Evlatliğin Mirasçiliği Sorunu

iyi günler öncelikle,

mehmet 1990 yılında ayşe yi evlat ediniyor. 1991 yılında da mehmet ölüyor. mehmet in annesi fatma da 1993 yılında vefat ediyor. fatma öldüğünde 4 tane yaşayan çocuğu 1 tane de evlatlık ayşe mirasçı olarak bulunuyor.
çocuklar veraset ilamını 2002 de çıkartıyorlar. ve evlatlık olan ayşe bu veraset ilamında görünmüyor.bu verset ilamı ile intikal yaptırıyorlar sonrasında ise 2005 yılında satış yapıyorlar kendi çocuklarına.
eski medeni kanun evlatlığın sadece evlat edinenin mirasçısı olabileceğini düzenlemişken yeni medeni kanun aradaki ayrımı kaldırarak kan hısmı gibi bağını koruyor. şimdi yeni verset ilamı almak için başvurduğumuzda ayşe de mirasçı olarak görünüyor. ketmi verseye dayalı tapu iptal tescil açtık. karşı taraf eski medeni kanun gereğince davanın dinlenemeyeceği beyan ediyor. burada uygulanacak kanun yeni medeni kanun değil mi?(taşınmazın intikali 2002 satışı 2005) şimdiden teşekkürler

Sayın meslektaşım,
Olayınızda evlat edinen Mehmet 1991 yılında, annesi Fatma da 1993 yılında ölmüştür.Her iki murisin ölümü de 743 sayılı eski Türk kanunu medenisi yürürlükte iken gerçekleşmiştir.Sizinde bildiğiniz gibi bir kimsenin mirasçı olabilmesi için 2 şart gereklidir.İlk şart murisin ölümünde sağ olmak,ikinci şart ise mirasa ehil olmak(mirastan ıskat,mirastan mahrumiyet, mirastan feragat,mirası red gibi nedenlerle mirasçılık sıfatından yoksun olmamak) dır.4722 sayılı Türk medeni kanununun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki kanunun 17. maddesi gereğince, mirasın intikali başta olmak üzere mirasçılık sıfatının kazanılması ölümün gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre,dolayısıyla 743 sayılı eski kanuna göre tespit edileceğinden evlâtlığın, Fatma' nın mirasçısı olup olamayacağını 743 sayılı kanuna göre değerlendirmenizi tavsiye ederim.Evlatlık hem Mehmet,in hem de kök içi halefiyet gereğince Fatma' nın da yasal mirasçısı konumunda olduğundan ilk alınan veraset ilamında neden yasal mirasçı olarak yer almadığını da anlayamadım.Çünkü evlâtlığın sadece kendisini evlat edinenin mirasçısı olabileceği şeklindeki kanun hükmünden amaç eşlerden birinin evlat edinmesi halinde evlâtlığın sadece kendisini evlat edinenin yasal mirasçısı olacağı, kendisini evlat edinmeyen diğer eşin yasal mirasçısı olamayacağına ilişkindir.Saygılarımla.Av.Şükrü Söğüt

Alıntı: Yazan Av.şükrü söğüt Sayın meslektaşım, Olayınızda evlat edinen Mehmet 1991 yılında, annesi Fatma da 1993 yılında ölmüştür.Her iki murisin ölümü de 743 sayılı eski Türk kanunu medenisi yürürlükte iken gerçekleşmiştir.Sizinde bildiğiniz gibi bir kimsenin mirasçı olabilmesi için 2 şart gereklidir.İlk şart murisin ölümünde sağ olmak,ikinci şart ise mirasa ehil olmak(mirastan ıskat,mirastan mahrumiyet, mirastan feragat,mirası red gibi nedenlerle mirasçılık sıfatından yoksun olmamak) dır.4722 sayılı Türk medeni kanununun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki kanunun 17. maddesi gereğince, mirasın intikali başta olmak üzere mirasçılık sıfatının kazanılması ölümün gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre,dolayısıyla 743 sayılı eski kanuna göre tespit edileceğinden evlâtlığın, Fatma' nın mirasçısı olup olamayacağını 743 sayılı kanuna göre değerlendirmenizi tavsiye ederim.Evlatlık hem Mehmet,in hem de kök içi halefiyet gereğince Fatma' nın da yasal mirasçısı konumunda olduğundan ilk alınan veraset ilamında neden yasal mirasçı olarak yer almadığını da anlayamadım.Çünkü evlâtlığın sadece kendisini evlat edinenin mirasçısı olabileceği şeklindeki kanun hükmünden amaç eşlerden birinin evlat edinmesi halinde evlâtlığın sadece kendisini evlat edinenin yasal mirasçısı olacağı, kendisini evlat edinmeyen diğer eşin yasal mirasçısı olamayacağına ilişkindir.Saygılarımla.Av.Şükrü Söğüt

şükrü bey ,
kanunun kast ettiği şey; evlat edinenin miras bırakanı olan anne babanın mirasından yararlanamayacağı şeklinde değil doğru mu anladım. yani burada ayşe nasıl babasının mirasından yararlanacak ise babannesinin mirasından da yararlancaktır. ister eski kanun isterse yeni kanun olsun durum fark etmez mi?

Sayın meslektaşım,
Her iki murisinde ölümü eski kanun yürürlükte iken gerçekleştiğinden 4722 sayılı kanun gereğince 743 sayılı kanun uygulanacaktır.743 sayılı kanun gereğince evlâtlık ve alt soyunun mirasçılık sıfatı evlat edinen ile sınırlıdır.Yani kanun koyucu evlâtlığa ve evlâtlığın alt soyuna tabir yerinde ise sınırlı bir mirasçılık sıfatı(yasal mirasçılık) tanımıştır. Evlat edinenin ölümü halinde evlâtlık ve evlatlığın alt soyu evlat edinenden mirasçı sıfatıyla miras alabileceklerdir.Evlat edinene,kendi miras bırakanlarından da gelen miras üzerinde evlâtlık ve evlâtlığın alt soyu mirasçı sıfatına sahiptir.Ancak evlat edinen kişi olan Mehmet, kendi annesi olan Fatma dan daha önce öldüğünden ,yani Fatma' nın ölümünde yasal mirasçısı olan oğlu- evlat edinen Mehmet sağ olmadığından ve buna bağlı olarak kök içi halefiyet kuralı uygulanamayacağından fatma nın ölümü nedeniyle terekesinde evlâtlık ile evlâtlığın alt soyu miras hakkına sahip olamayacaktır.Bu nedenle evlâtlığın evlat edinenden alınan veraset ilamında yasal mirasçı olması gerekmekte ise de Fatma nın yasal mirasçısı olamadığından Fatma dan alınacak veraset ilamın da ise evlâtlık ve evlâtlığın alt soyu yasal mirasçı olarak yer alamayacaktır.Evlat edinen Mehmet ile annesi Fatma' nın ölüm tarihlerini karıştırdığımdan mesajımı bu şekilde düzeltirim.Saygılarımla.Av.şükrü söğüt