Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

yenilenmeyen poliçe sebebiyle oluşan deprem zararı//daini mürtehin banka

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-01-2021, 09:51   #1
Av.heren

 
Varsayılan yenilenmeyen poliçe sebebiyle oluşan deprem zararı//daini mürtehin banka

Merhaba meslektaşlarım,
Konut kredisi kullandırılırken banka, sigorta şirketi acentesi gibi hareket ederek dask ve ihtiyari konut sigorta poliçesini de yapıyor. Poliçeler bir yıllık sürenin sonunda yani bitiş tarihinde banka ve sigorta şirketi tarafından yenilenmiyor.

Depremde yıkılan evi için bankaya başvuran ve bu zamana kadar poliçelerin otomatik yenilendiğini sanan müvekkil iki senedir poliçesinin yenilenmediğini, ortada yeni bir poliçe olmadığından ödeme alamayacağını öğreniyor.
(Müvekkilin kredisi hala devam etmekte ve ödemelerini düzenli olarak yapmakta)

Banka ve sigorta şirketine karşı poliçelerin yenilenmemesi sebebiyle tazminat davası açılmak istense, bankanın daini mürtehin sıfatından dolayı reddedilir mi? Tazminat davasından önce başvurmamız gereken başka bir dava yolu var mı?

Değerli görüşlerinizi bekliyorum.
Old 06-01-2021, 15:11   #2
LLM. Avukat Ömer Faruk İlgün

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.heren
Merhaba meslektaşlarım,
Konut kredisi kullandırılırken banka, sigorta şirketi acentesi gibi hareket ederek dask ve ihtiyari konut sigorta poliçesini de yapıyor. Poliçeler bir yıllık sürenin sonunda yani bitiş tarihinde banka ve sigorta şirketi tarafından yenilenmiyor.

Depremde yıkılan evi için bankaya başvuran ve bu zamana kadar poliçelerin otomatik yenilendiğini sanan müvekkil iki senedir poliçesinin yenilenmediğini, ortada yeni bir poliçe olmadığından ödeme alamayacağını öğreniyor.
(Müvekkilin kredisi hala devam etmekte ve ödemelerini düzenli olarak yapmakta)

Banka ve sigorta şirketine karşı poliçelerin yenilenmemesi sebebiyle tazminat davası açılmak istense, bankanın daini mürtehin sıfatından dolayı reddedilir mi? Tazminat davasından önce başvurmamız gereken başka bir dava yolu var mı?

Değerli görüşlerinizi bekliyorum.
Hayat Sigortasının yenilenmemesi halinde sorumluluğa ilişkin karar.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi
2015/34341 E. 2017/12596 K.
K. Tarihi: 18.12.2017
Mahkeme : Tüketici Mahkemesi
Konu : Bankadan kullandığı konut kredisine bağlı olarak hayat sigortası yaptıran murisin vefatı üzerine krediden bakiye kalan kısmın hayat sigortasından karşılanması temini istemi.

ÖZET: Davacılar, miras bırakanları...'ın davalı bankadan konut kredisi kredisi kullandığını, davalı bankadan konut kredisine bağlı olarak ... sigortası yapıldığını, murislerinin 17.03.2010 tarihinde vefat ettiğini, krediden bakiye kalan kısmın, ... sigortasından karşılanması yönündeki taleplerinin davalı bankaca, muris tarafından 2010 yılı için ... sigortası yaptırılmadığı gerekçesiyle, reddedildiği bu nedenle bakiye taksitleri ödemek zorunda kaldıklarını, kredinin banka tarafından re’sen yenilenmediği gibi, yenilenmesi konusunda bir bildirimde de bulunulmadığını, ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

KARAR: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Davacılar, miras bırakanları...'ın davalı bankadan konut kredisi kredisi kullandığını, davalı bankadan konut kredisine bağlı olarak ... sigortası yapıldığını, murislerinin 17.03.2010 tarihinde vefat ettiğini, krediden bakiye kalan kısmın, ... sigortasından karşılanması yönündeki taleplerinin davalı bankaca muris tarafından 2010 yılı için ... sigortası yaptırılmadığı gerekçesiyle reddedildiği bu nedenle bakiye taksitleri ödemek zorunda kaldıklarını, kredinin banka tarafından re’sen yenilenmediği gibi, yenilenmesi konusunda bir bildirimde de bulunulmadığını, ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 2.500,00 TL tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar, tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

Davacılar murisi... 27.04.2006 tarihinde 120 ay vadeli, 35.000.00 TL'lik konut kredisi kullandığı, murisin 17.03.2010 tarihinde öldüğü, kredinin kullanımı sırasında 2006-2009 dönemi için bir kez ... sigortasının yapıldığı,üç yıllık sigortanın bitiminde sigortanın davalı banka tarafından yenilenmediği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık üç yılık kredi ... sigortasının bitiminde bankanın sigortayı yenileme ve sigortalıya bildirimde bulunma yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı noktasındadır. Uyuşmazlıkla ilgili mevzuat ve sözleşme hükümleri incelendiğinde; 17.1.2009 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak, 1.2.2009 tarihinde yürürlüğe giren, “Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar uygulama Esasları Yönetmeliği”nin “Amaç” başlıklı bölümünde, “Bu Yönetmeliğin amacı, kredi kuruluşları tarafından verilen kredilerle bağlantılı olan zorunlu ve ihtiyari sigorta ürünlerinin sunumunda birlik ve güvenilirliği sağlamak, sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehdarların hak ve menfaatlerini korumak ve verilecek hizmete ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” denilmekte, “Kapsam” başlıklı bölümünde ise, “Bu Yönetmelik, Türkiye’de faaliyet gösteren her türlü kredi kuruluşunun sağladığı kredilerle bağlantılı yaptırılan ihtiyari ve zorunlu sigortaları ve bu sigortalar dahilinde verilecek teminatları kapsar.” denildikten sonra aynı Yönetmeliğin “İhtiyari Sigortalar” başlığında düzenlenen, 6. maddesinin 2. fıkrasında da, “İhtiyari sigortalarda, kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğu kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir.” denilmektedir. Kredi sözleşmesi nedeniyle ... sigortası yapılmasındaki amaç, Banka yönünden kredi borcunun teminat altına alınması olduğu kadar, belli bir prim borcu getirmekle birlikte, sigortalının da bunda menfaatinin olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde, her iki tarafın da hak ve menfaatlerinin gözetilip korunması esas alınmalıdır. Nitekim, kredi sözleşmeleriyle bağlantılı sigortaların yapılması halinde sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehdarların hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla çıkarılan, “Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği”, 17.1.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak, 1.2.2009 tarihinde de yürürlüğe girmiştir. Kredi süresi içerisinde sigorta poliçesini yenileme sorumluluğu kredi kullanana ait olmakla birlikte, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun da kredi veren Bankaya ait olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda, davalı Bankanın, 28.04.2009 tarihinde sona eren davacının murisine ait kredili ... sigortasının yenilenmesi için en azından muhatabına bildirim yapmak suretiyle kredi borçlusunu konu ile ilgili bilgilendirmesi, asgari özen yükümlülüğünün bir sonucu olduğu gibi, Medeni Kanun'un 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kurallarının da bir gereğidir. Bu nedenle davacının uğradığı zarar nedeniyle tarafların müterafık kusurlu oldukları sonucuna varılmalıdır. O halde mahkemece davacıların murisinin ve davalı bankanın kusur oranları takdir edilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 06-01-2021, 16:29   #3
Lord Mozart

 
Varsayılan

Diğer meslektaşımızın sunmuş olduğu kararın DASK sigortasına ait olan güncel hali elimde mevcut. Ancak her iki karar özünde aynı hükümlerden bahsetmekle birlikte kararların hukuki dayanaklarını oluşturan Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar uygulama Esasları Yönetmeliğinde 2015 yılı itibariyle yapılan değişikle birlikte artık zorunlu sigortaların düzenlendiği 5/2 maddesi kredi kuruluşlarının bildirim yapma yükümlülüğü yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni açılan davalarda belki farklı yorumlara dayalı olarak benzer kararlar çıkmış olabilir. Bu sebeple bu kararlara dayalı olarak dava açmamanızı yeni sorumluluk hükümleri doğrultusunda karar araştırmanızı tavsiye ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Daini mürtehinden muvafakat almadan dava açarak, daini mürtehin bankaya davayı ihbar etmek yeterli olur mu? Faruk Altuntaş Meslektaşların Soruları 1 09-10-2020 18:40
Garanti süresi içinde ve dışında oluşan ve sona eren ayıplar sebebiyle seçimlik hakların kullanılması manolimato_06 Meslektaşların Soruları 8 14-08-2015 22:46
İhtİyatİ Tedbİr Kararini Tekİtten Sonra Yerİne Getİren Banka Ve OluŞan Zarar Av.Özlem PEKSÜSLÜ Meslektaşların Soruları 2 02-02-2012 15:38
İşçinin yanlış fatura kesmesi sebebiyle işverenin zararı rücu hakkı lawyer27 Meslektaşların Soruları 3 10-05-2010 09:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03896403 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.