Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

iflasın ertelenmesi kararına rağmen takip yapılması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-05-2009, 22:12   #1
Nuriye Değer

 
Varsayılan iflasın ertelenmesi kararına rağmen takip yapılması

Sayın Meslektaşlarım,Müvekkil şirket hakkında ticaret mahkemesinden alınan bir iflasın ertelenmesi kararı var. Bu karara rağmen kambiyo senetlerine mahsus takipler yada ihtiyati haciz kararları veriliyor.Ödeme emri tebliğ edildiğinde icra mahkemesine müracaat ile erteleme kararı gereği takibin durmasını talep ettik.Mahkeme icra dairesine başvurulması gerektiğinden dava dilekçesinin usulden reddine karar verdi.
Sizden ricam bu takip ve hacizlerde doğrudan icra dairesine mi mahkemeye mi başvurmak lazım.Kararı temyiz edip ,aynı zamanda da icra dairesine başvuracağım.
teşekkürler...
Old 03-05-2009, 23:01   #2
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Sayın üye dolaylı bir karara ulaştım umarım yardımcı olur.

T.C.
YARGITAY
Onikinci Hukuk Dairesi Esas No: 2004/8556 Karar No: 2004/13661 Tarih: 28.5.2004
  • ŞİKAYET ( İflasın ertelenmesi Kararı Üzerine Borçlu Aleyhine 6183 Sayılı Yasaya Göre Yapılan Takipler de Dahil Olmak Üzere Hiçbir Takip Yapılamaması )
  • İflasın ertelenmesi KARARI ( Karar Üzerine Borçlu Aleyhine 6183 Sayılı Yasaya Göre Yapılan Takipler de Dahil Olmak Üzere Hiçbir Takip Yapılamaması )
ÖZET :
İİK.nun 179/b madde hükmü gereğince İflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur.
DAVA :
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR :
İİK.nun 179/b madde hükmü gereğince İflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur. Bu nedenle, 8.10.2003 tarihinde İflasın ertelenmesi kararından sonra alacaklının 13.11.2003 tarihinde takip yapmasına yasal imkan bulunmadığından, bu takibin iptaline karar vermek gerekirken, durdurulmasına karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca şikayeti kabul edilen borçlu kendisini vekille temsil ettirdiği halde borçlu vekili lehine ücreti vekalete hükmedilmemesi de doğru olmadığı gibi masrafların müşteki borçlu üzerinde bırakılması da doğru değildir.
SONUÇ :
Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 28.05.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Yukarıdaki kararda iflasın ertelenmesinden sonra yapılan bir takip hakkında yapılan şikayetten bahsediliyor. Takibin iptaline karar verilmesinden bahisle karar bozuluyor. İcra dairesine şikayet yoluyla başvurup takipleri iptal ettirmek doğru olandır.
Old 04-05-2009, 07:44   #3
ORATOR

 
Varsayılan

İflas erteleme talebine istinaden verilen takip yasağına ilişkin tedbir kararı resmi olarak tebliğ edilmemiş ise, takip iptal edilemez, sadece hacizlerin kaldırılmasına karar verilir.Konu ile ilgili bir itirazda, yerel mahkeme bu şekilde beyanımıza istinaden karar vermiştir.
Old 04-05-2009, 10:53   #4
emrahcevik

 
Varsayılan

mahkeme hatalı karar vermiş olmalı.

konuyla ilgili ikili bir ayrım yapmak gerekebilir. eğer iflasın ertelenmesi kararı verildikten sonra yapılmış herhangi bir takip varsa bu takip iptal edilmelidir. erteleme kararından önce başlamış bir takip varsa bu takibin durdurulmasına karar verilmelidir. bu durum ayrıca iik 16/2 kapsamında olduğu için süresiz şikayete tabidir.

takibin iptali için herhangi bir tebliğ zorunluluğu bulunmamaktadır. konuyla ilgili birçok yargıtay kararı bulunmaktadır.
Old 04-05-2009, 15:37   #5
alperyldrm

 
Varsayılan

Ertelemeye ilişkin kanun açık aslında, açılmış takiplar durur, yeni takip açılamaz. Erteleme kararının tebliğ gibi bir zorunluluk yoktur. Eğer erteleme kararından sonra takip açılmışsa iki yol vardır. Birincisi erteleme kararını icra dosyasına ibraz etmek ( icra müdürlerinin bir çoğu takibi durduruyor ) yada icra mahkemesine başvurmak takibin iptali bakımından. Bana kalırsa icra mahkemesine başvurmak çünkü vekalet ücretine hükmediliyor =).Bu konuda birçok yargıtay kararıda mevcuttur.
Old 04-05-2009, 19:15   #6
ORATOR

 
Varsayılan

Takip yasağına ilişkin tedbir kararı alacaklılara tebliğ edilmediği takdirde, ne tedbire muhalef sözkonusu olacaktır. Ne de yapılmış olan takibin iptali, ancak, takip yasağına yönelik bir tedbir kararını alacaklılarına tebliğ ettirmeyen, kötüniyetli bir borçlunun, harç ödeyerek, takip açmış iyiniyetli bir alacaklının takibini iptal ettirme imkanı yoktur. Bu hususdaki, Yargıtay kararlarının, tedbirin bilinmesine rağmen yapılan takiplere yönelik olduğunu gördüm, tarafların iyiniyetleri ve alacaklı borçlu dengesinin korunması gerektiğinde, aksi Yargıtay kararları varsa, yasaya ve kanunun ruhuna uygun olmadığı kanaatindeyim.
Old 04-05-2009, 20:27   #7
law in law

 
Varsayılan

Yanıtları okuduğumda bu konuda kesin bir kanaat sahibi olamadım.Bu konuda uygulama birliği yok sanırım.
1-Erteleme kararı ilan ediliyor.Tebliğ edilmiş sayılmazmı?
2-Erteleme kararının amacı borçlunun mali yönden toparlanmasına imkan vermek.Bu karar öncesi alacaklılar haberdar edilmeli mi?
3- Alacaklılar haciz peşinde.İhtiyati hacizler vs.Takip mi yapılamaz,haciz mi? Yapılan takipler ne zamana kadar durur. Haciz ve satış isteme süreleri işlemez mi?
4- Takip yapıldı. Ödeme emrini tebliğ alan borçlu erteleme kararını icra müdürüne mi,mahkemeye mi müracaat eder.
5- İcra md takibi durdurdu.Alacaklı vekili şikayet davası açtı.Vekalet ücreti olur mu? (bence olmaz) .Yada md erteleme kararını uygulamadı borçlu şikayet davası açtı.Vekalet ücreti olurmu olmazmı? (bence olmaz)
Bu kriz döneminde bu soruların yanıtını verecek bir meslektaşımızın makalesi yayınlansa ne iyi olurdu.
Sevgilerle
Old 05-05-2009, 08:58   #8
emrahcevik

 
Varsayılan

tebliğ zorunluluğu olmaması kesinlikle kanunun ruhuna aykırı değildir.

mahkeme kararları ilana vaya tebliğe gerek olmadan duruma göre tarafları duruma göre 3. kişileri de bağlar. bunu herhangi bir kaoşula bağlamak hukuk düzenimizin öngörmediği bir şeyi dayatmak olur.

konuyla ilgili timuçin muşul'un iflasın ertelenmesi kitabı özet niteliğinde ve konuyu ana hatlarıyla anlatan bir kitap. bunun dışında da piyasada konuyla ilgili birçok kitap bulunabilir.
Old 12-01-2010, 18:56   #9
Avukat Tekin

 
Varsayılan

Yargıtay HGK nun Konkordato için verdiği şu kararı da ilginize sunmak ve görüşlerinizi almak isterim. Bu karar kıyasen İflas Ertelemeye de uygulanabilir kanaatindeyim çünkü karar içeriğine göre ihtiyati haciz işlemi bir takip muamelesi sayılmıyor.
İflas Ertelemesi kararı ya da tedbir kararı alan bir firmaya ihtiyati haciz yapıalbilir diye düşünüyorum. Bu konuda elinde bir karar olan meslektaşımız varsa ve burada paylaşırsa çok sevinirim.

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

E:2000/12-49
K:2000/94
T:16.02.2000

İHTİYATİ HACZİN İCRA TAKİBİ SAYILAMAYACAĞI
KONKORDATO MÜHLETİ
ŞİKAYET

Konkordato müddeti içinde "rehinli alacaklar müstesna olmak üzere borçlu aleyhine hiçbir takip . yapılamaz; evvelce başlamış takipler durur", ihtiyati haciz ise alacaklıların haklarını temin için borçlunun mallarına konan tedbir olup icra takibinden veya açılacak davadan öncede uygulanabilir. Takip muameleside sayılamı-yacağından; şikayetin reddine karar verilmesi gerekir.

2004 s. İİK. m. 35, 42, 58, 264, 257, 289
6762 s. TTK. m. 662
1086 s. HUM K. m. 101

TaRaflar araşınbaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Adana ikinci icra Hakimliği)nce davanın kabulune dair verilen 23.2.1999 gün ve 1999/379 E- 291 K.sayılı kararın incelenmesi davalı banka vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Onikinci Hukuk Dairesinin 14.4.1999 gün ve 1999/3779-4743 sayılı ilamı ile; (...İhtiyati haciz kararı İİK.nun 289. maddesinde rehinli alacaklar müstesna olmak üzere mühlet içinde hiçbir takip yapılamaz ise de, ihtiyati haciz kararı tedbir niteliğinde olduğundan ve takip muamelesi sayılamayacağından mühlet, ihtiyati hacze karar verilmesine ve uygulanmasına engel sayılamayacağından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı banka vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
İKK.nun 289. maddesinde "rehinli alacaklar müstesna olmak üzere, mühlet içinde borçlu aleyhine hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur..." hükmü getirilmiştir. Anılan maddede, konkordato mühleti içerisinde yasaklanan husus icra takibidir. İcra takibinin niteliği ve ne zaman başlamış sayılacağı ilamlı icra hakkında İcra İflas Kanununun 35. maddesinde, ilamsız icra hakkında aynı Kanunun 42. maddesinde gosterilmiştir. Ayrıca İİK.nun 58. maddesinde de takip talebinin nasıl yapılacağı genel olarak belirtilmiştir.
İhtiyati haciz ise; İİK.nun 257. ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenmiş "rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş alacaklar ile muayyen ikametgahı bulunmayan, mal kaçıran borçlular için vadesi gelmemiş alacakları temin bakımından" borclunun mallarının ve haklarının uzerine konulan tedbir niteliginde bir islemdir. İİK.nun 264. maddesinde "ihtıyati haczi yaptıran alacaklının 7 gün içerisinde takip talebinde bulunması veya dava açması zorunluluğunu içeren" hükümden de anlaşılacağı üzere ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı hukuki düzenlemeler olup ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenlerle, ihtiyati haciz icra takip işlemi olmayıp yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce uygulanan ve HUMK.nun 101. ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri daha etkili bir tedbir işlemi olduğundan İİK.nun 289. maddesinde öngörülen takip yasağından sayılamaz. ihtiyati haczin TTK'nun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler arasında belirtilen takip talebi niteliğinin bulunmadığı, bu işlemlerin ayrı hukuki sonuclar doğuracağı, dolayısı ile zamanaşımını kesmeyeceği, Hukuk Genel Kurulunun 22.6.1966 T.E.İc. 805,
K. 475 sayılı kararında kabul edilmiş olup uygulama da bu dogrultudadır. Sozu edilen Hukuk Genel Kurulu kararı ve zamanasımı hususundaki uygulama da ihtiyatı haczin icra takip işlemi olmadığı hususundaki görüşün doğruluğunu kanıtlamaktadır.
Öte yandan, somut olayda, ihtiyati haciz kararı mahkemece kaldırılmamış olup, borçlunun konkordato isteminden vazgeçmesi sebebi ile Adana Onikinci Tetkik Merciinin 5.5.1999 tarih, 1999/2338-2312 sayılı kararı ile konkordato mühleti kaldırıldığından ihtiyati haciz uygulamasının borçlunun konkordato projesini sonuçsuz bırakacağından söz edilemez.
Aksinin kabulü ile ihtiyaten haczedilen malların borçluya iadesi halinde ihtiyati haciz hakkı mahkeme kararı ile belirtilen alacaklının zararının oluşacağı da açıktır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek- halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 16.2.2000 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.
Kaynak:YKD - 2000/12 - Sayfa:1811
Old 12-01-2010, 23:04   #10
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Sayın Tekin,hakkında iflasın ertelenmesi kararı verilen şirketin borçlarından dolayı ihtiyati haciz kararı verilmesi hakkında eğer:
-Kanunun lafzına bağlı kalırsanız,İİK 179.maddesinde sadece icra takiplerinin duracağından ve yeni takip yapılamayacağından söz edildiğinden ve ihtiyati haciz bir icra takibi-takip muamelesi değildir denilerek buna cevaz verebilir,
-Amaca göre yorum yaparsanız iflasın ertelenmesi ile öngörülen amaç düşünüldüğünde İİK 179.maddenin kapsamına ihtiyati haciz taleplerini de katarsınız.
-Nitekim amaca göre yorum yapan bir çok mahkemece iflasın ertelenmesi kararı verilirken açıkça hakkında iflasın ertelenmesi kararı verilen şirket hakkında ihtiyati haciz ve tedbir uygulamaları da dahil olmak üzere tüm takiplerin durdurulması şeklinde karar verildiği görülmektedir.
Old 13-01-2010, 10:43   #11
üye32062

 
Varsayılan

İhtiyati hacizlerde erteleme kararını sunarak hacizlerin fekkini isteyebilirsiniz. Uygulamada icra daireleri hacizleri terkin ediyorlar. Aksi yönde verilen kararı yine erteleme kararını gerekçe göstererek şikayet edebilirsiniz. Zira ihtiyatende olsa haciz uygulanması iflas erteleme kurumunun nihai amacına ters düşer.
Old 13-01-2010, 16:41   #12
TRINITY

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım,
Benim de iflas erteleme davası açtığım ve 1 yıl süresince takiplerle ilgili tedbir kararı verilen bir müvekkil şirketim vardı. Türkiye'nin çeşitli yerlerinden icra takipleri açılıyor ve ben de bunların iptalini istiyordum. Mahkemelerin bu konuda farklı kararları olsa da, eğer iflas erteleme kararı, gazetelerde ilan edilmişse, öğrenme tarihi varsayılarak, ilan tarihinden itibaren lehine iflas erteleme kararı verilen şirket hakkında takibin iptaline karar veriliyor. Fakat ihtiyati tedbir niteliğinde verilen iflasın ertelenmesi kararından sonra açılan takiplerle ilgili Yargıtay 12.H.D.nin takibin iptaline değil, durdurulmasına karar verilmesi gerektiği yönünde elimde bir bozma ilamı var. Ayrıca Sayın Avukat Tekin'in eklediği kararla ilgili olarak iflasın ertelenmesi davalarında ihtiyati hacizlerle ilgili tedbir kararı verilemeyeceğinden ihtiyati haciz yapılabileceği görüşüne katılıyorum.
Saygılar...
Old 13-01-2010, 17:09   #13
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

İİK 179/b:'Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur.
Sayın Trınty duracağı belirtilen takipler iflasın ertelenmesi kararından önce mevcut olan takiplerdir.Bu açık yasa hükmü karşısında karardan sonra açılan takiplerin duracağına dair bozmayı içeren Yargıtay ilamını paylaşırsanız sevinirim.Herhalde kanun maddesindeki evvelce sözü iflasın ertelenmesi kararından önceki takipleri anlatıyor olsa gerek ya da??
Ayrıca uygulamada ihtiyati haciz işlemleri de dahil borçlu şirket aleyhine hiçbir takip işlemi yapılmamasına şeklinde tedbir kararlarına sıklıkla rastlanmaktadır.
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/7766

K. 2007/9355

T. 8.5.2007

� ŞİKAYET ( Takibin Durdurulmasına Rağmen İcra Müdürünün Borçluya Yeniden Ödeme Emri Gönderilmiş Olması Nedeniyle )

� TAKİBİN DURDURULMASI ( İcra Müdürünün Ödeme Emri Çıkardığı Tarihte Tedbirin Devam Etmekte Olup Olmadığının Belirlenmesinin Gerekmesi-Zira Kararda Açıkça Tedbirin Karar Verilinceye Kadar Devam Edeceğinin Yazılı Olması )

İHTİYATİ TEDBİR ( Borçlu Şirket Hakkında Yapılmış veya Yapılacak İcra Takiplerinin-İhtiyati Haciz ve İhtiyati Tedbir Uygulamaları da Dahi Olmak Üzere Karar Verilinceye Kadar Tedbiren Durdurulmasına Karar Verilmiş Olması )
2004/m.179

ÖZET : Bu istek hakkında karar verilebilmesi için tedbir kararının verildiği 01.11.2005 tarihinden sonra Ticaret Mahkemesi'nce iflasın ertelenmesine karar verilip verilmediği ve icra müdürünün ödeme emri çıkardığı tarihte tedbirin devam etmekte olup olmadığının belirlenmesi zorunludur. Zira, kararın 5/a bendinde açıkça tedbirin ( karar verilinceye kadar ) devam edeceği yazılıdır. Bu olgu denetlenmeden sonuca gidilemez.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlu Korçelik AŞ. hakkında Zeytinburnu 3.İcra Müdürlüğü'nün 2006/3400 sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla 18.08.2006 tarihinde başlatılan icra takibi nedeniyle gönderilen ödeme emrinin Zeytinburnu 2.İcra Mahkemesi'nin 19.09.2006 tarih 2006/306-343 E., K., sayılı kararıyla takip dayanağı çek asimin icra kasasında bulunmadığı gerekçe gösterilerek iptal edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/432 esas sayılı dosyasında ise 01.11.2005 tarihinde borçlu şirket hakkında ( yapılmış veya yapılacak icra takiplerinin ) ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir uygulamaları da dahil olmak üzere ( karar verilinceye kadar ) tedbiren durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Anılan karar takibin durdurulmasını gerektirir. Buna rağmen icra müdürünün takibe konu çek aslı icra kasasına sunulduktan sonra borçluya yeniden ödeme emri gönderdiği ve bunun 06.10.2006 tarihinde tebliğ edildiği saptanmıştır. Borçlu vekili icra müdürünün bu işleminin tedbir kararına aykırı olduğunu ileri sürmekte ve iptalini talep etmektedir. Bu istek hakkında karar verilebilmesi için tedbir kararının verildiği 01.11.2005 tarihinden sonra Ticaret Mahkemesi'nce iflasın ertelenmesine karar verilip verilmediği ve icra müdürünün ödeme emri çıkardığı tarihte tedbirin devam etmekte olup olmadığının belirlenmesi zorunludur. Zira, kararın 5/a bendinde açıkça tedbirin ( karar verilinceye kadar ) devam edeceği yazılıdır. Bu olgu denetlenmeden sonuca gidilemez.
O halde, mahkemece İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/432 esas sayılı dosyası getirtilerek İİK.nun 179/b maddesi de gözetilip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 08.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 13-01-2010, 17:32   #14
TRINITY

 
Varsayılan

Alıntı:
Yargıtay
12.H.D.
ESAS NO:2009/3092
KARAR NO:2009/11379

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.
Ordu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2008/297 esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 15/12/2008 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile ilgili İİK.nun 179/b maddesi uyarınca, her türlü icra takiplerinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK.nun 179/b madde hükmü gereğince açılan iflasın ertelenmesi davası nedeniyle verilen bu tedbir kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere bütün takipler durur.
O halde, mahkemece ihtiyati tedbir kararı uyarınca icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ:Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428,maddeleri uyarınca BOZULMASINA 28/05/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın Av.Ömeroğlu,
Yukarıda bahsettiğim kararı ekliyorum. İflasın ertelenmesi kurumu henüz yeni olduğundan, mahkemelerin kararları da farklı olabiliyor. Bizim davamızda normalde teminat mektupları hakkında tedbir kararı verilemezken (-Kamu ihale mevzuatı gereği teminat mektupları üzerine tedbir konulamaz-)teminat mektupları, tedbir süresince paraya çevrilemedi. Sanırım Yargıtay içtihatlarıyla ileride bu farklı kararlar ortadan kalkacaktır.
Saygılarımla...
Old 19-04-2010, 15:22   #15
Mare Nostrum

 
Varsayılan

Benim de konuyla alakalı bir sorum olacak:

Müvekkilim davalı şirkete (şirketle ilgili iflasın ertelenmesi kararı mevcut) karşı açtığı alacak davasını kazanıyor. İlgili karar kesinleşmiş durumda. İflasın ertelenmesi davasına müdahale talebinde bulunmayı düşünüyorum. İflasın ertelenmesi kararı varken açılacak ilamlı takipler de iptal mi ediliyor acaba?Öyleyse müdahele talebinde bulunacağım davanın sonuçlanmasını beklemek gerek sanırım.
Old 05-10-2012, 13:57   #16
Avukat Tekin

 
Varsayılan

Sayın Mare Nostrum burada konuyla ilgili İİK m.179/b'de alacağın takip yolu değil sadece alacağın türü ile ilgili bir ayrım yapılmış ve rehinli alacaklar istisna tutulmuştur. Dolayısıyla alacağınızın ilama bağlı olup olmadığı değil rehinli olup olmadığı önemlidir.
Old 12-10-2012, 14:44   #17
gdistemgibi

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mare Nostrum
Benim de konuyla alakalı bir sorum olacak:

Müvekkilim davalı şirkete (şirketle ilgili iflasın ertelenmesi kararı mevcut) karşı açtığı alacak davasını kazanıyor. İlgili karar kesinleşmiş durumda. İflasın ertelenmesi davasına müdahale talebinde bulunmayı düşünüyorum. İflasın ertelenmesi kararı varken açılacak ilamlı takipler de iptal mi ediliyor acaba?Öyleyse müdahele talebinde bulunacağım davanın sonuçlanmasını beklemek gerek sanırım.

sayın mare nostrum. Müdahale için davanızın sonunu beklemek gerekir düşüncesindeyim. Ayrıca sorunuzla alakalı olmasa da şöyle de bir durum var. Şayet davanız itirazın iptali davası ise ve davalı şirket hakkında iflas erteleme davasında verilmiş bir tedbir kararı mevcutsa itirazın iptali davasında iflas erteleme davası bekletici mesele olarak görülebiliyor. Bu şekilde bir Yargıtay kararı mevcut. İflas Erteleme talep eden şirket vekilleri olarak pek çok itirazın iptali davasında uyguladığımız bir yöntem.
Old 09-09-2013, 19:11   #18
Av.N. Boran Elbaşı

 
Varsayılan

borçlu şirket hakkında iflas erteleme davasında verilmiş bir tedbir kararı mevcut olmasına rağmen borçlu şirket aleyhine icra takibi başlattık ve ardından borçlu takibe konu herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle takibe ve borca itiraz etti. takip durdu ve bunun üzerine itirazın iptali davası açtık.açmış olduğumuz itirazın iptali davası 1-) iflasın ertelenmesi kararına rağmen takip yapılması sebebiyle,yasal koşulları oluşmadan açıldığı için ret mi olur?
2- mahkeme iflasın ertelenmesi davasını bekletici mesele mi yapar
3-iflasın ertelenmesinin davalara etkisi olamayacağı için mahkeme itirazın iptali davasını görüp hüküm kurar mı?
Old 13-09-2014, 12:53   #19
LetGo

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan TRINITY
Sayın Av.Ömeroğlu,
Yukarıda bahsettiğim kararı ekliyorum. İflasın ertelenmesi kurumu henüz yeni olduğundan, mahkemelerin kararları da farklı olabiliyor. Bizim davamızda normalde teminat mektupları hakkında tedbir kararı verilemezken (-Kamu ihale mevzuatı gereği teminat mektupları üzerine tedbir konulamaz-)teminat mektupları, tedbir süresince paraya çevrilemedi. Sanırım Yargıtay içtihatlarıyla ileride bu farklı kararlar ortadan kalkacaktır.
Saygılarımla...

İyi çalışmalar.
İflasın ertelenmesi kararının teminat mektubunun nakde çevrilmesini engelleyip engellemediğine ilişkin Yargıtay kararı arıyorum. Yardımcı olabilirseniz sevinirim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
iflasın ertelenmesi kararı ve ihtiyati haciz incitanesi Meslektaşların Soruları 6 09-03-2015 14:53
iflasın ertelenmesi attorneytalay Meslektaşların Soruları 5 05-04-2010 12:20
iflasın ertelenmesi tedbir kararı xxyy Meslektaşların Soruları 1 12-02-2009 14:52
iflasın ertelenmesi konusunda tedbir kararı avmuhammet25 Meslektaşların Soruları 2 01-11-2007 11:37
iflasın ertelenmesi halinde dosyadaki para av.myıldız Meslektaşların Soruları 1 05-01-2007 15:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09983802 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.