben hukuk 4. sınıftayım 2. sınıf yaz tatilinde,tatili değerlendirmek için avukat yanında çalışmaya başlamıştım. sonrasında hem gelir olarak hem bilgi birikimi olarak bana bayağı şey kattığını görünce okul zamanında da çalışmayı düşündüm. ilk dönem hiç okula gitmeyip sadece sınavlara girdim ve sonuç karamboldü
sonrasında şöyle birşey yaptım; sadece branş derslerine girdim,seçmeli ders vb. derslere girmedim. ders progarmına göre avukat ile gün belirleyip hafta içi 3 gün ve cumartesi mesai yapacağım şekilde ayarlayıp hem iş hem okulu birlikte yürütmeye başladım. mesai günüme denk gelen branş derslerini ise ikinci öğretimlerin dersine girerek telafi ediyorum.
düşünen arkadaşlara bu uygulamayı tavsiye ederim.
fakat yarım zamanlı çalışmayı bence hiç düşünmeyiniz.çünkü bir gün içinde iş-okul-ev meşgalesi ve bunlar arasındaki koşuşturma,ve bunun tüm hafta boyu böyle sürmesi kaldırılacak gibi değil.
birde benim bir kaç arkadaşımda benim gibi avukat yanında çalışıyorlar.ama benim kadar hoşnut ve kazançlı değiller.
size tavsiyem eğer avukat yanında çalışmayı düşünüyorsanız,bu çalışmaya sadece iş olarak değil ilgi alanınız olarak yaklaşın. elinize geçen her müzekkereyi,dilekçeyi inceleyin. adliyeye gittiğinizde biran önce işinizi bitirip işinizi aksatmayacak ölçüde dosya inceleyip ne olmuş,ne bitmiş vs. işin mantığını kapmaya çalışın.
henuz hukukçu dahi olalamışken nasihat vari böyle uzun uzun açıklama yaptım ama benim edindiklerim bunlar sayın mesut_kaya.
saygılarımla..

öncelikle avukat beyin dediği gibi hukukta işin esasında teorik alyapının pratikle birleşmesiyle oluyor ve bu herkesin kabul edeceği bir gerçektir sanıyorum.Ben Marmara üniversitesi hukuk fakültesi 3.sınıf öğrencisiyim ve ayrıca aöf kamuyönetimi okuyorum.İkinci öğretim okuyorum ve zaman problemim alan derslerinin sadece birer dersine giriyorum ve derslerim açısındanda bir problem yok.Bir avukatın yanında pratiğimi geliştirmek açısından çalışmayı düşünüyorum ve ücret falanda istemiyorum.Sadece saygı görmek ve işin inceliklerini öğrenmek kafi benim için.İstanbulda arkadaşım vasıtasıyla bir avukatla görüştüm ve bayan hukukçu istiyorum dedi.tabi bundan sonra bir girişimde de bulunmadımeğer saydeğer avukatlarımızdan bir teklif olursa çok sevinirim.mülakata hazırım teşekkürler...

sevgili tagın kardeşim
amacın sadece pratiğini geliştirmek hukuk camiasına girmek ve işin inceliğini demeyeyim ama bir şeyler öğrenmekse çalışmak değik değil öğrenmekse beni arayabilirsin. o532 252 5980

öncelikle hukuk öğrencilerine tavsiyem avukatın ofisinde oturup dosyalara bakmak bile tecrübe için yeterli özellikle çalıştırılan kişiler icra işiyle ilgili olduğu için maddi anlamda belki tatmin edicidir ama onun dışında pek bişey vermez ben bir hukuk öğrencisi arıyorum özellikle öğleden sonra yeterli ofiste durup derslerine çalışabilir dosyaları inceleyip varsa araştırılması gereken bir konu yardımcı olabilir onun dışında derslerinin olduğu durumlarda gelmesi gerekmez sadece evde oturacağına ofismde oturacaktır ve arada çalan tellere cevap verecektir. istediği takdirde önemli duruşmalarada seyirci olarak katılabilir benimle alanım ceza ve aile hukuku üzerinedir burs mahiyetinde bir ücret vermeyi düşünüyorum çalışmak isteyen varsa beni arayabilir mümkünse istanbul hukuktan veya başaka bir yerde okuyorsa avrupa yakasında fatihe yakın olması tercih sebebidir. 05325066002-02125324825

Avukat Muhittin Koyluoğlu Bey'e katılmadığımı belirtmek istiyorum.
avukat yanında calısmak sadece "hacze cıkmak" demek değildir.
avukatlar nereden ve hangi şartlardan geldiğini,gecmişte yasadıkları guclukleri unutmayıp sadece buroda dilekçelerini yazdırabilecekleri , dosya takibi yaptırabilecekleri stajyerler de calıstırabilir.Mesafe problemine gelince de şöyle bir çözüm önerim var : Avukat Tuzla'ya kendisi gitsin, stajyer de o gun Kadıkoy'deki dosyayı halletsin??? Ayrıca her gun uzak bir yerde haciz olacak diye bir şey yok ki?
Bunlar bir tek şeyi gostermektedir ki avukatlarımızın bir kısmı salt para edecek işte çalışırsa ucret odemeyi goze alıyor.Stajyer çalıstırmayı bir "daha hızlı para kaznama kapısı" olarak gormek yanlıstır.
Ayrıca bir ögrenci sadece ofiste o dosyaların arasında oturup bunları inceleyerek te tecrube kazanır. gelen muvekkille nasıl konusması gerektiğini gormek te tecrubedir. İnsanlarla iletişim konusunda kendini eğitir. Buro hiç kapalı kalmamıs olur.Tebligatların donup donmediğini kontrol eder.Adliye personeliyle tanışır ve iş hayatında kolaylık sağlar bu ona.

BURADAN ANLAŞILMAKTADIR Kİ YARIM GUN AVUKAT İÇİN HİÇ GİBİ GORUNSE DE BİR HUKUK ÖGRENCİSİ İÇİN ÇOK ŞEY MANASINA GELMEKTEDİR.

serhat kardeşi
son derece haklısın ancak pratik böyle değil.
Öncelikle gerçekçi olalım.ben bene katkı sunmayacak birine niye maaş vereyim.(Lütfen beni ben olarak alma.Herhangi bir avukat olarak düşün.)Dilekçeyi stajyer değil öğrenci nasıl yazacak.Böyle bir öğrenci varsa adını adresini ver de hemen işe alalım.Ben avukat camiasında oldukça geniş çevresi olan biriyim ve avukatlar bile bir çok dava için yardım alabilecekleri birini ararken dilekçe yazabilecek öğrenci nerede.ben tuzlaya gidip bütün günü harcarken çalışanın işi kolaylaşsın diye yakın mesafeye gitmesi akılcımıdır.Sence bunu yapabilecek veya yapan bir avukat varmıdır.ve mantıklımıdır.avukatlar kazandıkları üç beş kuruşu hukuköğrencilerine sekreterlerine stajyerlerine dağıtmak zorunda olan bakkala kasaba ev ve büro sahibine para ödemeyen insanlarmıdır.Yada avukatları çok para kazanıp delice harcayan insanlar olarak mı görüyorsun.
Ayrıca yukarıda soru soran arkadaşlar farkında isen maddi kazançtan ziyade mesleki ve hukuki deneyimden bahsediyorlardı.Hem meseki anlamda gelişime faydalı olup hem de bol para verecek bir büro sahibi tanıyorsan ve sence bunun mantığı varsa adını ve adresini bildirebilirmisin.Bu arada öğrenci olduğun için şevkini kımayayım ama avukat maaşlarını ve çalışma koşullarını öğrenirsen inan hayal kırıklığına uğrarsın.Bir de kötü koşullarla bile iş bulamayan ve büro da açamayanlar var ki hiç girmeyelim.Neyse moralinizi fazla bozmayayım.Ama kısac a avukat yanında gelir elde etmek için çalışıyorsanız işçisinizdir ve işçilikte işverene ne kazandırdığınız ve maliyetiniz önemlidir.<<<<<ama eğer avukatın yanında mesleki deneyim ve tecrübe kazanmak için bulunuyorsanız hele ki staj için ciddi ve samimi olduğuma lütfen inanın para değil ciddi bir eğitim ve iş disiplini düzenine uyumdur önemli olan.İyigünler dilerim.

Sayın Köylüoğlu,
Dediğim gibi sadece 1 yıldır çalışıyorum ve bahsettiğiniz şekilde neredeyse hiç yardım almadan sağlam kanuni delilleri,yargıtay kararları ve doktrinin goruşleri içeren problemsiz dilekçeler yazabiliyorum. Su ana kadar bir çok temyizim dondu, itiraz ettiğim tutuklama kararları tahliye ile sonuçlandı. ,Kaldı ki dosyalarımız gerek miktar gerekse atılı suçların mahiyeti bakımından pek te hafife alınacak dosyalar değildi. Sonucta avukata gelir getiren şeyler de bu sonuçlardır oyle değil mi? Kazanılan dava başka bir davayı getririr. Hatta stajyer, universite hayatını boşa geçirmediyse , soyal çevresi genişse ve insanlarla temas kurmak konusunda iyiyse, kendi getirdiği davalar da olacaktır. Bu şekilde attığım her artı adımda daha fazla kazanmaya başladım.Şu an gayet iyi kazanıyorum ve bir kaç ay sonra mezun olduğumda maaşımın daha da artacağına eminim. Bahsettiğiniz avukatların çok ufak ücretlere çalışmaları bence bireysel hatalarından kaynaklanmakta. Bu saygın mesleği vasıfsız işçilerin usta - çırak bağlılığıyla öğrenmek pek te mantıklı değil kanımca. Sonuçta bağlama çalmayı ya da ney üflemeyi öğrenmiyoruz. Biz de ileride hayatımızı bu işten kazandığımız para ile geçireceğiz.

Tabi ki avukatlar tonla para kazanmıyor ama ne kadar kazanacağını avukat kendisi belirler. Bu meslek karizma , gösteriş ve güleryüzü seven bir meslek. Her dava her avukata verilmiyor , müvekkilin davasını verirken avukatına güvenmesi gerekiyor. Benim yanında çalıştığım avukat henuz 32 yasında ve kendi çalışmasıyla elde ettiği gayet iyi bir hayatı var. Bana karşı gayet saygılı davranıyor, müvekkil şirketlerdeki ya da müvekkillerimizle yaptığımız toplantılara katılmamı istiyor kısacası işe dair her alanda tecrübe edinmemi sağlıyor.Stajyeri olarak ben de iyi kazandığımı soyluyorum. Demek ki hem işi ogreten hem de iyi para veren avukatlar var. Stajyer arkadaslar bunları bilerek seçsinler çalışacakları buroyu. Boyle insanlar halen var yani...

Tuzlaya gitme konusnda da : Bir ayın kaç gunu Avrupa yakasından Tuzlaya gitmek gerekir ki? Bunda da avukat o yarım gununden feragat etmeli diye dusunuyorum Sonucta Tuzladaki dosya da avukata para kazandırıyor. Eger hiç gitmeyecekse ya Tuzla'daki dosyayı almasın ya da bu konuda gereken tavizi versin? Örneğin ben uzak mesafeli bir adliyeye acilen gideceksem yanında çalıştığım avukatın arabasını alıyorum ya da işi yoksa o bırakıyor.Demokrasilerde çare tükenmiyor ...
İyi çalışmalar diliyorum...

sayın çetin
öğrenci iken avukatlık bürosunda çalışmanız ben ce son derece önemli ve güzel.neredeyse hiç yardım almadan sağlam kanuni delilleri,yargıtay kararları ve doktrinin goruşleri içeren problemsiz dilekçeler yazabilmeniz ise olağanüstü.ama 1 yıllık süre içerisinde bir çok temyizinizin dönmesini gerçekten anlayamadım.Yargıtaydan bir yılda dönem ceza davası hiç görmedim desem yeri var.Sizi kutluyorum.
itiraz ettiğiniz tutuklama kararlarının tahliye ile sonuçlanması ise gerçekten inanılamaz.Bu becerinizden dolayı sizi kutlamakla yetinemeyeceğim.Mutlaka bir örnek dilekçeyi bu siteye koymanızı rica ediyorum.benim fazlaca işim yok.ama arkadaşlarıma sordum onların hemen hiç birinin itirazı kabul olmamış.Çok ender görünen bir vakıadır diyorlar.Nu meseleyi istatiksel olarak araştıran bazı arkadaşlara ulaştım.onlarda çok münferit diyor.Hatta akademisyen ceza avukatları ile görüştüm onlarda böyle başarı elde edememişler.sizin bu başarınız gerçekten çok önemli.
Hele ki birlikte çalıştığınız avukatın da çok genç olduğu göz önüne alınırsa mükemmel bir sonuç.Sadece bir meslektaşım belki de çalıştığı avukatın soyadı güryel yada aksudur diye yorumladı bilemiyorum.
Stajyerin kendi getirdiği davaların olması kavramını ve böylece daha fazla kazanmaya başlamasını ise anlayamadığımı itiraf etmeliyim.
Şu an gayet iyi kazandığınıza ve bir kaç ay sonra mezun olduğunuz da maaşınızın daha da artacağına ben de eminim.
Bahsettiğim avukatların çok ufak ücretlere çalışmaları ise nasıl bireysel hatalarından kaynaklanıyor bunu da anlayamadım.aynı mantıkla ülkemizde geliri az olanların gelirlerinin az olması bireysel hatalarından mıdır.
. Bu saygın mesleği saygın eden ise tüm dünyada ve avukatlığın ilk çıktığından bu yana usta - çırak bağlılığıyla öğrenmektir.Stajdaki usta çırak ilişkisi ile öğrenilen sadece para kazanmak ve teknik bilgi değildir.stajın amacı özellikle lonca sisteminde mesleki ahlak ve anlayışın yenilere en sağlıklı ve ahlaklı şekliyle aktarımızdır.Meslek kurallarının yaşayarak öğretilmesidir.

mesleğin karizma ve gösteriş ile ifa edilmesini de anlayamadım.Be4n ve çevremdeki bir çok arkadaşımın karizmatik olduğumuz iddiası yok.Ama naçizane avukatlık iddiamız var.
Her davanın her avukata verilmediğini bende biliyorum.ama bildiğim bir başka şey her avukatın her davayı da almayı kabul etmediğidir.İşte bunun için de avukatların bağımsızlığı kavramı vardır.Örneğin ben uyuşturucu davalarını almıyorum.(gelmediği için de diyebilirsiniz) taksitçi davası almıyorum.
müvekkilin davasını verirken avukatına güvenmesi son derece önemli size katılıyorum.birlikte çalıştığınız avukatın gayet iyi bir hayatı olması size karşı gayet saygılı davranması müvekkili şirketlerdeki ya da müvekkilleriyle yaptığı toplantılara katılmanızı istemesi kısacası işe dair her alanda tecrübe edinmenizi sağlması Stajyeri (stajyer yada öğrenci olduğunuzu ayırt edemedim.her ikisi farklı tanımlar ve hukuki sonuçlarıda farklı) olarak sizin de iyi kazanmanız çok güzel. hem işi ogreten hem de iyi para veren avukatlar varlığı ise çok çok sevindirici. Stajyer arkadasların bunları bilerek çalışacakları buroyu seçmeleri de doğru tabi.Peki boyle avukatı her stajyer bulamıyorsa ne olacak.

Bir de sizin tecrübelerinizden yararlanma isteğimi herhalde hoş görürsünüz.arkadaşlardan bir müvekkilim için habeas corpus ilkesinin hayata geçirilmesi için yardım istemiştim.anayasa 19 madde yide gözönüne almamı ve bu çerçevede değerlendirmemi istediler.ayrıca 3842 ile getirilen bu müesseseye ilişkin bazı içtihatlar olduğunu duydum ama ben cezadan fazla anlamadığım için ne bilgim ve ne de elimde karar var.tutuklama konusundaki tecrübelerinizle birlikte yardımcı olur bu ilkeye ilişkin bir karar iletebilirseniz sevinirim.SAygılarımla

Sayın Çetin ;

Avukatlık basit sıradan bir para ve karizma kapısı değildir.Mesleğin kuralları binlerce yıldan bu yana gelişmiş ve nedenleri sonuçları olan kurallardır.
İleride hukuk fakültesini bitirip bir ihtimal avukat olacaksınız.Ama tavsiyem ticaret yapmanız.
Bu arada birlikte çalıştığınız avukat açısından da cezai ve disiplin müeyyidesini gerektirecek beyanlarda bulunuyorsunuz.İyi avukat olmak ile iyi para kazanmak kavramları aynı şey değildir.
temyizler ve müvekkillerde sizin değildir.Avukatındır.
esrar kullanmaktan insanlar zaten tutuklanmaz.Sulh cezalık bir suçtur.Yanlışlık çok üst düzeyde olup basit bir itiraz ile serbest kalması çok normal olup hukuki başarı değildir.
Av.köylüoğlu'nu tanımadığınız ve duymadığınız belli oluyor.Kendince tevazü göstermiş.camiada üstadımız olarak bilinir.Sizden talepte bulunduğu husus ise mesleki anlamda tuzak olup gördüğüm o ki meseleyi anlamamışsınız.Habeas corpus ilkesi sizin söylediğiniz hususlar ile ilgisiz olup muhittin beyin uzmanlık alanıdır.ve bilmemeniz de son derece normaldir.avukat olunca bir çok kişi gibi ben de ondan öğrendim.Ve çokça kullandığım bir hukuk yoludur.Habeas corpus ilkesi kişi özgürlüğünün hakim teminatı altında olmasıdır.
Anayasa 19 maddede yer alan bu ilke eski CMUK 128 ve CMK 91/4 te düzenlenir.
Konuya ilişkin olarak mahkeme ve hakim kararları ise fazlaca yaygın olmayıp elinizde olduğunu da sanmıyorum.Bu konuda yazılmış tek makalede köylüoğlunun kendisine aittir.kendin tarzına göre sizi tevazuya davet etmiş.

Stajyer avukat ve öğrenci kardeşlerime tavsiyem, asla ve asla morallerini ve pozitif düşünme kabiliyetlerini bozmasınlar. Stajyer avukatken ben de çok iş değiştirdim. Kocasının kredi kartlarının taksidini yatırmamı isteyeni de gördüm, iş için verdiği masrafları kuruş kuruş hesap edenleri de. Daha neler neler. Malumunuz, beyin öyle harikulade bir organ ki kötü anıları siz istemeseniz de siliveriyor, çoğunu unuttum bile.

Bu yüzden ben derim ki, siz doğru bildiğiniz yolda ilerlemeye devam edin, sizi demoralize edecek, karamsarlığa sevkedecek her türlü söyleme kulaklarınızı kapatın. Negatif insanlardan kaçın. İyinin iyisi her zaman vardır. Hem emeğinizin karşılığını alabileceğiniz, hem de size bir avukat olduğunuzu/olacağınızı hissettirecek meslektaşlarımız her zaman vardır. Avukatlık mesleği kanımca bir performans mesleğidir. Ne kadar çalışkan ve pozitif olursanız, kendinize güvenirseniz o kadar başarıya ve paraya ulaşma şansınız artar. Unutmayın iş her zaman sizde biter ve bitecek. Şartlarınızı zorlayarak büro açmayı/ ortak olmayı deneyin. Siz hayatınızdan memnunsanız, çevreniz de sizden memnun olacaktır. Saygılarımla.

Herşeyden önce belirtmek isterim ki, avukatlık mesleği ne yazık ki, eski saygınlığını yitirmiştir. Eskiden girişi düzayak olan basit bir yazıhanede tahta masa ve sandalyeden oluşan avukatlık bürosuna gelenler şapkalarını çıkararak içeri girerlermiş. Şimdi ise avukata saygınlık avukatın giydiği takımdan, altındaki arabasının markasından, bürosunun konforundan ve lüksünden anlaşılıyor olabilir.

Bu görünür, yaygın bir kanıdır. Gerçek olan bu değildir.

Gerçek olan avukatlık mesleğinde saygınlık kazanma yolunda geçer akçenin bu olduğudur. Böyle olması günümüzde oldukça avantaj sağlayabilir. Ama asıl saygınlığı sağlayan şahsın kendine özgüvenidir. Bilgisidir. Meslekte hedefledikleriniz sadece "para" ise pazarlama ve satış stratejilerine göre hareket ederek hedeflerinize ulaşmanız mümkündür.

Öncelikli hedef olmamakla birlikte işimizin adı bu ise, -neticede başka meslekleri de tercih etmiş olabilirdik- illaki bu işten para kazanacağız. Kazanılan paranın azlığı çokluğu yerine nitelikli olanının tercih sebebi olması benim için açıkçası daha önemlidir.

Üzerinde durulması gereken temel noktalardan birisi bu.. Nitelikli yetişmek.. Staj yaptığım dönemde müvekkillerle görüşme fırsatım olmadı. Avukat kendisi görüşür ve yapılması gerekenin ne olduğunu bilirdi. Ancak bana konuyla ilgili detay vermeden el yordamı ile iş görmeye çalışırdık. Basit bir ihtarname yazarken bile zorlandığımı hatırlıyorum. Ama el yordamıyla işi çözmeye uğraşırken kendimizi çok geliştirdik. Öğrenmemize ve araştırmamıza yönelik bir tutumdu belki kendince.. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı.

Ama mesleğimizde kendimizi geliştirmek konusunda bir avukatın yaptığı her işin stajyer tarafından da yapılabileceği, en azından asgari bilgilere vakıf olması gerektiği hususu meslekdaşlarımız arasında çok yaygın değil ne yazık ki.. Stajyer her alanda kendini yetiştirebilmeli,müvekkillerle görüşebilmeli, en azından görüşmelere katılmal, bilgi sahibi olmalı, kendini ezdirmemeli, buna izin vermemelidir. Kendini bilgiyle donatma konusunda eksik kalmamalıdır.

Bilgili iseniz ikinci konu doğal sonuç olarak üzerinizdedir, "karizmanız".. Diğer bahsi geçen etkenler benim pazarlama ve strateji teknikleri olarak belirttiğim, günümüzdeki adıyla iletişim becerileridir.

Dolayısıyla bilgili bir avukat iseniz, başarılı olursunuz. Başarılı olursanız mesleğinizdeki motivasyonunuz artar ve pozitif olur, vatandaşın, halkın gözünde işbitirici bir avukat olursunuz. Tüm bunları yaparken kendinize bakar, temiz ve iyi giyinmeye gayret ederseniz, dikkat çekersiniz.

Şimdiye kadar bahsettiklerim dışında eksik olan tek, belki de içlerinde en önemli şey ise sosyal çevrenizdir. Sosyal çevreniz yok ise size başarılı olma ihtimaliniz olan ve sizi mesleğe motive edecek ve sizi hayata bağlayacak pozitif yapacak "işleriniz(davalarınız)" de gelmeyecektir.

Fakat bu "çevrenizi" nasıl ve nerede yapacağınız konusunda çok çeşitli alternatifler vardır. Bunlar siyasi görüşünüzden tutunuz da hobilerinize kadar geniş bir yelpazede yer alırlar. İşte burada da gerekli olan içinizdeki enerji ve özgüvendir. Yapabileceğinize olan inancınızdır, kendinize olan inancınızdır.

Kendinize olan inancınızın hep olması dileğimle..

Saygılar,
S/K

Sever hanım
Size içtenlikle katılıyorum.izninizle isim zikretmeden bir somut olay ve saygınlıktan örnek vermek isterim.kaldı ki bu örnekleri çok fazla çoğaltabiliriz.
geçenlerde ankarada bir operasyon yapıldı ve bir avukat tutuklandı.Lüks bir yaşamı lüks arabası karizması bol parası vardı.sisar avukatlıkta son derece başarılı ve çok büyük paralar kazanıyordu.avukatlık tarzı kendi tercihi idi.şahsen benim hiç bir zaman kapısından giremeyeceğim mekanlara (iş için eğlence için )girip çıkabildiği en üst düzey devlet görevlileri yargıtay üyeleri daire başkanları işadamları ile diyologları olduğuda sabitti.saygınlığıda haliyle.Ama bu tüğr bir saygınlığı herkes ister mi istemelimidir.Bunun yerine mütevazi bir hayat ve grift ilişkilere girmeden mesleği ifa etmek niye tercih edilmesin.12 eylül kültürüne teslim olarak mutlaka lüks yaşayan toplumdan ayrı saygın paralı itibar gören olmak zorundamıyız.Buradaki saygınlık ve itibardan maksadımın her halde ne olduğu bellidir.
tabiki rahat ve iyi bir yaşam tercih edilir.maksadım fakirlik edebiyatı da değildir.Ama karizma lüks araba ve özel şöför ile gelmez.
Herkese kendi istediği tarzda bir yaşam sürebilmesini dilemekten başkaca bir şey söyleyemeceğim.

Yalnız şunu da unutmamak gerekir. Bilginin ücretsiz olarak sunulduğu ve bununla beraber yapılan iş karşılığında isteğe bağlı olarak onur ücreti verildiği Roma Döneminde yaşamıyoruz.

Yaptığımız işin adı serbest meslek. Mesleğimiz dirseklerimizi çürüterek edindiğimiz bilgilerin para ile karşılığını bulduğu bir meslek. Bir yandan da gönüllü bir takım faaliyetler içine girmek mümkün tabi..

Her mesleğin olduğu gibi bizim mesleğimizin de incelikleri var. Bu incelikler meslekdaşlarımız tarafından mesleğin başında olan stajyerlere aktarılırken yaşanan sorunlar anlamında serhatçetin'e katılıyorum. Stajyer avukatların; üzerinden para kazanılan ve "hakkın korunduğu yerlerde" haksızlığa uğrayan olma hallerinden kurtulmaları gerekir.

Kendilerine saygı duyulmasını sağlamakla, mesleğimize de duyulan saygı artacaktır.

Hukuk Fakültesinde öğrenciyken ben de çeşitli bürolarda bulundum maddi anlamda olmasada elbette ki size katkısı olacaktır ancak bu süreç o dönemde çok ağır oluyor derslerin stresi de cabası, staja başladıktan ve mesleğe atıldıktan sonra öğrenme süreci çok daha hızlı gelişiyor ve daha bilinçli oluyor, bence bu dönemde rahat olun.

İst.Ünv. Hukuk Fak. 2.sınıf ögrencisiyim.Kendimi geliştirebileceğim bir hukuk bürosunda yarı zamanlı veya ders programına uygun bir şekilde tam zamanlı çalışmak ve yararlı olmak istiyorum.Bana yardımcı olabilecek avukatlarla oguzozdemirr@windowslive.com adresinden baglantı kurabilriz.
İlginize tesekkurler...

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin ! yıl uzatmalı öğrencisiyim ve mesleki deneyim kazanmak için çalışabileceğim Fatih civarında bir hukuk bürosu arıyorum.Yardımcı olmak isteyenlerle k.merve@gmail.com adresinden irtibata geçebiliriz.