Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

yardım nafakası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-03-2008, 12:10   #1
av.şeyda müjdeci

 
Varsayılan yardım nafakası

İyi günler değerli meslektaşlarım, Benim sorum annenin oğluna karşı açtığı yardım nafaksına ilişkin olacak.Davacı müvekkile(anne) için ilk eşinden olan oğluna karşı yardım nafakası davası açtık. İstediğimiz aylık nafaka ,oğlunun gelirine oranla çok cüz'i nitelikte.Davacı ilk eşini(davalının babasını) kaybetmiş, ancak 2. evliliğini yapmış,kısa süren bu evlilikten sonra 2.eşinden boşanmış, boşanırken,tazminat, nafaka vs. talebinden feragat etmiş.( 2.eşinden çocuğu da bulunmamaktadır.Zaten çok kısa sürmüş)Duruşmada davalı taraf, yardım nafakası talep ederken mirastaki sıraya uyulmadığını, öncelikle müvekkilenin 2. eşinden talep etmesi gerektiği yönünde itirazda bulunarak, davanın usulden reddini talep etmiş.TMK madde 365'de de mirastaki sıradan bahsedilmesine rağmen, konuya ilişkin net bir bilgiye ulaşamadım.Davacının 2. eşinden nafaka talebinden feragat etmiş olması oğluna karşı isteyeceği yardım nafakasına engel olur mu ? Ayrıca davalı taraf,işin esasına girilmesi halinde kendileri dışında davacının diğer çocuğunun da davaya dahil edilmesini zira onun da durumunun refah içinde olduğunu ileri sürmüştür. Gerçekte ise davalı , davaya dahil edilmesini talep ettiği kardeşine oranda ekonomik yönden çok daha iyi durumdadır. Yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkürler


------------------------------------------
Sil baştan başlamak gerek bazen
Old 24-03-2008, 14:18   #2
hırs

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 1996/13947

K. 1997/936

T. 24.1.1997

• YARDIM NAFAKASI ( Davacının Davalıdan Başka Çocukları da Bulunması )

• DAVACININ DAVALIDAN BAŞKA ÇOCUKLARI DA BULUNMASI ( Yardım Nafakası )

743/m.315,316


ÖZET : Medeni kanunun 315. Maddesine göre istenilen nafaka, medeni kanunun 316. maddesine göre mükellef olanlar hakkında mirastaki tertip sırasıyla ittihaz olunur. Davanın, davalıdan başka çocukları da olduğuna göre, onların da mali ve içtimai durumları araştırılıp, onlardan da alabileceği nafaka gözetilerek, sonucuna göre davalının payı kadar nafaka takdir etmek gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1- Medeni Kanunun 315. maddesine göre istenilen nafaka, Medeni Kanunun 316. maddesine göre mükellef olanlar hakkında mirastaki tertip sırasıyla ittihaz olunur. Davacının, davalıdan başka çocukları da olduğuna göre, onların da mali ve içtimai durumları araştırılıp, onlardan da alabileceği nafaka gözetilerek, sonucuna göre davalının payı kadar nafaka takdir etmek gerekir. Bu yönün gözetilmemesi doğru değildir.
2- Diğer yandan, mahkemece zabıtaya araştırma yaptırılmış, davacının evi ve tarlaları olduğuna dair bilgi alınmıştır. Öyle ise, davacının taşınmazlarının değeri ve getireceği gelir saptanmadan eksik inceleme ile davacının zaruret içinde bulunduğunu kabul ve yazılı biçimde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda 1 ve 2. bentde gösterilen nedenle temyiz olunan hükmün ( BOZULMASINA ), temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 24.1.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi. yarx
E. 2002/2815

K. 2002/3278

T. 11.3.2002

• YARDIM NAFAKASI ( Mirastaki Tertip Sırasının Dikkate Alınacağı - Davacının Boşanma Durumunun/Annesinin Geliri Olup Olmadığının Araştırılarak Sonuca Göre Hüküm Kurulması Gereği )

• DELİLLERİN BİRLİKTE TARTIŞILMASI ( Davacının Boşanıp Boşanmadığı/Eski Kocasından Yoksulluk Nafakası Alıp Almadığı - Annesinin Geliri Olup Olmadığının Araştırılması Gereği )

743/m.316

4722/m.1


ÖZET : Dava yardım nafakasına ilişkin olup Medeni Kanunun 316. maddesine göre mirastaki tertip sırasının dikkate alınması gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 4722 sayılı kanunun 1.maddesi hükmü de dikkate alındığında olaya 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin uygulanması gerekir.
Dava yardım nafakasına ilişkin olup Medeni Kanunun 316. maddesine göre mirastaki tertip sırasının dikkate alınması gerekir. Davalı davacının boşanmış olup öncelikle kocasından yoksulluk nafakası alması mümkün iken almadığı annesinin de çalıştığı gelir sahibi olduğu halde bunun da dikkate alınmadığını savunduğuna göre boşanma dosyası getirtilip, davacının boşandığı eşinden yoksulluk nafakası isteme hakkına sahip olup olmadığının belirlenmesi, annenin geliri de sorularak delillerin birlikte tartışılması ve savunmanın da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik tahkikatla hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple bozulmasına
Old 24-03-2008, 14:28   #3
av.şeyda müjdeci

 
Varsayılan

Sayın Hırs,ilginiz için çok teşekkür ederim.
Old 25-03-2008, 14:56   #4
avukatzd

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas : 1974/1921
Karar : 1974/1961
Tarih : 29.03.1974
ÖZET : 1- Kardeşin kardeşten nafaka isteyebilmesi için nafaka ile yükmülü tutulmak istenen refah içerisinde olması gerekir.
2- Refah, bir kimsenin geleceği iiçin kaygı duymadan toplumun lüks kabul ettiği ihtiyaçları da dahil olmak üzere bükün ihtiyaçlarını karşılayabilmesi halidir.
3- Yardım nafakasında kanun koyucu mirastaki sıraya uymayı da zorunlu görmüştür.
(743 sayılı MK. m. 316)
KARAR METNİ :
R. tarafından kardeşi E. aleyhine açılan nafaka davsının yapılan muhakemesi sonunda verilen yukarda gün ve numarası yazılı hükümü davalı tarafından temyiz edilmekle evrak okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
Kardeşin kardeşten nafaka isteyebilmesi için, nafaka ile yükümlü tutulmak istenenin refah içerisinde olması gerektir (M.K. 316).
Kanunda refah gün edilmemiş, bunun takdiri mahkemeye bırakılmıştır. Geliri, çevresine ve sosyal durumuna göre lüks sayılabilecek şeyleri sağlamaya elverişli bulunan ve ihtiyaçları, dışında bir bolluk ve zenginlik içerisinde olan kimse refah halinde sayılır (Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi 28/09/1972 tarih ve 5848/5323 s. kararı). Prof. Egger’e göre: "Mali durumu fevkalade masrafları karşılamaya elverişli ve ihtiyarlık günleri için tasarrufa da imkan bulabilen ve asgari geçim haddinin çok üstünde geliri bulunan kişi" refah içerisinde sayılır (Prof. A. Egger İsviçre Medeni Yasa Şerhi, Aile Hukuku, 1949 baskısı, Tahir Çağa Tercümesi, Sahife 345). Sonuç olarak, refah, bir kimsenin geleceği için kaygı duymadan toplumun lüks kabul ettiği ihtiyaçları dahil olmak üzere tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmesi halidir.
Yardım nafakasında yasa koyucu mirastaki sıraya uymayı da zorunlu görmüştür (M.K. 316/1).
Davacının kalp rahatsızlığı nedeniyle çalışamadığı, oğlu M. ve kızı İ.’den ayda ikiyüzer TL. yardım nafakası almakta olduğu, ayrıca Ö. adında 1950 doğumlu olup nafaka ile yükümlü bir çocuğunun bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı S.’nin dul ve yalnız başına kiralık bir evde oturduğu, ayda ikibin TL. emekli maaşı aldığı ve bir süre önce evini 80.000 liraya sattığı tesbit olunmuştur. Türkiye’nin bugünkü ekonomik şartları ve özellikle az önce açıklanan ilkeler karşısında S.’nin refahta olduğunu kabul etmek şöyle dursun, aksine geçim sıkıntısı çektiği gereği ortadadır.
Diğer davalı E.’nin aydı 1500 TL. emekli maaşı aldığı eşine ilişkin evde oturduğu ve kendisine 40.000 TL. emekli ikramiyesi ödendiği hususunda uyuşmazlık yoktur. Bu durumu ile E.’nin refahından söz etmek realiteye ters düşer. Her ne kadar E.’nin eşinin 1600 TL. emekli maaşı aldığı ve üçyüz TL. kira getiren evinin mevcut olduğu tesbit edilmiş ise de, mal ayrılığı rejimi dolayısıyla kadının geliri kocanın nafaka yükümlülüğünün tayininde ölçü olamamakla beraber, gelir birlikte mütalaa edilse bile, aylık 3500 liranın bu aileyi refah içerisinde geçindirmeye yeterli olmadığı söz götürmez bir ekonomik gerçektir.
Neticeten yukarda açıklandığı gibi, refah söz konusu olmadığı için davanın reddi gerekirken nafaka takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Temyiz edilen kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 29/03/1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak : YKD. Ağustos-1977 s: 1072

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas : 1976/6783
Karar : 1976/6794
Tarih : 06.10.1976
ÖZET : Yardım nafakası mirastaki sıraya göre isteneceğinden, ana babanın mali durumu elverişli iken nine ve dededen nafaka istenemez.
(743 sayılı MK. m. 315)
KARAR METNİ :
C. ile İ. arasındaki nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle evrak okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Yardım nafakası mirastaki sıraya göre istenir (MK. 315). Yani ana babanın mali durumu elverişli iken nine ve dededen nafaka istenemez. Olayda davacı ana, çocukların dedesinden nafaka istemektedir. Mirasçılık derecesine göre ana, çocuklarına dededen daha yakındır.
Toplanan delillerden ananın terzilik yaptığı, çocuklarının geçimini sağlayacak mali güce sahip olduğu anlaşılmıştır. Öyle ise davanın reddi gerekirken dededen yardım nafakasının alınmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Temyiz edilen kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, 06/10/1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak : Corpus

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas : 1996/9042
Karar : 1996/9735
Tarih : 04.10.1996
ÖZET : Kadın, ölmüş olan eşinin babasından MK 315.madde uyarınca nafaka isteyemez.
(743 sayılı MK. m. 315, 316/1)
KARAR METNİ :
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunarak gereği görüşülüp düşünüldü.
1- Medeni Yasanın 315.maddesi, herkes yardım etmediği surette zarurete düşecek olan usul ve furuuna muavenetle mükelleftir kuralı getirmiştir. Davalılardan Hatice davacının ölen oğlu Ferhat’ın eşidir. Davacının soyundan değildir. O durumda Hatice hakkındaki davanın reddi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- Dava nafaka ile yükümlü olanlar hakkında mirastaki sıraya göre açılır (MK. madde 316/1). Davacının çocukları yanında mirasçı durumunda olabilecek olan ölü çocuğunun çocukları da nafakadan sorumludurlar. Mahkemece yapılacak iş, sağ olan davacının bütün çocuklarının ve nafaka ile sorumlu torunlarının da mali durumlarını araştırmak, nafaka ile sorumlu olabilecek seviyelerini tespit etmek, çocuklardan alınacak miktarın yetersiz kalması halinde torunları nafaka ile sorumlu tutmaktan ibarettir. Bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması da yerinde değildir.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın birinci ve ikinci bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.04/10/1996
Kaynak : Corpus

Sizin lehinize olabilecek bir karar aradım ama bulamadım Umarım işinize yarar.
Old 27-03-2008, 12:21   #5
av.şeyda müjdeci

 
Varsayılan

Sayın avukatzd gönderdiğimiz yargıtay kararları için çok teşekkür ederim.Malesef Yargıtay içtihatları hep aleyhime .Ben davada müvekkilemin boşandığı 2 . eşi ile davaya dahil edilmesini istedikleri diğer kardeşin de maddi durumunun iyi olmadığını belgelemeye çalışacağım.Tekrar teşekkürler.İyi çalışmalar.



---------------------------------------------
Sil baştan başlamak gerek bazen
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
iştirak nafakası iözkurt Meslektaşların Soruları 6 30-09-2014 16:36
Yardım Nafakası Davasında, Sondan Bir Önceki Duruşmada Davacı Lehine Tedbir Nafakası üye15184 Meslektaşların Soruları 3 03-07-2008 23:41
yardım nafakası av.tuğbabal Meslektaşların Soruları 4 11-03-2008 10:30
yardım nafakası whocookchu Meslektaşların Soruları 2 29-06-2007 10:09
Yardım nafakası davasında davacı asil dinlenilmeden de karar verilebilir mi? üye15184 Meslektaşların Soruları 2 03-04-2007 11:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06099200 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.