Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Babasının yaptığı kazada annesi ölen küçüğün destekten yoksun kalma tazminatı talep etmesi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-12-2016, 09:20   #1
av.sg

 
Varsayılan Babasının yaptığı kazada annesi ölen küçüğün destekten yoksun kalma tazminatı talep etmesi?

1- Babasının sürücüsü olduğu aracın yapmış olduğu tek taraflı kazada annesi ölen küçüğün sigorta şirketine karşı açacağı destekten yoksun kalma tazminatı davası baba tarafından velayeten mi açılır? Babanın kusurlu oluşu küçük adına dava açmasına engel teşkil eder mi?

2- Bu dava sonrasında tazminat ödeyen sigorta şirketinin kusurlu babaya rücu hakkı var mıdır?

Emsal karar sunabilirseniz sevinirim.
Old 14-12-2016, 11:17   #2
av.sercan35

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

17. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/18507

K. 2016/4649

T. 12.4.2016

• TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLANAN DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI (Davacılar İhtiyari Dava Arkadaşları Olduğundan Davacılar Yararına Ayrı Ayrı Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Gerekirken Tüm Tazminat Toplamı Üzerinden Vekalet Ücreti Takdir Edilmiş Olmasının Doğru Olmadığı)

• DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI (Trafik Kazasından Kaynaklanan - Davacılar İhtiyari Dava Arkadaşları Olduğundan Davacılar Yararına Ayrı Ayrı Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Gerektiği)

• VEKALET ÜCRETİ (Trafik Kazasından Kaynaklanan Destekten Yoksun Kalma Tazminatı - Davacılar İhtiyari Dava Arkadaşları Olduğundan Davacılar Yararına Ayrı Ayrı Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Gerekirken Tüm Tazminat Toplamı Üzerinden Vekalet Ücreti Takdir Edilmiş Olmasının İsabetsizliği)

• İHTİYARİ DAVA ARKADAŞLIĞI HALİNDE VEKALET ÜCRETİ DURUMU (Davacılar İhtiyari Dava Arkadaşları Olduğundan Davacılar Yararına Ayrı Ayrı Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Gerektiği)

1136/m.164

ÖZET : Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacılar ihtiyari dava arkadaşları olduğundan, davacılar yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tüm tazminat toplamı üzerinden vekalet ücreti takdir edilmiş olması doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkillerinin murisi ...'ın davalıya ZMSS poliçesi ile sigortalı aracı kullanmakta iken gerçekleşen tek taraflı kazada vefat ettiğini ve müvekkillerinin bu suretle murislerinin desteğinden mahrum kaldıklarını ileri sürerek fazlaya ilişin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıya başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 6.2.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat taleplerini davacı ... için 100.832 TL, davacı ... için 2.537 TL, davacı ... için 10.636 TL, davacı ... için 14.419 TL'ye yükselttiklerini bildirmiştir.

Davalı vekili, davacıların murisinin tam kusurlu sürücü olması sebebiyle tazminat talep edemeyeceklerini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulüyle davacı ... için 100.832 TL, davacı ... için 2.537 TL, davacı ... için 10.636 TL, davacı ... için 14.419 TL tazminatın 19.10.2012 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak kendisine asaleten çocuklarına velayeten davacı ...'a verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen aktüerya bilirkişisi raporunda belirtilen destek tazminatına dair hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığına, ölüm sebebiyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına (HGK'nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK'nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar, HGK'nun 16.1.2013 gün, 2012/17-1491 Esas-2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca) göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

Davacılar ihtiyari dava arkadaşları olduğundan, davacılar yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tüm tazminat toplamı üzerinden vekalet ücreti takdir edilmiş olması doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 Sayılı HMK'nın geçici 3/II. Maddesi delaletiyle 1086 Sayılı HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 4. bendinde yer alan "Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.'ne göre hesaplanan 12.673,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin hükümden çıkarılarak, yerine "Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.'ne göre hesaplanan; davacı ... için 10.400 TL, davacı ... için 1.500 TL, davacı ... için 1.500 TL, davacı ... için 1.730,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisine asaleten, diğer davacılara velayeten davacı ...'a verilmesine" cümlesinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 14-12-2016, 11:22   #3
av.sercan35

 
Varsayılan

Babanın velayeten dava açmasına engel bir durum yok. Çocuk zarar gören üçüncü kişi konumunda olduğundan araç sürücüsünün kusurlu olması dava açılmasına engel değildir. Sürücünün ağır kusurlu olduğu durumlarda sigorta şirketinin rücu hakkı vardı ancak Danıştay bu konuda yürütmeyi durdurma kararı verdi.

http://hukukmedeniyeti.org/haber/127...d4Bsg.facebook
Old 14-12-2016, 22:31   #4
av.sg

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, Danıştay kararını okudum.İlgili kısım şöyle:

"""...Dava Konusu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının"B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinin (b) bendinde yer alan “veya trafik kurallarının ihlali” ibaresi yönünden;
Tebliğin "B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinde; "Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken
ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise " düzenlemesine yer verilmiştir.


Sigortalıya rücu nedenlerini düzenleyen maddenin (a) bendinde sorumluluk için “kasıt veya ağır kusurun bulunması” şart koşulmuş iken (b) bendinde bu ayrımın yapılmadığı görülmektedir. “Trafik kurallarının ihlali” kasıt veya ağır kusur ile gerçekleşebileceği gibi, hafif kusur, kusursuz olma ve hatta meşru müdafaa halinde dahi gerçekleşebilecektir.
Önceki tebliğlerde ve kanunda yer almayan dava konusu edilen ibare nedeniyle 3. kişinin zararlarını güvence altına almak için prim ödeyen sigortalının bir de trafik kuralının ihlalinden kaynaklı zararları ödemek zorunda kalacağı, her trafik ihlalinde sigortalının kusurlu olamayacağı ve dolayısıyla kendisine sigortacı tarafından rücu edilemeyeceği açıktır.
Bu durumda; "veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise" ibaresinde ihlalin herhangi bir manevi unsuruna (kast, kusur, kusursuzluk) yer verilmemesi nedeniyle hukuka uyarlık görülmemiştir.
Kaldı ki; 02.02.2016 tarihli ve 29612 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan değişiklikle dava konusu ibarenin "veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali sonucunda meydana gelmiş ise” şeklinde değiştirildiği anlaşılmıştır..."""

Anladığım kadarıyla; Danıştay kararında yürütmesi durdurulan "veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise" kısmıdır. Daha sonra onun yerine "veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali sonucunda meydana gelmiş ise” ibaresi getirilmiş.

Netice olarak sigortanın rücu hakkının doğması için kazanın ve trafik ihlalinin "kasıt ya da ağır kusur" ile oluşması gerekiyor. Bu konuda Yargıtay'ın vermiş olduğu; sürücünün yüzde yüz kusurlu olması halinde dahi bunun tek başına kasıt veya ağır kusur sayılamayacağına ilişkin kararları aydınlatıcı olabilir.

İlginiz için teşekkür ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Destekten yoksun kalma tazminatı Ayşen Meslektaşların Soruları 1 27-04-2016 15:13
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı numansaglam19 Meslektaşların Soruları 5 07-07-2015 13:28
destekten yoksun kalma tazminatı Av. Yasin Yıldız Meslektaşların Soruları 2 13-06-2013 09:29
destekten yoksun kalma tazminatı ilksan Meslektaşların Soruları 10 02-03-2013 17:06
destekten yoksun kalma tazminatı talep şartı av.s Meslektaşların Soruları 3 13-04-2009 12:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04476595 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.