Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Basın yolu ile Yargıyı Etkile suçu ve Soruşturmanın Gizliliğinin olayın taraflarının

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-09-2007, 20:55   #1
üye19576

 
Varsayılan Basın yolu ile Yargıyı Etkile suçu ve Soruşturmanın Gizliliğinin olayın taraflarının

Basın yolu ile Yargıyı Etkileme suçu ve Soruşturmanın Gizliliğinin İhlalinde olayın taraflarının sorumlulukları.

1-5187 sayılı Basın Kanunun “Yargıyı Etkileme”19/1.maddesinde; “Hazırlık soruşturmasının başlamasından takipsizlik kararı verilmesine veya kamu davasının açılmasına kadar geçen süre içerisinde, Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme işlemlerinin ve soruşturma ile ilgili diğer belgelerin içeriğini yayımlayan kimse, ikimilyar liradan ellimilyar liraya kadar adli para cezasıyla cezalandırılır. Bu ceza, bölgesel süreli yayınlarda onmilyar liradan, yaygın süreli yayınlarda yirmimilyar liradan az olamaz.” Hükmü yer almaktadır.

2-Adalet Bakanlığı-Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 05.01.2006 tarih ve B.03.0.CİG.0.00.00.
05/010.06.02/44 sayılı “Adlî kolluğun görev, yetki ve sorumlulukları ile soruşturmanın gizliliği” konulu 98 nolu Genelgenin 1 nolu bölümünde “Soruşturmanın gizliliği ilkesi nazara alınarak; Kişilik hakları ve suçsuzluk karinesi ile delillerin güvence altına alınması da göz önünde bulundurulmak suretiyle, gözaltındaki kişilerin suçlu olarak kamuoyuna duyurulmasına, basın önüne çıkarılmasına, kişilerin basınla sorulu cevaplı görüştürülmelerine, görüntülerinin alınmasına, teşhir edilmelerine sebebiyet verilmemesi, soruşturma evrakının basın organlarında yayınlanmasının önlenmesi,
Soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyerek istediği belgelerin bir örneğini alabilen şüpheli, mağdur ve vekillerinin de gizli kalması gereken hususları açıklamamaları yönünde uyarılması,
Kamuoyunda ciddi rahatsızlıklar yaratan bu nevi uygulamalara son verilmesi, bu bentlerin aksine tutum ve davranış sergileyenler hakkında derhâl yasal gereğine tevessül olunması” emredilmiştir.

3-Gazeteci tarafından hazırlanan kesin yargı ve tespit içeren cümleler kurularak hazırlanan haberlerde; olayın içeriliği, kişilerin konum ve isimleri ile olayda ki yerleri de belirtilerek açıklanmış ve yayınlanmış, soruşturma dosyasında yer alan bir takım belgelerin içerikleri belirtilmiş ise, örneğin olayın taraflarının 20 günlük iş görmez raporu aldıkları veya olayın taraflarının Cumhuriyet savcılığına verdikleri ifadelerde ………………………şeklinde beyanda bulundukları” Şeklinde, savcılık aşamasında verilen ifade içerdiklerini veya doktor raporu gibi soruşturma dosyasında yer alan belgelerin içeriklerinin belirtilmiş olması halinde anılan suçu oluşturacağı değerlendirilmektedir.

4-CMK nın 2.maddesine göre soruşturmanın, suçun öğrenilmesi ile başlayan ve takipsizlik kararı veya iddianamenin hazırlanmasına kadar devam eden bir evre olduğu belirtilmiştir. Bu evrede soruşturmanın gizli yürütülmesi açıkça düzenlenmiş bulunduğu dikkate alındığında ve bu husus ile ilgili olarak 5187 sayılı yasanın 11.maddesinde belirtilen sorumluların aynı yasanın 19/1.maddesine aykırı hareket etmeleri halinde, cezalandırılması gerektiği somut olarak ortaya çıkmaktadır.

5-Diğer taraftan olayın tarafları konumunda bulunan kişilerin, gazeteciye poz vererek çektirebilecekleri ve haberde kullanılan resimler veya bu resimlerin üzerinde yer alan fotoğrafta yer alan kişilerin ağzından çıkmış gibi yazılan açıklamalarda dikkate alınarak, ilgililerin sorumluluğu TCK anlamında gündeme gelebilecektir.
Olayın tarafı konumunda bulunan kişilerin ve bunlar ile birlikte müşterek hareket eden kişilerin, olayın tüm içeriliğini ve belgelerde neler geçtiğini bir gazeteciye açıkladıkları ve bu surette soruşturmanın gizliliğine aykırı hareket ettikleri söz konusu olduğunda, bu kişilerin tespiti ile haklarında TCK nın 285.maddesi uyarınca işlem yapılması gerekecektir.

6-Haberlerde olayın iddia olduğu belirtilmiş olsa bile, haberin büyük kısmında konu iddia olarak değil de, eser sahibinin kesin yargılarını ve tespitlerini de içeren şekilde kaleme alınması halinde de İftira veya Hakaret gibi suçların gündeme gelmesinin mümkün olduğu tarafımca değerlendirilmektedir. Örneğin Gazetede, “büyük bir hırsla dövdükleri gençlerin başta göz altlarında büyük morluklar meydana gelirken, vücutlarının çeşitli yerlerinde de darbe aldılar.” Şeklinde ki değerlendirmede, okuyucuya kesin yargı ve tespit içeren bir bilgi servis edilmiş olacağından, bu durumda söz konusu olabilecektir.

7-Yukarıda belirtilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde;

a-Basın Yasasının 19/1.madde uyarınca eser sahibinin cezalandırılması,
b-Gazeteciye yapılacak haberde kullanılmak üzere poz vererek ve olayın içeriliği ile ilgili henüz soruşturma aşaması tamamlanmamış, suçlanan kişilerin savunmalarının bile alınmadığı bir aşamada, soruşturma konusunun ve bu soruşturma ile ilgili belgelerin içeriklerinin gazeteciyle yapılacak haberde kullanılmak üzere paylaşılması daha net bir açıklama ile basına bu bilgilerin servis edilmesi sureti ile alenen içerilikleri deşifre edilmesi halinde, olayın taraflarının da TCK 285.madde anlamında sorumlulukları gündeme gelebilecektir.
Old 03-09-2007, 22:15   #2
Engin Özoğul

 
Varsayılan Uygulama Hakkında Kısa Bilgiler

Uygulamada, İstanbul Basın Bürosu ve 2. Asliye Ceza Mahkemesi(ATV-Sabah Grubu ile ilgili soruşturma ve kovuşturmalar buradan yürütülmektedir), gizliliğin ihlali suçunun oluşabilmesi için soruşturma evrakının birebir açıklanmasını gerekli görüyor. Haberin genel geçer ifadelerle hazırlanması halinde suçun oluşmayacağını düşünüyor. Bağcılar da benzer uygulamayı benimsemiş durumda(Doğan Grubu ile ilgili soruşturma ve kovuşturmalar buradan yürütülmektedir). Şişli Adliyesi’nin uygulamasını tam olarak bilmiyorum(Vatan Gazetesi ile ilgili soruşturma ve kovuşturmalar buradan yürütülmektedir).

Bu nedenle gazetecilere, haberi üçüncü ağızdan aktarmaları öneriliyor. Yani “şöyle şöyle olduğu öğrenildi” , “ifadede şunların söylenildiği bildirildi” gibi bir formülle haberi hazırlaması isteniyor. Bu halde de yargı organları suçun oluşmadığını düşünüyor.

Bunun yanında doktrinde, TCK 285’in genel bir düzenleme olduğu bu nedenle Basın Kanunu’ndaki özel hüküm nedeniyle basın mensuplarının TCK 285’ten cezalandırılamayacağı görüşü mevcut. Ben de bu görüşe katılıyorum.

Ceza sorumluluğu bakımından ise Basın Kanunu’nun (sanırım 11. maddesi idi) cezai sorumluluğa ilişkin hükmünün incelenmesi de faydalı olabilir. Bu tarz haberlerin yarısına yakınında eser sahibi belli olmadığından 11. madde hükmü uygulanıyor.

Sonuç olarak anılan uygulayıcılar anılan hükümleri işletmekte çekingen davranıyorlar. Bunda da haklılar. Çünkü olayların neredeyse tamamında hukuka aykırılık unsuru bulunmuyor. Özellikle Basın Kanunu’nda yer alan suçlar bakımından cezalandırMAMA eğiliminin olmasını faydalı buluyorum.
Old 03-09-2007, 22:39   #3
üye19576

 
Varsayılan

Engin bey,
Görüşüne katılıyorum. 5651 sayılı yasada, 5187 sayılı yasanın 19.maddesine benzer ibir düzenleme bulunmuyor. Genel hükümler uyarınca Gazeteci veya sorumlular hakkında TCK 285.madde mi hayata geçecek, bu konuda uygulama ile ilgili bilgi verirseniz sevinirim.
Old 04-09-2007, 16:59   #4
Engin Özoğul

 
Varsayılan

İnternet yayınlarıyla ilgili uygulamada genel hükümler işletiliyor. Yani TCK hükümleri uygulanıyor. Çünkü internet yayınları Basın Kanunu kapsamında değil. Dolayısıyla kapsam dışı olduğundan bu yayınlara 19. madde uygulanamıyor. Fakat internet yayınlarının kapsam dışı kalması bazen de gazetecinin aleyhine işliyor. Örneğin aynı haber hem gazete de hem de internet ortamında yayınlanmışsa ve içeriği suç teşkil ediyorsa, Basın Kanunu'nda iki aylık dava açma süresi bulunmasına rağmen savcılık genel hükümleri işletebiliyor kimi zaman. Ama bazen de iki aylık dava açma süresi dikkate alınarak takipsizlik kararı veriliyor. Bu konuda henüz tam bir birlik oluşmadı.

Benim görüşüme göre Basın Kanunu'na tabi yayın organlarının internet ortamındaki yayınlarında da Basın Kanunu'nun basın özgürlüğünü güvence altına alan hükümleri uygulanmalıdır. Böylelikle Basın Kanunu'nun basın özgürlüğünü koruma amacı güden ruhu da gözetilmiş olur.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yargıtay yolu kapalı kararlarda çözüm yolu Av. Kader DEMİR Meslektaşların Soruları 6 10-03-2015 11:18
İki kadın, iki dram ve olayın hukuksal ve etik boyutta niteliği Av. Şehper Ferda DEMİREL Kadın Hakları Çalışma Grubu 4 26-12-2006 16:41
Yargıyı takan yok! Av.Ayşe Hukuk Haberleri 0 16-08-2006 20:42
Soruşturmanın Selametle Yürütülmesi mehmetdemirlek301 Hukuk Sohbetleri 0 29-01-2006 19:45
Okuldaki Soruşturmanın Sonucu Ne Olacak? sibel Hukuk Soruları Arşivi 2 04-03-2002 19:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04295611 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.