Depremde ağır hasar alarak yıktırılan taşınmazlarının arsa paylarını devreden malik haksız fiil davası açabilir mi?

Merhaba meslektaşlarım. 6 Şubat'ta meydana gelen depremler nedeniyle daireleri ağır hasar alan müvekkil, bu dairelerin arsa paylarını satmıştır. Müvekkil adına müteahhite karşı haksız fiil davası açılabilir mi? Yoksa müddeabihin devri kabul edilerek dava, yeni malikler tarafından mı açılmak zorundadır? Yeni malikler tarafından açılan dava, haksız fiil meydana geldiği tarihte malik olmadıklarından bahisle ehliyet yokluğundan reddedilir mi? Bu konuda tecrübe ve yardımlarını bekliyorum. Şimdiden teşekkür ederim.

Bu durumun bir benzeri özellikle trafik kazasından kaynaklı davalarda denk geliyoruz. Kazadan bir süre sonra araç satılıyor ancak vatandaş tarafından araçtaki değer kaybı talep ediliyor. Bu durumda aracın satılmış olması değer kaybının talep edilmesine, dava edilmesine engel teşkil etmiyor. Bence buradaki durumda benzer bir durum. Zaten müteahhit firmaya açılacak dava DASK'a yönelik açtığımız davalardaki mantığın aynısı olmalıdır. Yani müteahhit kusuruyla sebep olduğu bir eylem varsa bundan arsa payını çıkarıp yalnızca inşaat maliyetine yönelik zarar hesabı yapılması gerekir.Dolayısıyla arsa payına yönelik zaten talepte bulunulmayacağı yalnızca inşaat maliyetine yönelik bir talepte bulunulacağı için şahsi kanaatim arsa payının devrolması belirtilen zararların talep edilmesi engel değildir diye düşünüyorum.

Cevabınız için çok teşekkür ederim. Ben de böyle düşünüyorum ama bu konuda hiç karar bulamadım.

İdare hukukunda bu şekilde kararlar var. "mülkiyet bağının davanın sonuna kadar devam etme mecburiyetinin olmadığı, davanın devamı sırasında eski malikin uyuşmazlığa konu taşınmazla mülkiyet ilişkisinin kalmaması ve taşınmazın başka bir şahsın mülkiyetine geçmesi nedeniyle önceki malik olan davacı …'un bakılan davayla ilgili olarak artık kişisel, meşru ve güncel bir menfaatininin bulunmadığı yönünde bir nitelendirme de yapılamayacağı, ayrıca yeni malik …'nin taşınmazın bu durumunu bilerek satın aldığı, bu nedenle geçmişe değil geleceğe yönelik bir zararı söz konusu ise bunun tazmini yoluna gidebileceği açıktır." ( Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2021/106 E. , 2021/2810 K. 31/05/2021 )

Ama herhangi bir Yargıtay kararı veya makale bulamadım. O yüzden emin olamadım. Buradaki meslektaşların da görüşlerini almak istedim.