Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tedbir kararından sonra taşınmazın 3. kişiye devri

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-08-2013, 14:04   #1
fyz

 
Önemli Tedbir kararından sonra taşınmazın 3. kişiye devri

Merhaba sayın Meslektaşlarım. Bir hususta görüşlerinizi rica ediyorum.

Müvekkilim elinde ki senede istinaden borçlu hakkında bir icra takibi başlatıyor. bu sırada da Mahkeme' den borçlu adına kayıtlı taşınmaz üzerine tedbir konulması için karar alıyor. Kararın alınmasından bir gün sonra borçlu - karar daha tapu kaydına geçmeden - 3. kişiye muvaazalı olarak taşınmazı devrediyor. Müvekkilin bizden önce ki avukatı taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde satışın iptali için dava açıyor. Ancak dava dilekçesi muğlak bırakılmış. dava dilekçesinde muvaaza olgusuna hiç değinilmemiş, ancak netice kısmında "muvaazalı satışın iptali" istenmiş. Dava sadece borçluya karşı açılmış, taşınmazı devralan 3. kişi dava da taraf değil. Borçlu; cevap dilekçesinde, icra takibinden haberi olmadığını, ayrıca kendisine karşı "tasarrufun iptali" davası açılabilmesi için, icra takibinin kesinleşmiş ve hatta aciz vesikası alınmış olması gerektiğini bu nedenle davanın reddi gerektiğini belirtmiş. Bu aşamada müvekkil bize geldi. Eski avukatına azilname göndermiş. İcra dosyasını incelediğimizde, dosyanın halen daha tebligat aşamasında olduğunu gördük. Buarada borçlu senedin kendisine zorla imzalatıldığından bahisle menfi tespit davası açtı.
Sorum şu: biz cevaba cevap dilekçemizde tasarrufun iptali değil, mal kaçırmak gayesi ile taşınmazın muvaazalı olarak 3. kişiye devredildiğinden bahisle satış işleminin iptalini istediğimizi belirtmeyi düşünüyoruz. Sizce bu durumda yararlanabileceğimiz hukuki yol nedir? Taşınmazı devralan 3. kişinin davanın tarafı olmadığını da göz önüne alarak bize nasıl bir yol gösterebilirsiniz ?
Kıymetli vaktinizi bizimle paylaştığınız şimdiden teşekkür ederim.
Old 06-08-2013, 15:00   #2
banuklf

 
Varsayılan

dava dilekçesinde belirtilmemiş olan bir hususu cevaba cevap dilekçesinde belirterek iddianızı genişletmiş olursunuz. bu durumda karşı tarafın buna muvafakati büyük ihtimal olmayacaktır.
ben sizin yerinizde olsam, öncelikle hmk'nın öninceleme aşamasında dilekçelerin verilmesi esnasında iddianın genişletilmesi konusunu biraz araştırırdım.
taşınmazı devaralan 3. kişi için ise yeni bir tasarrufun iptali davası açıp, tensiben daha önce açılmış olan dava ile birleştirilmesini talep ederdim.
çünkü İptale tabi tasarrufu gerçekleştiren A ile C arasında HMK 59-60 hükümleri kapsamında "Mecburî Dava Arkadaşlığı"nın söz konusu olduğu kanaatindeyim. Dava ikisine birden açılmak durumundadır.

Konuyla ilgili Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin de benzer görüşte olduğu bir karar için:


YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ
E: 2008/847 K: 2008/3723 T: 03.07.2008
YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ
E: 2008/847 K: 2008/3723 T: 03.07.2008
Tasarrufun İptali Davasında Husumet Zorunlu Dava Arkadaşlığı Tasarrufun İptali Davalarında Davacının Hakları (2004 Sy M. 277, 283)
Özet: Tasarrufun iptali davası borçlu ile lehine iptale tabi tasarruf yapılan üçüncü kİşiye
karşı açılır. Burada borçlu ile üçüncü kİşi arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Üçüncü kİşi iktisap ettiği malı bir başka kİşiye devretmİş ise, alacaklı bu yeni kİşiye de iptal davası açabilir. Ya da borçlunun ve malı elinden çıkaran üçüncü kİşinin tazminata mahkum edilmesini isteyebilir.

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, davalı şirket aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını bu nedenle borçlu şirketin adına kayıtlı 34 … 42 plakalı aracını diğer davalı Sertaç'a satışına ilİşkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmıştır. Davalı Sertaç davanın reddini istemİştir. Diğer davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemİş ve cevap vermemİştir. Mahkemece, aracın davadan önce davalı Sertaç tarafından dava dışı 3. bir şahısa satıldığından davanın dinlenme olanağı kalmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmİş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmıştır. Dava İİK'in 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptaline ilİşkindir. İİK'in 277 ve müteakip maddelerine göre tasarrufun iptali davaları borçlu ile lehine iptale tabi tasarruf yapılan 3.kİşiler aleyhine açılır (m. 282). Buna göre iptal davasında borçlu ve 3. kİşi davalı tarafta mecburi dava arkadaşı durumundadırlar, lehine tasarruf yapılan kİşi iktisap ettiği mal veya hakkı bir başka kİşiye devretmİş ise bu durumda davacı isterse devralan aleyhine kötüniyetli 4. kİşi olarak dava açılabilir veya elinden çıkaran borçlu tarafından lehine tasarrufta bulunulan 3. kİşinin tazminata
mahkum edilmesini isteyebilir. (IİK m. 283) Açıklanan yasal, düzenlemeler göz önünde bulundurularak toplanacak deliller sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken somut olayın farklı biçimde yorumlanarak yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne hükmün BOZULMASINA, peşin, harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Özet: Tasarrufun iptali davası borçlu ile lehine iptale tabi tasarruf yapılan üçüncü kİşiye
karşı açılır. Burada borçlu ile üçüncü kİşi arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Üçüncü kİşi iktisap ettiği malı bir başka kİşiye devretmİş ise, alacaklı bu yeni kİşiye de iptal davası açabilir. Ya da borçlunun ve malı elinden çıkaran üçüncü kİşinin tazminata mahkum edilmesini isteyebilir.

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, davalı şirket aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını bu nedenle borçlu şirketin adına kayıtlı 34 … 42 plakalı aracını diğer davalı Sertaç'a satışına ilİşkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmıştır. Davalı Sertaç davanın reddini istemİştir. Diğer davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemİş ve cevap vermemİştir. Mahkemece, aracın davadan önce davalı Sertaç tarafından dava dışı 3. bir şahısa satıldığından davanın dinlenme olanağı kalmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmİş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmıştır. Dava İİK'in 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptaline ilİşkindir. İİK'in 277 ve müteakip maddelerine göre tasarrufun iptali davaları borçlu ile lehine iptale tabi tasarruf yapılan 3.kİşiler aleyhine açılır (m. 282). Buna göre iptal davasında borçlu ve 3. kİşi davalı tarafta mecburi dava arkadaşı durumundadırlar, lehine tasarruf yapılan kİşi iktisap ettiği mal veya hakkı bir başka kİşiye devretmİş ise bu durumda davacı isterse devralan aleyhine kötüniyetli 4. kİşi olarak dava açılabilir veya elinden çıkaran borçlu tarafından lehine tasarrufta bulunulan 3. kİşinin tazminata
mahkum edilmesini isteyebilir. (IİK m. 283) Açıklanan yasal, düzenlemeler göz önünde bulundurularak toplanacak deliller sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken somut olayın farklı biçimde yorumlanarak yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne hükmün BOZULMASINA, peşin, harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 06-08-2013, 15:43   #3
fyz

 
Varsayılan

Banu Hanım,
Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim. Aslında dava dilekçesinin netice kısmında " muvazaalı satışın iptaline" şeklinde talep de bulunulmuş. Bu sebeple cevaba cevap dilekçemizde satışın muvazaalı olduğunu açıkça belirtmemiz iddianın genişletilmesi yasağına aykırılık teşkil etmez diye düşünüyorum. 3. kişiye de dava açıp, davaların birleştirilmesini talep etmek söylediğiniz gibi en uygun yol olacaktır herhâlde.
Peki icra takibinin henüz kesinleşmemiş olması, halen daha tebligat aşamasında olması bizim için bir sorun oluşturur mu ?
Old 06-08-2013, 16:28   #6
fyz

 
Varsayılan

Banu hanım,
Senet protesto edilmemiş. Tebligat iade gelmiş. Yeniden tebligat gönderildi.
Old 10-08-2013, 22:12   #7
Mehmet Mustafa ÖZÜNVER

 
Varsayılan

iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi
MADDE 141. (1) Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler.
Old 14-08-2013, 09:34   #8
banuklf

 
Varsayılan

sonuçta ortada vade tarihi belli olan bir senet var ve bu senedin vadesinin dolması ile hakkında bir icra takibi yapılacağı da aşikar, kendisine tebligat yapılmamış olması da aslında taşınmazı (hakkında bir icra takibi yapıldığından haberi olmadığından bahisle) muvazaalı bir devir olmadığını net olarak kanıtlamaz. bence muvazaa davasında bu borç ilişkisini bilen birileri varsa tanık olarak dinletin. bir de taşınmazı devralan 3. kişinin devreden borçlu ile bir bağlantısı var mı(uzak-yakın akraba, iş arkadaşı, patronu vs.)bunu bi değerlendirin.
bir de bu şahıs bir menfi tespit davası açmış, büyük ihtimal vekili de vardır. icra dosyasında kendisine tebliğe çıkarılan ama bila dönen tebligatın adresi ile menfi tespit davasında bildirdiği adresleri kıyaslayın. avukatı varsa vekaletteki adresini kontrol edin. tebligatı bilerek tebliğ almamış olma ihtimalini değerlendirerek muvazaaa iddianızı da güçlendirmiş olursunuz
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hacizli taşınmazın 3. kişiye devri ve haczin düşmesi turbo Meslektaşların Soruları 19 29-05-2020 15:02
Taşınmazın satımında muvazaa ve muvazalı taşınmazın 3.kişiye devri oguzhand0 Meslektaşların Soruları 2 07-10-2010 11:46
Haczedilen Taşınmazın Borçlu Tarafından 3. Kişiye Devri turbo Meslektaşların Soruları 3 10-09-2009 11:43
izale- i şuyu kararından sonra hisse devri Ayşe Nur Elmalı Meslektaşların Soruları 2 13-08-2007 10:33
inşaat sözleşmesinden sonra taşınmazın 3. kişiye devri turanoner Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 2 30-03-2007 08:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05187011 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.