Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Şirket devri

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-11-2012, 15:44   #1
av.onur22

 
Varsayılan Şirket devri

Merhabalar,
Müvekkilim bir ltd. Şti. devir almak istiyor. Ancak şirketin piyasaya kayıtsız senet borcu olabileceğini düşünüyor. Bu durumda yada daha sonra geçmiş tarihli bir senet hazırlanma ihtimaline binaen müvekkilim kendini nasıl koruma altına alabilir? Teşekkür ederim.
Old 18-11-2012, 18:43   #2
AV.SERTANn

 
Varsayılan

Şirket devri derken bir başka şirketle birleşme mi yoksa hisse devri mi,yoksa şirket malvarlığının(işletmelerinin vs) devri mi kastedilmektedir?

Bu işlem üçüncü kişiye karşı ileri sürülemez.Özel borçlar açısından konuşacaksak;Şirket tüzel kişiliği şirket borçlarından sorumlu olacaktır.Sadece senet borçları değil varsa bir çok borçtan...iç ilişkide ise tabiki sözleşmede bu hususlar ayrıntısı ile belirtilecektir.

İç ilişki açısından;

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/7945
K. 2006/8207
T. 10.7.2006
• PROTOKOL VE HİSSE DEVRİNDEN ÖNCE DOĞMUŞ BORÇLARDAN SORUMLULUK ( Protokol Hükümleri Gereğince Yarısından Davalının Sorumlu Tutulması Gerektiği )
• HİSSE DEVRİNDEN ÖNCE DOĞMUŞ BORÇ ( Protokol Hükümleri Gereğince Yarısından Davalının Sorumlu Tutulması Gerektiği )
• ŞİRKET BORÇLARINDAN SORUMLULUK ( Protokol ve Hisse Devrinden Önce Doğmuş Borçlardan Protokol Hükümleri Gereğince Yarısından Davalının Sorumlu Tutulması Gerektiği )
818/m.179
ÖZET : Davacı protokolün 7. maddesinde hisse devrinin tescili tarihine kadar olan bütün maddi, manevi ve mali sorumluluklarından K. ve F. nin müteselsilen sorumlu oldukları, 8. maddesinde protokol tarihine kadar ortak yapılan işlerde davacı şirket adına yapılan geriye dönük bütün tahsilatların bu şahıslar arasında pay edileceği, aynı şekilde çıkabilecek borçlardan da protokol taraflarının eşit oranda sorumlu olduğu, 13. maddesinde, geçmiş tarihlerde beraber yapılmış tüm işlerden doğabilecek zararlardan dolayı her iki tarafın da eşit oranda sorumlu oldukları belirtilmiştir. Davacı şirket, 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu hükümlerinden yararlanarak 19982001 yılları arasındaki vergi dönemleri için matrah artırımında bulunup, ödeme yapmış, vergi incelemesi yapılması sonucu doğabilecek vergi ve cezalardan kurtulmuştur. Protokol ve hisse devrinden önce doğmuş bu borcun protokol hükümleri gereğince yarısından davalının sorumlu tutulması gerektiği halde yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada A. Asliye 3.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 17.03.2005 tarih ve 2004/416-2005/134 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi D. ç. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacılar vekili, davacı F. ile davalının 03.10.2001 tarihine kadar davacı şirketin ortağı ve temsilcisi olarak birlikte faaliyette bulunduğunu, davalının bu tarihte hisselerini devrederek şirket ortaklığından ayrıldığını, davacı F. ile davalı arasında aynı tarihte düzenlenen protokolün 7.maddesinde hisse devrinin tescili tarihine kadar şirketin bütün maddi, manevi ve mali sorumluluklarından bu şahısların müteselsilen sorumlu olduklarının, 13.maddesinde ise geçmiş tarihlerde beraber yapılmış tüm işlerden doğabilecek zararlardan dolayı her iki tarafın eşit oranda sorumlu olacaklarının hükme bağlandığını, davacı şirketin 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu hükümleri gereğince hukuki zorunluluk nedeniyle vergi affından yararlandığını, protokol taraflarının birlikte şirket ortağı ve müdürü oldukları 1998-2001 vergi dönemine ilişkin 21.638.250.000.-TL ödeme yapıldığını, ancak davalının başvurulara rağmen protokol hükümleri gereğince payına düşen miktarı ödemediğini ileri sürerek 10.819.125.000.-TL'nin 5.5.2004 ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin 03.10.2001 tarihli hisse devir sözleşmesiyle şirket hisselerini F. ve M.'ya devrettiğini, davacı şirketin yararlanılması ihtiyari olan vergi barışı uygulaması doğrultusunda kendi tercihi ile devirden sonra devlete ödediği meblağın yarısını şirketle hiçbir bağı kalmayan müvekkilinden talep edemeyeceğini, vergi barışından yararlanan şirket olduğundan diğer davacının husumet ehliyeti bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece toplanan delillere göre, dava konusu alacağın dayanağı olan 03.10.2001 tarihli protokol davacı F. ve davalı arasında imzalandığından davacı şirketin aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, protokolün 7.maddesiyle davalının sorumluluklarının hisse devrinin tescili tarihi ile sınırlandığı,13.maddedeki düzenlemenin geçmiş dönemlerde birlikte yapılan elektrik, inşaat vs. işlerden doğabilecek zararlara ilişkin olduğu davacı şirketin 1998 yılı defterlerinde kayıtlı olan 2 adet faturada usulsüzlük bulunduğu saptanmışsa da, 1998 yılı hesaplarının incelenmesinin 2001 yılında istendiği ve davacı tarafça Vergi Barışı Kanunu kapsamındaki ödemelerin 21.04.2003-30.04.2004 tarihleri arasında yapıldığı, bu nedenle davalının devirden sonra yapılan ödemelerden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davacı şirket hakkındaki davanın aktif husumet yönünden diğer davacı hakkındaki davanın esastan reddine karar verilmiştir.

Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.

Davacı F. ile davalı arasındaki 03.10.2001 tarihli protokolün 7. maddesinde hisse devrinin tescili tarihine ( 16.10.2001 ) kadar olan bütün maddi, manevi ve mali sorumluluklarından K. ve F.'nın müteselsilen sorumlu oldukları, 8. maddesinde protokol tarihine kadar ortak yapılan işlerde davacı şirket adına yapılan geriye dönük bütün tahsilatların bu şahıslar arasında pay edileceği, aynı şekilde çıkabilecek borçlardan da protokol taraflarının eşit oranda sorumlu olduğu, 13.maddesinde, geçmiş tarihlerde beraber yapılmış tüm işlerden doğabilecek zararlardan dolayı her iki tarafın da eşit oranda sorumlu olduktan belirtilmiştir. Davacı şirket, 4811 sayılı Vergi Banşı Kanunu hükümlerinden yararlanarak 1998-2001 yılları arasındaki vergi dönemleri için matrah artırımında bulunup, toplam 21.638.608.000.-TL ödeme yapmış, vergi incelemesi yapılması sonucu doğabilecek vergi ve cezalardan kurtulmuştur. Protokol ve hisse devrinden önce doğmuş bu borcun protokol hükümleri gereğince yansından davalının sorumlu tutulması gerektiği halde yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Anılan protokol, davacı şirket hisselerinin devri, şirketin alacak ve borçlarının paylaşılması için yapıldığından davacı şirketin bu davayı açmakta hukuki menfaati bulunduğu gözetilmeden protokolün tarafı olmadığı, bu nedenle şirketin aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle bu davacı yönünden davanın reddedilmesi de bozmayı gerektirmiştir.


...........................

Memalik devri ile ilgili;
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2000/4-849
K. 2000/881
T. 10.5.2000
• MENFİ TESPİT DAVASI ( Borçlu Olunmadığının Tespiti )
• ŞİRKET MALVARLIĞININ AKTİF VE PASİFİ İLE DEVRİ ( Devralan Kişinin Borçlardan Sorumlu Olması )
• DEVİR SÖZLEŞMESİ ( Sözleşmede Devralan Davacının Borçlardan Sorumlu Olmayacağına Dair Hüküm Olmaması )
818/m.179
2004/m.72
ÖZET : Davacı, davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davacı, dava dışı bir şirketten bir otel bünyesindeki talih oyunları salonunun işletme hakkını devralmıştır. Devir eden şirketin geçmiş yıllara ait işletmeden doğan borçları bulunmaktadır. Devir sözleşmesinde, devralan davacının da borçlardan sorumlu olmayacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Kaldı ki, böyle bir hüküm bulunsa bile davalıyı bağlamaz. Ayrıca devreden ve devralan şirketin ortaklarından çoğu aynı şahıslardır. Davacı örtülü şekilde bir şirketin malvarlığını aktıf ve pasifı ile devralmıştır. Bu durum karşısında devrin dışarıya karşı muvazaalı şekilde gizlendiğinin kabulü ile menfı tespit davasının reddi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki "menfı tesbit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 8.12.1998 gün ve 1998/87 E. - 1998/538 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 5.10.1999 gün ve 1999/5848 E. - 1999/7956 K. sayılı ilamı ile; ( ...Davacı, davalıya borcu olmadığının tesbitini istemiş, mahkemece istem kabul edilmiştir. Kararın dairece onanması üzerine, davalının karar düzeltme istemi üzerine dosya yeniden incelenmiştir.

Dosyadaki kanıtlara göre, O. Oteli bünyesinde bir talih oyunları salonunun olduğu, bu yerin işletmesini Ö. Elektronik Sanayii Ürünleri İmalat İthalat, İhracat ve Ticaret Ltd. Şirketine ait iken, 11.6.1997 gününde davacımız olan Ö. Turizm Yatırım Sanayi ve TicaretA.Ş.'ye devredildiği anlaşılmaktadır. Yine, devir eden şirketin 1987, 1989 ve 1990 yıllarına ait yine işletme hakkından doğan borcu bulunduğu da görülmektedir. Her iki şirket arasında yapılan devir sözleşmesinde, davacının devir eden şirketin yine işletme ile ilgîli borçlarından sorumlu tutulmayacağına dair bir koşulda bulunmamaktadır. Böyle bir koşul olsa dahi, bunun davalıyı bağlamayacağı da düşünülmelidir. Kaldı ki, her iki şirketin ortaklarından bir çoğu aynı kişilerden oluşmaktadır. Bu nedenle, iki şirketin tüzel kişilikleri ayrı da olsa, somut olayın özelliği itibariyle davacının, devir aldığı şirketin, yine devir konusu işletmenin borçlarından dolayı sorumlu tutulması kabul edilmeli ve bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmek üzere kararın bozulması gerekirken, karar onanmış bulunduğundan davalının karar düzeltme istemi, HUMK.'nun 440-442. maddeleri uyarınca kabul edilmeli onama kararı kaldırılmalı ve karar gösterilen nedenle bozulmalıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hükme etkili itirazların Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 5.10.1999 gün ve 1999/5848 E. - 1999/7956 K. sayılı ilamında ayrı ayrı ele alınıp cevaplandırılmış bulunmasına ve özellikle bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davalı şirket ile dava dışı Özkanlar Elektronik Sanayi Ürünleri - İmalat, İthalat, İhracat, Ticaret Limited Şirketi aralarında örtülü şekilde BK. 179. maddesi anlamında şirket mamelekinin aktif ve pasifı ile devredilmiş ve böylece bu devrin dışa karşı muvazaalı şekilde gizlendiğine ilişkin kanaat hasıl olmasına göre; Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Old 21-11-2012, 15:22   #3
Hassas Terazi

 
Varsayılan Şirket devri (risk)

Alıntı:
Yazan av.onur22
Merhabalar,
Müvekkilim bir ltd. Şti. devir almak istiyor. Ancak şirketin piyasaya kayıtsız senet borcu olabileceğini düşünüyor. Bu durumda yada daha sonra geçmiş tarihli bir senet hazırlanma ihtimaline binaen müvekkilim kendini nasıl koruma altına alabilir? Teşekkür ederim.

Şirket devralmak oldukça riskli bir iştir. Şahsi ortaklara kadar uzanan riskler olduğunu biliyoruz. Bu nedenle öncelikle alanında uzman hukukçu ve mali müşavirlerin, ihtiyaç varsa başka uzmanların şirketi incelemesi ve ne devraldığını bilerek alınmalı. Buna rağmen devralınacak olursa, devir sözleşmesi ekine, devir tarihi itibarıyla çıkartılmış ayrıntılı mizan, vergi dairesin, sgk'dan alınmış borç dökümleri eklenerek, bunlar dışında devir tarihine kadar çıkacak borç ve sorumluluklardan devredenlerin sorumlu olduğu düzenlenebilir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ltd şirket hise devri caner87 Meslektaşların Soruları 0 16-02-2010 15:14
şirket hissesinin devri zeliha ert Meslektaşların Soruları 3 19-11-2009 19:00
Limited Şirket Hisse Devri - Şirket Alacaklılarının eski ortağa karşı hakları turbo Meslektaşların Soruları 5 14-05-2009 10:35
Şirket Hissesinin Devri Av.Önder Kılınç Meslektaşların Soruları 2 26-01-2008 19:42


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03698897 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.