araç kaza yeri terk - adam öldürme - kast

Aynı istikamette seyreden iki araçtan öndeki sol dikiz aynasıyla yedi yaşlarında küçük bir çocuğa çarpıyor ve hiç durmadan olay yerinden uzaklaşıyor.İkinci araçta çocuğu arabanın altına alıyor.Çocuk olay yerinde ölmüyor.Hastaneye kaldırıldığında hayatını kaybediyor.Çocuk üzerinde yapılan otopside (klasik otopsi gerekli görümediğinden yapılmıyor.) Oluşan künt kafa travmasına bağlı olarak kafa tası kırılmasının yol açtığı beyin kanaması hasebiyle öldüğü belirtiliyor.Kaza yeri tesit tutanağında asli kusurlu olarak çocuk görünüyor.Ve ayrıca ilk araç sahibi için kaza yeri terk tutanağı düzenleniyor.Hazırlık aşamasında dinlenen tanıklardan ikinci aracın sahibinin kusurlu olmadığı belirtiliyor.İlk araç sahibi çocuğa çarptıktan sonra hemen dursaydı arkadaki araçta durabilirdi dersek,ilk araç çarpıp kaçtığı için taksirle adam öldürmekten değilde olası kastla adam öldürmekten dolayı suçlanabilirmi? Ayrıca ilk araç sahinin sürücü belgesi de yoktur.Değerli fikirlerinizi merakla bekliyorum.

olayımızda kasıtlı adam öldürme değil de birden fazla kişinin işlediği taksirli adam öldürme suçu vardır diye düşünüyorum. Çünkü birinci araç sahibinin fiili ile ikinci araç sahibinin fiili arasında illiyet bağı bulunmaktadır. Her fail kusuru oranında ceza alacaktır.

Saygılar

bence de olayımızda olası kastın varlığından söz edilemez ancak taksirden bahsedilebilir.eğer hızı normalin üzerinde ise bilinçli taksire de girbilir diye düşünüyorum..

Olayda iki sürücünün de kasten hareket ettiğini söylemek isabetli olmaz görüşündeyim.Çocuğa çarpan ilk sürücü için taksirden kaynaklanan sorumluluk düşünülmelidir.Bunun da bilinçli taksir olmadığını düşünüyorum.İkinci sürücünün kusurluluğu da somut olayda ayrıntılı değerlendirilerek tespit edilmelidir. Aradaki mesafe araçların hızları alabilecekleri önemlerin olup olmaması gibi durumlar etkili olacaktır.

İkinci aracın kusursuz olduğundan eminmisiniz? Olayın oluşunu tam olarak bilmiyorum, ancak sürat olma ihtimali var mı? Arkadaşlara kusur konusunda katılıyorum.

Bence olayda ilk sürücü açısından olası kastın gerçekleşmediğini söylemek pek kolay değil.
Bildiğiniz üzere kast; başlangıçta ortaya çıkabileceği gibi sonradan da ortaya çıkabilmektedir. Olayımızda başlangıçtaki kasttan söz edilemeyecekse de sonradan orataya çıkan kasttan söz edilebilir.

Olası kast kastın bir türü olup tıpkı doğrudan kast gibi "bilme" unsurunu içinde barındırır; ancak "isteme" unsurunda dolaylılık vardır. Şöyle ki; kişi neticeyi öngörür-bilir- ve bunun gerçekleşmesine rıza gösterir. Kısaca "gerçekleşirse gerçekleşsin" der ve önlemeye çalışmaz.

İşte ilk sürücü de çocuğa çarptıktan sonra ölebileceğini bilmektedir(tabi bu bir varsayımdır olaya göre değişebilir) ve başlangıçta öldürme veyahut yaralama kastı olmasa da olay yerinden kaçarak çocuğun ölmesine rıza göstermiştir. Kısacası sonradan ortaya çıkan kast söz konusudur. Doğrudan ölüm neticesini istememiş olmasından ötürü olası kastla sorumlu olacaktır. Olası kastta da netice kastı belirler ilkesi gereğince ölüm neticesinden olası kastıyla sorumlu olmalıdır.

İkinci sürücü bakımından taksir olup olmadığı olaya göre değişir kanımca.
Sürücü belgesinin olup olmaması yaralamalı veya ölümlü trafik kazalarında kusura etki eden bir neden değildir.
Benim görüşüm budur. Saygılarımla...

Kast değerlendirmesi açısından ben de sayın Kaan ın görüşlerine katılıyorum. Çünkü olası kastta neticenin kabulü vardır. Yolun durumu da önem kazanmakta olup, hele ki yaralı halde bırakıp kaçtığında bir başka aracın da çarpma ihtimalinin yüksek olduğu bir yolsa burada olası kast söz konudur. Kaldı ki bırakip kaçmakla da netice kabullenilmiştir. Dosyanın bütününü bilmemekle birlikte ben de burada olası kastın var olduğunu düşünüyorum

tüm meslektaşlarıma teşekkürler
bende burada ilk sürücü için olası kastın olduğundan yanayım...