Yazili Delil Baslangici

Sayin Meslektaslarim,
Bir hasta karti kural tarafindan doktorun asistani / yardimci hemsiresi tarafindan acilmis ve hasta muayene edilirken hemsire doktorun yanindaymis. Bu kartin uzerindeki hem doktorun hemde hemsirenin el yazilari yazili delil baslangici olarak degerlendirilebilinirmi? Degerli dusuncelerinizi var ise yargitay kararlarini paylasmanizi saygiyla dilerim.

Bir belgenin yazılı delil başlangıcı olabilmesi için üç koşulun bir arada bulunması gerekir (HUMK.m.292):
1. Yazılı bir belge, 2. Aleyhine ileri sürülen tarafça verilmiş olması, 3. Tam ispat sağlamasa da hukuki işlemin vukuuna delalet etmesi.

Bu kapsamda müdavi hekim ve servis hemşiresinin not tuttuğu hasta kartının yazılı delil başlangıcı sayılabileceğini düşünüyorum.

Bir delilin yazılı delil başlagancı olabilmesi olay ile ilgisine bağlıdır. Bunu da mahkeme takdir edecektir. Olayınızda elinizdeki belge belki de yazılı delilin ta kendisi bile olabilir.

Sayin Meslektaslarim,
Ilk once tesekkurlerimi sunmak isterim.
Nitekim suanda da soyle bir sorunla karsi karsiyaz ki: Hemsire doktorla birlikte calistigi is yerinden ayrilmis, doktorda ayni is yerinden ayrilmis, is yeride ikinci siradan davali konumundadir nitekim hemsirenin bilgilerini vermekte yardimci olmamakla birlikte hatta hani doktor verecek tazminati bize ne gibisi bir dusunceyle olaya yaklasmaktadir. Bu hemsirenin tespiti ve bulunmasi icin mahkemeden ikinci davaliya bir talimat verilmesi istenmesi ne kadar dogru olabilir? Dusuncelerinizi paylasirsaniz minettar kalirim. Saygilarimla.

Hasta Hakları Yönetmeliği m.16: “Hasta, sağlık durumu ile ilgili bilgiler bulunan dosyayı ve kayıtları, doğrudan veya vekili veya kanuni temsilcisi vasıtası ile inceleyebilir ve bir suretini alabilir. Bu kayıtlar, sadece hastanın tedavisi ile doğrudan ilgili olanlar tarafından görülebilir”.

Aslında elinizde bulunan hasta kartlarını protokol numarası ve diğer hastane kayıtları ile desteklediğinizde doğrudan delil niteliği bile olabilir.

Sayın umutlaw,

Olay bir kamu hastanesinde mi geçmektedir? "İşyeri" dediğinize göre "özel hastane" mi?
Hasta dosyası veya hasta kartı elinizde mi?
Bu gibi sorular açık değil...

Sayin Meslektaslarim,
Ben sahsen kendim bir kusur islersem kendi kendimi dahi savunmaya kalktigim zaman alttan tutarim cunku suclunun kendim oldugumu biliyorum ve bundan dolayida sahsen utanirim. (sahsi fikrimdir)
Olay ozel bir hastanede vuku bulmus, hasta tedaviyi yarida birakmis bir dahada ugramamis, adli tip tani ve kani koyamamaktadir durum normal demekle yetinmis ve eklemis eger doktor bir hata islemis ise kusurlu "sayilabilir" ve bunuda ancak mahkeme elindeki delillerle ispat etmesi gerektigini / aydinlatmasi gerektigini vurgulamistir.
Ote yandan davaci hasta iddiasinda: gzinda agri ceke ceke on gun bu sekilde ise gidip gelmis, "doktorun aramalarini ve kendisinden istedigi hic bir rontgen filmini goturmemis" ve daha sonra nasil olduysa agriya dayanamamis baska ozel bir klinige gitmis ve tedavi olmus! Agzindan bir parca cikarmislar bu parcayi ilk doktor birakmis denilmektedir ancak piyasadaki sahte hekimlere bakinca ve agiz gibi hassas bir bolge olay konusu olunca ve yine adli tip rapor sonucuna bakinca ister istemez insanin aklina nasil olurda bu agriyla bu kadar zaman hem konusuldu, hem yemek yenildi ve hemde ustelik normal hayata devam edildigi gelir?! Hasta hic bir devlet hastanesine muracaat etmemis, sadece ozel kliniklerde / hastanelerde tedavi olmus. Davaci ilk doktorun calistigi klinigin faturalarina istinaden kusur doktorun demektedir, tabi ortada sadece ilk doktora odendigi para makbuzlari ve ikinci doktorun tedavi sonuclari var, davaci yaratilan sikinti icin maddi ve manevi tazminat istemektedir. Benim hukuk mantigima gore en basitinden bir yerim agriyorsa bir gun, iki gun, en azindan ucuncu gun doktora giderim on gun bir agriyla yasanir mi? Adli tip konuya hic bir tani ve kani koyamamis ve resmen topu mahkemeye atarak siz kusurluyu elinizdeki delillerle bulmaniz gerekmektedir demis. Sayin Hakiminde dikkatinden kacmamis olsa gerek ki en azindan doktorun hasta kartindaki notlarindan yola cikarak yanindaki hemsirenin ifadesine basvurmak istemektedir. Acaba doktor hastasina geri gel demis mi dememis mi? cunku hasta kartinda doktor hasta arandi gelmiyorum dedi ve yine hastadan film istendi getirmedi dedigi yazilidir. Ikinci sirada yer alan davali hastane ise hemsirenin o hastaneden ayrildigi sebebiyle hic bir bilgi vermemektedir, mahkemeye sunulan hastane tutanak defteri ve doktorun hasta kartinda durum aciklanmis nitekim hasta kartinda doktorun el yazisindan ziyade hemsirenin karti doldurdugu el yazisi mevcut ve buda hemsirenin doktorun yaninda oldugunu gostermektedir. Mahkeme hemsire hakkinda bilgi verilmek uzere 10 gunluk mehil tanimis ancak hala bir sonuc yok. Cunku hem doktor ve hem hemsire o hastaneden ayrilmislar. Hemsirenin kimiginin nasil tespit edilecegide mechul! Olayin ozeti bundan ibarettir, gercekten inandigim ve bunu yapamayacagini bildigim bir hekim bosu bosuna tazminata mahkum edilme yoluna gidiyor ve bir nevi olsa adaletin yerine gelmesinin temenni etmekteyim.
Sahsi dusunce, tecrube ve kanaatlerinizi paylasmanizi saygiyla dilerim.

Şimdi bu anlatımdan, ilk hekimin kusurunun ne olduğu tam olarak anlaşılamamaktadır. Hatta gereğini yaptığı hastayı bir süre sonra çağırdığı fakat hastanın gelmediği bile anlaşılabilir. Acaba hasta maddi ve manevi tazminat davasını neden ister? Hekime isnat ettiği kusurlu davranışlar nelerdir? Bunları bilemiyoruz. Fakat nihai tahlilde, her iki sağlık kurumunda düzenlenen (tutulması zorunlu) hasta dosyası yardımıyla hastanın öyküsü (anamnezi) öğrenilebilir ve hekimin nasıl bir süreç izlediği görülebilir diye düşünüyorum.

Sayin Hocam,
Olayda hastanin agzinda dis koku ve kesim aletine ait metal parca birakildigi iddiasi var. Dis cekimlerinde hastanin agzinda 2 mm ye kadar kok disin birakilmasinda bir sakinca yoktur. (Dis hekimi Prof. lerin kanaati bu sekildedir "sahsi arastirmamdir") Nitekim adli tip bu olayla ilgili dis kokunun birakilmasini normal degerlendirmis. (raporun altindaki imzalarin ikisi dis hekimine ait olup digerleri baska ihtisaslardan doktorlardir).

Hasta dava acildiktan sonra mahkeme tarafindan muayene icin adli tip kurumuna gonderilmistir.

Hastanin agzinda metal bir kesim parcasi cikmis, (adli tip "Evet bir parca izi agzin icerisinde var demekle" yine eklemis: ancak kusurun tam belirlenmesi icin gercekten hekimin bu parcayi orada birakip birakmadigi ispatlanmasi mahkemenin kanaati ve arastirmasina bagli oldugu gorusunu ileri surmustur) iste bu metal parcanin agiz acma kisitliligina sebep oldugu ileri surulmektedir.

Hasta tedavisi surerken tedaviye devam etmemis yani cekimden sonra en son getirmesi gereken durum kontrol rontgen filmini getirmemis ve daha sonra ugrarim deyip hastaneden ayrilmis. Hasta ilk cekimden on gun sonra bir baska ozel muayenehanede bir Prof. hekim nezdinde muayene olmus ve orada parca agzindan cikarilmis ve sadece ondan sonra kendisine ozel muayenehanedeki Prof. hekim tarafindan 3 gunluk is gormez raporu duzenlenmistir.

Davaci agiz kisitliligi ve aci sebebiyle manevi tazminat ve odedigi hastane masraflariyla ilgili maddi tazminat talebindedir.

Olayda : agizda agri ve acma kisitliligi oldugu iddia edildigi halde hasta ilk cekimden sonra on gun boyunca bu sekilde ise gitmis, (hasta bir is yerinde calismaktadir, bu on gun zarfinda hic bir adli kuruma basvurmamis, ve bu sekilde normal hayatina devam etmis, "davacinin dilekcesinden")

Sayin Hakim adli tibbin raporu ve hasta kartinin uzerinde doktor ve hemsireye ait el yazilarini dikkate almis olsa gerek ki hemsirenin sahitligine basvurmak istemektedir.

Davaci taraf adli tip raporunda belirtilen kusurlu olabilir kelimesine dayanarak davalarinin kabulunu istemektedir nitekim Sayin Hakim hemsirenin, doktorun gercekten hastaya filmi getirip getirmedigini soyledigini ogrenmek istemektedir. (bu husus hem hasta kartinda hemde hastane protokol defterinde hekim tarafindan yazilmistir)

Suanda Sayin Hakim hemsirenin bilgilerini istemektedir nitekim hemsire is yerinden ayrilmistir, ikinci konumdaki davali hastane ise hemsirenin bilgilerini bilmiyoruz demekle yetinmektedir. Mahkeme bu bildirim icin on gunluk sure vermistir.

Doktor davali o is yerinden ayrildigini ve hemsirenin kimlik bilgilerinin arastirilmasi talebinde bulunmak istemindedir.

Ogrenciniz, Saygilarimla.

Konu, mutlaka bilirkişi incelemesi görmesi gereken bir olay görünümünde. Ancak diş hekiminin kusurunu belirleyebilmek bakımından, olayda sadece bir adli tıp uzmanı bilirkişi yetersiz kalabilir. Yanına bir de diş hekimi uzman bilirkişi koymak ve onun görüşünü de almak gerekiyor.