Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hazine adına tescil edilen (tapulu) taşınmazların iptali

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-06-2011, 08:42   #1
kezzy

 
Varsayılan Hazine adına tescil edilen (tapulu) taşınmazların iptali

Müvekkilin annesi 1983 yılında bir takım gayrimenkulleri tapudan resmi yollarla almış, bir takım taşınmazları muhtar onayını içeren senet ile satın almış, zilyedliğini de elde etmiştir. Bu yerleri satıcılar iskan yasasından iktisap etmişlerdir. 1989 yılında belirtilen yerler kadastro geçiş yapılıyor ve bir kısmı eski malik adına, bir kısmı da hazine adına tescil ediliyor, bir kısım taşınmazların akıbeti belli değil.
6 ocak 1997 tarihinde hazineye kalan 15 adet taşınmaz için müvekkilin annesine vekaleten müvekkilin babası tarafından avukat tutularak, kadastroda hazine adına tescil edilen yerlerin tapu iptali ile müvekkilin annesi adına tescili için dava açılıyor.
1998 yılında vekil dava dosyasından istifa ediyor, vekilin istifası asile bila tebliğ. Asile tebligat yapılamadığından vekil de istifadan sonra dosyayı takip etmediğinden 03.07.1998 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar veriliyor.
Müvekkilin 2000 yılında babası, 05.01.2009 tarihinde de annesi vefat etmiştir.
Böyle bir durumda yargılamanın iadesini talep etme şansımız var mıdır, ya da bu aşamadan sonra nasıl bir yol izlememiz gerekmektedir?
Old 06-06-2011, 13:30   #2
av.yağmur deniz

 
Varsayılan

Burada avukatın ve eğer istifayı kabul etti ise tebliğ gerçekleşmeden kabul ettiği için hakimin sorumluluğndan başka yapılacak birşey yok gibi görünüyor.
Old 06-06-2011, 14:47   #3
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kezzy
Müvekkilin annesi 1983 yılında bir takım gayrimenkulleri tapudan resmi yollarla almış, bir takım taşınmazları muhtar onayını içeren senet ile satın almış, zilyedliğini de elde etmiştir. Bu yerleri satıcılar iskan yasasından iktisap etmişlerdir. 1989 yılında belirtilen yerler kadastro geçiş yapılıyor ve bir kısmı eski malik adına, bir kısmı da hazine adına tescil ediliyor, bir kısım taşınmazların akıbeti belli değil.
6 ocak 1997 tarihinde hazineye kalan 15 adet taşınmaz için müvekkilin annesine vekaleten müvekkilin babası tarafından avukat tutularak, kadastroda hazine adına tescil edilen yerlerin tapu iptali ile müvekkilin annesi adına tescili için dava açılıyor.
1998 yılında vekil dava dosyasından istifa ediyor, vekilin istifası asile bila tebliğ. Asile tebligat yapılamadığından vekil de istifadan sonra dosyayı takip etmediğinden 03.07.1998 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar veriliyor.
Müvekkilin 2000 yılında babası, 05.01.2009 tarihinde de annesi vefat etmiştir.
Böyle bir durumda yargılamanın iadesini talep etme şansımız var mıdır, ya da bu aşamadan sonra nasıl bir yol izlememiz gerekmektedir?

Bu durumun HUMK 445'deki yargılamanın iadesi nedenlerinden hangisine girdiğini düşünüyorsunuz? Bence hiçbiri.
Old 06-06-2011, 15:08   #4
kezzy

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Bu durumun HUMK 445'deki yargılamanın iadesi nedenlerinden hangisine girdiğini düşünüyorsunuz? Bence hiçbiri.

Üstadım yargılamanın iadesine girmeyeceğinin farkındayım bir umut benim ki sadece
Old 06-06-2011, 16:46   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kezzy
Müvekkilin annesi 1983 yılında bir takım gayrimenkulleri tapudan resmi yollarla almış, bir takım taşınmazları muhtar onayını içeren senet ile satın almış, zilyedliğini de elde etmiştir. Bu yerleri satıcılar iskan yasasından iktisap etmişlerdir. 1989 yılında belirtilen yerler kadastro geçiş yapılıyor ve bir kısmı eski malik adına, bir kısmı da hazine adına tescil ediliyor, bir kısım taşınmazların akıbeti belli değil.
6 ocak 1997 tarihinde hazineye kalan 15 adet taşınmaz için müvekkilin annesine vekaleten müvekkilin babası tarafından avukat tutularak, kadastroda hazine adına tescil edilen yerlerin tapu iptali ile müvekkilin annesi adına tescili için dava açılıyor.
1998 yılında vekil dava dosyasından istifa ediyor, vekilin istifası asile bila tebliğ. Asile tebligat yapılamadığından vekil de istifadan sonra dosyayı takip etmediğinden 03.07.1998 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar veriliyor.
Müvekkilin 2000 yılında babası, 05.01.2009 tarihinde de annesi vefat etmiştir.
Böyle bir durumda yargılamanın iadesini talep etme şansımız var mıdır, ya da bu aşamadan sonra nasıl bir yol izlememiz gerekmektedir?

Yargılamanın iadesini isteyemezsiniz. Ancak HUMK 166 ve devamındaki "Eski hale iade" müessesinden faydalanabilirsiniz. Ancak engelin kalktığı tarihten 10 gün içinde talepte bulunmak gerekir. Siz de süre 10 yılı bile geçmiş. Yargıtay kabul eder mi, bilemem. Benim katılmadığım ama işinize yarayacak bir Yargıtay kararı ekliyorum.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/16588
K. 2005/5580
T. 21.2.2005
• VEKİLİN İSTİFA ETMESİ ( Mahkemeye Ulaşması İle Vekalet Görevinin Sona Ermiş Olacağı - Mahkemenin Asili Çağırmadan Yokluğunda Yargılama Yapamayacağı )
• ASİLİN YOKLUĞUNDA DURAŞMA YAPILAMAMASI ( Vekilin İstifa Etmesi - Mahkemeye Ulaşması İle Vekalet Görevinin Sona Ermiş Olacağı )
• AVUKATIN İSTİFA ETMESİ ( Mahkemece Asile Vekilinin İstifa Ettiği Yönünde Tebligat Yapılması Duruşmaya Davet Edilmesi Davaya Karşı Diyeceklerinin Sorulması Gereği )
1086/m.68
ÖZET : Vekilin istifasının mahkemeye ulaşması ile vekilin vekalet görevi sona ermiş olur ve mahkeme istifa eden vekilin müvekkilini yani asili çağırmadan yokluğunda yargılama yapamaz. Mahkemece davalı asile vekilinin istifa ettiği yönünde tebligat yapılmalı, duruşmaya davet edilmeli davaya karşı diyecekleri sorulmalıdır.

DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, izin ücreti ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Yargılama aşamasında Davalı şirket vekili 25.2.2004 tarihli dilekçesi ile şirketin vekilliğinden istifa ettiğini mahkemeye bildirmiş ancak mahkemece vekilin istifa ettiği davalı asile bildirmeden yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur.

HUMK. 68. madde uyarınca vekilin istifasının mahkeme ulaşması ile vekilin vekalet görevi sona ermiş olur ve mahkeme istifa eden vekilin müvekkilini yani asili çağırmadan yokluğunda yargılama yapamaz. Mahkemenin usulün bu yöndeki hükümlere riayet etmeksizin vermiş olduğu karar hatalıdır. Bu nedenle mahkemece davalı asile vekilinin istifa ettiği yönünde tebligat yapılmalı, duruşmaya davet edilmeli davaya karşı diyecekleri sorulmalıdır. Yazılı şekilde hüküm kurulması bozma nedenidir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.2.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.


Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
hazine adına tescil edilen taşınmaz mansur1985 Meslektaşların Soruları 3 23-04-2011 07:07
tapu iptali ve tescil hazine adına dava kime karşı açılmalı lawyer beyaz Meslektaşların Soruları 1 22-06-2010 15:37
50 Yıldan Fazla Zamandır Zilyet Olunan Arazilerin Hazine Adına Tescil Edilmiş Olması üye31194 Meslektaşların Soruları 2 09-01-2010 11:34
hazine aleyhine açılan tapu iptali tescil davasında yargılama giderleri ali kılıç Meslektaşların Soruları 1 13-01-2009 12:54
yaylak ve meraların hazine adına tespitine itiraz Av.Canan K.Ramoğlu Meslektaşların Soruları 2 28-04-2008 20:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08680105 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.