Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Islahla Artitilan Kisma Faİz Talep Etmemek

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-02-2010, 18:21   #1
ATARAS

 
Varsayılan Islahla Artitilan Kisma Faİz Talep Etmemek

Merhabalar,

trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle açılan davada, bilirkişiden gelen rapor doğrultusunda maddi tazminat ıslah edilmiş ancak ıslahla artırılan kısma faiz istenmemiş. Mahkeme, ceza davasının sonucunu bekleyerek uzun zaman sonra karar vermiş. Kararda, tüm alacaklar için olay gününden itibaren yasal faize hükmedilmiş. Değerli meslektaşlarım, ıslahla artırılan kısım için faize karar verilebilmesi, talebe bağlı değil midir? Talep edilmediği halde bu kısım için de faize hükmedilebilir mi? Yargıtay bu kararı bozar mı? Şayet bozarsa, alacaklı taraf ayrı bir dava ile faiz talebinde bulunabilir mi? Alacaklı için faiz konusunda dava açabilmek yada ilamsız takip yapabilmek için zamanaşımı ne zaman başlar? Yargıtayın bozmasıyla mı başlar? Yargıtay bozma kararı olmadan alacaklının faiz davası açma gereği doğmadığından, zamanaşımı olay gününden itibaren işlemez denilebilir mi? Borçlu davalı açısından, kararı bu yönden temyiz edip bozdurmanın faydası olur mu? Yoksa başka bir davada yada takipte istenebileceği için faydası olmaz mı? Görüşlerinizi aktarırsanız sevinirim, teşekkürler...
Old 22-02-2010, 21:43   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ATARAS
Merhabalar,

trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle açılan davada, bilirkişiden gelen rapor doğrultusunda maddi tazminat ıslah edilmiş ancak ıslahla artırılan kısma faiz istenmemiş. Mahkeme, ceza davasının sonucunu bekleyerek uzun zaman sonra karar vermiş. Kararda, tüm alacaklar için olay gününden itibaren yasal faize hükmedilmiş. Değerli meslektaşlarım, ıslahla artırılan kısım için faize karar verilebilmesi, talebe bağlı değil midir? Talep edilmediği halde bu kısım için de faize hükmedilebilir mi? Yargıtay bu kararı bozar mı? Şayet bozarsa, alacaklı taraf ayrı bir dava ile faiz talebinde bulunabilir mi? Alacaklı için faiz konusunda dava açabilmek yada ilamsız takip yapabilmek için zamanaşımı ne zaman başlar? Yargıtayın bozmasıyla mı başlar? Yargıtay bozma kararı olmadan alacaklının faiz davası açma gereği doğmadığından, zamanaşımı olay gününden itibaren işlemez denilebilir mi? Borçlu davalı açısından, kararı bu yönden temyiz edip bozdurmanın faydası olur mu? Yoksa başka bir davada yada takipte istenebileceği için faydası olmaz mı? Görüşlerinizi aktarırsanız sevinirim, teşekkürler...
Sn ATARAS,
Islahla arttırılan kısma faiz talebinin bulunmaması:
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 14.06.2005 T., 2004/9459 E., 2005/6493 K.:“Davacı, dava konusu kaza nedeniyle daimi işgücü kaybına uğradığını belirterek bu kalem zararının da hüküm altına alınmasını istemiştir. Bu konuda Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan rapor alınmıştır. Oysa 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun 16/2. maddesi "c" bendi gereğince Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulu'nun "meslekte kazanma gücü kaybı" konusunda bilimsel ve teknik görüşlerini mahkemelere bildirmekle görevli kılındığı gözetilerek davacının açıkça yaptığı iş (mesleği) belirtilerek Adli Tıp Kurumu'ndan SSK Sağlık İşlemleri Tüzüğüne uygun rapor alınması gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
Davacı taraf davasını 12.9.2003 tarihinde ıslah etmiş ise de, ıslah dilekçesi ile ıslah edilen miktara faiz istenmediği halde, ıslah edilen miktara da olay tarihinden faiz yürütülmesi de usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir…”

Faiz talebinin ayrı bir dava olarak ileri sürülebilip sürülemeyeceği hususu:
818 S.K. m.113: “Asıl borç tediye ile veya sair bir surette sakıt olduğu takdirde kefalet ve rehin ve sair fer'i haklar dahi sakıt olur.
Evvelce işleyen faizleri talep hakkının mahfuz bulunduğu beyan edilmiş veya hal icabından neşet eylemiş olmadıkça bu faizler talep olunamaz.
Gayrimenkul rehine ve kıymetli evraka ve konkordatoya müteallik hususi hükümler mahfuzdur.”
Asıl alacak için ıslah bulunması-bu kısmın dava edilmiş olması sebebiyle; bu kısmın faizi için ayrı dava ikame edilebileceği kanaatindeyim.

Faiz için zamanaşımı hususu:
818 S.K. m.131: “Asıl alacak hakkında müruruzaman vaki olunca faiz ve sair fer'i alacaklar hakkında da müruru zaman vaki olmuş olur.”

Saygılarımla...

Old 23-02-2010, 11:39   #3
ATARAS

 
Varsayılan

Sn. Hades;

Katkılarınız için teşekkür ederim. Davacının faiz için ayrı bir dava yada takip yapma yükümlülüğü Yargıtay Bozmasından sonra mı başlar? Zamanaşımı süresi, faiz talebi açısından olay gününden itibaren mi işler? 10 Yıllık süre sonunda Yargıtay faiz açısından bozma kararı verse, davacının artık faiz talep hakkı zamanaşımına uğramıştır denebilir mi? Eldeki kararda zaten faize hükmedilmiştir. Faiz kararı bozulursa ve bu arada olaydan itibaren 10 yıllık süre geçerse faiz zamanaşımına uğramıştır denebilir mi? Yoksa, Yargıtay bozmasıyla yeni bir zamanaşımı süresi mi başlar? teşekkürler...
Old 23-02-2010, 15:29   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ATARAS
Sn. Hades;

Katkılarınız için teşekkür ederim. Davacının faiz için ayrı bir dava yada takip yapma yükümlülüğü Yargıtay Bozmasından sonra mı başlar? Zamanaşımı süresi, faiz talebi açısından olay gününden itibaren mi işler? 10 Yıllık süre sonunda Yargıtay faiz açısından bozma kararı verse, davacının artık faiz talep hakkı zamanaşımına uğramıştır denebilir mi? Eldeki kararda zaten faize hükmedilmiştir. Faiz kararı bozulursa ve bu arada olaydan itibaren 10 yıllık süre geçerse faiz zamanaşımına uğramıştır denebilir mi? Yoksa, Yargıtay bozmasıyla yeni bir zamanaşımı süresi mi başlar? teşekkürler...

Sn. ATARAS,

Faiz, olay gününden itibaren işlemeye başlamıştır. Takdir edersiniz ki siz asıl alacağa konu tazminatı ödemediğiniz sürece; işbu asıl alacağa faiz işlemeye devam etmektedir. Dolayısıyla davacı, faiz için dava ikame ettiğinde, işbu dava tarihinden geriye doğru hesaplanacak zamanaşımı süresindeki faizden mes’uliyet söz konusudur (diye düşünüyorum ). Velev ki; 818 S.K. m.113/1-2: “Asıl borç tediye ile veya sair bir surette sakıt olduğu takdirde kefalet ve rehin ve sair fer'i haklar dahi sakıt olur. Evvelce işleyen faizleri talep hakkının mahfuz bulunduğu beyan edilmiş veya hal icabından neşet eylemiş olmadıkça bu faizler talep olunamaz.”

Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Dava DİlekÇesİnde Talep Edİlmeyen Faİz senemü Meslektaşların Soruları 14 14-09-2011 00:56
Islahla ZamanaŞimi İtİrazi Yapilabİlİr Mİ? ALAMUT Meslektaşların Soruları 3 29-07-2009 21:01
Islahla Yoluyla Yeni Delil Sunma avfatih Meslektaşların Soruları 4 13-01-2009 22:18
Manevİ Tazmİnat Talep Edİlİrken Faİz Talep Edİlmemesİ Av.Yücel Tamtürk Meslektaşların Soruları 4 13-10-2008 16:28
Islahla ZamanaŞimi Av. C. Erol Bayrakdar Meslektaşların Soruları 2 23-07-2007 14:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07540011 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.