Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

2547 Nin 35. maddesine İlişkin Problem

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-03-2004, 11:25   #1
Nurten

 
Varsayılan 2547 Nin 35. maddesine İlişkin Problem

2547 sayılı kanunun öğretim elemanı yetiştirmek ile ilgili 35. maddesi, bir üniversite adına bir diğer üniversitede öğretim elemanı yetiştirmek üzerinedir. Yurt içi görevlendirme ile bir başka üniversiteye gönderilen elemanlar, o üniversitede araştırma görevlisi olarak ta görev yapmaktadırlar. Ancak master veya doktora eğitimleri esneasında herhangi bir başarısızlık durumunda üniversitelerine para borçları ortaya çıkmaktadır. Bu para aldıkları maaşlarının karşılığıdır ancak maaşlarına karşılık araştırma görevliliği hizmeti vermektedirler. Bu paranın alınmaması gerektiğine hatta senet yapmanın dahi yanlış olduğunda dair örnek davalar var mıdır?
Old 05-03-2004, 16:51   #2
ali

 
Varsayılan

BU KONUDA AÇILMIŞ GEREK İDARİ YARGIDA GEREKSE ADLİ YARGIDA AÇILMIŞ VE YARGITAY ONAMASINDAN GEÇMİŞ DAVALAR BULUNMAKTA. BİLDİĞİM KADARI İLE BİRİSİ KESİNLEŞTİ. BU YETİŞTİRME DÖNEMİNDE ALINAN PARALAR MAAŞ KARŞILIĞI OLDUĞU İÇİN GERİ ALINAMIYOR. İSTERSENİZ DAHA DETAYLI BİR ARAŞTIRMA YAPILABİLİR.
Old 05-03-2004, 16:59   #3
ali

 
Varsayılan

1. KARAR
Dava, araştırma görevlisi olan davacının istifası üzerine kendisine lisansüstü eğitim yapmakta iken ödenen toplam 2.912.040.000 lira aylığın faiziyle istenilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 35. maddesinde Yükseköğretim kurumlarının; kendilerinin ve yeni kurulmuş ve kurulacak diğer yükseköğretim kurumlarının ihtiyacı için yurt içinde ve dışında, kalkınma planı ilke ve hedeflerine ve Yükseköğretim Kurulunun belirteceği ihtiyaca ve esaslara göre öğretim elemanı yetiştirecekleri; öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadrolarının, araştırma veya doktora çalışmaları yaptırmak üzere başka bir üniversiteye, Yükseköğretim Kurulunca geçici olarak tahsis edilebileceği, bu şekilde doktora veya tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik payesi alanlar, bu eğitimin sonunda kadrolarıyla birlikte kendi üniversitelerine dönecekleri; Yurt içi veya yurt dışında yetiştirilen öğretim elemanlarının, genel hükümlere göre bağlı oldukları yükseköğretim kurumlarında mecburi hizmetlerini yerine getirmek zorunda olduklarının belirtildiği; 39'uncu maddesinin ikinci fıkrasında ise; öğretim elemanlarının mesleklerine ait hizmetlerde yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak için Yükseköğretim Kurulunun teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca üniversiteler itibariyle bir yılı geçmeyecek şekilde her yıl belirlenecek kontenjan ve süreler dahilinde yurt dışına gönderilebilecekleri, bunların hak ve yükümlülükler bakımından 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre aynı amaçla yurt dışına gönderilenlerin tabi oldukları hükümlere tabi olacakları kurala bağlanmıştır.

657 sayılı devlet Memurları Kanununun 224/1-b maddesinde ise, yurtdışındaki öğretim kurumlarında Devlet hesabına öğrenimlerini bitiren öğrencilerin (Tatiller dahil) öğrenim sürelerinin iki katı kadar, mecburi hizmetle yükümlü oldukları belirtilmiş; aynı yasanın Ek-34. maddesinin 1. fıkrasında, ilgili kanunlarına göre; öğrenim yapmak, yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak, staj yapmak veya benzeri bir nedenle geçici süreli görevlendirilmek suretiyle, üç ay veya daha fazla süre ile yurtdışına gönderilen kamu personeli yurtdışında bulundukları sürenin iki katı kadar mecburi hizmetle yükümlü oldukları, bu şekilde yurt dışına gönderilecek personelden, örneği Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanmış “Yüklenme Senedi ile Muteber İmzalı Müteselsil Kefalet Senedi” alınacağı, ikinci fıkrasında; anılan personelin mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeden veya tamamlamadan görevinden ayrılması, müstafi sayılması ya da bir ceza ile görevine son verilmesi halinde, kendileri için kurumlarınca fiilen döviz olarak yapılmış olan her türlü masrafların aynı döviz cins ve miktarı üzerinden borçlandırılacağı, 4. fıkrasında da, kendi imkanları ile yurt dışında öğrenim gören öğrencilerin bu madde hükmünün dışında olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

Anılan düzenlemelerde yurtiçi görevlendirme suretiyle öğretim elemanı yetiştirme durumunda yapılacak masrafların ilgilinin görevden ayrılması halinde alınıp alınmayacağı hususlarında herhangi bir düzenleme yapılmadığı görülmekte ise de, yurt dışında yetiştirilmek üzere gönderme konusundaki hükümlerin kıyasen yurt içi görevlendirmelede de uygulanabileceği sonucuna ulaşıldığı buna göre öğretim yapmak, yetiştirilmek, eğitilmek ve bilgilerini arttırmak amacıyla görevlendirilen öğretim elemanlarının mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeden görevinden ayrılması vb. durumlarda kendileri için kurumlarınca fiilen yapılmış her türlü masrafın borçlandırma suretiyle geri tahsil edilebileceği anlaşılmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, davacının Ocak-1999 tarihinde Manisa Celal Bayar Üniversitesine araştırma görevlisi olarak atandığı, 2.10.2000 tarihine kadar 657 sayılı Devlet Memurları Kanunununa tabi olarak çalışmak suretiyle aylık aldığı, 2.10.2000 tarihinden itibaren ise 2547 sayılı yasanın 35. maddesi uyarınca İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri enstitüsüne Lisansüstü Eğitime gönderildiği, 2.8.2001 tarihinde görevinden istifa ederek ayrılması sonucu 15.10.2000- 2.8.2001 tarihleri arasında kendisine ödenen aylıkalrın toplamı olan 2.912.040.000 liranın geri istenilmesine ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği ve ilgili tarafından 24.4.2002 tarihi itibariyle söz konusu meblağın T.C.Ziraat Bankasındaki davalı idare hesabına yatırıldığı görülmektedir.

Bakılan davada, araştırma görevlisi olan davacının İstanbul Teknik Üniversitesine 2547 sayılı yasanın 35. maddesi uyarınca davalı idarece öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla araştırma ve lisansüstü eğitim için gönderildiği bu eğitimin tamamlanamadan sona ermesi halinde ise, ancak fazladan eğitim nedeniyle kendisine yapılan harcamaların (tez masrafları vb.) geri istenebileceği, 657 sayılı yasa uyarınca ödenen aylıkların ise bu kapsam dışında kalacağı; davacı ile davalı idare arasında imzalanan kefalet senedinde ise bu husus belirtilerek yapılan masrafların istenebileceği, aldığı maaşlara ilişkin her hangi bir kaydın bulunamadığı, böyle bir kayıt bulunsa bile bu hususa ilişkin ne 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanunu ne de onun göndermede bulunduğu 657 sayılı Devlet Memurları Kanunununda herhangi bir düzenlemeye gidilmediği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, ilgilinin 2547 sayılı yasanın 35. maddesi uyarınca araştırma ve eğitim için İstanbul Teknik Üniversitesien gönderildiği ve burada kaldığı 15.10.2000- 2.8.2001 tarihleri arasında kendisine ödenen aylık tutarı olan 2.914.040.000 liranın geri istenilmesine ilişkin bila tarih ve 01-169 sayılı işlemde yasal isabet bulunmamıştır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, 2.912.040.000 liranın 24.4.2002 tarihinden itibaren yasal faiziyle davacıya geri ödenmesine, aşağıda dökümü yapılan yargılama giderlerinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin istem halinde davacıya iadesine, 12.3.2003 tarihinde karar verildi.

2. KARAR




DAVA: Davacı vekili, 18.9.2000 günlü dilekçesi ile davalılardan Ahmet Sanlı'nın müvekkili, üniversiteye ait olup geçici olarak Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüne aktarılan araştırma görevlisi kadrosunda görev yapmakta iken 28.12.1999 tarihinde istifa ettiğini, davalının 2547 sayılı Kanunun 35. maddesi gereğince 17.1.1997 tarihli taahütnameyi imzaladığını, Ahmet Sanlı'nın lisansüstü eğitim öğretimi tamamlamadan ayrılması halinde mali yükümlülüğünü yerine getireceğinin belirtildiğini, adı geçenin mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmediği için taahhüdünü ihlal ettiğini, diğer davalıların kefil olduğunu belirterek 4.091.985.000 lira maaş tutarının ödeme tarihi olan 15.2.1997 tarihinden itibaren aylık %10 faiziyle 2.000.000.000 liranın istifa tarihi olan 28.12.1999 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Memurlar.net

CEVAP: Davalılar 10.10.2000 havale tarihli dilekçeleri ile öde emrinin iptali için idare mahkemesinde dava açtıklarını, söz konusu kadroya atanabilmek için taahhütname ve kefaletnameyi imzaladığını, 13.2.1997 tarihinde araştırma görevlisi kadrosuna atandığını, 28.12.1999 tarihinde eşinin görevinin İstanbul'da olması nedeniyle istifa etmek zorunda kaldığını, istifa edene kadar araştırma görevlisi olarak çalıştığını ve kamu görevlisi olarak maaş aldığını, aldığı maaş ve ödemelerin yaptığı hizmetin karşılığı olduğunu, kamu görevlisine yaptığı hizmete karşılık yapılan ödemelerin geri alınamayacağını, taahhütnamenin 2547 sayılı yasanın 35. maddesine de aykırı olarak alındığını, talep edilen faiz oranının çok yüksek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE: İbraz edilen belgelerin incelenmesinde; davalı Ahmet Sanlı'nın Akdeniz Üniversitesi araştırma görevlisi iken geçici olarak 2547 S.K.'nun 35. maddesi gereğince Ankara Üniversitesi SosyalBilimler Enstitüsüne araştırma görevlisi olarak atandığını, lisansüstü eğitim süresine kadar görev yapmayı ve lisansüstü eğitimi tamamlamadan ayrıldığı taktirde aldığı maaş ve ödemeler toplamını aylık %10 faizi ile ve 2 milyar lira ile birlikte ödemeyi taahhüt ettiği, diğer davalılarında kefil olarak imzaladıkları, davalının 28.12.1999 tarihinde istifa ederek görevden ayrıldığı anlaşılmaktadır. Bu konulardaihtilaf yoktur.

Davacı taahhütname gereğince ödenen maaş ve ödemelerin aylık %10 faizi ile birlikte ödenmesini talep etmekte, davalı taahhütnamenin geçersiz olduğunu, aldığı maaş ve ödemelerin yaptığı hizmetin karşılığı olduğunu iddia etmektedir.

Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi gerekçeli raporunda ödemeler toplamının 4.091.985.000 lira olduğunu, istifa tarihine kadar aylık %10 faizi ile birlikte toplam 5.773.192.000 lira borç bulunduğunu, 2.000.000.000 TL eczai şartla 1.6.2000 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanabileceğini, kefalet senedinde azami miktar belirtilmediğinden kefillerin asıl borçtan ve temerrüt faizinden sorumlu tutulamayacağını bildirmiş,
Davalılar vekillerinin itirazı üzerine ek raporunda da aynı görüşte olduğunu bildirmiştir.

Tüm dosya kapsamında 2547 S.K.'nun 35. maddesinde "... yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere yüksek öğretim kurumlarında görev verilemeyeceği" belirtilmiştir. Bu maddelerin amacı her ne kadar üniversitelerin öğretim elemanı ihtiyacının karşılanması için eleman yetiştirmek ise de, davalı ahmet davacı üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışmakta iken kadrosu ile birlikte geçici olarak Ankara Üniversitesine atanmış, istifa edene kadar Ankara Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışmış ve çalışmasının karşılığı maaş ve diğer ödemeleri almıştır. 2547 S.K.'nun 35. maddesinde yapılan ödemelerin geri alınabileceğine dair hüküm yoktur. Yükümlülüğünü yerine getirmeyene yüksek öğretim kurumlarında görev verilemeyeceği belirtilmiştir. Davalının Ankara Üniversitesinde görev yaptığı süre içinde aldığı maaş ve ücretlerin faizi ile birlikte tahsilinin talep edilmesi doğru değildir. Bu konudaki taahhütnamede geçerli değildir. Bu süre içinde yapılan ödemelerin geri istenmesi mümkün olmadığından bu konudaki tek taraflı olarak konulan cezai şart da geçerli değildir, o halde davalı ve keiller tarafından imzalanan taahhütname ve kefaletname geçerli olmadığından bilirkişi raporuna itibar edilmemiş ve kefaletnamede azami miktarda belirtilmediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye binaen,
1- Davanın reddine,
2- Davalılar vekille temsil edildiğinden meru avukatlık ücret tarifesine göre hesaplanıp taktir edilen 505.519.100 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
3- Davacı tarafından yapılan masrafların uhdesinde bırakılmasına davalılar tarafından yapılan 4.250.000 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4- Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığında dair verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı yasa yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 27.2.2002 ( Bu karar Yargıtay tarafından onanmıştır.)

UMARIM YARDIMCI OLABİLMİŞİMDİR.
Old 05-03-2004, 17:01   #4
ali

 
Varsayılan

1. KARAR (İDARİ YARGI)
Dava, araştırma görevlisi olan davacının istifası üzerine kendisine lisansüstü eğitim yapmakta iken ödenen toplam 2.912.040.000 lira aylığın faiziyle istenilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 35. maddesinde Yükseköğretim kurumlarının; kendilerinin ve yeni kurulmuş ve kurulacak diğer yükseköğretim kurumlarının ihtiyacı için yurt içinde ve dışında, kalkınma planı ilke ve hedeflerine ve Yükseköğretim Kurulunun belirteceği ihtiyaca ve esaslara göre öğretim elemanı yetiştirecekleri; öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadrolarının, araştırma veya doktora çalışmaları yaptırmak üzere başka bir üniversiteye, Yükseköğretim Kurulunca geçici olarak tahsis edilebileceği, bu şekilde doktora veya tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik payesi alanlar, bu eğitimin sonunda kadrolarıyla birlikte kendi üniversitelerine dönecekleri; Yurt içi veya yurt dışında yetiştirilen öğretim elemanlarının, genel hükümlere göre bağlı oldukları yükseköğretim kurumlarında mecburi hizmetlerini yerine getirmek zorunda olduklarının belirtildiği; 39'uncu maddesinin ikinci fıkrasında ise; öğretim elemanlarının mesleklerine ait hizmetlerde yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak için Yükseköğretim Kurulunun teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca üniversiteler itibariyle bir yılı geçmeyecek şekilde her yıl belirlenecek kontenjan ve süreler dahilinde yurt dışına gönderilebilecekleri, bunların hak ve yükümlülükler bakımından 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre aynı amaçla yurt dışına gönderilenlerin tabi oldukları hükümlere tabi olacakları kurala bağlanmıştır.

657 sayılı devlet Memurları Kanununun 224/1-b maddesinde ise, yurtdışındaki öğretim kurumlarında Devlet hesabına öğrenimlerini bitiren öğrencilerin (Tatiller dahil) öğrenim sürelerinin iki katı kadar, mecburi hizmetle yükümlü oldukları belirtilmiş; aynı yasanın Ek-34. maddesinin 1. fıkrasında, ilgili kanunlarına göre; öğrenim yapmak, yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak, staj yapmak veya benzeri bir nedenle geçici süreli görevlendirilmek suretiyle, üç ay veya daha fazla süre ile yurtdışına gönderilen kamu personeli yurtdışında bulundukları sürenin iki katı kadar mecburi hizmetle yükümlü oldukları, bu şekilde yurt dışına gönderilecek personelden, örneği Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanmış “Yüklenme Senedi ile Muteber İmzalı Müteselsil Kefalet Senedi” alınacağı, ikinci fıkrasında; anılan personelin mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeden veya tamamlamadan görevinden ayrılması, müstafi sayılması ya da bir ceza ile görevine son verilmesi halinde, kendileri için kurumlarınca fiilen döviz olarak yapılmış olan her türlü masrafların aynı döviz cins ve miktarı üzerinden borçlandırılacağı, 4. fıkrasında da, kendi imkanları ile yurt dışında öğrenim gören öğrencilerin bu madde hükmünün dışında olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

Anılan düzenlemelerde yurtiçi görevlendirme suretiyle öğretim elemanı yetiştirme durumunda yapılacak masrafların ilgilinin görevden ayrılması halinde alınıp alınmayacağı hususlarında herhangi bir düzenleme yapılmadığı görülmekte ise de, yurt dışında yetiştirilmek üzere gönderme konusundaki hükümlerin kıyasen yurt içi görevlendirmelede de uygulanabileceği sonucuna ulaşıldığı buna göre öğretim yapmak, yetiştirilmek, eğitilmek ve bilgilerini arttırmak amacıyla görevlendirilen öğretim elemanlarının mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeden görevinden ayrılması vb. durumlarda kendileri için kurumlarınca fiilen yapılmış her türlü masrafın borçlandırma suretiyle geri tahsil edilebileceği anlaşılmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, davacının Ocak-1999 tarihinde Manisa Celal Bayar Üniversitesine araştırma görevlisi olarak atandığı, 2.10.2000 tarihine kadar 657 sayılı Devlet Memurları Kanunununa tabi olarak çalışmak suretiyle aylık aldığı, 2.10.2000 tarihinden itibaren ise 2547 sayılı yasanın 35. maddesi uyarınca İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri enstitüsüne Lisansüstü Eğitime gönderildiği, 2.8.2001 tarihinde görevinden istifa ederek ayrılması sonucu 15.10.2000- 2.8.2001 tarihleri arasında kendisine ödenen aylıkalrın toplamı olan 2.912.040.000 liranın geri istenilmesine ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği ve ilgili tarafından 24.4.2002 tarihi itibariyle söz konusu meblağın T.C.Ziraat Bankasındaki davalı idare hesabına yatırıldığı görülmektedir.

Bakılan davada, araştırma görevlisi olan davacının İstanbul Teknik Üniversitesine 2547 sayılı yasanın 35. maddesi uyarınca davalı idarece öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla araştırma ve lisansüstü eğitim için gönderildiği bu eğitimin tamamlanamadan sona ermesi halinde ise, ancak fazladan eğitim nedeniyle kendisine yapılan harcamaların (tez masrafları vb.) geri istenebileceği, 657 sayılı yasa uyarınca ödenen aylıkların ise bu kapsam dışında kalacağı; davacı ile davalı idare arasında imzalanan kefalet senedinde ise bu husus belirtilerek yapılan masrafların istenebileceği, aldığı maaşlara ilişkin her hangi bir kaydın bulunamadığı, böyle bir kayıt bulunsa bile bu hususa ilişkin ne 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanunu ne de onun göndermede bulunduğu 657 sayılı Devlet Memurları Kanunununda herhangi bir düzenlemeye gidilmediği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, ilgilinin 2547 sayılı yasanın 35. maddesi uyarınca araştırma ve eğitim için İstanbul Teknik Üniversitesien gönderildiği ve burada kaldığı 15.10.2000- 2.8.2001 tarihleri arasında kendisine ödenen aylık tutarı olan 2.914.040.000 liranın geri istenilmesine ilişkin bila tarih ve 01-169 sayılı işlemde yasal isabet bulunmamıştır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, 2.912.040.000 liranın 24.4.2002 tarihinden itibaren yasal faiziyle davacıya geri ödenmesine, aşağıda dökümü yapılan yargılama giderlerinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin istem halinde davacıya iadesine, 12.3.2003 tarihinde karar verildi.

2. KARAR (ADLİ YARGI)




DAVA: Davacı vekili, 18.9.2000 günlü dilekçesi ile davalılardan Ahmet Sanlı'nın müvekkili, üniversiteye ait olup geçici olarak Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüne aktarılan araştırma görevlisi kadrosunda görev yapmakta iken 28.12.1999 tarihinde istifa ettiğini, davalının 2547 sayılı Kanunun 35. maddesi gereğince 17.1.1997 tarihli taahütnameyi imzaladığını, Ahmet Sanlı'nın lisansüstü eğitim öğretimi tamamlamadan ayrılması halinde mali yükümlülüğünü yerine getireceğinin belirtildiğini, adı geçenin mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmediği için taahhüdünü ihlal ettiğini, diğer davalıların kefil olduğunu belirterek 4.091.985.000 lira maaş tutarının ödeme tarihi olan 15.2.1997 tarihinden itibaren aylık %10 faiziyle 2.000.000.000 liranın istifa tarihi olan 28.12.1999 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Memurlar.net

CEVAP: Davalılar 10.10.2000 havale tarihli dilekçeleri ile öde emrinin iptali için idare mahkemesinde dava açtıklarını, söz konusu kadroya atanabilmek için taahhütname ve kefaletnameyi imzaladığını, 13.2.1997 tarihinde araştırma görevlisi kadrosuna atandığını, 28.12.1999 tarihinde eşinin görevinin İstanbul'da olması nedeniyle istifa etmek zorunda kaldığını, istifa edene kadar araştırma görevlisi olarak çalıştığını ve kamu görevlisi olarak maaş aldığını, aldığı maaş ve ödemelerin yaptığı hizmetin karşılığı olduğunu, kamu görevlisine yaptığı hizmete karşılık yapılan ödemelerin geri alınamayacağını, taahhütnamenin 2547 sayılı yasanın 35. maddesine de aykırı olarak alındığını, talep edilen faiz oranının çok yüksek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE: İbraz edilen belgelerin incelenmesinde; davalı Ahmet Sanlı'nın Akdeniz Üniversitesi araştırma görevlisi iken geçici olarak 2547 S.K.'nun 35. maddesi gereğince Ankara Üniversitesi SosyalBilimler Enstitüsüne araştırma görevlisi olarak atandığını, lisansüstü eğitim süresine kadar görev yapmayı ve lisansüstü eğitimi tamamlamadan ayrıldığı taktirde aldığı maaş ve ödemeler toplamını aylık %10 faizi ile ve 2 milyar lira ile birlikte ödemeyi taahhüt ettiği, diğer davalılarında kefil olarak imzaladıkları, davalının 28.12.1999 tarihinde istifa ederek görevden ayrıldığı anlaşılmaktadır. Bu konulardaihtilaf yoktur.

Davacı taahhütname gereğince ödenen maaş ve ödemelerin aylık %10 faizi ile birlikte ödenmesini talep etmekte, davalı taahhütnamenin geçersiz olduğunu, aldığı maaş ve ödemelerin yaptığı hizmetin karşılığı olduğunu iddia etmektedir.

Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi gerekçeli raporunda ödemeler toplamının 4.091.985.000 lira olduğunu, istifa tarihine kadar aylık %10 faizi ile birlikte toplam 5.773.192.000 lira borç bulunduğunu, 2.000.000.000 TL eczai şartla 1.6.2000 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanabileceğini, kefalet senedinde azami miktar belirtilmediğinden kefillerin asıl borçtan ve temerrüt faizinden sorumlu tutulamayacağını bildirmiş,
Davalılar vekillerinin itirazı üzerine ek raporunda da aynı görüşte olduğunu bildirmiştir.

Tüm dosya kapsamında 2547 S.K.'nun 35. maddesinde "... yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere yüksek öğretim kurumlarında görev verilemeyeceği" belirtilmiştir. Bu maddelerin amacı her ne kadar üniversitelerin öğretim elemanı ihtiyacının karşılanması için eleman yetiştirmek ise de, davalı ahmet davacı üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışmakta iken kadrosu ile birlikte geçici olarak Ankara Üniversitesine atanmış, istifa edene kadar Ankara Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışmış ve çalışmasının karşılığı maaş ve diğer ödemeleri almıştır. 2547 S.K.'nun 35. maddesinde yapılan ödemelerin geri alınabileceğine dair hüküm yoktur. Yükümlülüğünü yerine getirmeyene yüksek öğretim kurumlarında görev verilemeyeceği belirtilmiştir. Davalının Ankara Üniversitesinde görev yaptığı süre içinde aldığı maaş ve ücretlerin faizi ile birlikte tahsilinin talep edilmesi doğru değildir. Bu konudaki taahhütnamede geçerli değildir. Bu süre içinde yapılan ödemelerin geri istenmesi mümkün olmadığından bu konudaki tek taraflı olarak konulan cezai şart da geçerli değildir, o halde davalı ve keiller tarafından imzalanan taahhütname ve kefaletname geçerli olmadığından bilirkişi raporuna itibar edilmemiş ve kefaletnamede azami miktarda belirtilmediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye binaen,
1- Davanın reddine,
2- Davalılar vekille temsil edildiğinden meru avukatlık ücret tarifesine göre hesaplanıp taktir edilen 505.519.100 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
3- Davacı tarafından yapılan masrafların uhdesinde bırakılmasına davalılar tarafından yapılan 4.250.000 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4- Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığında dair verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı yasa yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 27.2.2002 ( Bu karar Yargıtay tarafından onanmıştır.)

UMARIM YARDIMCI OLABİLMİŞİMDİR.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tapu Problem elainea Turkish Law 1 25-10-2006 19:21
2547 Sayılı Yasanın 33. maddesi Uzlaşan Meslektaşların Soruları 0 06-04-2004 15:15
Taşıt Kanununun L6 Incı Maddesine Muhalefet Eden Şahısların Davası zeki Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 19:50
657-4/b Maddesine Göre İstihtam Edilen Personelin Durumu mehmet burak pir Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 17:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03915000 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.