Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kamu Ihalelerinde Yasak Fiil veya Davranışların Tespit Tarihi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-02-2008, 12:36   #1
ilhan13

 
Varsayılan Kamu Ihalelerinde Yasak Fiil veya Davranışların Tespit Tarihi

Kamu ihale sözleşmeleri kanunu'nun 26. maddesine göre yasaklama kararları yasaklamayı gerektiren fiil ve ya davranışın tespit edildiği tarihten itibaren 45 gün içerisinde verilir denmektedir.Bu 45 günlük süre ne zaman başlar?idarenin yasak fiil ve ya davranışı tespit ettiği tarihten itibaren mi yoksa Gerekli belgelerin,yasaklamaya karar verecek olan bakanlığa ulaştığı tarihten itibaren mi?TESEKKÜR EDERİM.....
Old 13-02-2008, 13:10   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Kamu ihale sözleşmeleri kanunu'nun 26. maddesine göre yasaklama kararları yasaklamayı gerektiren fiil ve ya davranışın tespit edildiği tarihten itibaren 45 gün içerisinde verilir denmektedir.

Madde hükmü açıkça sürenin TESPİT EDİLDİĞİ tarihten itibaren başlayacağını ifade etmiş. Tespit eden idare gerekli bilgi ve belgeleri Bakanlığa gönderirken, bakanlıkça 45 gün içinde karar verilmesine uygun bir sürede (en geç 10 gün öncesinden 35.günde) gönderir.

İdare bir bütündür. Kanundaki sürenin hesaplanmasında, idarenin işlem yapan birimleri ve idarenin karar veren birimleri için ayrı ayrı düşünülmemesi gerekir. Tek süre bulunmaktadır ve bu süre yasaklama nedeninin tespit edildiği tarihten itibaren 45 günden ibarettir.

Saygılarımla
Old 13-02-2008, 15:38   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. DANIŞTAY
13.Dairesi

Esas: 2005/7182
Karar: 2005/5405
Karar Tarihi: 08.11.2005

ÖZET: İhalelere katılmaktan yasaklanma konusundaki yaptırım, idarenin, yasak fiil veya davranışın işlendiği yönündeki suçlamasına ve bu konudaki yargısına dayanılarak, ilgili veya bağlı bulunulan bakanlık tarafından doğrudan uygulanmaktadır. Burada sözleşmeyi yapan idarenin, yüklenicinin fiil veya davranışının yasak olduğu yargısına varması yeterli olmayıp, isteklinin yasaklanmasının hukuken gerekli bulunduğu kanaatine varması, yani idarenin bu yargısının, dışa vurumu da gereklidir. Ancak bu durumda, fiil veya davranışın, yasaklanması gereken bir fiil veya davranış olduğu hususu kesinlik kazanabilir. İdarenin yargısının dışa vurumu, durumun, gereğinin yapılması için ilgili veya bağlı bulunulan bakanlığa bildirilmesidir. Bu nedenle, idarenin ilgili veya bağlı bulunulan bakanlığa, yasaklama kararının gereğinin yapılmasını bildirdiği tarih, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın tespit edildiği tarihtir.

(4735 S. K. m. 25, 26) (4734 S. K. m. 2, 3, 4)

İstemin Özeti: Ankara 5. İdare Mahkemesi'nin 29.11.2004 tarihli, E:2004/1660; K:2004/1887 sayılı kararının; idarenin yasaklamaya esas fiil veya davranışı tespit ettiği tarih 21.10.2003, yasağın davalı idarece onay tarihi ise 15.03.2005 olduğundan, 4735 sayılı Yasa'da belirtilen kırkbeş günlük sürenin aşıldığı öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirinin bulunmadığı belirtilerek, usul ve kanuna uygun olduğu öne sürülen kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi Muammer TOPAL'ın Düşüncesi: Temyiz başvurusu, Ege Üniversitesi tarafından açılan ihaleye katılan davacı firmanın, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca bir yıl süre ile bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin 08.04.2004 tarih ve 25427 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddine dair İdare Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.

4735 sayılı Yasa'nın 25/c maddesinde, <Sözleşme konusu işin yapılması veya teslimi sırasında hileli malzeme, araç veya usuller kullanmak, fen ve sanat kurallarına aykırı, eksik, hatalı veya kusurlu imalat yapmak> fiilinin yasak olduğu hükmüne yer verilmiş, Yasa'nın 26. maddesinin 1. fıkrasında <25 inci maddede belirtilen fiil veya davranışlarda bulundukları tespit edilenler hakkında fiil veya davranışlarının özelliğine göre, bir yıldan az olmamak üzere iki yıla kadar, 4734 sayılı Kanunun 2 nci ve 3 üncü maddeleri ile istisna edilenler dahil bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verilir. Katılma yasakları, sözleşmeyi uygulayan bakanlık veya ilgili veya bağlı bulunulan bakanlık, herhangi bir bakanlığın ilgili veya bağlı kuruluşu sayılmayan idarelerde bu idarelerin ihale yetkilileri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde ise İçişleri Bakanlığı tarafından verilir.> hükmü; 4964 sayılı Yasa'nın 47. maddesiyle değişik 4. fıkrasında, <Yasaklama kararları, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın tespit edildiği tarihi izleyen en geç kırkbeş gün içinde verilir. Verilen bu karar Resmi Gazetede yayımlanmak üzere en geç onbeş gün içinde gönderilir ve yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Bu kararlar Kamu İhale Kurumunca izlenerek, kamu ihalelerine katılmaktan yasaklı olanlara ilişkin siciller tutulur.> hükmü; 5. fıkrasında ise, <İdareler, 25 inci maddede belirtilen yasaklamayı gerektirir bir durumla karşılaştıkları takdirde, gereğinin yapılması için bu durumu ilgili veya bağlı bulunulan bakanlığa bildirmekle yükümlüdür.> hükmü yer almıştır.

4735 sayılı Yasa'nın 4964 sayılı Yasa ile değişik 26. maddesinin gerekçesinde, ihalelere katılmaktan yasaklama kararlarının bağlı veya ilgili bulunulan bakanlıklar tarafından verildiği durumlarda, taşradaki ihalelere ilişkin yazışma ve karar verme sürecinin uzunluğu ve gecikmeler nedeniyle sürenin dolması halinde ceza verilemeyeceği göz önünde bulundurularak azami otuz günlük sürenin kırkbeş güne çıkarıldığı belirtilmiştir.

Anayasa ile teminat altına alınan çalışma ve sözleşme özgürlüğü gibi temel hak ve hürriyetlerin korunmasına ilişkin düzenlemeler ile 4735 sayılı Yasa'nın 26. maddesinin sözü edilen gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, 26. maddenin 4. fıkrasında yer alan sürelerin disipliner niteliği aşan ve yetki süresini belirleyen nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışların tespit edildiği tarihi izleyen en geç kırkbeş günlük süre içinde yasaklama kararı verilmesi zorunlu olmaktadır. Bu süre geçirildikten sonra yasaklama kararı verilmesi mümkün bulunmamaktadır. İdarelerin yasaklama kararı verilmesini gerektiren bir fiil veya davranışı tespit ettikleri tarihten itibaren en geç kırkbeş gün içinde yetkili merci tarafından yasaklama kararı verilebilmesi için gerekli düzenleme ve işlemleri yapmaları ve yasaklama kararı almaları gerekmektedir.

Yasaklama işlemlerinin kırkbeş günlük sürede tamamlanamaması ve yürürlüğe girmemesi halinde ilgili ve görevli kamu görevlileri hakkında disiplin ve ceza sorumluluğuna ilişkin hükümlerin uygulanabileceği tabiîdir.

Söz konusu maddelerde geçen kırkbeş günlük sürenin başlangıcı olarak, yasaklamaya esas bilgi ve belgelerin yasaklama kararını verecek mercie ulaştığı tarihin değil, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın idarece tespit edildiği tarihin esas alınması gerekmektedir. İhaleye katılmaktan yasaklama kararlarının bağlı veya ilgili bulunulan bakanlıklar tarafından verildiği durumlar gözönüne alınarak azami otuz günlük sürenin kırkbeş güne çıkarılması da tespit tarihinin esas alınması gerektiğini ortaya koymaktadır.

Olayda, 06.06.2003 tarihinde yapılan sözü geçen ihalede 31.07.2003 tarihinde sözleşmenin imzalanmasından sonra, davacı firma tarafından, Yasa'da belirtildiği şekilde fen ve sanat kurallarına aykırı, eksik, hatalı veya kusurlu imalat yapıldığı hususunun öğretim üyeleri tarafından tutulan 21.10.2003 tarihli tutanakla saptandığı, bu tutanağın 27.10.2003 tarihinde Ege Üniversitesi Rektörlüğü'ne gönderildiği, anılan rektörlüğün 09.02.2004 tarih ve 138 sayılı yazısı ile söz konusu durum hakkında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan karar alınması yönünde gereği için ilgili dosyanın Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'na gönderildiği, Bakanlık makamının 15.03.2004 günlü onayı ile davacı firmanın 4735 sayılı Yasa'nın 26. maddesi gereğince kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanması üzerine dava konusu işlemin Resmî Gazete'de yayımlandığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın tespit edildiği 21.10.2003 tarihinden itibaren, yasaklama kararının verildiği 15.03.2004 tarihine kadar Yasa'da belirtilen 45 günlük süre aşıldığından, dava konusu işlemin yasal dayanağı bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, anılan husus incelenmek üzere İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Emin Celâlettin ÖZKAN'ın Düşüncesi: İdare ve Vergi Mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce Tetkik Hâkimi'nin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, Ege Üniversitesi tarafından açılan ihaleye katılan davacı firmanın, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca bir yıl süre ile bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanması kararına ilişkin 08.04.2004 tarih ve 25427 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi'nce; olayda davacı firma tarafından kan merkezinde kullanılmak üzere kurulan bilgisayar programının, kullanılan kitlere uygun olmadığının gerek bunları kullanan mikrobiyoloji ana bilim dalı öğretim üyelerince düzenlenen tutanakla, gerekse açılan tespit davasında düzenlenen bilirkişi raporuyla saptanmış, dolayısıyla da fen ve sanat kurallarına aykırı, hatalı ve kusurlu imalat yapıldığı belirlenmiş olduğundan, davacının bir yıl süreyle ihalelere katılmaktan yasaklanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

4735 sayılı Yasa'nın 25/c maddesinde, <Sözleşme konusu işin yapılması veya teslimi sırasında hileli malzeme, araç veya usuller kullanmak, fen ve sanat kurallarına aykırı, eksik, hatalı veya kusurlu imalat yapmak> fiilinin yasak olduğu hükmüne yer verilmiş, Yasa'nın 26. maddesinin 1. fıkrasında <25 inci maddede belirtilen fiil veya davranışlarda bulundukları tespit edilenler hakkında fiil veya davranışlarının özelliğine göre, bir yıldan az olmamak üzere iki yıla kadar, 4734 sayılı Kanunun 2 nci ve 3 üncü maddeleri ile istisna edilenler dahil bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verilir. Katılma yasakları, sözleşmeyi uygulayan bakanlık veya ilgili veya bağlı bulunulan bakanlık, herhangi bir bakanlığın ilgili veya bağlı kuruluşu sayılmayan idarelerde bu idarelerin ihale yetkilileri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde ise İçişleri Bakanlığı tarafından verilir.> hükmü; 4964 sayılı Yasa'nın 47. maddesiyle değişik 4. fıkrasında, <Yasaklama kararları, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın tespit edildiği tarihi izleyen en geç kırkbeş gün içinde verilir. Verilen bu karar Resmi Gazetede yayımlanmak üzere en geç onbeş gün içinde gönderilir ve yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Bu kararlar Kamu İhale Kurumunca izlenerek, kamu ihalelerine katılmaktan yasaklı olanlara ilişkin siciller tutulur.> hükmü; 5. fıkrasında ise, <İdareler, 25 inci maddede belirtilen yasaklamayı gerektirir bir durumla karşılaştıkları takdirde, gereğinin yapılması için bu durumu ilgili veya bağlı bulunulan bakanlığa bildirmekle yükümlüdür.> hükmü yer almıştır.

Anılan hükümlerden, kamu ihaleleri sonucunda düzenlenen sözleşmelerin uygulanması sırasında idarelerin zararına sebep olunmasını önlemek, işlerin zamanında ve düzenli olarak yapılmasını gerçekleştirmek amacıyla, yasak olan fiil veya davranışlarda bulundukları tespit edilenlerin, fiil veya davranışlarının özelliğine göre sözleşmeyi uygulayan bakanlık veya ilgili veya bağlı bulunulan bakanlık tarafından haklarında maddede belirlenen süre ile kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verileceği, idareler tarafından verilen yasaklama kararlarının gecikmeye neden olunmadan işleme konulmasını sağlamak üzere yapılacak işlemler için süre belirlenerek, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın tespit edildiği tarihten itibaren en geç otuz gün içinde idarece yasaklama kararı verileceği, verilen bu kararların Resmî Gazete'de yayımlanmak üzere en geç 15 gün içinde gönderileceği ve yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği anlaşılmaktadır.

Söz konusu maddelerde geçen kırkbeş günlük sürenin başlangıcı olarak, yasaklamaya esas bilgi ve belgelerin yasaklama kararını verecek mercie ulaştığı tarihin değil, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın idarece tespit edildiği tarihin esas alınması gerektiğinden, burada yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın idarece tespit edilmesinden ne anlaşılması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

İhalelere katılmaktan yasaklanma konusundaki yaptırım, idarenin, yasak fiil veya davranışın işlendiği yönündeki suçlamasına ve bu konudaki yargısına dayanılarak, ilgili veya bağlı bulunulan bakanlık tarafından doğrudan uygulanmaktadır. Burada sözleşmeyi yapan idarenin, yüklenicinin fiil veya davranışının yasak olduğu yargısına varması yeterli olmayıp, isteklinin yasaklanmasının hukuken gerekli bulunduğu kanaatine varması, yani idarenin bu yargısının, dışa vurumu da gereklidir. Ancak bu durumda, fiil veya davranışın, yasaklanması gereken bir fiil veya davranış olduğu hususu kesinlik kazanabilir. İdarenin yargısının dışa vurumu, durumun, gereğinin yapılması için ilgili veya bağlı bulunulan bakanlığa bildirilmesidir. Bu nedenle, idarenin ilgili veya bağlı bulunulan bakanlığa, yasaklama kararının gereğinin yapılmasını bildirdiği tarih, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın tespit edildiği tarihtir.

Olayda, 06.06.2003 tarihinde yapılan sözü geçen ihalede 31.07.2003 tarihinde sözleşmenin imzalanmasından sonra, davacı firma tarafından, Yasa'da belirtildiği şekilde fen ve sanat kurallarına aykırı, eksik, hatalı veya kusurlu imalat yapıldığı hususunun öğretim üyeleri tarafından tutulan 21.10.2003 tarihli tutanakla saptandığı, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı tarafından, durumun değerlendirilmesi istemiyle Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü'ne, anılan müdürlükçe de, kamu ihalelerinden yasaklama kararının alınması yönünde gereğinin yapılması için durumun Ege Üniversitesi Rektörlüğü'ne bildirildiği, anılan rektörlüğün 09.02.2004 tarih ve 138 sayılı yazısı ile söz konusu durum hakkında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan karar alınması yönünde gereği için ilgili dosyanın Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'na gönderildiği, Bakanlık makamının 15.03.2004 günlü onayı ile davacı firmanın 4735 sayılı Yasa'nın 26. maddesi gereğince kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanması üzerine dava konusu işlemin Resmî Gazete'de yayımlandığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın tespit edildiği 09.02.2004 tarihinden itibaren, yasaklama kararının verildiği 15.03.2004 tarihine kadar Yasa'da belirtilen 45 günlük süre aşılmadığından, davacının, idarenin yasaklamaya esas fiil veya davranışı tespit ettiği tarih 21.10.2003, yasağın davalı idarece onay tarihinin ise 15.03.2005 olduğundan, 45 günlük sürenin aşıldığı yönündeki iddiasında isabet bulunmamaktadır.

Davanın, yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu Ankara 5. İdare Mahkemesi'nin 29.11.2004 tarihli, E:2004/1660; K:2004/1887 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 08.11.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 13-02-2008, 17:28   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Aşağıdaki tebliği de bilgilerinize sunarım:

Kamu İhale Kurumundan:
KAMU İHALE GENEL TEBLİĞİ

4734 SAYILI KAMU İHALE KANUNU VE 4735 SAYILI KAMU İHALE SÖZLEŞMELERİ KANUNUNUN UYGULANMASINDA KARŞILAŞILAN TEREDDÜTLERE AÇIKLIK GETİRİLMESİ VE BU HUSUSLARDA İDARELERCE UYULMASI GEREKLİ ESASLARIN BELİRLENMESİ, İHALE ÖNCESİ İŞLEMLER, İHALE DOKÜMANININ HAZIRLANMASI, İHALE İŞLEMLERİNİN YÜRÜTÜLMESİ VE SONUÇLANDIRILMASI İLE SÖZLEŞMENİN UYGULANMASI HAKKINDA

Resmi Gazete Tarihi: 25 Temmuz 2005

Resmi Gazete Sayısı: 25886

XV- İhalelere Katılmaktan Yasaklamaya İlişkin Açıklamalar
C. Yasaklama Kararının Verilmesi Gereken Sürenin Başlangıcı

4734 sayılı Kanunun 58 ve 4735 sayılı Kanunun 26 ncı maddelerinde; ............ yasaklama kararlarının, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın tespit edildiği tarihi izleyen en geç kırkbeş gün içinde verilmesi gerektiği hükümleri yer almaktadır.

Söz konusu maddelerde geçen kırkbeş günlük sürenin başlangıcı olarak, yasaklamaya esas bilgi ve belgelerin yasaklama kararını verecek mercie ulaştığı tarihin değil, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın idarece tespit edildiği tarihin esas alınması gerekecektir.
Old 13-02-2008, 22:40   #5
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Bir Yüksek Mahkeme kararını eleştirmek hoşuma gitmiyor. Haddimi aşıyorum ama ‘’Avukatların haddi hududu olmaz.’’ sözünden aldığım hız ve ilhamla aşağıdaki görüşlerimi de ekliyorum:

1- Madde aşağıda görüldüğü gibi 2003 yılında değişikliğe uğramıştır:

Madde 26 - Yasaklama kararları, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın tespit edildiği tarihi izleyen (Değişik ibare: 4964 - 30.7.2003 / m.35) "en geç kırkbeş gün" içinde verilir.

Maddedeki süre 2003 yılından önce 30 gün iken, sonradan 2003 yılında yapılan değişiklikle bu süre 45 güne çıkarılmıştır. Sürenin uzatılması hususundaki madde gerekçesi kanun koyucunu iradesini açıkça belli etmektedir. Değişiklik gerekçesi aşağıda sunulmuştur:

"Katılmaktan yasaklama kararlarının bağlı veya ilgili bulunulan bakanlıklar tarafından verildiği durumlarda, taşradaki ihalelere ilişkin yazışma ve karar verme sürecinin uzunluğu ve gecikmeler nedeniyle sürenin dolması halinde ceza verilemeyeceği göz önünde bulundurularak azami otuz günlük süre kırkbeş güne çıkarılmaktadır."

Taşradaki ihalelere ilişkin yazışma ve karar verme sürecinin uzunluğu ve gecikmeler nedeniyle sürenin dolması halinde ceza verilemeyeceğine dikkat çekilen gerekçeden anlaşılan odur ki, "taşradaki işlemler" ile "bakanlığın karar verme işlemi" aynı 45 günlük süre içinde bitirilmelidir.

2- İsabetinde duraksama bulunan söz konusu Danıştay Kararı’nı umarım idare mahkemeleri emsal almaz.

Karardaki ifadeler koyu renkli harflerle yazılmıştır. Naçizane parlak görüşlerim ise soluk harflerle yazılıdır:

‘’ Burada sözleşmeyi yapan idarenin, yüklenicinin fiil veya davranışının yasak olduğu yargısına varması yeterli olmayıp, isteklinin yasaklanmasının hukuken gerekli bulunduğu kanaatine varması, yani idarenin bu yargısının, dışa vurumu da gereklidir. ‘’

‘’İsteklinin davranışının yasak olduğu yargısı’’ ile ‘’isteklinin yasaklanmasının gerekli bulunduğu kanaati’’ birbirine o kadar uzak mıdır? Kanunda böyle kavramlar bulunmamaktadır. Hukukta da bulunmamaktadır. Bir Danıştay kararında da yer almamalıdır.

‘’İdarenin yargısının dışa vurumu, durumun, gereğinin yapılması için ilgili veya bağlı bulunulan bakanlığa bildirilmesidir.’’

İdarenin yargısını dışa vurması bakanlığın kararı ile olur. Diğerleri birer İÇ YAZIŞMA hükmündedir. Eğer böyle olmasaydı, ‘’ idarenin bakanlığa bildirim işlemi’’ hakkında da iptal davası açılabilirdi. Danıştay böyle bir davayı kabul edecek midir?

‘’Bu nedenle, idarenin ilgili veya bağlı bulunulan bakanlığa, yasaklama kararının gereğinin yapılmasını bildirdiği tarih, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın tespit edildiği tarihtir.’’

İdare yasaklama nedenini tespit ettikten sonra yasaklama kararının gereğinin yapılması için bakanlığa 9 yıl sonra bildirimde bulunması halinde ne olacaktır? Bakanlık yasaklama kararının gereğini yapacak mıdır? Danıştay bu yasaklama kararını haklı bulacak mıdır?

‘’bakanlığa bildirdiği tarih, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın tespit edildiği tarihtir.’’

Kanunda bildirim tarihinden söz edilmemektedir. Kanunda tespit tarihinden söz edilmektedir. Tespit, ihaleyi yapan idare tarafından yapılacaktır. Tespiti bakanlık yapmayacaktır. Tespit tarihini ‘’bakanlığa bildirim tarihi’’ olarak tanımlamak kanuna ve kanun koyucuya haksızlık olur.

Özetle: Tespit tarihi tespit tarihidir.

Saygılarımla
Old 16-02-2008, 10:36   #6
ilhan13

 
Varsayılan

duruma hakkaniyetle yaklaşacak olursak danıştayı bu konuda haklı görmek daha doğru olur bence.burda da yine pozitif hukuk mu doğal hukuk mu tartışması ortaya çıkıyor.kanunilik ilkesi pozitif hukukun uygulanmasını gerektiriyor.bunun yanında kuvvetler ayrılığı ilkesi de var.danıştayın burada yasama organının yetkisini ihlal ettiği kanaatindeyim.(bugünki yürütmenin yasama yetkisini ele alması gibi...netice itibariyle kanunilik ilkesi av.Armağan beyi haklı gösteriyor.
amcam 2 yıl kamu ihalelerinden yasaklandı.fiilin tespit tarihinden itibaren 45 gün geçmesine rağmen.güvendiğimiz tek kapı yargıydı,o da kanunu aleyhimize yorumluyor.yapacak bir şey yok maalesef tesekkür ve saygılarımla....
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
fatura da temerrüd tarihi ihtarname tarihi ya da takip tarihi midir. avukat2007 Meslektaşların Soruları 23 01-02-2015 13:50
haksız fiil nedeni ile oluşan zararın tazmini,sorumlular ve tespit avukat 77 Meslektaşların Soruları 0 05-07-2007 11:16
Müessir Fiil Nedeniyle Kamu Davası Av. Emrah GELEŞ Hukuk Soruları Arşivi 6 25-08-2006 15:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06632996 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.