Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Telefon dinleme tek başına delil değil

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-02-2009, 22:44   #1
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan Telefon dinleme tek başına delil değil

Sadece telefon kayıtlarına dayanarak cezalandırma yoluna gidilemeyeceği, söz konusu iddiaların yan delillerle ispatlanmış olması gerektiği yönünde bir karar.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi, ''içeriği maddi bulgularla desteklenemeyen telefon görüşmelerine dayalı iletişim kayıtlarını'' delil kabul etmedi.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Daire, Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesinin altı sanık hakkında ''silah ticareti yapma'' suçundan verilen hapis cezasının temyiz istemini görüştü. Daire, sanıklar hakkında verilen hapis cezasını oy çokluğuyla bozdu.

Daire'nin gerekçesinde, sanıkların topluluk oluşturacak boyutta ortaklık ve birlikteliğin bulunduğuna dair ''iletişim tutanakları dışında delil bulunmadığı'' vurgulandı. Gerekçede, ''sanıklarda elde edilen suça konu silah ve mermileri kişisel ihtiyaçları için bulundurduklarına ilişkin savunmalarının aksine, satmak amacıyla edindikleri veya bu amaçla bulundurduklarına dair mahkumiyetlerine yeterli kesin ve inandırıcı kanıt olmadığı'' belirtildi.

Gerekçede, sanıkların ev ve iş yerlerinde yapılan aramada, sanık Hüseyin K'nın evinde 2 tabanca, sanık Mehmet E'nin iş yerinde 340 mermi, sanık Mehmet B'nin iş yerinde ise 75 mermi ele geçtiği ifade edildi.

Yakalanan silah sayısına göre alt sınırdan uzaklaşılarak Hüseyin K'nın, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'nun 13/1 maddesi uyarınca, ''1 yıldan 3 yıla kadar hapis'' ile cezalandırılması istendi.

Gerekçede, sanık Mehmet E'nin de aynı madde uyarınca, Mehmet B'nin ise aynı yasanın 13/3 maddesi uyarınca ''mermilerin pek az sayıda olması veya taşınmasının mahkemece vahim olarak kabul edilmediği durumlarda bir aydan altı aya kadar hapis ve ağır para'' ile cezalandırılması gerektiği vurgulandı.

Gerekçede, ''bunlar gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek eylemlerinin 6136 sayılı Yasa'nın 12/2 maddesinde tanımı yapılan 'toplu silah ticareti suçunu oluşturduğu' kabul edilerek, yazılı biçimde uygulama yapılması''nın bozmayı gerektirdiği kaydedildi.

TELEFON DİNLEME

Daire, diğer sanıklar Yaşar A. ve Faruk B. hakkında toplu silah ticareti yapmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarını da inceledi.

Gerekçede, bu sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair, savunmalarının aksine, ''içeriği maddi bulgularla desteklenemeyen telefon görüşmelerine dayalı iletişim kayıtları dışında cezalandırılmalarına yeter kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, sanıkların üzerlerinde ve evlerinde yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı gözetilmeden atılı suçtan beraatları yerine ceza tayin edilmesinin bozmayı gerektirdiği'' belirtildi.

Diğer sanık Cuma A'nın ''silah ticareti yaptığına yönelik şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediği gözetilmeden beraatı yerine mahkumiyetine hükmedilmesi'' bozma nedeni sayıldı.

Daire, bu nedenlerle sanıklar Yaşar A, Faruk B. ve Cuma A'nın atılı suçlardan beraatlarına, Mehmet B, Hüseyin K. ve Mehmet E. hakkındaki hükmün bozulmasına oy çokluğuyla karar verdi. Daire, bozma nedenine göre tutuklu sanıklar Yaşar A, Cuma A, Faruk B, Hüseyin K. ve Mehmet E'nin oy birliğiyle tahliyesine hükmetti.

KISMEN KARŞI DÜŞÜNCELER

Çoğunluğun görüşüne kısmen katılmayan Daire Başkanı Zeki Aslan, sanıklar Yaşar A. ve Faruk B'nin, silah ticaretiyle uğraştıklarını bazen açık bazen kapalı şekilde söyleyip tarif ettikleri ve kendilerini arayan hiç kimseye ''ben bu işlerle uğraşmam'' demediklerinin, ''usule uygun yapılan telefon dinlemelerinden anlaşıldığını'' belirtti. Aslan, silah ticareti suçunda, silahların mutlaka ele geçmesi ve çalışır olması koşulunun aranmadığını savunarak, bu kişiler hakkındaki mahkumiyet kararının onanması gerektiğini ileri sürdü.

Üye Halil Akdağ ise sanıklar Yaşar A, Cuma A. ve Faruk B hakkında, çözümlemesi yapılmış, yasal yollardan elde edilmiş iletişim kayıtlarının silah ticareti yaptıkları hususunda duraksamaya yer vermeyecek ölçüde açık olduğunu öne sürdü. Telefon görüşmelerinden, bu işi toplu olarak değil münferiden yaptıklarının anlaşıldığını ifade eden Akdağ, yapılan arama sırasında bu üç sanıkta silah ele geçirilememiş olmasının suçun oluşmasına engel olmadığı görüşünü savundu. Akdağ, görüşünde, ''Günümüzde teknolojinin sağladığı olanaklarla suç takibi kolaylaşmış, suçluların izlenmesi, suç teşkil eden eylemlerinin saptanması mümkün hale gelmiştir. Yasal koşulları yerine getirmek suretiyle iletişimin izlenmesi, suç işlenmesi sürecini deşifre etmesi anlamında dikkate alınmak durumundadır. Söz konusu olan sadece kanunun uygulanması değil, toplumda yaşayan insanların yaşam haklarının hukuken korunmasıdır'' ifadelerine yer verdi

Kaynak : http://arsiv.sabah.com.tr/2009/02/09//haber,194A4F46284140339D8D6F710A95911E.html
Old 13-02-2009, 16:26   #2
lawyer_721

 
Varsayılan sevindim

benzer bir dosyada müvekkilerim 5'er yıl ceza yedi. gerekçeli kararı bekliyoruz. o zamana kadar yargıtay görüşünü değiştirmese iyi olur.
Old 23-02-2009, 19:34   #3
Ufuk İsbir

 
Önemli bende bu karar var ama..

karar yazı olarak değilde scanerde taratma şeklinde elimde mevcut .tif uzantılı siteye nasıl konuyor çözemediğimden ekleyemedim ama (gerçi böyle bir yol olmayadabilir biyol bilen varsa belirtirse eklemeye çalışırım kolay gelsin
Old 24-02-2009, 14:19   #4
hidayet

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım kararı ekleyebilirseniz çok sevinirim.
Old 15-04-2009, 09:37   #5
Veli KARATAŞ

 
Varsayılan

Selamlar
Kararın tarih,esas ve karar numaralarını yazarsanız memnum olurum.Teşekkürler.................
Old 01-06-2009, 13:33   #6
utku yeni

 
Varsayılan

Kararı ekleyebilirseniz çok sevinirim.Şimdiden teşekkürler
Old 10-06-2009, 10:37   #7
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
E. 2008/13862
K. 2009/479
T. 22.1.2009
• İLETİŞİM TUTANAKLARI ( Toplu Silah Ticareti Suçu - Topluluk Oluşturacak Boyutta Ortaklık ve Birlikteliğin Bulunduğuna Dair Tutanaklar Dışında Delil Bulunmaması/Ceza Tayini İçin Yeterli Kabul Edilemeyeceği )
• TOPLU SİLAH TİCARETİ SUÇU ( Ceza Tayini İçin Yeterli Kabul Edilemeyecek Delil - Telefon Görüşmelerine Dayalı İletişim Kayıtları/Cezalandırılmaya Yeter Başkaca Kesin ve İnandırıcı Delil Elde Edilememesi )
• TELEFON DİNLEMELERİ İLE ELDE EDİLEN DELİLLER ( Tek Başına Delil Sayılamayacağı/Toplu Silah Ticareti Suçu - Cezalandırılmaya Yeter Başkaca Kesin ve İnandırıcı Delil Elde Edilememesi/Sanıkların Üzerleri ve Evlerinde Yapılan Aramalarda Herhangi Bir Suç Unsuruna Rastlanılmaması )
• DELİL SAYILAMAYACAK TUTANAKLAR ( Telefon Görüşmelerine Dayalı İletişim Kayıtları - Cezalandırılmaya Yeter Başkaca Kesin ve İnandırıcı Delil Elde Edilemediği/Toplu Silah Ticareti Suçu )
• SANIKLARIN ÜZERLERİNDE VE EVLERİNDE YAPILAN ARAMALAR ( Herhangi Bir Suç Unsuruna Rastlanılmaması/Toplu Silah Ticareti Suçu - Telefon Görüşmelerine Dayalı İletişim Kayıtlarının Tek Başına Delil Sayılamayacağı )
• SİLAH VE EKLENTİLERİNİN MÜSADERESİ ( 5237 S. TCK. Md. 54 Gereğince Yapılması Zorunluluğu - 6136 S. K. Md. 12'nin 5728 S.K. İle Değiştirildiği )
6136/m. 12, 13
5237/m. 54
ÖZET : 1- Sanıkların aralarında Yasa'nın amaçladığı biçimde topluluk oluşturacak boyutta ortaklık ve birlikteliğin bulunduğuna dair iletişim tutanakları dışında delil bulunmadığı gibi sanıklarda elde edilen suça konu silah ve mermileri kişisel ihtiyaçları için bulundurduklarına ilişkin savunmalarının aksine satmak amacıyla edindikleri veya bu amaçla bulundurduklarına ilişkin mahkumiyetlerine yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığından, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek eylemlerinin, 6136 sayılı Yasanın 12/2. madde ve fıkrasında tanımı yapılan toplu silah ticareti suçunu oluşturduğu kabul edilerek yazılı biçimde uygulama yapılması,

2- Diğer sanıklar hakkında toplu silah ticareti yapmak suçundan kurulan hükümde, sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair, savunmalarının aksine, içeriği maddi bulgularla desteklenemeyen telefon görüşmelerine dayalı iletişim kayıtları dışında cezalandırılmalarına yeter kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, sanıkların üzerlerinde ve evlerinde yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraatları yerine yazılı şekilde kabul edilerek ceza tayin edilmesi,

3- Hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 155. maddesi ile 6136 sayılı Yasanın 12/son maddesi yürürlükten kaldırıldığından, suça konu silahların ve eklentilerin müsaderesinin 5237 sayılı TCK.nun 54. maddesi gereğince yapılması zorunluluğu, bozmayı gerektirir.

DAVA VE KARAR : 1- Sanıklar H. K., M. B., ve M. E. hakkında toplu halde silah ticareti yapma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre yerinde görülmeyen sair itirazların reddine,

Ancak;

1- Sanıklar H. K., M. B., ve M. E.'nin aralarında Yasanın amaçladığı biçimde topluluk oluşturacak boyutta ortaklık ve birlikteliğin bulunduğuna dair iletişim tutanakları dışında delil bulunmadığı gibi sanıklarda elde edilen suça konu silah ve mermileri kişisel ihtiyaçları için bulundurduklarına ilişkin savunmalarının aksine satmak amacıyla edindikleri veya bu amaçla bulundurduklarına ilişkin mahkumiyetlerine yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığından, sanıkların ev ve iş yerlerinde yapılan arama sonucunda sanık H. K.'nın evinde 2 adet 7.65 mm. çaplı tabanca, sanık M. E'nin işyerinde 340 adet mermi, sanık M. B.'nin işyerinde yapılan arama da ise 75 adet mermi ele geçtiğinin anlaşılması karşısında, sanık H. K.'nın sanıkta yakalanan silah sayısına göre alt sınırdan uzaklaşılarak 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesi uyarınca, sanık M. E.'nin aynı yasanın 13/1. maddesi uyarınca, sanık M. B.'nin ise aynı yasanın 13/3 maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek eylemlerinin, 6136 sayılı Yasanın 12/2. madde ve fıkrasında tanımı yapılan toplu silah ticareti suçunu oluşturduğu kabul edilerek yazılı biçimde uygulama yapılması,

2- Sanıklar Y. A. ve F. B. hakkında toplu silah ticareti yapmak suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafiilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair, savunmalarının aksine, içeriği maddi bulgularla desteklenemeyen telefon görüşmelerine dayalı iletişim kayıtları dışında cezalandırılmalarına yeter kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, sanıkların üzerlerinde ve evlerinde yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraatları yerine yazılı şekilde kabul edilerek ceza tayin edilmesi,

3- Sanık C. A. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince;

Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre; sanığın silah ticareti yaptığına yönelik savunmasının aksine şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediği gözetilmeden, beraatı yerine dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

4- Uygulamaya göre de;

Hükümden sonra 8.2.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 155. maddesi ile 6136 sayılı Yasanın 12/son maddesi yürürlükten kaldırıldığından, suça konu silahların ve eklentilerin müsaderesinin 5237 sayılı TCK.nun 54. maddesi gereğince yapılması zorunluluğu;

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı sanıklar Y. A. ve F. B. hakkında 2 nolu bozma nedeniyle, Başkan Z.A. ve üye H, A.'nın, sanık C. A. yönünden 3 nolu kararda üye H. A.’nın muhalefetleri ile sanıkların atılı suçlardan beraatlerine, sanık M. B. hakkında 1 nolu bozma gerekçesi yönünden üye H. A.'nın muhalefeti ile oyçokluğuyla, sanıklar H. K. ve M. E. hakkında 1 nolu sebepten dolayı oybirliğiyle ( BOZULMASINA ), bozma nedenine göre tutuklu sanıklar Y. A., C. A., F. B., H. K. ve M. E'.nin oybirliğiyle tahliyesine, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilseler derhal tahliyelerinin sağlanması bakımından Yargıtay C.Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 22.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Old 14-01-2013, 13:53   #8
lawyer_721

 
Varsayılan

uzun bir süre oldu. yargıtay ceza dairesi telefon görüşmesi tek başına delil olmaz deyip kararı bozdu. yerel mahkeme karara direndi. ceza genel kurulu 03.07.2012 tarih, 201278-324 Eve 2012/261 K nolu kararı ile14 karşı 17oyla iletişim tespit tutanakları tek başına delil sayılamaz dedi.
Old 19-01-2013, 01:11   #9
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan lawyer_721
uzun bir süre oldu. yargıtay ceza dairesi telefon görüşmesi tek başına delil olmaz deyip kararı bozdu. yerel mahkeme karara direndi. ceza genel kurulu 03.07.2012 tarih, 201278-324 Eve 2012/261 K nolu kararı ile14 karşı 17oyla iletişim tespit tutanakları tek başına delil sayılamaz dedi.

Kararın tam metnini paylaşabilirseniz sevinirim.
Old 28-01-2013, 16:44   #10
lawyer_721

 
Varsayılan

T.C
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU




EsasNo : Karar No : Tebliğname :
2012/8-324 2012/261 2011/6050



YARGITAY KARARI



Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 8.Ceza Dairesi
Mahkemesi :BATMAN Ağır Ceza
Günü :20.05.2010
Sayısı :65-113
Davacı :K.H
Sanıklar : 1-S.D, 2-N.G, 3-M.E
Temyiz Edenler :sanıklar müdafileri ve cumhuriyet savcısı


Toplusilah ticareti suçundan sanıklar M.E., N.G ve S.D.’nun yapılan yargılamalarısonucunda sanıklar bireysel silah ticareti suçundan 6136 sayılı yasanın 12/1 ve5237 sayılı TCY’nin 62 ve 53. Maeddeleri uyarınca 5 yıl hapis ve 10.000 Liraadli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluğuna ilişkin,Batman AğırCeza Mahkemesince verilen 22.01.2009 gün ve 147-9 sayılı hükmün,sanıklarmüdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8.CezaDairesince 21.12.2009 gün ve 13582-16212 sayı ile;
“…Sanıklar Sadık, Medeni ve Nuri nin6136 sayılı yasanın 12.maddesi öngörülen,yayma ve tehlikeyi genişleterekçoğaltma şeklinde ifade edilen silah ticareti suçundan amaçladığı biçimde silahticareti yaptıklarına dair iletişim tutanlakları dışında delil bulunmadığıgibi, sanıkların yapılan aramalarda elde edilen suça konu silah ve mermilersatmak amacıyla edindikleri veya bu amaçla bulundurduklarına ilişkinmahkumiyetlerine yeterli kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığından,sanıklarınaraç, ve ev iş yerlerinde yapılan arama sonucunda yakalama tutanağına göresanık Nuri’nin sanık Medeniye verip Medeninin aracında bir adet 7.65mm çaplıtabanca ile aynı sanığon evinde iki adet boş şarjöt ve Sanık Sadık Doğru’nunevinde 60 adet merminin ele geçtiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar Nuri veMedeni nin 6136 sayılı yasanın 13/1. Maddesi uyarınca,sanık Sadıkın aynıyasanın 13/3. Maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, suçvasfının tayininde yanılgıya düşülerek eylemlerinin 6136 sayılı yasanın 12/1.Madde ve fıkrasında tanımı yapılanbireysel silah ticareti suçuna oluşturduğu kabul edilerek yazılı biçimdeuygulama yapılması“ isabetsizliğin bozulmasına karar verilmiştir.

Yerel mahkeme ise 20.05.2010gün ve 65-113 sayı ile;

“… Sanıklarla ilgili olarak usulüne uygunşekilde verilen iletişimin tespiti sonucunda sanıkların yapmış olduğukonuşmaların yukarıda açıkladığı şekilde silah ticaretine ilişkin olduğumahkememiz tarafından kabul edilmiş,ayrıca silah ticareti eylemi açısındanbelli miktarda silah bulunması gerektiği kabul edilse de, kolluk kuvvetlerininher zaman sayı olarak yüksek miktarda silal ele geçiremeyeceklerin kabülününgerektiği, sanıkların bir yada az sayıda silahın ticaretinin yapmalarıdurumunda fiilen de fazla miktarda silah ele geçirlmesinin mümkün olmayacağı,yine sanıklar tarafından dikkate alınmıştır.kaldı ki, iletişimin tespitisırasında kolluk kuvvetlerinin sanıkların silah alıp sattıklarına dairtespitletin sounucunda operasyon yapılarak somut delillerin elde edilmeyeçalışıldığu çoğu zaman elde edilecek delillerin niteliği ya da sayısı konusubdakolluk kuvvetlerinin bir tahminde bulunmasının mümkün olmadığı, ele geçirilensomut delillerle yetinilmesinin gerektiği, uygulamanın da bu yönde olduğudikkate alındığında somut olayda da bu şekilde uygulama yapılarak ele geçirilensilah ve mermilerin diğer delillerle birlikte değerlendirilmesi sonucunda budelillerin sanıkların cezalandırılması için yeterli olduğunun kabulügerekmektedir. Diğer birçok suç tipinde de aynı şekilde yapılmaktadır. Örnekvermek gerekirse uyuşturucu ticareti eylemlerinden dolayı yapılan iletişimintespiti sırasında dinleme bir noktada kesilmektee ve dinlenen şahıslarınuyuşturucu madde sattıkları ya da naklettikleri tespit edildiğinde somut delilelde edilmesi amacıyla kolluk kuvvetleri tarafından yapılan bir operasyonlauyuşturucu maddenin miktarını önceden tespit etme imkanı bulunmamakta, ancak azmiktarda olsa bile uyuşturucunun bulunma şekli,paketleme tarzı ve bulunduğu yergibi kriterler ve iletişimin tespiti tutanakları birlikte değerlendirilerekuyuşturucu madde ticaretinden dolayı ceza verilebilmektedir.Uyuşturucu ticaretikonusundaki bu uygulama ilgili Ceza Dairesinin birçok kararı ile de kabuledilmekte standar bir uygulama haline gelmiştir.Silah ticareti eylemlerinin debu nitelikte olduğu uygulumanın bu eylemde de yapılması gerektiği “görüşüyleönceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de sanıklarınmüdafileri ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, YargıtayC.Başsavcılığının “bozma“ istekli 22.06.2011 gün ve 6050 sayılı tebliğnamesiile yargıtay birinci başkanlığına gönderilen dosya, ceza genel kuruluncadeğerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.


TÜRKMİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI


Sanıkların bireysel silah ticaretisuçundan cezalandırılmalarına karar verilen olayda Özel Daire ile yerel mahkemearasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, suçunnitelendirilmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğine göre,
Batman Kaçakçılık ve Organize SuçlarlaMücadele Şube Müdürlüğünce uyuşturucu madde ve silah ticareti suçları ile ilgiliolarak gerçekleştirilen iletişim tespitleri sırasında sanıkların silahkaçakçılığı faaliyeti içinde olduğunundeğerlendirilmesi üzerine, Batman Sulh Ceza Mahkemesince 26.10.2007 gün ve 1609sayı ile 0 536 973 7435 numaralı telefonu kullanan Nuri Günde’nin, 22.11.2007gün ve 1773 sayı ile 0 537 935 0351 ve 0 539 465 7294 numaralıtelefonları kullanan Sadık Doğru’nun, 24.01.2008 gün ve 129 sayı ile 0 5355002693 numaralı telefonu kullanan Medeni Erez’in, 19.02.2008 gün 289 sayı ile0 538 526 7273 numaralı telefonu kullanan Sadık Doğru’nun üç ay süre ileiletişimin dinlenmesine ve tespitine karar verildiği,
Olay Yakalama ve El Koyma Tutanağıiçeriğine göre; Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğügörevlileri ve Batman Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde başlatılan2007/7183 sayılı soruşturmada teşekkül halinde silah ve mühimmat kaçakçılığısuçuyla ilgili olarak yürütülen çalışmalar ve ‘’Demirbüken Operasyonu’’kapsamında suça karıştığı tespit edilen şahısların yakalanmasına yönelik olarak26.10.2007 gününden itibaren başlatılan teknik takip çalışmalarında , AliUnus’un 13.12.2007 gününde Midyat’a gidip silah getirdiği bilgisine ulaşıldığı,aracında yakalanan Ali ile kardeşleri Mehmet Şirin ve Halil Unus’un ev vearabalarında yapılan aramada 1548 adet tank mayını kapsülü, 6 tabanca, 7170 gresrar, 51 fişek, 34 kalaşnikof fişeği, 2 piyade tüfeği fişeği, 45 kg bombayapımında kullanılan gübre ele geçirildiği ve adı geçenlerin tutuklandığı, bukişilerle ilgili olarak soruşturma sonucunda uyuşturucu madde ticareti yapma,parada sahtecilik ve toplu silah kaçakçılığı suçlarından ayrı ayrı kamudavalarının açıldığı,
Devam eden çalışmalar sonucunda,Nuri’nin Batman merkeze gelip Medeni ile Milli Güvenlik Bulvarı Tüpraş önündebuluşacağı ve ona silah vereceği bilgisine ulaşılınca belirtilen yerde tertibatalındığı, saat 12.00 sıralarında Nuri’nin geldiği, Tüpraş’ın karşısındakidolmuş durağında kısa bir süre beklediği, yanına beyaz renkli 72 KA 508 plakalıRenault Toros marka aracın geldiği, içindeki şahısla kısa bir süre konuşanNuri’nin aracın sağ arka kapısını açarak bir şey bıraktığı, Egemenlik Bulvarıistikametinde gittiği belirlenen aracın takibe alındığı, Belediye kavşağındanara sokağa girdiğinde saat 14.00 sıralarında durdurulduğu, aracın kullananErcan ile sağ ön koltukta oturan Medeni’nin yakalandıklarıı, Batman Sulh CezaMahkemesince verilen arama kararına dayanılarak yapılan aramada aracın torpidogözünde siyah poşete sarılı durumda bir adet Baretta marka 7.65 mm tabanca ilebu tabancaya takılı şarjör, şarjöre basılı durumda 7.65 mm çapında fişeğin elegeçirildiği, Nuri’nin aynı gün saat 14.00 de Milli Egemenlik Bulvarı üzerinde,soruşturma kapsamında suça iştirak ettiği düşünülen Sadık’ın da aynı gün saat16.00 da Edip Solmaz Bulvarı’nda bir çayocağı önünde yakalandığı,
Batman Sulh Ceza Mahkemesince verilenarama kararlarına dayanılarak yapılan ev aramalarına ilişkin tutanaklara göre,Medeni’nin evinde 22.04.2008 günü yapılan aramada, 1 adet 9 mm çaplı boş şarjör,1 adet 7.65 mm çaplı boş şarjör ve deri kılıfın ele geçtiği, Sadık’ın evinde22.04.2008 günü yapılan aramada çatıda odunluk olarak kullanılan üzeribarakayla yapılmış bölmede brandanın altında siyah poşet içindeki iki kutuiçinde toplam 60 adet MKE yapımı 9x19 mm çapında tabanca fişeğinin ele geçtiği,Nuri’nin evinde yapılan aramada ise suç unsuruna rastlamadığı,
Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal PolisLabaratuvarları Daire Başkanlığı Diyarbakır Kriminal Polis Labaratuvarıncadüzenlenen 02.05.2008 gün ve 1462 sayılı ekspertiz raporunda, suç konusuD54787W numaralı 7.65 mm çapında Browning tipi fişek atan Baretta marka 84model yarı otomatik tabancanın atışa engel bir arızanın bulunmadığı, 60 adetParabellum tipi 9 mm çapında fişek ile bir adet Browning tipi 7.65 mm çapındafişeğin 6136 sayılı Yasa kapsamına göre yasak niteliği haiz silah vefişeklerden olup vahim nitelikte bulunmadıkları,
Kozluk İlçe Jandarma Komutanlığıncadüzenlenen 10.07.2008 günlü tutanağa göre ise, Medeni nin Kozluk ilçe veköylerinde hayvan ve araç satım işiyle,Beşiri ilçe jandarma komutanlığıncadüzenlenen 26.16.2008 günlü tutanağagöre ise, sanık Nurinin Beşiri ilçe ve köylerinde hayvan alım satım işiyleuğraştığının belirlendiği,
Beraat eden sanık Ercan’ınmahkemede; “olay tarihinde kayınpederim Medeni’ye ait olan 72 KA 508 plakalıaraç kendisine yardım etmek amacıyla kullandım, kendisi sakatttır ve ehliyetiyoktur; biz batman’a gelirken Nuri iki üç kez Medeni’yi aradı, benkonuşulanları duymadım,kayınpederime sorduğumda büyük ihtimalle Nuri’yi biryere bırakacağımızı söyledi, Nuri ile Tüpraş’ın karşısında bulunan demiryolununkarşısında buluştuk, arka sol kapının içeriden kolunu çekerek kapıyıaçtım,kendisi ise arka sağ kapıya yaklaşarak kapıyı açtı, belinden siyah birpoşet sarılı bir şey çıkarttı,ben ilk bakışta silah olduğunu anladım,benNuri’nin elindeki poşeti araca koyup koymadığını anlayamadım,kendisine aracınarkasına binmesini söyledim,fakat o araçta yer olmadığını söyleyerek binmedi,fakatarka tarafta sadece bir yoğurt iki poşet pancar vardı, aracın arkası boştu,Medeni ile aralarında çok kısa bir konuşma geçti, ancak ne konuştuklarınıanlamadım, daha sonra Nuri oradan uzaklaştı, araçla giderken Medeni’ninkoltuğun arasında bir şey çıkarrığını gördüm, poşetin sarılma şeklinden poşetiniçinde silah olduğunu anladım, kayınpederime silah Nuri’nin niye verdiğini vekendisinin silaha ne yapacağını sorduğumda bana bir cevap vermedi, bana aracıdurdurmamı, Nuri’yi arayacağını söyledi, ben de kendisine öğlen olduğunu veyemek yememizi teklif ettim, o aradakendisi Nuri’yi aramadı, sanıyorum lokantada arayacaktı,biz lokantaya giderkenpolisler bizi durdurdular…“,
Tanık Faik Demir’in,“…Telefon konuşmasını hatırlamıyorum,ben Nuri Günde’ye bir iki kezbroadway marka araç sattım, ben araçalım satım işiyle uğraşıyorum,ancak sattığım araçların modellerinihatırlamıyorum“,
Tanık Fadli Erkün’ün “…Medeni Erez aracılığıyla birinden 2003model opel astra bir taksi alacaktım,daha önce kendisiyle fiyatı konuşmuştuk,13.000 TL’ye anlaşmıştık,aracı Medeni’nin kimden alacağını da bilmiyorum,Medeni kendisini de 1.300 TL de kar istemişti, bu konuşma o nedenleyapılmıştır…“,
Tanık Abdülgani Toğrap’ın,“…konuşmayı hatırlamıyorum,ancak hayvan ticaretiyle ilgili olabilir“,
Tanık ismail Ergül’ün “…Nuri’ye bir yıl kadar önce bir ineksattım,ancak nuri ile o tarihte herhangi bir konuşmam olmadı, işyerimde başkabiri telefonumdan konuşmuş olabilir“,
Tanık Burhan Gep’in, “…Nuri gündeile bu konuşmayı yaptım, kendisinden küçük bir inek alıcaktım, o nedenle böylebir konuşma yaptım“,
Tanık mehmet şefik İbri’nin“…Medeni’ye tosun ve at arabası için at olup olmadığını sordum, petrolünfiyatını da sormuş olabilirim,Medeni’nin silah kaçakçılığı yaptığınıgörmedim,bu konuda bir bilgim yoktur“,
Tanık Mehmet Latif Koparır’ın“…11.03.2008 tarihinde sadık’ı aradım,kendisine temiz bir silah olup olmadığınısordum,onu aramamın sebebi çevresinin geniş olmasıydı,silah ticareti yapıpyapmadığını bilmiyorum sadece bana bir silah bulmasını istedim, o da bana yanıma gel dedi, ancak ben yanınagidip silah almadım,daha sonra da tutuklandığını öğrendim,telefon kaydıdoğrudur“,
Tanık ilhami Çelik’in “Sadık’ıtanırım, 22.12.2007 tarihinde onu aradım, bir adet tabanca temin etmesiniistedim,alacağım tabancayı evde can güvenliğim için bulunduracaktım,onuaramamın sebebi de Sadık’ın silah kaçakçılığı ile uğraştığını bilmemdenkaynaklanmamaktadır,kendisinden 10 adet silah istediğim doğru değildir,bir adettabanca istedim,o da bana telefondaolmaz,yanıma gel dedi,ancak ben yanına gidip silah almadım,daha sonratutuklandığını öğrendim,telefon kaydı doğrudur“,
şeklinde açıklamadabulundukları,tanıklar Ahmet Ayıl, Ahmet Çiçek, Şefik Bulut ve Mehmet şen’insanıkları tanımadıklarını ve tutanaktaki görüşmeleri yapmadıklarını bildikleritelefon konuşmaları tespit edilen Mahsum Buğdacı, Erol Alpkan, Şakir Boğa ve Abdurahman Taş’ın ise temin edilmediğindendinlenmelerinden vazgeçildiği,
Sanık Medeninin soruşturma aşamasında“…Batman’da bir ziyarete gelmiştim,damadım Ercan beni getirdi,gelişte tren yolucivarında durduk, bu sırada Nuri Günde arka kapıyı açarak bir poşet attı. Biyeattın , diye sorduğumda; bu poşette silah var, polis gördüm, korktum seninarabana attım, dedi telefonla buluşma söz konusu değildir“ derlem, mahkemede;“ercan damadım olur; Nuri de onun akrabasıdır,ben hiçbir şekilde silahkaçakçılığı işiyle uğraşmadım,olay tarihinde Ercan’ın kullandığı bana ait araçköyden Batman’a geliyorduk. Nuri iki kez arayarak benimle işi olduğunu söyledi,buluştuğumuzuda yanımıza geldi,arka kapıyı açarak içeriye silah poşet içindebirşeyler attı,ben kendisini telefonla arayıp neden o poşeti attığınısoracaktım,telefonla daha aramada polisler bizi durdurdular,aracımda bulunansilahla benim bir ilgim yoktur,evimde herhangi bir şey bulunup bulunmadığındanhaberim yoktur,iletişim tespit tutanaklarındaki görüşmeler hayvan ve araçsatışına ilişkindir“,

Sanık Nurinin görevlerince alınanifadesinde tek tek okunan tepe kayıtlarındaki görüşmeleri yapmadığınıbelirttiği ve sorgu ifadesine benzer olacak şekilde mahkemede; “…ben hiçbir zaman silah kaçakçılığıyapmadım,eskiden köy korucu olduğum için kendime bir silah almak için ErcanEren ile konuştum Ercan 7,65mm çapında bir silahın olduğunu söylledi, ancakfiyatı pahalı olduğu için almaktan vazgeçtim, Ercan’ın ise bu silahı nerdenaldığını bilmiyorum, kendisinde böyle bir silah olup olmadığını bilmiyorum, benmedeni’nin aracına silah atmadım…“,
Sanık Sadıkın aşamalarda“üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum,ben hiçbir şekilde silah kaçakçılıişiyle uğraşmıyorum,evimde bulunan mermileri, Silvan’da düşmanlarım evin damınabırakmış olabilirler,Suçsuzum…telefon görüşmelerinin içeriklerinihatırlamıyorum…“ , şeklinde savunmada bulundukları, anlaşılmaktadır.
6136 Sayılı Ateşli Silahlar veBıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yasanın 12. Maddesi;
“ Her kim bu kanunun kapsamına giren silahlarla bunlara ait mermileri ülkeyesokar veya sokmaya kalkışır veya bunların ülkeye sokulmasına aracılık eder veyabunları 29.06.2004 tarihli 5201 sayılı Harp Araç Ve Gereçleri İleSilah,Mühimmat Ve Patlayıcı madde üreten sanayi kuruluşlarının denetimihakkında kanun hükümleri dışında ülkede yapar veya bu suretle ülkeye sokulmuşve ülkede yapılmış olan ateşli silahları veya mermileri bir yerden diğer biryere taşır veya yollar veya taşımaya bilerek aracılık eder, satar veya satmayaaracılık ederse veya bu amaçla bulundurursa beş yıldan oniki yıla kadar hapisve beşyüz günden beşbin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.
Birinci fıkrada yazılısuçları üçüncü fıkradaki hal dışında iki veya daha çok kişinin birlikteişlemeleri halinde,failler hakkında sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis ve bingünden onbin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
Birinci fıkradaki fiilerin,suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çevresinde işlenmesihalinde, verilecek cezalar bir kat artırılır.
ateşli silahın tüfek veya seri ateşli kısa sürede çok sayıda ve etkilibiçimde mermi atabilen tam otomatik veya dürbünlü tabanca veya bu fıkradasayılanların benzerleri olması yada bu niteliği taşımayan ateşli silahlar veyahertürlü mermilerin miktar bakımından vahim olması halinde yukarıdakifıkralarda yazılı cezalar yarı oranında artırılarak hükmolunur.“şeklindedir.
Aynı yasanın 13.Maddesi ise; “ bukanun hükümlerine aykırı olarak ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satınalan veya taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapisve otuz günden yüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
ateşli silahın,bu kanun 12 nci MaddesininDördüncü Fıkrasında sayılanlardan olması ya da silah veya mermilerin sayı veyanitelik bakımından vahim olması halinde beş yıldan sekiz yıla kadar hapis vebeşyüz günden beşbin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
bu kanun 12 nci Maddesinin DördüncüFıkrasında sayılanlar dışındaki ateşli silahn bir adet olması ve mutat sayıdakimermilerinin ev veya iş yerinde bulundurması halinde verilecek ceza bir yıldaniki yıla kadar hapis ve yirmibeş günden yüz güne kadar adli para cezasıdır.
ateşli silahlara ait mermilerin pekaz sayıda bulundurmasının veya taşınmasının mahkemece vahim olarak yakdiredilmemesi durumunda hükmolunacak ceza altı aya kadar hapis veya yüz güne kadaradli para cezasıdır.
kuru sıkı tabir edilen ses veya gaz fişekya da benzerlerini atabilen tabancayı,teknik özelliklerinde değişiklik yaparaköldürmeye elverişli silah haline dönüştüren kişi, bu maddenin birinci fıkrasıhükümlerine göre cezalandırılır“biçiminde düzenlenmiştir.
buna göre, 6136 sayılı yasanın12.maddesi gereğince,ateşli silahla,bunlara ait mermilerin ülkeye sokulmasıveya sokmaya teşebbüs ya da aracılık edilmesi, ateşli silahlarla, bunlara aitmermilerin ilgili yasa hükümleri dışında ülkede yapılması veya bu suretleülkeye sokulmuş ve ülkede yapılmış olan ateşli silahlar veya mermileri biryerden diğer bir yere taşınması yada yollaması veya taşınmaya bilerek araclık edilmesi satılması satmaya edilmesiveya bu amaçla bulundurması yasaklanmış, buna karşlılık anılan yasanın 13.Maddesinde ise ; ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satın alan,taşıyan veyabulunduranların cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır.
Ceza Genel Kurulunun 06.05.2008gün ve 4-99 Sayılı Kararında da; yasa koyucunun amacının özellikle silahkaçakçıların getirdikleri silah ve mermileri onlar adına gizleyipbulunduranlara,silahları yayma amacıyla eylemde bulunanların veya ticari amaçlasilah ve mermi satanların,bu amaçla evinde bulunduranların eylemini daha ağırbir yaptırma bağlamak olduğu,bir adet tabancanın kişisel ilişkiye dayalıbireysel el değiştirmesi veya satışında silahları yayma, tehlikeyi genişleterekçoğaltma amacında söz edilemeyeceği vurgulanmıştır.
bu açıklamalar ışığında somut olaydeğerlendirildğinde;
Suç tarihinde sanık Nuri’ninBatman’da Medeni ile buluşup ona silah vereceği bilgisine ulaşılması üzerinebaşlatılan operasyon sonucunda, Sanık Medeni ile beraat eden Ercan’ın içindebulunduğu araca Nuri’nin bir poşet bıraktığı görülmüş,aracı kullanan Ercan ilesağ ön koltukla oturan Medeni yakalanmış,araçta yapılan aramada torpidogözündeki poşette bir adet BARETTA marka 7.65 mm çapında tabanca, Medeni’ninevinde iki adet boş şarjör,Sadık’ın evinde 60 mke yapımı tabanca fişeği elegeçmiş,Nuri’nin evinde ise suç unsuruna rastlanmamıştır.
Sanık Nuri’nin Medeni’nin bulunduğuaraca bıraktığı bir adet tabancayı hangi kasıtla verdiği,Medeni’nin de aynısilahı hangi kasıtla aldığı ile sanık Sadık’ın evindeki 60 adet mermiyi hangikasıtla bulundurduğunu saptanması suç niteliğini tespiti açısından önemtaşımaktadır.
Bir an için sanklar medeni venuri’nin birbirleriyle ve tanık olarak anlatımlarına başvuran kişilerle, diğeriki sanıkla bir görüşmesi bulunmayan Sanık Sadık’ın ise üçüncü kişilerleyaptıkları telefon görüşmelerine göre silah ticareti ile uğraştıkları vekasıtlarının silah ticaretine yönelik olduğu düşünülebilirse de; tanıkların birkısmının görüşme içeriklerinin hatırlayamaması, bir kısmının da sanıksavunmalarını destekleyecek şekilde görüşmelerin hayvan ve araç satışındankaynaklandığını belirtmesi her ne kadar tanıklar İlhami Çelik ve Mehmet LatifKoparır sanık Sadık ile silah satışı için görüştüklerini bildirmişlerse de,anlatımlarının devamında görüşmeden sonra satış için bir araya gelmediklerinive Sadık’tan silah almadıklarını açıklamaları, daha da önemlisi sanıklarıntelefon konuşmalarında geçen madde ya da varlıkların elde edilmemiş olmasıkarşısında, ticaret konusu maddeler 6136 sayılı yasaya ayrılık teşkil edensilah olarak kabul edilmeyecektir.
Amacı, maddi gerçeğe ulaşarakadaleti sağlamak, faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek vebozulan kamu düzenini yeniden kurmak olan ceza yargılamasının en önemliilkelerinden birisi de, öğreti ve uyfulmada; “suçsuzluk“ya da “masumiyetkarinesi“ olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve latince; “ in dubiopro reo“ olarak ifade edilen “kuşkudan sanık yararlanır“ ilkesidir. Bu ilkeniniözü, ceza davasında sanığın cezalandırılması bakımından gözönünde bulundurlmasıgerek herhangi bir soruna ilişkin kuşkunun, sanığın yararınadeğerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, bir suçungerçekte işlenip işlenmedi veya işlenmiş ise gerçekleştirme biçimi ya da suçvasfınınn belirlenmesi konusunda herhangi bir kuşkunun belirmesi halinde degeçerlidir. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam oalrak aydınlatılmamış olay veiddalar sanığın aleyhine yorumlanarak suç vasfının tespiti ile buna dayanılarakmahkumiyet hükmü kurulmaz.
Somut olayda, sanık Nuri’ninsanık Medeni’nin bir adet tabanca vermekten ve sanık Medeni’nin de aynıtabancayı alıp taşımaktan ibaret eylemlerinin kişisel gereksinime dayalıbireysel satış ya da bulundurma biteliğibnde olduğu, 6136 Sayılı Yasanın 12.Maddesinde öngörülen yayma ve tehlikeyi çoğaltma biçiminde ifade edilen silahticareti suçunun yasak unsurlarının oluşmadığının anlaşılmasıkarşısında,kantılanan eylemlerinin 6136 sayılı yasanın 13/1. Maddesineaykırılık suçunun, öte yandan diğer sanıklarda ele geçen tabanca ile bağlantısıbulunmayan ve telefon görüşmelerinde bahsettiği malzemelere ulaşılmayan sanıkSadık’ın da suç konusu 60 adet mermiyi ticaret amacıyla bulundurduğuna ilişkinsomut delil bulunmasına göre eylemin 6136 sayılı yasanın 13/3. Maddesiaykırılık oluşturduğuna kabulünde zorunluk bulunmaktadır.
Bu nedenle, sübuta ereneylemlerin sanıklar Medeni ve Nuriyönünden 6136 sayılı yasanın 13/1, sanık Sadık yönünden anılan yasanın 13/3.Maddesinde düzenlenen suçları oluşturduğu gözetilmeden,kesin bir kanaatvermekten uzak kanıtlara dayanılarak, sanıkların aynı yasanın 12/1. Maddesiuyarınca bireysel silah ticareti suçundan cezalandırılmalarına karar verilemsisuretiyle suç niteliğinin hatalı belirlenmesi isabetsiz ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla özel daire bozma kararıyerinde olup,yerel mahkeme direnme hükmünün suç niteliğinin yanılgılıbelirlenmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.

ÇoğunlukGörüşüne Katlmayan On Dört Genel Kurul Üyesi; “Yerel mahkeme hükmününisabetli olduğu ve onanması gerektiği“ görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.

Sonuç
:

Açıklanan nedenlerle;
1-Batman Ağır Ceza Mahkemesinin 20.05.2010 gün ve 65-113 sayılı direnme hükmünün suç niteliğinin yanılgılıbelirlenmesi isabetsizliğinden
Bozulmasına,
2
-dosyanınMahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.06.2012günü yapılan birinci müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından, 03.07.2012 günü yapılan ikincimüzakerede tebliğnamedeki istem doğrultusunda oyçokluğuyla karar verildi.



Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Fuhuşa aracılık suçu-Örgütlü suç-telefon dinleme-hukuka aykırı delil üye19576 Ceza Hukuku Çalışma Grubu 2 04-01-2009 13:59
Boşanma ve Telefon dinleme Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 3 29-07-2008 18:45
Yargıtay Ceza Genel Kurulu : Rüşvet Davasında Telefon Dinleme Delil Değil. özge_law Hukuk Haberleri 2 27-06-2008 20:22
Telefon Dinleme Hukuka Aykırı Delil devrimali Meslektaşların Soruları 6 22-02-2008 13:30
İhaleye Fesat-ihalelere katılabilme- Telefon Kayıtlarının tek başına delil niteliği acan49 Meslektaşların Soruları 3 10-05-2007 17:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06141210 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.