işsizlik parasının işverenden istenmesi

Merhabalar...müvekkilin 03.08.2011 tarihinde bildirimsiz ve sebepsiz olarak işverence işine son verilir.işveren muhasebecisi, müvekkilden işsizlik parası alabilmesi için haklarını aldığına dair belgeyi imzalamasını ister.Müvekkil imzalamaz ve çıkışını ister. muhasebe müvekkile 03.08.2011 tarihinden çıkış belgesini verir. Müvekkil bu belge ile işsizlik parası için 10.08.2011 tarihinde İŞ-KUR'a gider başvurusunu yapar. Sonucu öğrenmek için 5 gün sonra tekrar iş-kura gittiğinde çıkışının iptal edildiğini ssk'sının halen aktif olduğunu bu nedenle işsizlik parası bağlanamayacağını öğrenir.Akabinde müvekkile işveren tarafından 12.08.2011 tarihli noter ihtarı ile 03.08.2011 ve 05.08.2011 tarihlerinde işe gelmediğinden haklı fesih ihtarı çekilir. Sorum şöyle; ihtara cevap yazıp kıdem, ihbar..vs haklarının ödenmesi için işverene 3 gün süre verip süre sonunda dava açmayı düşünüyorum. Ayrıca davada fesih hakkını kötüye kullandığından ötürü kötüniyet tazminatı isteyeceğiz. Olayımızda müvekkil işverenin iş kanunu 25. maddesine dayanan fesih işlemi nedeniyle işsiszlik parası alamamaktadır. Açacağım iş davasında işsizlik parasını işverenden isteyebilirmiyim? İsteyemezsem müvekkilin bu konudaki maduriyeti nasıl giderilir?yanıtlar için teşekkürler...

slm... müvekkiliniz iş kurumuna tekrar başvuru yapsın; ancak işveren muhtemelen iş akdinin sona erme nedenini devamsızlık olarak göstereceğinden/gösterdiğinden iş kurumu müvekkilinize işsizlik maaşı bağlamayacaktır... işverene açacağınız dava ile işverenden işsizlik maaşı talep edemezsiniz; ancak siz açacağınız davanın sonunda kıdem tazminatı almaya hak kazandığınız takdirde ve karar kesinleştiğinde kesinleşme şerhli kararı iş kurumuna sunduğunuzda -çalışmadığı süre için ve iş akdinin son bulduğunda almaya hak kazandığı ay kadar olmak kaydıyla- maaşları toptan ödenecektir... iş kurumu da işverene işten çıkış nedenini doğru göstermediği için ceza kesecektir... kötüniyet tazminatına gelince hak kazanılmadığı kanaatindeyim; lakin kötüniyet tazminatı işçinin işverene dava açması, SGK'ya veya Bölge Çalışma Müd.'ne şikayette bulunması, sendikaya üye olması, aleyhine tanıklık yapması... sebepleriyle işveren tarafından iş akdinin feshedilmesi hallerinde ödenilmek zorunda kalınılan bir tazminattır ki, sizin olayınızda bu durumlardan biri yoktur!!... kolay gelsin...

teşekkür ederim Caner bey. Aslında müvekkilimin işten atılışının nedeni müvekkilin, patronun babasına karşı da açmış olduğu ve halen devam eden bir iş davasının olması..Müvekkile uzun süredir işi bırakması yönünde baskılar yapılmış kötü davranılmıştır. Buna ilişkin tanıklarımız da var. Belki bu sebepten ötürü kötü niyet tazminatı almaya hak kazanabiliriz diye düşünüyorum tekrar teşekkürler...

Yarg. 9. HD 2007/30884 E, 2008/29541, 30/10/2008 tarihi kararın tam metnini bulabilirseniz size fazlası ile faydalı olacaktır. bende özeti var. Karar koşullarının oluşması halnde işverenin işsizlik parasından sorumlu olabileceğine ilişkin bir karar.

Alıntı: Yazan yalcinhukukbürosu Yarg. 9. HD 2007/30884 E, 2008/29541, 30/10/2008 tarihi kararın tam metnini bulabilirseniz size fazlası ile faydalı olacaktır. bende özeti var. Karar koşullarının oluşması halnde işverenin işsizlik parasından sorumlu olabileceğine ilişkin bir karar.

rica etsem mümkünse kararın özetini gönderebilirmisiniz. netten araştırdım ama özetini de bulamadım..teşekkürler

BULDUM;
9 HD E. 2007/30884, K. 2008/29541, T. 30.10.2008

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla mesai alacağı, işsizlik sigorta alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ö.Faruk Tüfek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık işsizlik ödeneğinden davalı işverenin sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa göre yasada aranan koşulların mevcut olması halinde işsizlik tazminatından İş kur sorumludur. İşçi işsizlik sigortası isteme koşullarını yerine getirmesine rağmen işverenin haksız eylemi ile bu ödeneği İş Kur’dan alamaması halinde işverenin kusurundan doğan zararı tazminat olarak işverenden isteyebilir. Kanununun 51. maddesinde işsizlik sigortasından faydalanma şartları belirlenmiştir. Aynı yasanın 48. maddesinde ise, “Sigortalı işsizin, bu maddede belirtilen ödeme ve hizmetlerden yararlanabilmesi için işten ayrılma bildirgesi ile birlikte hizmet akdinin feshedildiği tarihi izleyen günden itibaren otuz gün içinde Kuruma doğrudan başvurması gerekir. Mücbir sebepler dışında, başvuruda gecikilen süre işsizlik ödeneği almaya hak kazanılan toplam süreden düşülür” kuralına yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, işsizlik sigortasından faydalanabilmek için işçinin, işten ayrılma tarihinden itibaren bir ay içinde işçinin kuruma başvurması şarttır. Davacı yasanın 51. maddesindeki koşullara sahip olduğunu İş Kur’a usulünce başvurulduğunu, işverenin eylemi nedeni ile işsizlik sigortası alamadığını, ileri sürüp kanıtlamalıdır. Davacının işsizlik sigortasından yararlanmak için Türkiye İş kurumuna başvurup başvurmadığı, başvurmuş ise, red sebebi sorulmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi

TeŞekkÜrler...

Alıntı: Yazan Sayın avukatım Merhabalar...müvekkilin 03.08.2011 tarihinde bildirimsiz ve sebepsiz olarak işverence işine son verilir.işveren muhasebecisi, müvekkilden işsizlik parası alabilmesi için haklarını aldığına dair belgeyi imzalamasını ister.Müvekkil imzalamaz ve çıkışını ister. muhasebe müvekkile 03.08.2011 tarihinden çıkış belgesini verir. Müvekkil bu belge ile işsizlik parası için 10.08.2011 tarihinde İŞ-KUR'a gider başvurusunu yapar. Sonucu öğrenmek için 5 gün sonra tekrar iş-kura gittiğinde çıkışının iptal edildiğini ssk'sının halen aktif olduğunu bu nedenle işsizlik parası bağlanamayacağını öğrenir.Akabinde müvekkile işveren tarafından 12.08.2011 tarihli noter ihtarı ile 03.08.2011 ve 05.08.2011 tarihlerinde işe gelmediğinden haklı fesih ihtarı çekilir. Sorum şöyle; ihtara cevap yazıp kıdem, ihbar..vs haklarının ödenmesi için işverene 3 gün süre verip süre sonunda dava açmayı düşünüyorum. Ayrıca davada fesih hakkını kötüye kullandığından ötürü kötüniyet tazminatı isteyeceğiz. Olayımızda müvekkil işverenin iş kanunu 25. maddesine dayanan fesih işlemi nedeniyle işsiszlik parası alamamaktadır. Açacağım iş davasında işsizlik parasını işverenden isteyebilirmiyim? İsteyemezsem müvekkilin bu konudaki maduriyeti nasıl giderilir?yanıtlar için teşekkürler...

Sayin Sayın avukatım,
konunun can alici noktasi 03.08.2011 tarihindeki "işverence işine son verilir" ifadenizde yatiyor. Isverenin bu hareketi yasal düzenlemeye uygun olmayan bir isten cikarma islemidir. Isveren buna dayanarak müvvekilinize bir cikis belgesi vermistir. "Isine son verilir", "cikisini ister" ve "fesih islemi" kavramlarini kullanmakla olayi biraz karmasik bir duruma getiriyorsunuz. Cikisini ister derken, isten cikarildigina dair belgeleri siter demek istiyorsyniz durum baska.

Is akdinin 03.08.2011 tarihinde isveren tarafindan tek tarafli olarak ve belirli bir süreye uymadan ve yasanin istedigi yazili olmak kosuluna uyulmadan sona erdirilmesi yasal degildir. Isveren bunun farkina vardigi icin is akdinin feshinden vaz gecmistir. Ve bu vazgecmeyi müvvekilinize bildirmemistir. Noter ihtari cekerek müvvekilinizi zor duruma düsürmüstür. Cikistan vaz gectigini müvvekilinize bildirmek zorunda idi benim düsünceme göre, bunu yapmadan noterden ihtar cekmek müvvekilinize bildirmemeyi telafi etmez bence.

Benim düsünceme göre yapilacak sey, isverenin yasal olmayan 03.08.2011 tarihli feshinin fiilen bir fesih islemi oldugunun ve müvvekilinizin buna dayanarak ise gitmediginini tespit edilmesidir. Bu durumu mahkeme karari ile saptamadiginiz takdirde isverenin Madde 25 e göre verdigi cikis yerindedir.

Saygilarimla

Evet sayın gemici; "çıkışını ister" derken müvekkil istifa etmiyor, müvekkile patronu işten atıldın bir daha işe gelme diyor. Bunun üzerine müvekkil aynı gün muhasebeye gidiyor işten çıkarıldığına dair belgenin kendisine verilmesini istiyor.Zira bu belge ile İş-Kur'a başvuracaktır.Belgeyi alıp İş-kur'a başvurduğunda ise çıkış işleminin iptal edildiği anlaşılıyor. Yani işveren burada tamamen kötü niyetli, zira müvekkili devamsızlık nedeniyle işten çıkarttığını gösterip tazminatlarını ödememe yoluna gidiyor. Bu nedenle müvekkilin ısrarı üzerine verilen çıkışı iptal edip devamsızlık ihtarı gönderiyor.Ama sizin de tespit ettiğiniz gibi 03.08.2011 tarihli fesih kilit noktası.. buradan işverenin niyeti ortaya çıkıyor.