Tellallık sözleşmesinin satış temsilcisi tarafından imzalanması ,takip kim adına başlatılmalı ?

( A ) ya ait ( X Yatırım ) isimli emlak firması ( şahıs firması )ile alıcı arasında telalık sözleşmesi imzalanmış. Ancak sözleşmeyi emlak firması adına satış temsilcisi imzalamış. ( X Yatırım -Satış temsilcisi Y olarak imza olduğunu düşünelim ,A nın imzası yok) Tellallık sözleşmesinde iki tarafında imza olması geçerlilik şartı olduğundan takibin A adına açılmış olması bir sıkıntı doğurur mu?Takip ( Y ) adına mı açılmalıydı ? ( Y pirim karşılığı A nın yanında çalışmaktadır )

Teşekkürler

"Doğrudan doğruya temsil" hükümleri çerçevesinde ve " satış temsilciliği" de nazara alınarak, dâva, (A) 'ya karşı açılacaktır ve bir sıkıntı doğurmayacaktır...

Sayın Meslektaşım;
Sanırım dava A adına açılmalı demek istediniz.Çünkü A emlak ofisi sahibi ve adına satış temsilcisinin sözleşme imzaladığı kişi.Cevap için teşekkürler.

Alıntı: Yazan mslmklvz Sayın Meslektaşım; Sanırım dava A adına açılmalı demek istediniz.Çünkü A emlak ofisi sahibi ve adına satış temsilcisinin sözleşme imzaladığı kişi.Cevap için teşekkürler.

(A) ya karşı da (A) adına da açılablir. Kolaylıklar dilerim.

Sayın okyay; Uzunca bir süre geçti ancak ancak açtığımız davanın duruşması yeni geldi.Hakim sözleşmede Y nin adı var,Y yetkilimi ,bununla ilgili belgeleri sunun dedi.Ancak satış temsilcisi olan Y ile A arasında herhangi bir sözleşme yok.Y tellallık sözleşmesini kendi adına imzalamış ancak biz emlak ofisinin sahibi A olduğu için takibi A adına açmıştık.Sadece A tarafından Y adına verilmiş bir vekaletname var.Bu vekaletde işyerim ile ilgili tüm faaliyetleri yürütmeye... şeklinde ibare var.Bu vekaleti sunmamız bizim için yeterli olur mu?.Husumet açısından bir sorun yaşarmıyız?A ile Y kendi aralarında adıma tellalık sözleşmesi imzalamaya yetkilidir şeklinde bir sözleşme yapsalar bu sorun aşılırmı_Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkürler.

Temsilci (y) ile üçüncü kişi (alıcı) arasında yapılan sözleşme sonrasında, sözleşme şartlarına aykırı hareket eden alıcı hakkında yapılan takibin temsil olunan (A) tarafından başlatılması zaten doğru olandır. Temsilci tarafından böyle bir takip başlatmak ancak dolaylı temsil sözkonusu olduğunda doğru olabilirdi.

Gayrimenkul tellallığı sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması gerekmektedir, sözleşmenin yazılı yapıldığı ortada olduğundan bu sözleşme geçerlidir ve alıcı ile firma arasında sonuç doğurur, aslına bakılırsa (davalının bu yönde bir itirazı yok ise) hakimin firma ile temsilci arasında bir yetkilendirme (temsil ilişkisi) araması bana göre yersizdir zira; tellallık sözleşmesinin şirket çalışanı biri tarafından yapılması ile şirket ortaklarından biri tarafından yapılması arasında alıcı yönünden bir fark yoktur. Kaldı ki temsil ilişkisinin var olduğu hal ve koşullardan da anlaşılmış ve bu inançla sözleşme aktedilmiştir.

Çok uzatmadan "A tarafından Y adına verilmiş bir vekaletname" yi sunduğunuzda bu sorun aşılmış olacaktır kanaatindeyim.

İyi çalışmalar.

Üstadım cevabınız için teşekkürler,Ancak A şahıs firması şirket değil.Y satış temsilcisi ancak A ile arada bir sözleşme yok.Prim usulü çalışıp yapılan satışlardan prim almakta.Taşınmazla ilgili hizmeti veren de Y.A nın Y ye verdiği vekalette onu temsilen sözleşme imzalayabileceğine dair bir ibare yok.Sadece işyerim ile ilgili faaliyetleri yürütmeye denilmiş.Bu vekalet yeterli olur mu.?Böyle bir durumda husumet sorunu gündeme gelir mi?

Alıntı: Yazan mslmklvz A nın Y ye verdiği vekalette onu temsilen sözleşme imzalayabileceğine dair bir ibare yok.Sadece işyerim ile ilgili faaliyetleri yürütmeye denilmiş.Bu vekalet yeterli olur mu.?Böyle bir durumda husumet sorunu gündeme gelir mi?

Vekalette, bahsettiğiniz şekilde bir ibare olmaması sorun teşkil etmeyecektir, kanun belli bazı hallerle sınırlı olmak üzere özel yetki verilmesi gerektiğini belirtmektedir. Örneğin davadan feragat etmek, sulh olmak... vb. özel yetki gerektirir...

Temsilcinin, temsil olunan adına -vekaletnamede böyle bir yetkisi olmasa dahi- sözleşme akdetmesinde bir sakınca olmadığı kanaatindeyim.

Kolay gelsin