ayıplı mal-itirazın iptali davası

Herkese iyi çalışmalar

Müvekkil yurt dışından Ocak 2010 yılında kedi-köpek maması ithal ediyor. Fatura karşılığı alınan bu malların bedeli ödenmiyor.
Müvekkil ithal ettiği kedi köpek mamalarını pet shop ve veterinerlere satıyor. Ancak yaklaşık 1 yıl sonra pet shop ve veterinerlere verdiği bu mallar kalitesiz, içindekiler yazan kısımdaki besinleri içermediği ve hayvanları hasta ettiği gerekçesiyle iade geliyor.
Müvekkil bu sorunları firmaya mail yoluyla bildiriyor.Görüşmeler yapılıyor ancak sonuç alınamıyor.Müvekkilin malları iade geldiği gibi bir de kötü ürün sattığı gerekçesiyle piyasada namı yayılıyor. Gelen iade malların ise ithalatçı firma ile görüşmeler devam ederken son kullanma tarihleri de geçiyor.
İthalatçı firma Aralık 2012 tarihinde müvekkil firma aleyhine icra takibi yapıyor,itiraz ediyoruz.Bu kere Ocak 2013 tarihinde itirazın iptali davası açılıyor.

Sorun şudur ki,

1)Müvekkil malların ayıplı olduğu iddiasındadır."Bu nedenle para ödemedik, bütün ürünleri depo da tarihleri geçtiği için bekliyor "diyor."Ayıplı olduğunu da ürünler veterinerlere verilip onlardan iade gelince anladık "diyor. Dolayısıyla ayıp ihbar süresi ne zaman başlayacak?

2) İtirazın iptali davasında aynı zamanda ayıp iddiamızı öne sürebilir miyiz ve bu sayede bedeli ödememe yada indirim sağlayabilir miyiz?

3) Her ne kadar süresi geçtiğini düşünsem de acaba biz de ayrı bir dava ile ayıp nedeniyle malın iadesi bedel indirimi isteyip aynı zamanda müvekkil firmanın zararının tazminini mi talep etmeliyiz?

Hukuki açıdan müvekkilin çok geç kaldığını ,ihbarlarını yapmadıklarını düşünüyorum.Ancak müvekkil hem para kazanmayıp üstüne şirketi itibar kaybetmiştir.Buna rağmen ithalatçı para vermeleri vicdani olarak beni rahatsız etti açıkçası. Bu nedenle müvekkil firmaya maksimum faydayı sağlamak istediğimden sizlerin de görüşlerini almak istiyorum.Şimdiden teşekkürler.

gizli ayıplarda ihbar ayıp fark edildiği andan itibaren vakit kaybetmeden yapılmalıdır. ayıp ihbarı yapıldığı tanıkla ispat edilebilirse de yazılı olarak yapılmış olmasında fayda var. o tarihlerde aralarında mailleşme olmuşsa bununda kabul edilebilir olduğunu düşünüyorum.
Müvekkilin itibar kaybetmiş oluşu artık tüzel kişilerinde manevi tazminat davası açabileceğini aklıma getiriyor. Eskiden de açardık ama beyhude olurdu. Siz zaten itibar kaybı deyince aklıma bu yönde bir dava açılabilecek olduğunu düşündüm. İtirazın iptali davasında ayıp nedeniyle ödeme yapılmadığı halinde sözleşme hükümlerinde acaba böyle bir hal olduğunda sözleşmenin feshi ile ilgili bir madde var mıdır diye düşündürdü beni.
Pek yardımcı olamadığımın farkındayım.
Saygılarımla