Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

doğrudan gelir desteğinin noter kanalıyla bloke edilmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-04-2011, 13:29   #1
AVUKAT_551

 
Mesaj doğrudan gelir desteğinin noter kanalıyla bloke edilmesi

saygıdeğer meslektaşlarım öncelikle herkese iyi çalışmalar diliyorum.Sorum şu şekilde müvekkilim vaktinde bir tüccardan 900 tl borç alıyor ve bunun yerine o bedelde fındığı borcuna karşılık veriyor,borç ilişkisini bu şekilde kapatıyorlar.Ancak daha sonra tüccar 1400 tl'lik para vermiş gibi parça parça ve müvekkilimin imzasının benzerlerini içeren makbuzlar düzenlemiş,önceki 900 TL'lik senetlerde elindeymiş(aradaki güven ilişkisi gereği müvekkil geri almamış).Malum şu aralar doğrudan gelir desteği ödemeleri mevcut.Tüccar müvekkilime borcunu ödemesine rağmen noterden 900 TL'lik bir ihtarname çekmiş.Müvekkilimde borcunu ödediğinden ve tüccarın da iflas halinde olmasından dolayı iğhtarnameyi dikkate almamış.Daha sonra bankaya gidip gelir desteği ödemesini almak istediğinde banka hesabın yukarıda belirtilen ihtarnameden dolayı bloke edildiğini bildirmiş.hesap 2300 tl'lik ihtarname 900 tl'lik.Ortada bir icra takibi falan da yok.Böyle bir şey mümkün müdür?Müvekkilimde gitmiş biraz daha para vermiş adama tüm makbuzları almış ancak çoğundaki imzalar müvekkilime ait değil.Bu aşamade ne yapabiliriz sayın meslektaşlarım yardımlarınız için şimdiden teşekkürler
Old 13-04-2011, 16:25   #2
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AVUKAT_551
saygıdeğer meslektaşlarım öncelikle herkese iyi çalışmalar diliyorum.Sorum şu şekilde müvekkilim vaktinde bir tüccardan 900 tl borç alıyor ve bunun yerine o bedelde fındığı borcuna karşılık veriyor,borç ilişkisini bu şekilde kapatıyorlar.Ancak daha sonra tüccar 1400 tl'lik para vermiş gibi parça parça ve müvekkilimin imzasının benzerlerini içeren makbuzlar düzenlemiş,önceki 900 TL'lik senetlerde elindeymiş(aradaki güven ilişkisi gereği müvekkil geri almamış).Malum şu aralar doğrudan gelir desteği ödemeleri mevcut.Tüccar müvekkilime borcunu ödemesine rağmen noterden 900 TL'lik bir ihtarname çekmiş.Müvekkilimde borcunu ödediğinden ve tüccarın da iflas halinde olmasından dolayı iğhtarnameyi dikkate almamış.Daha sonra bankaya gidip gelir desteği ödemesini almak istediğinde banka hesabın yukarıda belirtilen ihtarnameden dolayı bloke edildiğini bildirmiş.hesap 2300 tl'lik ihtarname 900 tl'lik.Ortada bir icra takibi falan da yok.Böyle bir şey mümkün müdür?Müvekkilimde gitmiş biraz daha para vermiş adama tüm makbuzları almış ancak çoğundaki imzalar müvekkilime ait değil.Bu aşamade ne yapabiliriz sayın meslektaşlarım yardımlarınız için şimdiden teşekkürler

Öncelikli olarak; doğrudan gelir desteğine haciz konulamadığını biliyorum.
kaldı ki, noter ihtarıyla banka alacağına bloke konmasını da ilkkez sizden duydum. yani bunu yapan banka veya banka çalışanı, sanırım görevini kötüye kullanma suçunun ne olduğundan habersiz.
Old 14-04-2011, 09:47   #3
AVUKAT_551

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.kadirpolat
Öncelikli olarak; doğrudan gelir desteğine haciz konulamadığını biliyorum.
kaldı ki, noter ihtarıyla banka alacağına bloke konmasını da ilkkez sizden duydum. yani bunu yapan banka veya banka çalışanı, sanırım görevini kötüye kullanma suçunun ne olduğundan habersiz.

Yanıtınız için teşekkür ederim.noter ihtarıyla banka alacağına bloke konduğunu bende ilk defa müvekkilimden duydum ama kendisine karşı herhangi bir takip yapılmadığında ısrar ediyor,olayın nasıl geliştiğini tekrardan araştırıcam,burada sizlerle de paylaşırım.Şunu da eklemek isterim ki doğrudan gelir desteğinin haczedilebilirliği vardır.Bir çok meslektaşımın icra takibi sonunda bu paraya da haciz koyduğuna ve tahsil ettiğine bizzat şahit oldum.Bu konuda çelişkili birçok yargıtay kararı var.Sizlerle bu paraya haciz konulabilmesine dair bir yargıtay kararını paylaşmak isterim.


T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2008/12-310
Karar: 2008/301
Karar Tarihi: 09.04.2008

ÖZET: Borçlu/davacı hakkında icra takibi yapılmış ve banka hesaplarına haciz konulmuştur. Bankanın cevabi yazısından hacze konu bu hesaplardaki paraların doğrudan gelir desteği ödemelerine ilişkin bulunduğu belirgindir. Bu gelirlerin ödenmesine dayanak teşkil eden Kanun, Bakanlar Kurulu kararı ve tebliğlerde haczedilmelerine engel oluşturacak bir düzenleme bulunmamaktadır. Mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararı usul ve yasaya uygun olup, onanması gerekir.

(5488 S. K. m. 3, 19, Geç. m. 1) (2004 S. K. m. 82) (2005/8629 S. BKK. m. 8) (2000/2172 S. BKK. Ek m. 1) (Doğrudan Gelir Desteği Ödemesi Yapılmasına Dair Tebliğ m. 3)

Dava: Taraflar arasındaki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Eskil İcra hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 18.06.2007 gün ve 2007/12-15 sayılı kararın incelenmesi davacı/borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 13. Hukuk Dairecinin 10.09.2007 gün ve 2007/16624-15496 sayılı ilamı ile;

(...Tarımda mevcut destekleme politikalarının değiştirilerek çiftçilere doğrudan gelir desteği sağlanması ve kayıt sisteminin oluşturulması amacı ile ülke çapında uygulama yapılmasına ilişkin 13.12.2001 tarihli ve 2001/3405 sayılı kararnameye eklenen 1.maddeye göre (çiftçilere yapılacak doğrudan gelir desteği ödemeleri diğer kamu kurum ve kuruluşlarının alacaklarına mahsup edilemez).

Somut olayda, borçluya doğrudan gelir desteği için verilen yukarıda açıklanan nitelikteki banka hesabındaki tutara haciz konulduğu görülmektedir. Dairemizin yerleşik içtihadına göre temelde devlete ait bu paranın borçlu çiftçiye veriliş amacı da gözetilerek haczi mümkün değildir.

Alacaklının sıfatı kamu kuruluşu niteliğinde olup olmaması ya da özel hukuk tüzel kişisi olması yukarıdaki şikeye etkili bulunmamaktadır.

O halde Mahkemece şikayetin kabulüne karar vermesi gerekirken reddi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılar yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Davacı/borçlu vekili

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

İstek, haczedilmezlik şikâyetine ilişkindir.

Eskil İcra Müdürlüğünün 2002/409 esas sayılı dosyasında; Alacaklı/2743 sayılı Eşmekaya Tarım Kredi Kooperatifi, 11.11.2002 tarihinde borçlu şikâyetçi Nefise aleyhine Örnek 48 takip talebi ile dayanarak takibe girişmiş; borçlu 02.12.2002 tarihinde verdiği dilekçe ile borcu kabulle ödeme taahhüdünde ve mal beyanında bulunmuştur.

Alacaklı vekilinin borçlunun doğrudan gelir desteği dahil tüm hesaplarına haciz tatbiki talebi üzerine T.C. Ziraat Bankası Eskil Şube Müdürlüğüne yazılan 30.03.2006 tarihli müzekkere ile borçlunun her türlü hesabına haciz uygulanması istenmiş; 30.03.2006 tarihinden itibaren hesaba yatan tüm paralar üzerine haciz blokesi konulmuştur.

Borçlu doğrudan gelir desteği ile ilgili paraların haczedilemeyeceğini ileri sürerek eldeki şikayeti yapmış; mahkemece hacze konu 2006 ve 2007 doğrudan gelir desteği ödemeleri konusunda aksine bir düzenleme olmadığından haczedilebileceği gerekçesiyle şikayet reddedilmiştir.

Borçlunun temyizi üzerine Özel Dairece, bu gelirlerin haczinin kabil olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuş: mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hükmü temyize davacı/borçlu vekili getirmektedir.

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; borçlunun Ziraat Bankasındaki hesabında bulunan doğrudan gelir desteği ödemesine ilişkin paraların haczinin kabil olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.

Çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ödemeleri, ilk olarak, 03.04.2001 gün ve 24362 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tarımda Mevcut Destekleme Politikalarının Değiştirilerek Çiftçilere Doğrudan Gelir Desteği Sağlanması ve Kayıt Sisteminin Oluşturulması Amacıyla Ülke Çapında Uygulama Başlatılmasına İlişkin Karar' ın Yürürlüğe Konulması Hakkındaki 12.12.2000 tarih ve 2000/2172 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile başlamış; bu karara 26.12.2001 tarih ve 24622 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan 2001/3405 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1 inci maddesiyle eklenen ve 03.04.2001 tarihinden geçerli olmak üzere 26.12.2001 tarihinde yürürlüğe giren Ek Madde 1 ile de, çiftçilere yapılacak doğrudan gelir desteği ödemelerinin diğer kamu kurum ve kuruluşlarının alacaklarına mahsup edilemeyeceği, düzenlemesi getirilmiştir.

Daha sonra, Bakanlar Kurulunun 04.05.2002 tarih ve 2002/4165 sayılı, 28.03.2005 tarih ve 2005/8629 sayılı kararları ile çiftçilere doğrudan gelir desteği sağlanması uygulaması' na devam edilmişse de bu ödemelerin diğer Kamu kurum ve kuruluşlarının alacaklarına mahsup edilemeyeceğine ilişkin bir hükme yer verilmemiştir.

Yine, 25.04.2006 gün ve 26149 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 18.04.2006 gün ve 5488 Sayılı Tarım Kanunu' nun, 3. maddesinin f bendinde tanımlanmış, devamı maddelerinde de buna ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Bu Kanunun 19. maddesinde hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanun Geçici Madde 1' de; başlığı altında, hükmüne yer verilmiş; ortaya konulan esaslar arasında ise bu gelirlerin haczedilemeyeceği veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarının alacaklarına mahsup edilemeyeceği, yönünde bir düzenlemeye gidilmemiştir.

Anılan Kanunun içeriği açıklanan 19.madde hükmüne dayalı olarak, her yıl doğrudan gelir desteği ödemelerinin esas ve usulleri bakanlar kurulu tarafından çıkartılan kararnameler ile düzenlenmektedir.

Nitekim, 2006 yılı Doğrudan Gelir Desteği ödemeleri, 02.04.2005 tarih ve 25774 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanarak yürürlüğe giren Ulusal Tarım Stratejisi Doğrultusunda Tarımsal Destek Ödemelerine ve Sürdürülebilir Çiftçi Kayıt Sisteminin Geliştirilmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı' nın 8. Maddesine istinaden Tarım ve Köy işleri Bakanlığı' nın yayımladığı Bitkisel Üretimle İlişkili Olarak. Doğrudan Gelir Desteği ödemesi Yapılmasına İlişkin 2006/27 nolu Tebliğ; 2007 yılı Doğrudan Gelir Desteci ödemeleri de 25.04.2006 tarih ve 26149 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan 5488 sayılı Tarım Kanununun 19' üncu maddesine istinaden Tarım ve Köy işleri Bakanlığı' nın yayımladığı Doğrudan Gelir Desteci Ödemesi Yapılmasına Dair 2007/14 nolu Tebliğ ile düzenleme altına alınmış; bu tebliğlerde de doğrudan gelir desteği ödemelerinin haczedilemeyeceği veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarının alacaklarına mahsup edilemeyeceği, yönünde ayrık herhangi bir hüküm yer almamıştır.

Somut olaya gelince; Borçlu/davacı hakkında Eskil İcra Müdürlüğünün 2002/409 esas sayılı icra dosyası ile icra takibi yapılmış ve T.C. Ziraat Bankasındaki hesaplarına haciz konulmuştur. Eskil Ziraat Bankasının cevabi yazısından hacze konu bu hesaplardaki paraların 2006 ve 2007 yıllarına ait doğrudan gelir desteği ödemelerine ilişkin bulunduğu belirgindir.

Yukarıda da ayrıntısıyla açıklandığı üzere 2006 ve 2007 yıllarına ait bu gelirlerin ödenmesine dayanak teşkil eden Kanun, Bakanlar Kurulu kararı ve tebliğlerde haczedilmelerine engel oluşturacak bir düzenleme bulunmamaktadır.

Zira, 04.05.2002 tarih ve 2002/4165 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının yayımlanmasına kadar olan dönem için açıkça kabul edilen, bu gelirlerin diğer kamu kurum ve kuruluşlarının alacaklarına mahsup edilemeyeceği olgusu, bu tarihten sonra kabul görmemiş ve hacze engel oluşturacak başka herhangi bir düzenleme de yapılmamıştır.

Diğer taraftan, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu' nun başlıklı 82.maddesinde de, doğrudan gelir desteği Ödemelerinin bu madde kapsamında ele alınmasını olanaklı kılan bir düzenleme yer almadığı gibi, devlet eliyle ödenmesine karşın tamamen çiftçinin uhdesine geçen bu ödemelerin maddenin birinci bendi anlamında devlet malt niteliğinde kabulü de mümkün değildir.

Yine, 5488 Sayılı Tarım Kanunu' nda da, bu gelirlerin haczine engel oluşturacak herhangi bir yasal düzenleme de yer almamaktadır.

Açıklanan durum karşısında, mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararı usul ve yasaya uygun olup, onanması gerekir.

Sonuç: Davacı/borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 09.04.2008 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Noter kanalıyla 35'e göre tebligat??? damista Meslektaşların Soruları 32 26-11-2014 17:01
Doğrudan Gelir Desteği Av.Selim HARTAVİ Meslektaşların Soruları 3 12-03-2009 12:03
Doğrudan Gelir Desteği sumeyra Meslektaşların Soruları 1 12-11-2007 11:45
Doğrudan Gelir Desteği Av.Selim HARTAVİ Meslektaşların Soruları 2 26-11-2006 20:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04654288 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.