|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
08-04-2008, 09:36 | #1 |
|
Hükmün açıklanmasının geri bıraklması-zararın tazmini
Bir davada sanığın istemesine rağmen müşteki zararının tazminine izin vermemekte,daha sonra tazminat davası açmak istemektedir.Dolayısıyla zarar tazmin edilememiş olduğu için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemiştir.Bu durumda ne yapılabilir.Aslında ne yapılır dışında bu durum biraz müştekilere koz vermiyor mu?Nasıl olsa tazminat davası açıp zararını tazmin edeceğim diye bunu kullanmazlar mı?
|
08-04-2008, 09:56 | #2 |
|
Meslektaşıma katılıyorum.Ben şahsen HAGB kurumunu pek de sanıklar yararına görmüyorum.Açıkça hukuka uygun olmayan veya bazı normların yanlış uygulandığını düşündüğümüz HAGB kararları çıkıyor. İtiraz üzerine ise çoğu kez inceleme bile yapılmaksızın merci red kararı veriyor.
|
26-12-2008, 11:09 | #3 |
|
Benzer nitelikte sorun benim bir dosyamda da var. Fikir yürütüyorum da acaba müşteki tarafa resmi kanalla bildirimde bulunup maddi zararlarını karşılamak istediğimizi ihtar etsek ve bu belgeyi mahkemeye sunsak, iyiniyetli yaklaşımımıza yaklaşmayan karşı tarafın elindeki kozu almış olurmuyuz acaba ?
|
26-12-2008, 11:26 | #4 |
|
Doğrudan mahkemede zararı karşılamak istediğinizi, zararının ne kadar olduğunun müştekiden sorulmasını talep edin. Talebiniz yerine getirilecektir. Hatta bildirilen zarar yüksek olur ise ve siz kabul etmez iseniz hakim işi bilirkişiye dahi götürmelidir.
|
26-12-2008, 11:38 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
CMK M.231 (6) c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir. (9) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.23.md) Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. |
26-12-2008, 11:55 | #6 |
|
Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması, dosyanın temyiz incelemesine tabi olmasına mani olmuyor mu? Örneğin CMK 231. deki değişiklikten önce sanık aleyhine hükme bağlanıp temyiz edilen, ancak Yargıtay'da esasa girmeden salt CMK 231.'in uygulanıp uygulanmamasının değerlendirilmesi için bozulan bir dosya düşünün. Mahkeme bozulan dosyanın yagılamasında Hükmün açıklanmasını geriye bıraksın. Bu durumda da karara 7 günlük itiraz hakkı var. Karar sanık lehine olacağı için itiraz etmeyecektir doğal olarak. Etse de zaten değişen bir şey olmayacaktır. Bu durum da dosyanın Yargıtay'da esastan incelemesi yolu kapatılmış olmuyor mu? Yani Yargıtay dosyayı esastan incelememiş, böylece kararın sanık lehine bozulma ihtimali de ortadan kaldırılmış olmuyor mu?
|
26-12-2008, 12:02 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Söz konusu faraziyenizde (eğer faraziye ise) Yargıtay zaten esas denetimini yapıp sanık adına en lehe olan yorumla dosyayı bozacaktır. Yani 'diğer temyiz nedenlerinin reddine' karar verecektir/vermelidir. |
27-12-2008, 22:51 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Bana gelen bir Yargıtay kararında "hükmün esasına girmeden, sadece CMK 231'in uygulanıp uygulanmaması gereğinin karara bağlanması" şeklinde ibare var. Bu, kararın esastan incelenmemiş olduğu manasına gelmiyor mu? Bu faraziye bana değil, Yargıtay'a ait!! |
28-12-2008, 16:37 | #9 |
|
Bana da benzeri bir karar gelmiştir. "...sair yönleri incelenmeyen hüküm CMK 231 hükmünün uygulanması yönünden mahkemesince yeniden incelenmesi gerektiğinden..." şeklindeki gerekçesi ile...
|
28-12-2008, 21:45 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Cümlenizin sonundaki ünlemlere bir anlam veremedim. Cevap verdiğim yazınızı bir daha okursanız gerçekleşen bir durumdan çok, bir olasılıktan söz ediyor gibisiniz. Yargıtayca böyle bir kararın verilmiş olması ise ilgili karar/kararlara vakıf olamadığımdan yorum yapmamı engelliyor. |
29-12-2008, 04:36 | #11 |
|
Sn. NACZİTİT,
Durum bir olasılık değil, çok sayıda gerçekleşmiş bir olgudur. Yorum yapılacak bir konu yok zaten. Yargıtay, mahkemenin takdir yetkisinde olan hususlara girmez. CMK 231 uygulamasında "Sanığın suç işlemeyeceğine kanaat getirilmesi" unsuru ilk derece mahkemesinin takdirine bağlıdır. Önüne gelen dosyada yerel mahkemenin bu konuda bir irdelemesi yoksa Yargıtay dosyayı geri göndermek zorundadır ve yukarıda da belirttiğimiz gibi göndermektedir de.. Sn. Demirci, Sanığın en lehine olabilecek karar beraat'tır. Ancak HAGB öyle bir karar ki sanğın siciline işlenmiyor. Denetim süresi içerisinde bir suç daha işlenirse ilk hüküm açıklanıyor ve o zaman yeniden bir temyiz yolu açılmış oluyor. Ancak sanık suç işlemezse karar ortadan kalkmış oluyor. Esasen insanların siciline işlenmese de kendi vicdanlarındaki sicile işlendiği için bugüne kadar bu tip bir karardan hoşnut olan birini görmedim. |
29-12-2008, 09:21 | #12 |
|
benim bir davamda basit yaralama fiilinden müvekkil yargılanıyor. taraflar arasında önceye dayalı husumet olduğundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının şartları olan zarar giderin hususu müştekiye sorulduğunda çok fahiş bir meblağ söyledi. amacı müvekkil sanığın ceza almasını sağlamak.müvekkilin önceden sabıkası da yok. bu durumda nasıl hükmün açıklanmasının ertelenmesini sağlayabiliriz?
|
29-12-2008, 09:39 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Sn. Doğanel, 'Durumun' Yargıtay kararlarına dayandığını ve bir olasılık olmadığını, Sn. Demirci'nin ve tarafınızın önceki mesajlarınızla zaten öğrenmiş bulunmaktayım. Ancak burada tartıştığımız Mahkemenin takdir yetkisi nedeniyle Yargıtay'ın bozması değil. Yargıtayın önüne gelen dosyada mevcut duruma göre esasa girmesi gerekliliği aşikarken, salt HAGB koşullarının değerlendirmesi hususunun atlanıldığı kanaatiyle dosyayı Yerel Mahkemeye iade etmesidir. |
31-12-2008, 10:39 | #14 |
|
Sayın Can Doğanel'in ifade ettikleri hususlara katılıyorum. Gerçekten de HAGB kararından sonra, sanık yasa süre içinde bir suç işlemezse ve hüküm açıklanmazsa bile bu durum, sanığı yine de huzursuz edeceği gibi başka vicdanlarda da mahkum edebilir. Yani sanki sanığın cezası kesinleşmiş ve sanık buna akrşın yasal bir hükümden istifade etmiş gibi bir izlenim uyanabiliyor. HAGB müessesesinin zayıf yanı da bu zaten. Kanaatimce Yargıtay'ın öncelikle dosyaya esastan incelemesi, bozmayı gerektirecek bir husus yok ise ondan sonra HAGB yönünden kararı bozması daha makul olacaktı. Zira bu şekilde, kararın bozulup sanığın beraat etmesi olasılığı da hayata geçirilmiş olacaktır. Yargıtay'ın, iş yükünü hafifletmek amacıyla hükmü salt HAGB yönünden bozma yoluna gttiğini düşünüyorum.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasının Hukuk Davasına Etkisi | Yerleşik Yabancı | Meslektaşların Soruları | 27 | 12-04-2021 11:23 |
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması-İtiraz | philomelion | Meslektaşların Soruları | 15 | 25-03-2014 09:24 |
5560 S. yasa - Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Müessesi | üye3578 | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 15 | 02-01-2012 13:46 |
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmaması Kararına; İtiraz mı? Temyiz mi? | Av.Dursun KARACA | Meslektaşların Soruları | 4 | 30-03-2008 20:40 |
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına | av.knel | Meslektaşların Soruları | 2 | 01-07-2007 13:26 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |