Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Cevap süresi geçtikten sonra cevap verme ve delil sunma

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-09-2013, 13:14   #1
Demir71

 
Varsayılan Cevap süresi geçtikten sonra cevap verme ve delil sunma

Sayın meslektaşlarım
Bir alacak davasına, karşı dava açıldı. Karşı dava dilekçesine, iki haftalık süre içinde cevap verilmedi, delil de sunulmadı.
İki haftalık süre geçtikten sonra cevap verilme ve tanık bildirme imkanı mevcut mu?
Saygılarımla
Old 10-09-2013, 09:24   #2
yeditepelişehir

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım süresinde cevap dilekçesi verilmemesi durumunda davalı davacının dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmaktadır. Süre geçtikten sonra cevap verilmesi ve tanık bildirilmesi bir işe yaramayacaktır lakin ön inceleme duruşmasında dava dilekçesindeki vakıaların inkarı niteliğindeki delillerinizi bildirebilirsiniz diye düşünüyorum.
Old 10-09-2013, 11:29   #3
egemen48

 
Varsayılan

cevap dilekçesi sunamasınız da davaya beyan dilekçesi sunabileceğiniz gibi en geç ön inceleme duruşması sonuna kadar da delillerinizi bildirebilirsiniz
Old 10-09-2013, 11:44   #4
Av.Hatice Sarıbardak

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Demir71
Sayın meslektaşlarım
Bir alacak davasına, karşı dava açıldı. Karşı dava dilekçesine, iki haftalık süre içinde cevap verilmedi, delil de sunulmadı.
İki haftalık süre geçtikten sonra cevap verilme ve tanık bildirme imkanı mevcut mu?
Saygılarımla


Cevap dilekçesi ile bildirilmeyen deliller H.M.K 145. md kapsamında sonra da bildirilebilir.
Old 10-09-2013, 11:57   #5
halit pamuk

 
Varsayılan

Yargıtay davaya cevap vermemiş davalının da delil bildirebileceğini kabul ediyor.

T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO: KARAR NO:
2013/6356 2013/18904

TEMYİZ EDEN avalı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Mahkemece; " davalının cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı, daha sonra dilekçeler teatisinde de tanık ve delil bildirmediği" gerekçesiyle davalı tarafın delilleri toplanmadan davacı delilleri ile sonuca gidilmiştir.
Davalının davaya süresinde cevap vermemiş olması, delil bildirme ve savunmasını ispat etme hakkını ortadan kaldırmaz. Davaya süresinde cevap verilmemesinin sonucu, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamının inkar edilmiş olmasıdır (HMK. md. 128). Bu böyle olmakla birlikte süresinde davaya cevap vermeyen davalı, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 145/1. maddesindeki hal dışında, davacıya kusur isnat edemez ise de, davacının iddiasını dayandırdığı vakıaların gerçekte vukuu bulmadığına, diğer bir ifade ile evlilik birliğini temelinden sarsar nitelikte bir hadisenin mevcut olmadığına yönelik olarak kanunda belirtilen süre içinde olmak koşuluyla delil bildirebilir. Aksinin kabulü, bir kez cevap süresini kaçırmış veya davaya cevap vermemiş olan davalının bundan sonra delil bildirememesi sonucunu doğurur. Bu ise Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27'nci maddesinde yer alan hukuki dinlenilme hakkını zedeler. Tarafların, dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları "belge" niteliğindeki delillerini sunmaları için ön inceleme duruşmasında iki haftalık kesin süre verilmesi yasal olarak mümkün (HMK. md. 140/5) iken, uyuştukları ve ayrıştıkları hususlar henüz belirlenmeden tarafların, ön inceleme duruşmasından önce davanın daha başında (tensiple) " tanık bildirmelerini" beklemek doğru olmadığı gibi, bu yönde tensiple kesin mehil verilse bile, bu hukuki sonuç doğurmaz. Çünkü delil çekişmeli vakıalar için gösterilir (HMK. md. 187/1).Taraflar arasındaki çelişmeli hususlar ise ön inceleme duruşmasında belirlenir (HMK. md. 140/1). Tahkikat tespit edilen çekişmeli hususların çözümü için yürütülür. O halde davalıya tanıklarını göstermesi için süre verilmeli, gösterdiği takdirde, tanıkları savunması çerçevesinde dinlenmeli ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucu uyarınca karar verilmelidir. Bu yapılmadan eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.07.2013 (Çar.)
Old 14-07-2017, 18:06   #6
Mozkul

 
Varsayılan Hukuk Genel Kurulu "gerekçeli Karari" (yhgk, 20.04.2016, E. 2014/2-695, K. 2016/522)

'CEVAP DİLEKÇESİ VERMEYEN ARTIK DELİL GÖSTEREMEZ'

(yhgk, 20.04.2016, E. 2014/2-695, K. 2016/522)

"BU DURUMDA; DAVA DİLEKÇESİNİN DAVALIYA 31.05.2012 TARİHİNDE USULÜNE UYGUN BİR ŞEKİLDE TEBLİĞ EDİLMESİNDEN SONRA SÜRESİ İÇERİSİNDE CEVAP DİLEKÇESİ VERİLMEDİĞİNDEN SAVUNMANIN DAYANAĞI OLARAK SÜRESİNDE İLERİ SÜRÜLEN BİR DELİL (HMK. M. 129/1-E) BULUNMADIĞINDAN YEREL MAHKEMENİN DAVALIYA DELİL GÖSTERMESİ İÇİN SÜRE VERMESİNE YASAL OLARAK İMKÂN BULUNMADIĞININ KABULÜ GEREKİR.

Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında bir kısım üyelerce, dava dilekçesindeki talepler arasında müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesi isteminin de bulunduğu, kamu düzenine ilişkin bu talep nedeniyle davalı delillerinin toplanmasına imkân tanınmasının gerektiği ifade edilmiş, bir kısım üyeler tarafından ise; süresinde davaya cevap vermeyen davalının, diğer tarafın kusurlu olduğuna yönelik bir vakıa ileri süremez ise de, kötüye kullanılmadıkça onun ileri sürdüğü vakıaları çürütmeye yönelik delil bildirebileceği, aksinin kabulünün, cevap süresini kaçırmış veya davaya süresinde cevap vermemiş olan davalıya savunmasını ispat etme hakkını tanımamak olacağı, bunun ise hukuki dinlenilme hakkını ortadan kaldıracağı belirtilmiş, bazı üyelerce de; uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında belirlendiği için tarafların delillerini göstermeleri gereken (son) tarihin, dava veya cevap dilekçesi değil, hakimin HMK’nın l40/5. madde hükmü uyarınca taraflara vereceği iki haftalık kesin sürenin son günü olduğu ileri sürülmüş ise de, Kurul çoğunluğunca bu görüşler yukarıda açıklanan gerekçelerle kabul edilmemiştir.

Hal böyle olunca; süresinde cevap dilekçesi vermeyerek delillerini bildirmeyen davalı tarafın yasal süre geçtikten sonra delil bildirme talebinin reddinin gerektiğine ilişkin olarak verilen Yerel Mahkeme direnme kararı yerindedir.

Ne var ki, esasa ilişkin temyiz itirazları Özel Dairece incelenmediğinden, bu konuda inceleme yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme uygun bulunduğundan davalı vekilinin işin esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 2. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20.04.2016 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi."
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tebliğden Sonra Cevap Süresi Tatilde Sona Ererse? elaa Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 3 04-11-2011 10:04
tebligata cevap verme süresi Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 05-04-2011 21:23
Esasa cevap verme niteliği taşıyor mu? kişiye özel Hukuk Soruları 2 09-03-2009 20:37
cevap verme süresinin yasal dayanağı Av.Fatma Karataşlı Meslektaşların Soruları 4 02-12-2007 16:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06854296 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.