Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kamu Avukatlarına Destek

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 3,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-03-2002, 00:20   #1
Armağan Konyalı

 
Varsayılan Kamu Avukatlarına Destek

Sayın Katılımcılar,

Yıllar yılı kamunun kahrını çeken; bir başka deyimle,
bizim, hepimizin avukatlığını yapan kamu avukatları
son günlerde seslerini duyurmaya çaılşıyorlar.

Yıllar yılı hepimizin hakkını savunan, ama kendi söküğünü
dikemeyen kamu avukatlarını destekleyelim. Yoksa, zaten
ince çıkan sesleri hemen kısılacak.

Sayın Kamu Avukatları,

Bu forum, sesinizi duyurmak için en elverişli ortamı sunuyor.
Hepiniz buradan sorunlarınızı bildirin, duyurun. Mesleki
dayanışma olmaksızın hiç bir sorun çözülemez kanısındayım.
Mesleki dayanışmanın barolar içinde daha etkin olarak sürdürülmesi gerekmekte.

Baroların kamu avukatlarını son yürüyüş ile daha sıcak kucaklamaları umut verici bir gelişme. Memur statüsündeki avukatların kendilerini savunmaları çok zor görünmekte. Ama nisbeten daha özgür olan bağımsız baroların desteği umutsuz
durumu değiştirecektir.

Saygılarımla.
Old 14-03-2002, 21:17   #2
levent öge

 
Önemli

Saygıdeğer arkadaşim,
Kamu avukatlarının sorunlarına destek vermek biz serbest avukatların boyunlarının borcudur.
Ancak,
Öyle kamu avukatları varki ,Baro aidati vermemek için baro lara üye olmamaktadırlar.Kendi Barosuna sahip çıkmayan bu meşlektaşlarimiz şimdi bizlerden mesleki dayanişma istemektedirler.
Bir araştırma yapılıp acaba her ilde kaç kamu avukatı var ve bunlardan kaçı baro üyesidir merak ediyorum bu konuda bilgisi olan varsa lütfen yazsın veya bir araştirma yapılsın ben kendim Samsun Barosunda araştırma yapıp bunu en kısa zamanda burda belirticeğim.
Saygılarımla
Old 15-03-2002, 20:38   #3
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Çözüm Kamu Avukatları

Değerli Meslektaşlarım;

1984-1987 yılları arasında kamu sektöründe görev yapan bir avukat olarak özellikle sektördeki sorunları yaşamış birisiyim.

Kamu sektöründe çalışan meslektaşlarımızın sorunlarının başında özlük haklarının yasa ile teminat altına alınmaması gelmektedir. Bu ifade belki çok doktirin içerikli olabilir. Sektörde çalışan meslektaşlarım bir çok bürokratın özellikle tasarladıkları düşüncelerine yasal kılıf bulabilmek için hukuk müşavirlerini, avukatları zorladıklarını çok iyi bilirler. Yani avukatı hukuk devletinin değil, şahsının vekili gibi görmek isterler.

12 Eylül döneminin antidemokratik düzenlemelerinin başında kamu avukatlarına mesleki kuruluşlarına üye olma zorunluluğunu kaldırmış olmasıdır. Çok üzücüdür ki kamu sektöründeki meslektaşlarımızın bir çoğu mesleki kuruluşumuza üye olmamaktadırlar.

Böylesi bir gerçek baroların avukatların kamudaki meslektarının sorunlarına sahip çıkılmasını engellemez.

Belki yaşanan son olaylar kamu sektöründeki meslektaşlarımız ile kuçaklaşmamızı sağlayacaktır.

Selam ve saygılarımla.
Av. Adil Giray Çelik
Old 17-03-2002, 23:14   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan aidat ölçü değildir

Sayın Levent Öge,

Araştırmanıza bir konu daha eklemezseniz varacağınız sonuç
sizi yanıltacaktır. Çünkü serbest avukatların mesleki örgütlerine verdikleri değer, kamu avukatlarından fazla değildir. Lütfen
araştırın;

Kaç avukat zorlanmasa, kendi iradesi ve basireti ile aidatını aksatmadan öder? Aidat ödememek (ya da ödeyememek)
mesleki dayanışma duygusunun eksikliğinden midir?

Kamu avukatları kendilerini avukat olarak kabul etmektedir.
Kendilerini serbest avukatlardan ayrı görmemektedir. Çünkü
aidat ödemeseler de, kamu avukatları barolara bildirimde bulunurlar, ayrıca disiplin yönünden de aidat ödememelerine karşın, baro disiplin kurulları karşısında aidat ödeyen avukatlardan farksız olarak, sorumludurlar.

Aidat ödememelerine karşın barolardan yardım istemeleri yukarıdaki nedenlerle, o kadar da kınanacak bir durum değildir.
Kamu avukatları da baroların içindedir ve denetimi altındadır.

Lütfen kamu avukatlarını mesleğin dışında görmeyiniz. Mesleğin içinde olan her unsur savunulmalıdır. Hatta, adalet kavramının
içinde olan herşey savunulmalıdır.

Saygılarımla.
Old 18-03-2002, 21:11   #5
levent öge

 
Varsayılan

Sayın,bir dost(forum yoneticisi)
Ya sizin tarafından yanliş anlaşildim veya kendi fikirlerimi yanliş ifade ettim! Burayı anlamiş değilim.
Gönderdiğiniz cevapta sanki ben kamu avukatlarına vede sorunlarına karşi birisiymiş gibi takdim ediliyorum ki bunu kabullenemem.
Onların sorunlarına destek vermek gerektiğini bir borç olarak gördüğümü belirtmeme rağmen.beni onları dişlar gibı algılamanıza üzüldüğümü belirtmek isterim.
"Aidat ödememek mesleki dayanişma duygusunun eksikliğimidir"
sorusundan başliyalim
ben aidat ödememe sorunu nu bir irade beyanına bağlamamiştim olay BAROYA KAYIT OLUP OLMAMA SORUNUDUR.Bilindiği üzre kamu avukatları baroya kayıtlı olmazlarsa aidat ödemiyorlar.Kamu avukatı baroya kayıd olsun da aidatını ödemesin .buna bir itirazım yok Ama sırf aidat ödememek için baroya kayıt olmuyorlar
benim eleştirim bunaydı.Bu bağlamda aidat ödememek mesleki dayanişmanın bir eksikliğidir düşüncesindeyim.
"Kamu avukatları barolara bildirimde bulunurlar"cümlenizde eleştirinizide anlamiş değilim.Baro kamu avukatındanda savunma isterse veya bilgi isterse o kamu avukatı cevap vermek zorundadırVeya kamu avukatı bir meslektaşini şikayet edmek gayesiyle baroya dilekçe verebilir.Ama bu baro faliyetine katılmak değildir.Baro ların eylem vede faliyetlerine en az katılım kamu avukatlarından gelmektedir ki benim itirazım bunadır bence onların diğer meslektaşlarından daha fazla bu faliyetlerin içinde yeralması gerektiği düşüncesindeyim.
"Lütfen kamu avukatlarını mesleğin dişinda görmeyiniz" ifadenizde
beni suçlar ifadenizi esefle karşilıyorum.Yazım yukarıda dikkatli okunduğunda benim böyle bir ifademein olmadığı gibi böyle anlaşilmaya yer verecek bir cümlem dahi yoktur.
Gelelim "Mesleğin içinde olan her unsur savunulmalıdır "cümlesine
BUNA KESİNLİKLE KATILMIYORUM
Bir meslektaşim her türlü yolsuzluk vede ahlaksızlığı yapacak vede bende sırf o avukattır diye onu savunacağim!bu mantığı kabul etmiyorum.Bizler savunman olarak(Hukukun üstünlüğüne vede insana)değer veren kişiler olarak ,yanliş yapanı kendi içimizde de olsa ortağa çıkarmayı bilmeliyiz.Ancak o zaman toplumun dığer kesimlerinden beklediğimiz saygı yı hak ederiz.
Saygı vede sevgilerimle....
Old 19-03-2002, 18:12   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Levent Öge,

Her konuda anlaştığımızı memnunlukla mesajınızdan anladım

Birbirine tamamen aykırı şeyler yazan iki insanın her konuda
anlaşmaları bir mucizedir. Bu mucizeyi siz yarattığınız için size
teşekkür ediyorum.

Saygılarımla.
Old 27-03-2002, 11:17   #7
rezay

 
Varsayılan

Bu yazdıklarım çok tepki görecek ama bunlar da benim düşüncelerim .
Öncelikle Kamu avukatlığı diye bir kurum olabilir mi, bence bunu tartışmalıyız.
Ben kamu avukatlığı diye bir kurum olmayacağı düşüncesindeyim. ve kamu avukatlığı kurumunun avukatlık yasası 1. maddesine aykırı olduğunu düşünüyorum.
Av.K.1 Maddesi Avukatlık, Kamu hizmeti ve serbest meslektir.
Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder"
demektedir.
Kamu avukatlığının ne kadar serbest meslek olduğunu düşünüyorsunuz. Lise mezunu bir müdürden(buna çok kurumda tanık oldum) kararın temyiz edilip edilmeyeceği (daha bir çok örnek verebilirim) konusunda talimat alan bir kamu avukatının bağımsızlığını ne kadar kabul edersiniz,
daireye geliş gidişlerinde deftere imza atan avukatın ne kadar özgür olduğunu düşünürsünüz( bu uygulama hala devam ediyor mu bilmiyorum bir tarihlerde İst. Belediyesinde vardı)
Dilekçeleri teksirler halinde olan üstüne sadece davalı veya davacının ismi yazılı davaları açan avukatların ne derece hukuk ürettiklerine katılırsınız.
avukatlık yasası 37 madde avukatın işi sebeb göstermeden red etme hakkı olduğunu söylemekte hangi kamu avukatı işi red etme özgürlüğüne sahiptir.
kamu avukatının dilekçelerini yazan ve maaşını kendsinin ödemediği bir sekreteri ve ayrıca ara kararlarını yerine getiren bir de muakkıpları bulunmakta
birazda mali konuyu düşünelim. kamu avukatları maaşlarının azlığından yakınıyorlar bu konuda çok haklı olduklarını düşünmüyorum. Türkiyede devlet sadece avukatlara mı az para veriyor öğretmen hakim veya prof ne kadar alıyor. (son zammın ne getirdiğini bilmiyorum.)
Serbest avukatlar daha mı fazla kazanıyor sanılıyor geçen hakimnin biri kararı eksik yazmıştı tavzih dilekçesi vereyim dedim beni uğraştırma bu konu için git bir dava daha aç nasıl olsa her dosya senin için ayrı para dedi sanırım herkes serbest avukatlara her dosyanın veya her davanın ayrı para getirdiğini düşünüyorlar ama masrafları düşünen yok, büro kirası, apartman gideri, telefon, sekreter, yakıt elektrik, su, hava gazı, stopaj, KDV,baro aidatı, cübbe parası(bunun çok cüzi olduğunu söyleceksiniz ama Kamu avukatlarına bu para ödeniyor) tabi bunlara sahip olmak için en başta küçük veya büyük bir sermaye gerekiyor. İstanbul'gibi yerde en az beş sene müvekkil edinebilmek için.
Bu arada Devletin vergi diyemeyeceğim salma usulu ile topladığı hayat standardı adı altında haracı, Meslek yaşı benimle aynı olan bir kamu avukatının bordrosuna bakmıştım benim ödediğim senelik vergi onun ödediği verginin 2 katına kadar yakındı.
Tabi çalıştıkları kurumun tanıdığı bazı ayrıcalıklarıda saymayı unutmayalım, örneğin dinlenme tesisleri, az ödenen telefon faturaları, pass biletler, vesaire gibi.
gerisi gelecek yanıtlardan sonra
saygılar
Old 27-03-2002, 20:24   #8
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Rezay,

Yazdıklarınızın hepsi doğru. ''Benim düşüncelerim'' diye başladığınız yazının sonuna ben de imzamı atabilirim. Ancak,

bunların doğru olması, başka doğruların bulunmadığını göstermez:

1- Avukatlık yasasına göre bağımsızlığın kamu sektöründe
bulunmadığı doğrudur. Ama özel sektörde çalışan bir avukatın
bağımsız olduğu söylenebilir mi? Bağımsız bir avukatın bürosunda
sigortalı çalışan diğer avukatın bağımsızlığı var mıdır?

Kamu avukatlığının ''özelleştirilme'' yolu ile ortadan kaldırılması benim de dileğimdir. Ama özelleştikten sonra ''müvekkil''
sıfatı ile talimatı yine lise mezunu müdürden almak zorunluluğu
ortadan kalkmayacaktır. Hepimizin talimat aldığımız müvekkillerinizin hepsinin birinci sınıfa ayrılmış yargıçlar ve meslekte 50 yılını doldurmuş avukatlardan oluştuğunu sanmıyorum. Kararın temyizine karar veren avukat, bu kararını 'vekaleten' verir. Müvekkili 'temyiz etme' derse etmez. 'Et'' derse eder.

2- Kamu avukatlarının ''hukuk üretmekte '' teksir çağında kaldıkları düşünceniz doğrudur. Aynı kurumda aynı işlemler yapıldığından aynı konuda yüzlerce aynı aynı dava açılmaktadır.
Aynı dilekçeyi sadece isim değişti diye defalarca yazmaktansa
teksir kullanmak hukuk üretimi değil ama ''seri üretim''dir. Ama
bu seri üretim davalara bakarak kamu avukatlarına haksızlık
edilmemeli. Bir belediye avukatının görevine girmeyen tek
dava cinsi ''boşanma davasıdır'' Diğer aklınıza gelen her dava
belediye avukatının önüne gelir ve o konuyu bildiği farzolunur.

ağır Ceza- müdahil sıfatı ile- zimmet vs gibi memur suçları

asliye ceza- nası ızrar, mühür fekki vs

asliye hukuk- ecrimisil, kamulaştırma, trafik tazminatları, müteahh
alacakları borçları, istaihdam edenin tazminatları vs

sulh hukuk- kira tahliye, kira bedeli izalei şuyu (hatta veraset ilamı çıkarma)vs.

iş- işçi alacakları, işten çıkarmadaki tazminatlar vs

idare mah- yıkım, para cezaları gibi iptal davaları, zararlar nedeni ile tam yargı davaları

vergi mah- tahakkuk eden vergilerle ilgili ihtilaflar

icra tetkik mercii- bütün bu işler nedeniyle yapılan icra takiplerine vaki itirazlar şikayetler

Görüldüğü gibi pek çok teksir şablonu vardır :-))

3- Mali konuya gelince, kamu avukatlarının ne kadar maaş aldıklarını rakam olarak bilmiyorum. Ama beğenmediğiniz lise mezunu astsubaylardan az, mahkeme müdürleri ile aynı maaşı aldıklarını biliyorum.

Bu yanıtı sizin ''gerisini'' yazmanızı sağlamak için gönderiyorum.
Altına imza atacağım, yeni 'doğru düşüncelerinizi' merakla
beklediğimi bilmenizi isterim. Bunların karşılığında diğer doğrular
sırada bekliyor.

Saygılarımla.
Old 28-03-2002, 00:34   #9
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Levent Öge,

Kamu avukatlarının ''katılım özürlüsü'' olduğuna ilişkin
düşüncenizde haklı olduğunuz ortaya çıktı.

Kendileri hakkında bunca söz uçuşurken onlardan tek kişi
bile bir tek söz etmedi.

Birileri kamu avukatlarının avukatlığını üstlenmeli. :-)))

Saygılarımla.
Old 28-03-2002, 13:58   #10
rezay

 
Varsayılan

Sayın dost;
söylediklerinize daha sonra yanıt vereceğim şu anda başka işlerim var ve yetiştirmem gerekiyor ancak sabah duruşmada olan bir olayı paylaşmak istiyorum.
benden sonra görülen bir davanın duruşmasında(Dava İstanbul'un uzak bir semtinde idi ve istanbul'da bu gün hava yağmurlu ve trafik her yağmurda olduğu gibi berbat) davacı vekili duruşmaya da yok duruşma saatini de on dakika geçmiş hakim davalı vekiline arkadaşınızın mazeretini kabul edin veya bekleyebilirmisin diye sordu davalı vekili "hayır mazereti kabul edemem ve bekleyemem" dedi hakim çok şaşırdı ve bana dönerek "böyle mesleki dayanışma olur" diye sordu ben daha cevap vermeden davalı vekili "biz mazeret kabul edemiyoruz kurum sorguluyor kızıyor" dedi,
sorarım size meslek dayanışması mı önemli yoksa kurum mu? sonuçta ne oldu bilemiyorum benim acele çıkmam gerekiyordu
Saygılar
rezzan
Old 28-03-2002, 18:20   #11
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Rezay,

Tek tek örnekler vererek, genellemeler yapmak yanlış sonuçlar
doğurur. Teziniz, bu örnekten yola çıkarak ''tüm kamu avukatları
kötüdür'' biçiminde ise, katılmak mümkün değildir.

Karşılık bir örnek vermezsem, kendimi haksız çıkmış sayacağımdan sabrınıza sığınarak bir anı da ben naklediyorum:

Yıllar önce bir şahsi ceza davasında, şahsi davacının vekili olan avukat arkadaşımız vekaletnamesini yazıhanesinde unutmuş.
Karşı taraf (sanık) vekili olan meslektaşından vekaletnamesini
getirmek için yarım saat izin istedi. Sanık vekili avukat izin vermedi.
Dava düştü. Daha sonraki bir gün bu davranışının nedeni sorulan sanık vekili :

- Nasıl izin vereyim kardeşim!! Müvekkil yanımdaydı, görmedin mi?
dedi.

Bu olay, ''serbest avukatların da kötü'' olduğunu göstermez elbette. Anlatma nedenim, sizin söyleminizin intikamını almaktan
ibaret ..javascript:smilie('')

İşinizin daha az olduğu bir gün, başkatipler kadar maaş alan kamu avukatları hakkındaki dedikodumuza devam etme umudu ile ....

Saygılarımla.
Old 30-03-2002, 00:45   #12
levent öge

 
Varsayılan

Sayın bir dost,
Kamu avukatlarına savunman olarak atanmanızı(görev addederek) memnuniyetle karşiladim:).Ancak rezay arkadaşimin beyanlarınada katılmamak mümkün değil.Ancak rezay arkadaşimin
konuyu genelleştirmesine karşiyim .Öyle tanıdığım ve saygı duyduğum kamu avukatları varki saat 12 ye kadar meslektaşini duruşma için bekleyen vede gelmesse "hakim bey meslektaşi mazeretli gösterelim"diyen kamu avukatları da tanıyorum
Ancak sorun bence başka bir mejasimda belirttiğim gibi(hakimlerle ilgili)kişinin kendisini avukat olarak mı memur olarak mi görmesinden kaynaklanıyor.Memur olarak görürse serbest avukatları düşman gibi görüyorlar,avukat olarak görürlerse meslek etiğine vede dayanişma duygusuna sahip oluyorlar.Malesef diyorum kamu avukatlarının çoğunluğu kendilerini memur olarak görüyorlar.
Onun içinde meslek dayanişması içinde yer almiyorlar.Hele aynı kamu kuruluşunda 1 den fazla avukat varsa biri müdür oluyor ya müdür olan dığer meslektaşlarımıza kök söktürüyor diğerleride onun giyabında dedikodu yapmıyorlar mi?
Aynı amir memur zihniyeti
Saygılarımla
Old 01-04-2002, 16:54   #13
rezay

 
Varsayılan

sayın dost;
aslında çok haklısınız özel örneklerle konuyu anlamak çok zor ve gereksiz tabi,insan faktörünün mesleğin her koşulunda rol oynadığını kabul ediyorum
yazdıklarınızın bir kısmına şimdi yanıt vereyim davaların ve konuların aynı olması nedeniyle "seri üretim" demişsiniz buna çok katılmıyorum ilk bilgisayarımı aldığımda(1985) aynı düşünce ile bir takım davaları bilgisayara kayıt etmiştim ama bir sene sonra baktım yargıtay kararları değişmiş veya yeni kararlar yayınlanmış birden yargıtay'a haksızlık ettiğimi düşündüm birileri orda çalışıp karar yazıyorlar ama ben bir kaç zaman önceki kararları yazmışım dilekçeye ve ayrıca babamda çok bozuldu bu işe (babamda avukat) her dava başka bir olaydır her davanın kendine özgü açıklaması olmalı diye bu nedenlede o günden beri bilgisyaraımda hiç kayıtlı dilekçe yok (icra takipleri hariç)
ikinci söylediğinize gelince evet kabul ediyorum bütün müvekkillerimiz okumuş yazmış değil talimat aldığımız kişilerin eğitim düzeylerinin bizden iyi olmasıda zaten mümkün değil ancak davayı kabul edip etmeme işi red etme gibi bir özgürlüğümüz olduğunu düşünüyorum (sakın ekonomik olarak buna mecburuz demeyin ekonomik zorunlulukla dava kabul ediliyorsa başkalarının hastahane parasını ödemek için hırsızlık yapmasınıda kabul etmemiz gerekir)
benim çok kamu avukatı arkadaşım var saat 16.30 olduğu zaman hiç birini yerinde bulamzsınız ben yazıhanemi 19.00 dan önce terk edemiyorum ve ben bu güne kadar özlük hakları deyince sadece parasının azlığından şikayet eden kamu avukatlarına rastladım. çalışma koşullarından veya iş koşullarından şikayet eden veya onların düzeltilmesini isteyen hiç bir kamu avukatına rastlamadım sanırım pazar günü radikal gazetesinde Murat yetkin'in köşesinde bir kamu avukatı bir nebze değinmiş buna. aslında benim burada karşı çıktığım sayın levent öge'ninde yazdığı gibi memur zihniyeti ben memur zihniyetin hakim ve savcıda olmasına karşıyım. hakim ve savcılarda kamu avukatlarıda kendilerini bu devletin memuru olarak düşünüyor hem işlerini hemde yaşamlarını bu düşünceye göre kuruyorlar. ben buna karşıyım ve bunun için mücadele eden bir avukat ,hakim veya savcı gördüğüm zaman sesim onlardan fazla çıkacak
saygılar daha yazacak çok şey var
rezzan
Old 15-02-2005, 12:19   #14
Gaydin

 
Varsayılan

Bu sohbetler ta 2002 lerde imiş ama ben bunca yıl sonra rastladım ve içime sindiremedim. Ben de bir kamu avukatıyım , o tarihte niye hiçbir kamu avukatı yanıt yazmamış anlayabilmiş de değilim. Hep eleştirilmiş hepsi aynı kefeye konulmuş. Oysa bizler zaman zaman tirilyonluk davalara bakmaktayız ama aldığımız maaş aynı, sorumluluk ise çok ağır.Yanlış yaparsak yıllarca verdiğimiz emek hakkımızda açılacak soruşturmayla sona erebilir. Bu siteye sırf araştırmacılığımdan giriyorum. Aman bana ne kamu avukatıyım yazayım bir dilekçe göndereyim demiyorum, diyemem de.Hiçbir dava dilekçemiz teksir değildir, her konu kendine münhasırdır ve bizlerde günlerce hazırlık yaparız.Biz serbest avukatların bir davadan bizim aylık maaşımızın on katını almalarını eleştirmiyoruz, sadece kendi sorunlarımızı gündeme getiriyoruz. Serbest avukatların da kendilerine göre sorunları var ben serbestte çalıştım bizzat biliyorum, ama lütfen kamu avukatları da bu kadar küçümsenmesin bana biraz kıskançlık var gibi geliyor.Sonuçta serbest yada kamuda çalışmak herkesin kendi seçimi bu yüzden kimse kimseyi eleştirmemeli.Kamu avukatları olmasa serbest avukatlara daha çok iş gelecek , ama biz yaptığımız her işten Devlete karşı sorumluyuz ve denetimiz var bu da kolay bir şey değil.Bunu da üstlenecek birileri olmalı kanısındayım.
Old 15-02-2005, 15:50   #15
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Gaydın,

"Kamu avukatları olmasa serbest avukatlara daha çok iş geleceği" düşüncenize katılmıyorum.

Kamu avukatlığı yerine sözleşmeli avukatlık gelecek. Yine serbest avukatlara dava başına ücret ödenmeyecek. Sözleşmeli avukatlar seçimlerle değişen iktidarlar ile birlikte değişecek. Bunun böyle olacağı "sözleşme süresinin seçim tarihinden bir ay sonrasına kadar yapılabileceği" kuralıyla şimdiden öngörülmüş ve belirlenmiş durumda.

Sözleşme ücretleri de sınırlı tutulmuş durumda: memur olan avukatlar sözleşmeli olduklarında daha fazla ücret alamayacakları gibi, sözleşme yapan serbest avukatlar da fazla bir ücret alamayacaklar.

Memur güvencesi olmaksızın kamuda sözleşmeli olarak çalışmak hiç de cekici olmayacağından kamu kurumlarını savunma işine serbest avukatların talip olacaklarını sanmıyorum.

Serbest avukatlar ile kamu avukatlarının paylaşamadıkları bir pasta yok.

Saygılarımla

Bir Dost
Old 16-02-2005, 09:12   #16
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Kamu avukatlarına verilebilecek en büyük destek, kamu avukatlığı'na karşı çıkmakla mümkündür.

Ben kamu avukatlığına da şirket avukatlığına da tamamen karşı olan bir avukatım. Avukatın zor koşullarda avukatlık yapması ve gittikçe emeğinin karşılığını almakda horlanmasına ana sebeplerden birisi bağlı avukatlıktır. (Avukat Bürolarını ayrık tutuyorum, o da ayrı bir mevzuu)

Türkiyede ekonomik boyutu olan ihtilafların büyük bir çoğunluğu şirket ve kamu davalarındadır. Bu davaların çok ucuza neredeyse tabiri caiz görelim amele ücretine takibi ancak bu şekilde yani aylık sabit maaş ile sağlanması, avukatların alacağı ücret ortalamasının dibe vurmasına ana nedendir.

Kamu, maaşlı avukat çalıştıramasa bu davaları mutlaka dışarıdan bir bir büroya verecektir. Hiç bir büro büyük bir davaya - ya da davalara- sabit maaş karşılığı bakmaz. (Bakıyorsa o zaten büro değildir!)

Keza şirketlerde de (özellikle bankalar) bu durum geçerlidir.
Old 16-02-2005, 12:42   #17
Gaydin

 
Varsayılan

Bilirsiniz her olay her kişi kendine münhasırdır her şeyi aynı kefeye koymamak gerekir kanısındayım. O yada bu sebeple başlamışız birkere kamuya yıllarımızı vermişiz, sırf ne için katlanılmış emeklilik , sağlık güvencesi. İnsanlar çeşit çeşittir. Risk almayı sevenler, risk almayı sevmeyenler bir de risk alacak durumu olmayanlar. Geçen yazımda da yazmıştım yaşamlarımız kendi seçimimiz. Yazdıklarınız bir yerde doğru ama , aması var. Ben de serbest çalıştım , ama hayatımın bir döneminde bütün emeklerimi serbest yazıhanemi terk etmem gerekti, başka bir şehir başka bir yaşam, risk almayı severim ama o dönemden sonra daha çok sevdiğim varlık çocuğum için bir yaşam kurmam gerekiyordu, serbest avukatlığın ne derece riskli olduğunu biliyordum.Ve kamuya başladım, zaman zaman isyan etsemde çocuğumu düzenli bir şekilde okul taksitlerini kimseye muhtaç olmadan ödeyebiliyorum. şu yada bu nedenlerle herkesin kendine göre bir sebebi var bu tercihte. Buna bizi sürükleyen gene devlet oldu. Herkes kolayca her yerde açılan Hukuk fakültelerinden mezun oldu avukat sayısı çığ gibi büyüdü.Bir de üstüne Hayat standardı vergisi eski avukatın ödediğiyle yeni açanın ödediği vergi aynı oldu, 3.5 yılım serbestte mücadeleyle geçti, iş gelir gelmez ,vergi, büro kirası, sigortası, elektiriği suyu, telefonu derken üstüne çocukla yalnız kalınca kamuyu tercih ettik. Kamu da da bir 7 yılımız geçti ne yapalım şimdi emekliliğimizi haklarımızı alamadan istifa mı edelim. Biz de memnun değiliz ama hayat şartları herkese eşit imkanlar sunmuyor. Hep eleştirmek kolay bizim kolayına kaçtığımızı düşünüyorsunuz oysa bizim yaptığımız da kolay değil. En azından şahsım için söylüyorum hiç de kolaya kaçmaya meraklı değildim, ayrıca çok zor davalarımız oluyor öyle teksir cevap falan hiç yaşamadık bunlar yanlış söylemler katılmıyorum.Hepimiz insanız ve meslektaşız brbirimizin gözünü oymaya çalışacağımıza herkes birbirine saygı ve anlayışla baksa sorun da olmazdı. Herkesin işi kendine bizim serbest çalışanın yada çok kazananın kazancında gözümüz yok lütfen serbest çalışanlar da bizim tercihlerimize saygılı olsunlar. Ayrıca kamunun işlerinin sözleşmeyle dışarıdan baktırılmasına karşıyım, bu şekilde olursa kamu çok zarara uğrar aynen haksız ihaleler gibi bir sürü dolap döner, çünki çok müsait böyle şeylere. Oysa şimdi biz sıkı denetimlere tabiyiz, bu işin başka yolu yok. Bizim için kötü olsa da devlet için en iyi olan bu.
Old 16-02-2005, 13:23   #18
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Gaydın,

Avukatlık mesleğinin özelliği bağımsızlıktır. Ancak, "memur statüsündeki avukatların bağımsız olmadığı iddiası" doğru olsa bile, memurluk yerine önerilen sözleşmeli çözümü de yanlıştır.

Hiç bir kurum serbest avukatlık büroları ile çalışmayacak; tam gün sözleşmeli avukat istihdam edecektir. ( işi bir avukatın mesaisini doldurmaya yetmeyecek çok küçük belediyeler hariç)

Memur statüsünden çıkarılacak ve sözleşmeleri kurum amirinin iki dudağı arasında olan sözleşmeli avukatların bağımlılığı çok daha fazla olacaktır. Kurum amirinin bütün isteklerine baş eğmek zorunda kalacaktır.

Sonunda sözleşmeli uygulaması hem kamu avukatları için, hem kamu kurumları için kötü sonuçlar doğuracaktır. Üstelik bu uygulamanın serbest avukatlara hiç bir yararı dokunmayacaktır.

Bu değişiklikten sadece siyasilerin yarar sağlaması umulmakta ise de, kurumun tabi olduğu mevzuatı bilmeyen, partiden gelen baskılarla işe alınmış avukatlarla çalışmak zorunda kalacak olan yöneticilerin başından bela eksik olmayacaktır.

Ben basiret ile avukat seçebilecek kamu kurumu yöneticisi düşünemiyorum. Bunca işsizlik varken, hukuku bitiren herkes avukat olabiliyorken, doğru ölçütlerle seçim yapabilecek yönetici varsa alnından öperim.

Sonuç olarak, bu değişiklikten herkes zarar görecek ve avukatlık mesleği yarar görmeyecektir.

Saygılarımla

Bir Dost
Old 08-05-2012, 07:53   #19
av.güll

 
Varsayılan

2002 yılında bu başlık açılmış. Aradan 10 yıl geçmesine rağmen kamuda çalışan avukatların sorunları çözülmüş değil. Tam aksine özlük haklarımız iyice kötüleşti...Sesimizi duyurmaya çalıştığımız bu dönemde lütfen meslektaşlaımız bizlere destek olsun.
Old 08-05-2012, 07:53   #20
av.güll

 
Varsayılan

Bilindiği üzere, kamu sektörümüzün kanundan genelgeye kadar bütün mevzuat taslaklarının hazırlanmasından, uygulama esaslarının belirlenmesine, ceza ve hukuk davaları ile icra takiplerinin yürütülmesinden, hukuki danışmanlık hizmetlerine kadar hukuk hizmetlerinin tümü yaklaşık 3000 kamu avukatı tarafından yürütülmektedir.
Kamu avukatları, görevleri gereği bir yandan kamu sektörünün devasa mevzuat altyapısını oluşturmak için emek verirken, bir yandan da sayıları milyonları, değerleri milyarları bulan dava ve icra takiplerini kamu yararına sonuçlandırabilmek için fedakarca çaba harcamaktadırlar.
Diğer yandan, kamu avukatları kamuya kazandırdıkları vekalet ücretleri ile devlete olan maliyetlerini finanse ettikleri gibi, dağıtılmayan vekalet ücretleri ile kamuya ayrıca nakit gelir de kazandıran tek meslek grubudur.
Halen kamu avukatları yaklaşık 2.500,00 TL maaş almakta olup, bu maaş seviyesi ile infaz koruma memuru, polis memuru ve hemşireden daha az; aynı durumdaki bir doktor, hakim-savcı ve uzmanın yarısı kadar maaş karşılığı çalışmaktadır.
Üstlendikleri görevin hukuki, mali ve idari önemi, mesleki sorumlulukları gereği aldıkları risklerin mali büyüklüğü karşısında sefalet derecesinde düşük bir ücretle çalışmaya zorlanan kamu avukatlarının kamuya etkin ve verimli bir hukuk rehberliği yapabilmesi için mali haklarının hemen düzeltilmesi gerekmekte olup, sizi bu amaçla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na sunulmuş olan ekli yasa değişikliği taslağının yasalaşma sürecine katkıda bulunmaya davet ediyorum. Saygılarımla!

657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 152’nci maddesinin “A- Özel Hizmet Tazminatı’nın (d) bendinin sonundaki “% 135” ibaresi “% 230” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 2- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ekli (I) sayılı cetvelinin;“I-Genel İdari Hizmetler Sınıfı” başlıklı bölümünün (g) bendinin sonuna “V- Avukatlık Hizmetleri Sınıfı” başlıklı bölümü aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir:
“V- AVUKATLIK HİZMETLERİ SINIFI
Kadroları bu sınıfa dahil olanlardan,
1 4800
2 3600
3 3000
4 2300
5 2200
6 2000
7 1800
8 1600
MADDE 3- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ekli IV sayılı Makam Tazminatı Cetvelinin 8’nci sırasının; (c) bendindeki “İç Denetçiler” ibaresinden önce gelmek üzere “Avukatlar ile” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 4- 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 14. maddesinin b fıkrası “Ödenecek vekalet ücretinin yıllık tutarı; hukuk birimi amiri, hukuk müşavirleri, muhakemat müdürü, avukatlar için (50000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının on iki katını geçemez.” Şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 5- Bu Kanun hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
GENEL GEREKÇE
Kuvvetler ayrılığı prensibinin üç erkinden biri olan yargı, üç temel organdan oluşmaktadır. Bunlar, iddia, savunma ve karar organlarıdır. Kamuda çalışan hakimler karar organı, Savcılar iddia organı ve Kamu Avukatları da savunma organı olarak yargısal fonksiyon ifa etmektedirler. Her birinin yaptığı görev, bulundukları statüye göre farklı olmakla birlikte, yargılamanın yürütümünde bunlardan birinin görevinin diğerinden daha üstün olduğu ya da diğerlerinden daha değerli bir fonksiyonu bulunduğunu söylemek mümkün değildir.
Kamuda istihdam edilen Kamu Avukatı ve Hukuk Müşavirleri, devletin temel ilkesi olan ve Anayasada yerini alan kuvvetler ayrılığı prensibi gereği yasama, yürütme ve yargı fonksiyonlarından, yürütme organının yargı yerlerinde temsil ve savunuculuğu görevini de üstlenmiş olduklarından, yargısal görevleri yanı sıra idari görevleri de ifa etmektedirler.
Kamu Avukatları, yürütmekte oldukları dava ve icra takibi dosyaları nedeniyle son derece büyük bir sorumluluk üstlenmişken, idari bir takım görevleri de yürüterek İdarenin hukuka uygun hareket etmesini sağlamakta ve Hukuk Devleti ilkesinin gerçekleşmesinde önemli rol oynamaktadırlar.
Yargı organı içinde görev ifa eden Hakim ve Savcılar ile Kamu Avukatları arasında ücret rejimi bakımından farklılıklar bulunmakta ve birbirini tamamlayıcı görev ifa eden bu meslek mensupları arasında ücret farkı son dönemlerde Kamu Avukatları aleyhine bozulmuştur.
Kamu avukatlarının uzun yıllardır TBMM nezdinde devam eden çalışmalarında sürekli olarak eşit işe eşit ücret düzenlemesinin içerisinde değerlendirileceği belirtilmiştir. Ancak 659 ve 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde aynı kariyer meslek grubu içinde sayılmakla beraber (Anayasa Mahkemesi’ne göre eşitlik aynı grup içinde söz konusudur) ek gösterge tutarı 3000 olan sadece avukatlar bulunmaktadır. Diğer grupların yine avukatlara verilmeyen makam, görev ve temsil tazminatı bulunmaktadır.
Emekli aylıkları açısından yaşanan eşitsizliğin giderilmesi
Hakim ve Savcılar’ın maaşları asgari olarak 5.500 TL Kurum avukatlarının maaşları ise 2.500 TL’dir. Biyolog, kimyager, ziraat mühendisi, orman mühendisi maaşları ise 3.000 TL’dir.
TBMM gündeminde bulunan İntibak Yasası çerçevesinde 506 SK ve 1479 SK’na tabi çalışanlar arasındaki emeklilik dönemleri ile ilgili olarak iyileştirme çalışması yapılmaktadır. Ancak Kamuda çalışan avukatların yine kamuda çalışan doktor, eczacı, mühendis özellikle de sayıları 10.000’i geçen ziraat ve orman mühendislerinin, kimyager ve biyologların ek göstergelerinin 3600’ün üzerinde olması nedeniyle, albayların ek göstergesi 4800 ve makam tazminatı 13.000 ve hakim ve savcılar için 4000 ek gösterge ile makam tazminatı bununla birlikte görev tazminatı da ödenmektedir. Bu nedenle avukatlarla aralarında adaletsiz bir durum söz konusudur.
Kamu Avukatları ¼. dereceden 30 yıl dahi çalışsa 1.200 TL emekli maaşı almaktadır.
Ziraat Mühendisi ¼. dereceden 2.000 TL emekli maaşı almaktadır.
Hakim ve Savcılar 1. dereceden 3.000 TL emekli maaşı almaktadır.
Başçavuş emeklisi 2.000 TL emekli maaşı almaktadır.
Kamu Avukatları, yürütmekte oldukları görevlerin sorumluluğuna nazaran, Hukuk eğitimi almamış daha alt görevlerde çalışan diğer memurlarla neredeyse aynı miktarda maaş ve özlük hakları almaktadırlar. Bu durum Kamu Avukatlarının almakta oldukları vekalet ücretleri gerekçe gösterilerek her geçen gün daha da olumsuz hale gelmektedir. Halbuki, yıllardan beri Kamu Avukatlarının almakta oldukları vekalet ücreti limitinde bir artış yapılmamış ve son derece cüzi miktarlarda ödenen vekalet ücreti nedeniyle, Kamu Avukatlarının aldıkları maaş ve diğer ödeneklere de bir artış yapılmamaktadır.
Kamu avukatlarının maaş artışı gündeme geldiğinde, yıllık limit dahilinde ödenen vekalet ücretleri; vekalet ücret limitlerinde artış talep edildiğinde aldıkları maaşlar gerekçe gösterilmektedir. Oysa ki vekalet ücret limitinde artış veya limitsiz ödenmesi yönündeki talebin gerekçesi bu ücretin bizzat avukata ait olması, bütçeye ek bir yük getirmemesi iken maaşlarda artış talebinin gerekçesi de bu kesime tabi avukatların dışarıdan dava almasının yasayla engellenmiş olmasıdır. Bugün hemen hemen tüm kurumların hizmet satın alarak çalıştırdıkları sözleşmeli avukatlara Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine endeksli olarak artış gösteren düzenli aylıklar ödenmektedir. Bu aylıkların miktarı kamu avukatlarına ödenen maaşın yaklaşık yarısı kadardır ve her yıl tarifeye bağlı artmaktadır. Bunun yanı sıra sözleşmeli avukatlara tahsil edilen vekalet ücreti limitsiz olarak ödenmektedir. Kamu avukatına bir yıl içinde ödenen vekalet ücreti bu kesime 1 ay içinde ödenmektedir. Bu durum adaletsizliğin ölçüsünü açıkça göstermektedir. Bu adaletsizliğin önüne geçmek için maaş ve vekalet ücretlerine ilişkin düzenlemenin bir an önce yapılması gerekir. Kamu avukatlarına ilişkin olarak yapılacak düzenleme toplam sayılarının 2500 civarında olduğu dikkate alındığında bütçeye herhangi bir yük getirmeyecektir. Zaten Kurumların bu kesim avukatları çalıştırmakla, sadece vekalet ücretinden elde ettikleri gelir bile kat be kat bu adaletsizliği gidermeye yetecek miktardadır. Bir sözleşmeli avukat aylık ortalama olarak 10.000 TL civarında vekalet ücreti almaktadır.
Müstakil bir Kanuna sahip olmayan Kamu Avukatları açısından, statü ve özlük haklarını belirleyecek müstakil bir kanun çıkarılıncaya kadar, Kamuda istihdam edilen Avukatların ve Hukuk Müşavirlerinin ekonomik durumlarının iyileştirilmesi, hiç olmazsa diğer kamu görevlileri ile avukatlık hizmeti sınıfı aleyhine olan ücret farkının giderilmesi gerekmektedir. Kamu Avukatlarının ülkemizin son zamanlarda yakaladığı büyüme ivmesinden ve ulaştığı ekonomik iyileşmelerden pay almaması düşünülemez. Devletin son derece büyük müddeabihli davalarını takip eden, kamunun çıkarlarını korumak için her türlü fedakarlıkta bulunarak azimle çalışan Kamu Avukatlarının içinde bulundukları mali sıkıntıların giderilmesi, görevde kalıcılığın temini ve hizmet verimliliklerinin artırılmasına da katkı sağlayacaktır.
Ülke genelinde Kamunun farklı kesimlerinde istihdam edilen 3000 civarında Kamu Avukatı ve Hukuk Müşaviri bulunmaktadır. Bu nedenle, Kamu Avukatlarının özlük haklarında lehe yapılacak bir değişikliğin Devlet bütçesine ve Kamu Maliyesine aşırı bir yük getirmeyeceği de aşikardır. Yine Kamu Avukatlarına ödenmekte olan vekalet ücretinin bütçeden ödenmediği, davalı ya da borçlulardan tahsil edildiği ve ödenmesi tahsil şartına bağlanmış olması karşısında, vekalet ücreti limitinde yapılması öngörülen artışın Kamu maliyesine hiçbir yük getirmeyeceği de ortadadır.
Bu itibarla, Kamu Avukatları ve Hukuk Müşavirlerinin özlük haklarına ilişkin yaşadıkları sorunların giderilmesi, görev ve sorumluluklarının karşılığı olan bir ücret alabilmeleri ve bu anlamda kendi aralarındaki adaletin de sağlanması bakımından mevcut mevzuat ve statü içinde hazırlanan Kanun Teklifimizin sunulması zorunluluğu hasıl olmuştur.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olarak görev yapan devlet memurlarına taban ve kıdem aylığının dışında hizmet sınıfı itibarı ile farklılık gösteren üç tür ödeme yapılmaktadır. Bunlar; Ek Göstergeler, Özel Hizmet Tazminatı ve Yan Ödemelerdir.
Bu tür ödemeler yönünden, Avukatlık Hizmetleri sınıfına tabi olarak çalışan avukatlar, kanunda yer alan diğer meslek gruplarından geri bırakılmışlardır.
Özel hizmet tazminatı yönünden, başlangıçta aralarında paralellik ve eşitlik bulunan diğer meslek sınıfları arasındaki denge kamu avukatları aleyhine giderek bozulmuştur. Avukatlık Hizmetleri sınıfı görev ve yetkileri bakımından diğer meslek sınıflarından farklı birçok özellik göstermektedir. Buna karşılık, avukatların özel hizmet tazminatı teknik, denetim, emniyet, sağlık, din ve mülki idare amirliği sınıflarının aldıkları oranlardan azdır.
Uzman Tabipler için % 215, Pratisyen Hekimler için % 145, Teknik Elemanlar için % 175, Müfettişler için % 195 olan özel hizmet tazminatı üst sınırı Avukatlar için % 135 olarak tespit edilmiştir. Söz konusu tazminat, emeklilik maaşına da yansıdığından haksızlık ve eşitsizlik ömür boyu sürmektedir. Kamu Avukatlarının eğitim durumları ve yapmış oldukları hizmetin niteliği düşünüldüğünde özel hizmet tazminatlarının emsalleri seviyesine arttırılması gerekmektedir.
Madde 2- Hizmet türü yönünden avukatlık hizmetleri sınıfı ile denetim hizmetleri, sağlık hizmetleri, teknik hizmetler sınıfı arasında başlangıçta bir denge kurulmuş iken, bu denge yıllar geçtikçe avukatlık hizmetleri aleyhine bozulmuştur. Ek gösterge taban ve tavan göstergeleri bu dört hizmet grubu arasında eşit olarak düzenlenmiş iken, bugün avukatlık hizmetleri ek gösterge tavan puanı diğer sınıflara göre düşük bırakılmıştır. Bu dengenin bozulmasının hiç bir hukuki ve mantıki gerekçesi yoktur.
Benzer meslek gruplarının ek gösterge rakamları kamu avukatlarından yüksek olmasına ve bu eşitsizliğin varlığı Anayasa Mahkemesinin 2003/77 E. ve 2003/81 K. Sayılı kararı ile sabit bulunmasına rağmen eşitsizlik düzeltilmemiş ve iptal edilen hükmün yerine tekrar 3000 ek gösterge düzenlemesi yapılmıştır. Farklı meslek grupları ise bu süreç zarfında müteaddit defalar yapılan eklemeler ile daha yüksek ek gösterge düzenlemesinden istifade ettirilmişler ve eşitsizlik artarak devam etmiştir.
Ek göstergeler emekli keseneğine tabi olup, sonuçta bağlanacak emekli maaşına yansıdığında yaratılan haksızlık ve eşitsizlik emeklilik döneminde de sürmektedir. Ek göstergesi 3600-6400 olanlardan %75, ek göstergesi 2200-3600 olanlardan %40' a tekabül eden kısmı emeklilik maaşına yansıtılmak suretiyle ek göstergesi 3000 olan kamu avukatlarının mağduriyeti devam etmektedir.
Madde 3- 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 1’nci maddesinde avukatlığın mahiyeti; “Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir. Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Avukatlığın esası temsildir. Kamu Avukatları da, yargı ve diğer idari merciler nezdinde, görev yaptıkları Kurumu temsil etmektedirler.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ekli IV sayılı Makam Tazminatı Cetvelinde makam tazminatlarından kimlerin ve ne oranda yararlanabileceği belirtilmiştir. Öğrenim durumları ve yaptıkları görevin niteliği itibariyle benzer fonksiyonlar ifa eden meslek Ancak Kamu Avukatları, görev yaptıkları Kurumları temsil etmelerine rağmen, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ekli IV sayılı Makam Tazminatı Cetvelinde yer almamaktadırlar.
27.01.2000 günlü 4505 sayılı Kanunun 5’nci maddesi gereğince ödenecek temsil tazminatından, asli görevi temsil olan avukatların yararlandırılmamasının hiçbir hukuki gerekçesi olamaz. Sayıları çok az olan kamu avukatlarına temsil tazminatı verilmesinin bütçeye getireceği bir yük bulunmamaktadır.
Madde 5- Yapılacak bu değişiklik, karşı taraftan tahsil edilen vekalet ücretine ilişkin olduğundan, hazineye ve bütçeye herhangi bir ek külfet getirmeyecek, tam aksine tahsil olunan verginin artışını sağlayacak olup, son yıllarda özlük haklarında hiçbir iyileştirme yapılmayan ve eğitim ve kariyerlerine uygun gelir elde edemeyen kamu avukatlarına ve birlikte çalıştıkları diğer personele az da olsa katkı sağlayacaktır.
Madde 6-Yürürlük maddesidir.
Madde 7- Yürütme maddesidir.
Old 08-05-2012, 08:51   #21
feyzaday

 
Varsayılan

Birlikten kuvvet doğar. Hangi kolda çalışırsa çalışsın, herhangi bir meslektaşımızın sorununu sahiplenerek destek vermeliyiz. Bence güzel bir konu açılmış. Bu konuyu, yok onlar da şöyle böyle diye dağıtmayın. Konunun özünde kalarak, çorbaya tuz katmaya bakalım.
Old 09-05-2012, 11:13   #23
orhan6591

 
Varsayılan

Öncelikli olarak Armağan Bey'e böyle bir başlık açtığı için teşekkür etmek istiyorum. 2003-2009 arasında 5 yıl Ankara’da serbest (SSK’lı olarak) bir avukatın yanında çalıştım. 2009 dan beri de 5393 Sayılı Belediye Kanunun 49. maddesi kapsamında 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun 4/b maddesi doğrultusunda ‘sözleşmeli personel’ olarak İlçe Belediyesinde çalışıyorum. Eşim de serbest avukatlık yapıyor. Kurum avukatlığının sadece sorumluluk açısından daha kolay olduğunu düşünüyorum. Ne kadar iş yaparsanız (Belediye avukatlığı anlamında belirtiyorum) size bağlı. Ama iş de çok fazla. Armağan Beyin yukarıda da izah ettiği üzere bir Belediye Avukatının ilgilenmediği tek konu ‘boşanma’ davaları ki, Belediye’ye başladığımdan beri bir çok boşanma konusunda vatandaşlara yardımcı da oldum. (serbest çalışan avukatlar kusura bakmasın) Belediye Avukatlığının sorunu şu: İş çok, hukuk ve teknik bilgi çok kirli, yazılı kaynak yok, siyaset işin içinde. Yukarda arkadaşlar belirtmiş matbu iş diye. Belediye vekilliğinde bu durum mümkün değil. İşin içine girince anladım ki, bir ilçede (tahminin ilde de aynısıdır) her şey Belediye demek. Her türlü hizmet Belediyelerce karşılanıyor. Bu durum da, sayısı çok, birbirinden çok farklı davaları beraberinde getiriyor. Sağolsun Armağan Bey (burada değinmeden geçemeyeceğim Av. Lamih ÇELİK’e de özellikle teşekkür etmek isterim) bir çok konuda bize yol gösteriyor. Bizler de, tecrübelerinden yararlanabileceğimiz meslektaşlarımızın peşinde çıtayı biraz daha yükseltmeye çalışıyoruz. Çekinilecek bir şey olmadığını düşünüyorum. Bir Belediye Avukatının maaşı (çalıştığı yıla göre de değişmek şartı ile) Belediye Meclisinin her yıl Aralık ayında aldığı ve taban maaşın % 0 dan % 25 e kadar arttırabileceği oranlar dikkate alınarak değişiyor. Eğer Belediye Meclisi (teşekkürler) % 25 artırım yaparsa maaşı 3.000 TL. asgari ücrete göre az değil. Yapılan işe göre az. Ama şükür. Herkese teşekkürler. Ben takipteyim Armağan Bey.

Av. Önder KARAÇAM
Old 09-05-2012, 11:14   #24
orhan6591

 
Varsayılan

Bu arada madem bir de soru sorayım Armağan Bey'e. Belediye Vekilleri keşiflerden ücret, yolluk vs. alabilirler mi? Asliye Cezanın imar kirliliği keşifleri olsun, İdare mahkemesi'nin keşifleri olsun. alabilirse dayanak nedir. Hazine vekilleri alabiliyor diye biliyorum.
Old 09-05-2012, 13:19   #25
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan orhan6591
Bu arada madem bir de soru sorayım Armağan Bey'e. Belediye Vekilleri keşiflerden ücret, yolluk vs. alabilirler mi? Asliye Cezanın imar kirliliği keşifleri olsun, İdare mahkemesi'nin keşifleri olsun. alabilirse dayanak nedir. Hazine vekilleri alabiliyor diye biliyorum.
Hazine avukatları benim bilmediğim ayrı bir mevzuata tabi olarak çalışıyorlar ve bu mevzuattaki bir hükme dayanarak keşiflerde yolluk alabiliyorlar. Ama belediye avukatları için böyle bir düzenleme olmadığından belediye avukatları keşiflerde yolluk alamıyor.

Saygılarımla
Old 09-05-2012, 13:28   #26
yasemin

 
Varsayılan hazine avukatlarına ödenen keşif ücreti/dayanak

GELİR VERGİSİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
[/b]
Kanun No. 6009 Kabul Tarihi: 23/7/2010
Resmî Gazete Sayı : 27659 KANUN 1 Ağustos 2010

MADDE 30- 8/5/1991 tarihli ve 3717 sayılı Adli Personel ile Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat Verilmesi ile 492 Sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanunun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 2- Daire dışında yapılması gereken her keşif ve icra işlemi için; hâkimlere, Cumhuriyet savcılarına, askerî mahkemelerdeki subay üyelere, adlî tabiplere, icra müdürleri ve yardımcıları ile icra işlemlerini yapmakla yetkili memurlara, Hazine avukatlarına, Hazine avukatı olmayan il ve ilçelerde davaları takibe yetkili daire amirleri ve 3402 sayılı Kadastro Kanununa göre yetkili kılınan kişilere (275); yazı işleri müdürlerine, hâkim veya Cumhuriyet savcısının kararı üzerine görevlendirilen sosyal çalışmacı, psikolog ve pedagoglara, muhakemat hizmetlerinde görev yapan memurlara, zabıt kâtiplerine ve ceza ve infaz kurum personeli hariç olmak üzere diğer adlî ve idarî yargı personeline (200); mübaşir ve hizmetlilere (150) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar yol tazminatı ödenir.


Bu madde uyarınca yol tazminatı bütçenin ilgili tertibinden her ayın sonunda ödenir ve ayrıca yevmiye ödenmez.
Bir kişinin alacağı aylık yol tazminatı tutarı, en yüksek Devlet memuru aylığının ek gösterge dahil iki katını geçemez.
Kamu adına takibi gereken işler ile Hazine avukatlarına, Hazine avukatı olmayan il ve ilçelerde davaları takibe yetkili daire amirlerine ödenecek yol giderleri ile yol tazminatı, bu madde hükümlerine göre bütçenin ilgili tertibinden ödenir.
Bu madde uyarınca ödenen yol tazminatı damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz.
Yol giderleri ilgili kişiler tarafından karşılanır. Görülen işler birden fazla ise ödenecek yol gideri uzaklıkla orantılı şekilde hesaplanır.”[/size][/font]
Old 10-05-2012, 11:08   #27
av.güll

 
Varsayılan

Yalova Barosuna desteğinden dolayı teşekkür ederiz. Son bir kaç aydır bu tür açıklamalar barolar tarafından yapılıyor. Ancak İstanbul, Ankara ve İzmir barolarının ve en başta Türkiye Barolar Birliğinin bu konuda sesi çıkmıyor. Her hald asıl işlerini unutacak kadar siyaset gündemleri yoğun. (!)
Old 14-05-2012, 10:43   #28
av.güll

 
Varsayılan

--------------------------------------------------------------------------------

Kamuda çalışan avukatların sorunlarını ve taleplerini kamuoyuna ve çözüm mercilerine duyurmak için bir kısım kamu avukatı olarak mücadele ediyoruz. Memurlar-net internet sitesinde yer alan "Kamu avukatları ve hukuk müşavirleri" forum başlığı altında başlattığımız kampanya ile milletvekilleri, bakanlar, başbakan, kamu kurumları, gazeteler ve ilgili diğer yerlere mail attık. Şimdi ise bir mektup kampanyası başlattık. Ancak biz sesimizi bırakın yetkililere kendi meslektaşlarımıza bile duyurabilmiş değiliz. Bu konuyu okuyan meslektaşlarımızın çözüm için bizlere destek olmasını, en azından bağlı bulundukları barolarla irtibata geçerek konuyu aktarmalarını rica ediyorum...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
idare hukuku kamu hizmeti, kolluk, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi,idari işlem sibel19 Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 4 05-12-2008 09:36
Destek tazminatı Av.Murat Bölükbaş Meslektaşların Soruları 3 10-08-2007 15:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09603000 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.