Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay' ın geleneksel enflasyon (TEFE) uygulaması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-08-2008, 09:42   #1
Gici

 
Varsayılan Yargıtay' ın geleneksel enflasyon (TEFE) uygulaması

Merhaba,

İki taraf arasında yapılan uzun dönemli bir taşımacılık Sözleşmesinde "Altı ayda bir DİE tarafından açıklanan toptan eşya fiyatlarındaki endeks artış oranının %2/3' ü fiyatlara yansıtılır." maddesi yer alıyor.


Sormak istediğim Yargıtay TEFE uygulamalarında hep şu yöntemi mi kullanıyor? (Duyurulan 4 endeksten biri olan "12 aylık Ortalamalara Göre Belirlenen Enflasyon) Ya da başka bir hesaplama ile ilgili karar var mı?

Oysaki THS' nde okuduğum bir makalede diğer endeks türlerinden biri olan "Bir önceki yılın aynı ayı ile karşışatırılarak" bulunan endeksin de uygulanabileceğini, Yargıtay' ın neden bu endeksi sectiği & uyguladığına dair gerekçe sunmadığını belirtmişler.



Ticari hayatta mutad uygulama ise "Bir önceki aya göre değişim oranı".


Somut olayımızda Bilirkişinin uyguladığı hesaplama yöntemi Yargıtay 9. Huk. D. tarafından da "Dairemizin yerleşmiş uygulaması" deniyor. Fakat bunlar doğal olarak işçiyi gözeten hesaplamalar.


Her koşulda TEFE uyarlama hesaplaması bu endeksle mi olacaktır?

Oysa ki 4 hesaplama da resmi olarak duyurulan ve bilimsel olarak kabul edilen finansal hesaplamalar?

Şimdiden teşekkürler,

İyi Çalışmalar,
Old 02-08-2008, 09:26   #2
Gici

 
Varsayılan

DÖRT RESMI ENDEKS TURU (Yargıtay Kararları Dergisi’ nde ve İTO’ nun yayınladığı –bilimsel olarak kabul edilen)

1- Önceki Aya Göre (ticari hayatta mutad olarak uygulanan)

2- Önceki Yılın Aralık Ayına Göre

3- Önceki Yılın Aynı Ayına Göre

4- 12 Aylık Ortalamalara Göre (Yargıtay' ın aşağıdaki kararlardaki uygulaması)





__________________________________________________ ___________________________

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2000/8796

K. 2000/13094

T. 3.10.2000

• İŞÇİ ALACAĞI DAVASI ( Ücret-Fazla Çalışma-İkramiye Alacaklarının Ödetilmesi İstemi )

• ÜCRET FARKI ALACAĞI ( Toplu İş Sözleşmesinde Belirlenen Oranda İşveren Tarafından Ücret Zammı Uygulandığı Sabit Olduğundan İşçinin Fark ücret Alacağı İsteminin Reddinin Gerekmesi )

• ÜCRET ZAMMI ( Toplu İş Sözleşmesinde Açık Bir Şekilde Zammın Nasıl Yapılacağı Belirtildiğinden Oniki Aylık Ortalamalara Göre Belirlenen Enflasyon Oranının Dikkate Alınması Yönünde Yorum Yapılamaması )

4857/m.32

1475/m.26

ÖZET : Toplu İş Sözleşmesinde DİE'nin bir önceki yılın aynı ayına göre belirlenen değişim oranı ile İTO'nun aynı şekilde belirlenen değişim oranının ortalaması ölçüsünde zam uygulanacağı açık bir şekilde öngörülmüştür. Dosya içeriğine göre davalı işveren tarafından bu açık düzenlemeye uygun ücret zammı uygulandığı anlaşıldığına göre davacı işçinin fark alacak isteğinin reddi gerekir.
DAVA : Davacı, ücret, fazla çalışma ve ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de HUMK.nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İşyerinde uygulanan 1.3.1998-29.2.2000 yürürlük süreli Toplu İş Sözleşmesinin ikinci yıl ücret zammını düzenleyen 88. maddenin c bendinde "işçilerin yukarıda tesbit edilmiş ücretlerine, 1.3.1999 tarihinden geçerli olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsü ( DİE )'nin 1994=100 temel yıllı, kentsel yerler Tüketici Fiyatları Türkiye Genel indeksinin 1999/Şubat ayı indeks sayısının, 1998/Şubat ayı indeks sayısına göre artış oranı ile İstanbul Ticaret Odası ( İTO ) 1995=100 bazlı İstanbul Ücretliler Geçinme Genel indeksinin 1999 Şubat ayı indeks sayısının, 1998 yılı Şubat ayı indeks sayısına göre artış oranı ortalaması ölçüsünde zam yapılacaktır" şeklinde kurala yer verilmiştir.
Davacı işçi, ikinci yıl zammında DİE ve İTO'nun on iki aylık ortalamalara göre belirlenen değişim oranı ortalamasının dikkate alınması gerektiğini belirterek fark alacak isteğinde bulunmuş, mahkemece istek doğrultusunda karar verilmiştir.
Ücret zammı konusunda enflasyona yollama yapan Toplu İş Sözleşmesinin anılan maddesi ile hangi enflasyon oranının amaçlandığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Dairemizce, ücret zammına esas alınacak enflasyon oranının sözleşme ile kararlaştırılmadığı hallerde, on iki aylık ortalamalara göre belirlenen enflasyon oranının dikkate alınması gerektiği görüşü benimsenmekte ise de; somut olaydaki düzenlemede böyle bir belirsizlik başka bir anlatımla yoruma açık bir durum sözkonusu değildir. Gerçekten Toplu İş Sözleşmesinde DİE'nin bir önceki yılın aynı ayına göre belirlenen değişim oranı ile İTO'nun aynı şekilde belirlenen değişim oranının ortalaması ölçüsünde zam uygulanacağı açık bir şekilde öngörülmüştür. Dosya içeriğine göre davalı işveren tarafından bu açık düzenlemeye uygun ücret zammı uygulandığı anlaşıldığına göre davacı işçinin fark alacak isteğinin reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 3.10.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.
__________________________________________________ ___________________________





T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 1995/36332

K. 1996/5205

T. 12.3.1996

• TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ ( Enflasyon Oranında Zam Uygulamasının Yıllık Ortalamalara Göre Oluşan Oranın Esas Alınması )

• ENFLASYON ORANINDA ZAM ( Yıllık Ortalamalara Göre Oluşan Oranın Esas Alınması )

• AYDAN AYA FARKLILIK GÖSTEREN ORAN ( İstikrar Göstermemesi Nedeniyle Dikkate Alınmaması )

2822/m.60

ÖZET : Toplu iş sözleşmelerindeki "enflasyon oranında zam" hükmünün yargıtay uygulamasında, yıllık ortalamalara göre oluşan oran esas alınır . Aydan aya farklılıklar gösteren oran istikrar göstermeyen aylık oran olduğundan dikkate alınmamalıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki, fazla mesai parası ile ücret ve ikramiye alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.3.1996 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat S.T. geldi. Karşı taraf adına kimsa gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işyerinde uygulanmakta olan TİS.nin "ücret zammı" başlıklı "ikinci yıl zammı" başlığını taşıyan ( b ) bendindeki "1.07.1994 tarihinde işyerinde çalışan ... Sendikası üyesi işçilerin o tarihdeki ücretlerine seyyanen enflasyon + % 5 refah payı zammı uygulanacaktır" hükmünden kaynaklanmaktadır.
Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığınca, aylık ve oniki aylık ortalamalara göre ilan edilen enflasyon oranları gösterilmiştir. Davacı işçi kendisine daha yüksek olan aylık enflasyon oranının uygulanması gerektiğinden sözederek TİS.si ücret ve ikramiye alacağı talebinde bulunmaktadır. Davalı ise, oniki aylık ortalamalara göre, uygulama yapılması gerektiğini, bu durumda davacının talebinin dayanaksız olduğunu savunmuştur.
Dairemizin kararlılık kazanmış uygulamasına göre, "enflasyon oranında zam" sözcüklerinden, aylar arası genel indeks sayıları itibariyle meydana gelen artış oranı değil oniki aylık ortalamalara göre, değişim oranının dikkate alınması gerekir. Bir başka ifadeyle Yargıtay`ın uygulamasında, yıllık ortalamalara göre oluşan oranın esas alınması gerekir. Zira, aydan aya farklılıklar gösteren oran istikrar göstermeyen aylık orandır. Batı hukukunda da bu sonucun kabul edildiği bilinmektedir. Bu husus dikkate alınmaksızın yazılı şekilde ve yanlış değerlendirmeye dayanan bilirkişi raporuna göre isteğin kabulü, hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA, 12.3.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 02-08-2008, 11:12   #3
Gici

 
Varsayılan

Aşağıdaki kararda da Sözleşmede orana dair açık hüküm olmadığından 12 aylık ortalamaya göre TEFE uygulaması olacağı öngörülmüş.

Ne aksi yönde bir uygulama ile ilgili bir karar ne de neden bu uygulamanın Yargıtay' ca seçildiğine dair bir karar bulamadım?
Aksi yönde bir karar var mı?

Teşekkürler,
__________________________________________________ _______
T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/9613

K. 2005/9258

T. 11.10.2005

• KİRA PARASININ ARTTIRILMASI ( Bir Önceki Yılın Aynı Ayına İsabet Eden Oranda Artış Yapılacağına Dair Bir Hüküm Sözleşmede Yer Almadığı - Talep Konusu Edilen Kira Döneminde DİE'nin Açıkladığı Oniki Aylık TEFE Değişim Oranı Ortalamasına Göre Artış Oranının Hesaplattırılması Gereği )

• KİRA SÖZLEŞMESİNDEKİ TEFE ARTIŞ ORANININ NE ŞEKİLDE UYGULANACAĞINA İLİŞKİN UYUŞMAZLIK ( Talep Konusu Edilen Kira Döneminde DİE'nin Açıkladığı Oniki Aylık TEFE Değişim Oranı Ortalamasına Göre Artış Oranının Hesaplattırılması Gereği )

• TEFE ARTIŞ ORANI ( Bir Önceki Yılın Aynı Ayına İsabet Eden Oranda Artış Yapılacağına Dair Bir Hüküm Sözleşmede Yer Almadığı - Talep Konusu Edilen Kira Döneminde DİE'nin Açıkladığı Oniki Aylık TEFE Değişim Oranı Ortalamasına Göre Artış Oranının Hesaplattırılması Gereği )

• KİRA PARASININ TAHSİLİ ( Bir Önceki Yılın Aynı Ayına İsabet Eden Oranda Artış Yapılacağına Dair Bir Hüküm Sözleşmede Yer Almadığı - Talep Konusu Edilen Kira Döneminde DİE'nin Açıkladığı Oniki Aylık TEFE Değişim Oranı Ortalamasına Göre Artış Oranının Hesaplattırılması Gereği )

818/m.260, 2004/m.269

ÖZET : Uyuşmazlık, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmedeki TEFE artış oranının ne şekilde uygulanacağına ilişkindir. Sözleşmede kira parasının TEFE oranında artırılacağı kararlaştırılmış ise de bu oranın nasıl uygulanacağı düzenlenmemiştir. Davalının savunduğu gibi bir önceki yılın aynı ayına isabet eden oranda artış yapılacağına dair bir hüküm sözleşmede yer almamaktadır.
Mahkemece talep konusu edilen kira döneminde DİE'nin açıkladığı oniki aylık TEFE değişim oranı ortalamasına göre artış oranının hesaplattırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar davacı-davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Uyuşmazlık, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına,toplanan delillere, mevcut deliller takdir edilerek karar verilmiş bulunmasına ve takdirde de bir isabetsizlik olmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı vekili, dava dilekçesinde, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi ile davacıya ait taşınmaza baz istasyonu kurulduğunu, sözleşme gereği kira parasının TEFE oranında artırılarak 17.775.000.000 TL olarak ödenmesi gerekirken kira borcunu ve faizini ödemediğinden davalı hakkında icra takibi yapıldığını,davalının da borcun 14.410.000.000 TL'lik kısmını kabul ederken kalanına haksız şekilde itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini takibin devamını ve davalının % 40'dan az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın dayanaksız açıldığını, 04.05.2001 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre kira parasının yıllık peşin ödeneceğini, kira artışının da geçen yılın aynı ayına ait DİE'nin TEFE oranlarına göre yapılacağını, bu oran çerçevesinde artış yapılarak kira parasının ödendiğini, taraflar arasında bir önceki yılın kira parasına ilişkin de uyuşmazlık olup bu konuda açılan davanın halen derdest olduğunu belirterek davanın reddini ve % 40 tazminatın davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Davada dayanılan ve karara esas alınan 04.05.2001 düzenleme tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede yıllık kira parası 6.300.000.000 TL olarak belirlenmiş yıllık peşin ödeneceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin özel şartlar bölümü 7.maddesinde de "kira bedellerinin artışı taşınmaz kiraları hakkındaki yasa hükümleri doğrultusunda yapılır. DİE TEFE" hükmü getirilmiştir. Özgür irade ile kararlaştırılan bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Davacı üçüncü yıl kirası 17.775.000.000 TL'nin tahsili için davalı hakkında Ankara 24. İcra Müdürlüğü'nün 2003 / 2922 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapmış, davalı bu takibe itiraz ederek talep edilen dönem için yıllık kira parasının 12.575.688.300 TL olduğunu fazla istemi kabul etmediklerini belirtmiş, kabul ettiği kira parasını da faizi ile birlikte 21.07.2003 tarihinde 14.482.000.000 TL olarak icra dosyasına yatırmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmedeki TEFE artış oranının ne şekilde uygulanacağına ilişkindir. Bir önceki dönem için de davacı sözleşmede kararlaştırılan 6.300.000.000 TL kira parasının 2002 yılında 11.862.000.000 TL olarak ödenmesi için davalı hakkında icra takibi yapmış, yapılan itiraz üzerine Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003 / 340-956 sayılı dosyasında açılan davada oniki aylık değişim oranı ortalaması esas alınarak % 75.3 artışla ödenmesi gereken kira parası 11.043.900.000 TL olarak belirlenmiş ve bu karar 27.06.2005 tarihinde kesinleşmiştir. Sözleşmede kira parasının TEFE oranında artırılacağı kararlaştırılmış ise de bu oranın nasıl uygulanacağı düzenlenmemiştir. Davalının savunduğu gibi bir önceki yılın aynı ayına isabet eden oranda artış yapılacağına dair bir hüküm sözleşmede yer almamaktadır. Bu durumda oniki aylık değişim oranı ortalamasının uygulanması gerekir. Mahkemenin kararına dayanak yaptığı bilirkişi raporunda ise Haziran 2003 ayındaki % 29.6'lık artış oranı baz alınarak ödenmesi gereken kira parası 11.985.926.400 TL olarak belirlenmiştir. Bu uygulama Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003 / 340-956 sayılı dosyasında varılan sonuçla çelişmektedir. Bu durumda mahkemece talep konusu edilen kira döneminde DİE'nin açıkladığı oniki aylık TEFE değişim oranı ortalamasına göre artış oranının hesaplattırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarda ( 2 ) No'lu bentte yazılı nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 03-08-2008, 11:39   #4
Gici

 
Dikkat

Merhaba,

Şu ana dek yaptığım araştırmalarda taraflar sözleşmede hangi orana göre hesap yapılacağını belirtmemişlerse 12 aylık TEFE değişim ortalamasının uygulanacağı öngörülüyor.

Sonuç olarak hesaplamalarda kullanılan oranın meblağda cok büyük değişikliklere yol açtığı ve bu uygulamanın 2 tarafın da tacir olduğu durumlarda bir tarafın aleyhine durum yarattığı (zira ticari hayattaki mutad uygulama farklı) bir gerçek.

Yanıt alamadığından mevcut durumun bu olduğunu varsayıyorum.

İlgilenen herkese teşekkürler,
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
emeklilerin ikramiyelerinin hesaplanması/ Tefe Tüfe Farkı dinamik Meslektaşların Soruları 41 04-07-2011 11:12
Kiracıya 2008 müjdesi: Enflasyon kadar artış!!! av.sally Hukuk Haberleri 5 23-01-2008 00:52
Enflasyon davalık oldu Av.Yüksel Eren Hukuk Haberleri 0 20-04-2007 14:29
Ttk 711/3 Uygulaması Hülya Meslektaşların Soruları 1 02-04-2002 13:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07721400 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.