Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

boşanma davasında davalının beyanı..

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-05-2009, 14:10   #1
av.tuğbabal

 
Varsayılan boşanma davasında davalının beyanı..

iyi çalışmalar
evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanarak şiddetli geçimsizlik sebebiyle açılan boşanma davasında red kararı çıkmıştır.Tanıkların geçimsizliğe ilişkin beyanları çok açıklayıcı ve net değildir.Ancak davalı taraf hakim huzurun boşanmak istemediğini fakat bundan sonra bir araya gelme ihtimallerininde bulunmadığını,bir araya gelmeyeceğini beyan etmiştir ve bu beyan zapta geçmiştir.Bu durumda evlilik zaten davalının beyanıyla temelinden sarsılmış olmuyormu?Yargıtayın bu yönde kararları mevcutmudur.Yada pratikte karşılaşan meslektaşlar varsa yardımlarını bekliyorum.
Old 01-05-2009, 14:55   #2
Av. Tevrat DURAN

 
Varsayılan

Tuğba Hanım, gerekçeli karar yazıldı mı ? Evliliğin temelinden sarsılmasına dayalı davalar TMK 166.maddeye göre görülür. Her iki taraf da biraraya gelemeyeceklerini ifade etmişlerse evlilik birliğinin temelinden sarsılması sözkonusudur. Fakat Türk Medeni Kanunun 166. maddesinin 2. fıkrasına göre ağır / tam kusurlu eş dava açtığında davalının itiraz hakkı vardır. Anlattığınıza göre hakim davacının tam kusurlu, ağır kusurlu olduğu kabulüne göre davalının 166/2. maddesindeki itirazı sebebiyle davayı reddetmiştir. GEREKÇELİ KARARI BİR GÖRMEK GEREKİR. Davacı tam kusurlu olduğu halde davalının itirazı kötüniyetli ise ve evliliğin devamında taraflar ve toplum için bir fayda kalmamışsa ağır kusur olsa bile boşanma kararı verilmelidir.
Old 01-05-2009, 15:09   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

1- TMK 184/3 Tarafların bu konudaki her türlü ikrarı hakimi bağlamaz.

2- Genel hukuk kuralı, her dava açıldığı koşullara göre değerlendirilir. Dava açılırken davalının sözkonusu beyanı yoktur.
Old 01-05-2009, 16:01   #4
Av. İsa kargın

 
Varsayılan

Bende evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle açmış olduğum davada, davalı boşanmak istediğini söylediği halde hakim boşamadı. gerekçeli kararda hakim, davanın ispatlanamadığını ve davasını ispatlayamayan kişiye hukuki yarar sağlanamayacağı için boşanmayı reddetti. temyiz ettim bakalım yargıtay ne diyecek...
Old 01-05-2009, 16:20   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İsa kargın
Bende evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle açmış olduğum davada, davalı boşanmak istediğini söylediği halde hakim boşamadı. gerekçeli kararda hakim, davanın ispatlanamadığını ve davasını ispatlayamayan kişiye hukuki yarar sağlanamayacağı için boşanmayı reddetti. temyiz ettim bakalım yargıtay ne diyecek...

Muhtemelen onanarak gelecektir. Eğer "anlaşmalı boşanma" olarak açılmazsa boşanma davasında tarafların ikrarı hakimi bağlamaz, delilleri serbestçe takdir eder.
Old 02-05-2009, 16:59   #6
Av. İlhan SALBAŞ

 
Varsayılan

Önemli olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması olayının ispatıdır. Kusurun daha fazla kimde olduğu önemli değildir. Hakkın kötüye kullanılmasını kanun himaye etmez. Temyiz dilekçesinde bu ilke üzerinde yoğunlaşmanızı tavsiye ederim.
Old 04-05-2009, 16:20   #7
AV.AYŞE GÜL

 
Varsayılan

Aynı konuda birörnek de benim başıma geldi.Davacı kadın şiddetli geçimsizlik sebebi ile dava açtı.Ondan önce müvekkilin davası red olmuş.Bu sebeple biz yeni davada müvekkilin de boşanmak istediğini söyledik.Davacı kadının eşini aldattığını da ispatladık.Kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi sebebi ile tedbir nafakasına hükmetmeyen sayın hakim karşı dava açılmadığından bahisle davayı reddetti.Şimdi aklınıza madem nafaka verilmeyen ,sadakatsiz olan kadın olduğu halde böyle bir kadınla da geçinmeye devam edin anlamı çıkan koca ne yapsın.Hakim tarafların ikrarı ile bağlı olmayabilir ancak temelinden sarsılmışolduğu açık olan evliliğe de devam edin demesi mantıksız değilmidir.Şimdilik temyiz aşamasını bekliyoruz.
Old 05-05-2009, 15:21   #8
Av. İlhan SALBAŞ

 
Soru

Usulüne uygun davalı tarafından açılmış bir boşanma davası olmadan, karşı dava veya birleşen bir dava olmadan, davalının olmayan boşanma davasını nasıl kabul edecek. Hakim açılmamış bir davayı kabul edebilir mi?
Old 06-05-2009, 13:19   #9
AV.AYŞE GÜL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İlhan SALBAŞ
Usulüne uygun davalı tarafından açılmış bir boşanma davası olmadan, karşı dava veya birleşen bir dava olmadan, davalının olmayan boşanma davasını nasıl kabul edecek. Hakim açılmamış bir davayı kabul edebilir mi?
Davacı kadın tarafından açılan davayı kabul ettiğimizi yazmıştım.Bu beyan ile hakim açılmış davayı kabul edemez mi?Her iki tarafta boşanmak istiyor.Karşı davamız olmasa da amaç boşanmak ve açılmış davayı da kabul ediyoruz.Karşı taraf kendi kusuruna dayanarak boşanma talep edemez ama kabul beyanı var.Başka bir dosyamızda aynı şekilde kabul ile boşanma kararı verildi .Ancak davacı kusurlu olduğu için vekalet ücreti davacı vekiline değil davayı kabul eden tarafımıza verildi.
Old 06-05-2009, 15:42   #10
Av. İlhan SALBAŞ

 
Varsayılan

Boşanmanın ferileri konusunda da anlaşmış iseniz ve bir yıllık süre dolmuşsa protokol ibraz ederek , anlaşmalı boşanma yolu ile olabilir. Aksi halde,kabul ile olmaz düşüncesindeyim. Yaklaşık 10 yıllık bir avukatlık ve her 3 davamdan biri boşanma davası olması nedeniyle bu düşüncedeyim, tabi ki, hergün görüş değiştiren bir hukuk sistemimiz olduğu için, zamanla sizin düşünceniz de kabul edilebilir.
Old 23-06-2009, 17:52   #11
av.tuğbabal

 
Varsayılan gerekçeli karar..

boşanma davasının reddine ilişkin olarak gerekçeli karar geldi ve kararda TMK m.166/1 ve 2 de tam kusurlu eşin dava açamayacağı,davalı eşinde kusurununispat edilemediği yönünde beyanatta bulunulmuştur.Ayrıca ilk mesajda belirrtiğim davalının imzasıyla sabit 'şu an itibariyle bir araya gelme ihtimallerinin olmadığı' beyanı gerekçeli kararda'davacının bir çabası olmadığı için şimdilik bir araya gelme ihtimallerinin olmadığı' şeklinde yazılmıştır.Oysa duruşma tutanağındaki davalı beyanında davacının çabasının olup olmadığıyla ilgili bir husus yoktur.Davalının beyanını evlilik birliğinin temelinden sarsılması olayının ispatı olup Kusurun daha fazla kimde olduğu önemli değildir ve Hakkın kötüye kullanılmasını kanun himaye etmez dersek temyiz edeceğimiz kararı destekleyen başka kararlar varmıdır ve mahkemenin gerekçeli kararda davalının olmayan beyanını yorumla sanki davalının beyanıymış gibi eklemesi lehimize olacakmıdır..teşekkürler...
Old 24-06-2009, 10:35   #12
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın av.tuğbabal;
Davalının yurtdışında açmış olduğu boşanma davasında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını kabul etmiş olmasından dolayı eşinin Türkiye'de açtığı davaya karşı çıkmasına ve mahkemenin bu durumda boşanmaya karar vermesi gerektiğine ilişkin bir yargıtay kararı sunuyorum. Saygılarımla..
--------------------------------
T.C.YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2002/2-108 K. 2002/185 T. 13.3.2002
• BOŞANMA DAVASI ( Evlilik Birliğinin Ortak Hayatı Sürdürmeleri Kendilerinden Beklenmeyecek Derecede Temelinden Sarsılması Nedeniyle )

• EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI ( Boşanmayı İsteyebilmek İçin Tamamen Kusursuz Yada Az Kusurlu Olmaya Gerek Olmaması )

• ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI ( Boşanmayı İsteyebilmek İçin Tamamen Kusursuz Yada Az Kusurlu Olmaya Gerek Olmaması )

• KUSUR ( Boşanmayı İsteyebilmek İçin Tamamen Kusursuz Yada Az Kusurlu Olmaya Gerek Olmaması )

743/m.134


ÖZET : Evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi, tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz.
DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara Asliye 29.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 18.10.2000 gün ve 1999/510 E- 2000/625 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 10.5.2001 gün ve 2001/6003-7400 sayılı ilamı ile; ( ...Evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa eşlerden her biri boşanma davası açabilir ( MK.134/1 ).
Yukarıda belirtilen yasal ifade ile kusur prensibi terk edilmiş, evlilik birliğinin temelden sarsılması boşanma nedeni yapılmıştır. Tarafların kusuru dikkate alınmamıştır.
Medeni Kanunun 134/2. maddesi bu temel kurala bir ayrıcalık getirerek davacının kusurunun ağırlıklı olması halinde davalıya davaya itiraz etme hakkı tanınmıştır. Buna rağmen evliliğin eş ve çocuklar yönünden yasal korumaya değmeyecek durumda ise hakim, boşanmaya karar verir. Medeni Kanun 134/3 ile Medeni Kanunun 134/2'de bir ayrıcalık getirmiştir.
Somut olayda davalı kadın Belçika'da boşanma davası açmış ve tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Gerek Belçika, gerekse Türkiye Mahkemelerinden verilen kararlarla evlilik birliğinin temelden sarsıldığı ve birliğin devamında eşler ve çocuklar yönünden bir yarar bulunmadığı ayrı ayrı tesbit edilmiştir.
Davalı kadının Belçika'da boşanması, orada evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını kabul etmesi, Türkiye'de kocanın açtığı davaya karşı çıkması Medeni Kanun'un 134/2.maddesinde öngörüldüğü gibi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Hakkın kötüye kullanılması yasal koruma dışındadır. Hal böyle olunca boşanmaya karar verilmesi gerekir. Ne var ki, bu yönlerin ilk incelemede gözden kaçtığı ve hükmün onandığı anlaşılmakla, onama kararının kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir... )gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma ve velayetin davacıya verilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı Apdulkadir şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açmış, davalı davaya karşı koymuş, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Genel boşanma nedeniyle ilgili Medeni Kanun'un 134.maddesi ifadesinde şiddetli geçimsizliğe ilişkin boşanma davası ilke olarak doğrudan kusura dayanmıyor görünse de ikinci fıkrası ile dava hakkını kusuru olmayan yada daha az olan tarafa tanımak suretiyle kusuru gizli bir unsur haline getirmiştir.
3444 sayılı Kanun Medeni Kanun'un 134. maddesini değiştirirken kusur unsurunun boşanmada yarattığı güçlüğü önemli ölçüde hafifletmiş, kusur yerine evlilik birliğinin onarılmaz bir biçimde sarsılmasına önem vermiş, kusurlu eşe de dava açma hakkı tanımıştır.
Ne var ki, bu değişikliği tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir.
Öyle ise MK.nun 134. md.ne göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun belirlenmesi kaçınılmazdır.
Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi, tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz.
Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır ( MK.134/2 ).
Somut olayda davalı kadın, Belçika'da Hainaut Bölgesi, Charleroi da bulunan 1.Asliye Mahkemesinde açtığı boşanma davasında Belçika Kanunlarının uygulanmasını da kabul etmiş ve lehine boşanma kararı almıştır. Bu suretle bu davadaki davacı erkeğin Belçika Kanunlarına uygun olarak boşanması sonucu Belçika'da yeniden evlenmesine imkan vermiştir. Gerek Belçika, gerekse Türkiye Mahkemelerinden verilen kararlarla evlilik birliğinin temelden sarsıldığı ve birliğin devamında eşler ve çocuklar yönünden bir yarar bulunmadığı ayrı ayrı tespit edilmiştir. Kadının kocanın açtığı bu davaya karşı çıkması Medeni Kanun'un 134/2.maddesindeki hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Artık tam kusursuzluk savunmasına dayanamaz. Kendisinin yarattığı bir olgu vardır. Hakkın kötüye kullanılması yasal koruma dışındadır.
O itibarla Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarda açıklanan ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden ötürü HUMK. 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 13.3.2002 gününde, yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Boşanma Davası Sırasında Davalının Ölmesi Kemosabe Meslektaşların Soruları 11 03-01-2012 16:44
boşanma davasında davalının tebligata yarar adresinin olmaması güneşhukuk Meslektaşların Soruları 7 20-05-2009 19:38
Boşanma Davasında , Davalının Taleplerine Ilişkin FYLOZOF Meslektaşların Soruları 7 19-03-2008 20:59
Boşanma kararı kesinleşmeden davalının ölmesi av.cgoksen Meslektaşların Soruları 5 22-01-2008 17:14
eşya davasında davalı olarak davalının anne ve babasının da gösterilmesi husumet itir miss_lawyer Meslektaşların Soruları 1 07-09-2007 12:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05779290 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.