Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İhtiyati tedbir kararının devamı Yargıtay'dan istenebilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-02-2010, 18:20   #1
avukat erdoğan

 
Varsayılan İhtiyati tedbir kararının devamı Yargıtay'dan istenebilir mi?

AÇmış olduğumuz tapu iptali ve tescili davamız red oldu.Mahkeme dava açılırken talep etmiş olduğumuz ihtiyati tedbir kararımızı kabul etmiş idi ancak davamızı red ettiği gerekçeli kararda tedbirle ilgili hüküm yok.Davayı temyiz edeceğiz.Bu durumda sorularım:

-İhtiyati tedbirin kaldırılmasını davalı taraf isteyebilir mi?

-İhtiyati tedbir kararının devamını Yüksek Mahkemeden isteyebilir miyim?
Old 16-02-2010, 18:48   #2
Hukuka Saygı

 
Varsayılan

Mahkeme davanızı reddettiğine göre, karşı tarafın talebi üzerine ihtiyati tedbiri kaldırır.
İhtiyati tedbirin devamı Yargıtay'dan istenemez.
Şayet davanız kabul edilmiş olsa idi mahkeme tedbirin karardan sonra da devamına hükmedebilirdi.
Old 17-02-2010, 12:37   #3
Av.M_K

 
Varsayılan

SAYIN AVUKATERDOĞAN,
Dava rededilmiş ama daha kesinleşmemiştir hal böyle olunca ihtiyati tedbir kararı ile ilgili hüküm fıkrasında yer verilmemiş olmasını tedbirin kendiliğinden kalktığını düşünürsek iş olası bir şakilde yargıtaydan dönmesi halinde bunun sorumlusu kim olur ki bu durum eşyanın tabiatına aykırı olur bi defa dava çeşitli evrelerden geçmeden veya süresinde temyiz edilmeden veya temyizden ferağat edilmeden kesinleşmez o zaman zaten üst mahkeme olan ve denetim makamı olan yargıtaya da gerek kalmaz bu durum usul hukukuna aykırı olur ,
Not : Yargıtay kararı arıyorum bulunca sunacam

Saygılarımla...
Old 17-02-2010, 13:00   #4
Av.M_K

 
Varsayılan

Sayın Meslektaş,
humk 112
İhtiyati Tedbirler

Madde 112 - Esas hakkında mahkeme tarafından verilen kararın tefhim veya tebliğ olunmasını mütaakıp ihtiyaten icra kılınmış olan tedbir mürtefi olur. Şu kadar ki mahkeme hükmün icrasını temin için işbu tedbirin tayin edeceği müddet zarfında devamına karar verebilir.


Bu maddeye


ve bu karara rağmen


T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi

Esas: 1995/7919
Karar: 1995/8651
Karar Tarihi: 06.11.1995

ÖZET: Esas hakkında mahkeme tarafından verilen kararın tefhim veya tebliğ olunmasını takiben ihtiyaten icra kılınan tedbir mürtefi olur. Ortaklığın giderilmesi davasında zamanaşımı süresi işlemeye başlamıştır. Bu dava ise bir yıllık sürenin geçmesinden sonra açılmıştır. Mahkemece inceleme konusu işte zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilmeksizin işin esasının incelenerek karar verilmiş olması usule aykırı olup bozmayı gerektirir.


(818 S. K. m. 60)

Dava: Davacı; H.Ö. adına Avukat M.A., Davalı: 1-N.E.(N.B.'ye vekaleten), 2-F.E., 3.H.Y.,4.A.Y. adlarına Avukat R.Ö. İhbar olunanlar: A.E. ve arkadaşları aralarındaki dava hakkında Konya Asliye 3. Hukuk Hakimliğinden verilen 26.12.1994 tarih ve 1992/721-1994/1096 sayılı hükmün dairenin 17.5.1995 gün ve 1995/3208-1995/4077 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davacı avukatı ile davalılardan N.B. ve F.E. avukatı tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40 ve Yargıtay İç yönetmeliğinin 18 ve Dairenin 20.1.1995 günlü ilke kararın 7. maddeleri gereğince öncelikle yapılan inceleme sonunda tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği konuşuldu:

Karar: Dava haksız ihtiyati tedbir alınarak uygulatılması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalıların paydaş oldukları 410 nolu taşınmazla ilgili olarak açtıkları ortaklığın giderilmesi davasındaki talepleri üzerine verilen ihtiyati tedbirin uygulanmasından dolayı dava dışı paydaşlardan kiralayarak işlettiği kum ocağını işletememesi nedeniyle uğradığı zararın ödetilmesini istemiş, davalılar N.B. ve F.E. süresinde zamanaşımı def'inde bulunmuşlar, mahkemece davalıların bu savunması ile ilgili inceleme yapılmaksızın işin esasına girilerek bilirkişi görüşü doğrultusunda istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davalılar N.B. ve F.E. tarafından Konya 1. Sulh Hukuk Hakimliği'nin 1988/182 esas sayılı dosyasında içinde kum ocağı bulunan 410 nolu taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesi ve kum ocağının işletilmesini durdurulması için tedbir kararı verilmesi istenmiş, istem doğrultusunda 19.2.1988 tarihli karar ile davacı H.Ö.'nün kum alma faaliyetinin durdurulmasına karar verilmiş ve anılan karar aynı gün infaz edilmiştir. Ortaklığın giderilmesi davası taşınmazın satılarak ortaklığın giderilmesi hususunda kurulan hüküm ile 2.6.1988 tarihinde sonuçlanmıştır. Kararda tedbirin devamına ilişkin bir hüküm kurulmamıştır. Kararın H.Ö. ve taksim davasının bir kısım davalıları tarafından temyizi üzerine yasal temyiz süresi geçtikten sonra temyiz isteminde bulunulduğundan mahkemece 22.11.1988 tarihli karar ile temyiz dilekçesi reddine karar verilmiş, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 19.1.1989 tarihli çevirme kararı üzerine 6.2.1989 tarihli kararla yeniden temyiz istemlerinin reddine karar verilmiş bu kararın da temyizi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucu 6. Hukuk Dairesi'nin 6.4.1989 tarihli onama kararı düzenlenmiş, onama kararı 17.4.1989 tarihinde mahkeme kalemine ulaşmış, 20.11.1990 tarihinde kesinleşme şerhi verilerek dosya satış memurluğuna gönderilmiş ve satış 20.5.1991'de gerçekleşmiştir. Dava dışı A.E. ve arkadaşları tarafından 410 nolu parselin tapusunun iptali için açılan davanın devamı sırasında Konya 1. Asliye Hukuk Hakimliği'nin 1988/215 D. İş dosyasında taksim davasına konu 410 nolu taşınmazın tapu iptali ve tescil davasının sonuna kadar önlenmesi için tapu kaydı üzerine tedbir kararının kum ocağının işletilmesi ile ilgisi olmayıp zamanaşımına ilişkin süreler yönünden gözetilmesi gerekmemektedir.

HUMK'nun 112. maddesi hükmüne göre esas hakkında mahkeme tarafından verilen kararın tefhim veya tebliğ olunmasını takiben ihtiyaten icra kılınan tedbir mürtefi olur. Ortaklığın giderilmesi davasında 2.6.1988 tarihinde hüküm kurulmuş, temyiz istemi üzerine yapılan incelemeler sonucu Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin kararı 17.4.1989 tarihinde mahkeme kalemine ulaşmış ve zamanaşımı süresi bu tarihte işlemeye başlamıştır. Bu dava ise 10.9.1992 tarihinde aradan BK.nun 60/1. maddesinde düzenlenen bir yıllık sürenin geçmesinden sonra açılmıştır. Mahkemece inceleme konusu işte zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilmeksizin işin esasının incelenerek karar verilmiş olması usule aykırı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki yerel mahkemenin kararı Dairemiz Kurulunca onanmış olup davalılar vekilin bozma amaçlayan karar düzeltme istemi kabul edilerek karar bozulmalıdır.

Sonuç: HUMK'nun 440-442. maddeleri gereğince davalıların karar düzeltme istemlerinin kabulü ile yukarıda gösterilen nedenlerle Dairemiz Kurulunun 17.5.1995 gün, Esas 1995/3208, Karar 1995/4077 sayılı kararının kaldırılarak yerel mahkemenin kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının karar düzeltme isteminin reddine ve karar düzeltme isteyen davalılardan önce alınan onama harcının istek halinde geri verilmesine 6.11.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.

olası kararın yargıtaydan dönmesi halinde sorumlusunun kim olacağını soruyorum ?
Old 17-02-2010, 16:59   #5
Nusret

 
Varsayılan

İhtiyati tedbir, davada verilen kararın kesinleşmesine kadar geçerli değil midir? İhtiyati tedbirdeki "Dava sonuna kadar" ibaresini böyle anlamamız gerekmez mi? Eğer böyle ise, tedbir, Yargıtay aşamasında da geçerli olacak demektir.

Ne dersiniz?
Old 17-02-2010, 22:25   #6
Av.M_K

 
Varsayılan

Sayın nusret,
Size katılmakla birlikte,maalesef mahkeme kararını verinceye kadar tedbir devam ediyor yargıtay aşamasında ancak mahkeme hüküm fıkrasında bu konuyu değinirse devam ediyor aksi takdirde kanunun ifadesi ile mürtefi oluyor, maalesef buna ilişkin açık bir yargıtay kararı var

Saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Teminatsız İhtiyati Haciz ve İhtiyati Tedbir Mümkün mü? turbo Meslektaşların Soruları 1 31-12-2008 16:50
İhtiyati Haciz Kararının TEMYİZİ avukat-21 Meslektaşların Soruları 0 17-06-2008 11:23
1992 Tarihli Encümen Kararının Iptali Istenebilir Mi? mustafayıldız Meslektaşların Soruları 3 31-03-2008 11:02
İhtiyati tedbir kararının kaldırılması ilksan Meslektaşların Soruları 2 12-03-2008 12:57
Boşanma davasından önce istenilen tedbir nafakasında ihtiyati tedbir istenebilir mi? külekçi Meslektaşların Soruları 9 09-04-2007 22:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04600000 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.