Eşin rızası olmaksızın kürtaj yaptırmak

Tüm meslektaşlarıma selamlar.. Kadının biri eşinin rızası olmaksızın kürtaj yaptırıyor.. Ancak eşinin rızası olmadığı için ondan habersiz onun yerine imzasını atarak bu olayı gerçekleştiriyor.. Kürtajı yaptırdığı doktor bu işlemi özel muayenesinde yapıyor.. Bu durumda doktorun sorumluluğu nedir? Doktora karşı tazminat davası açmayı düşünüyoruz.. Nasıl bir yol izlememiz gerekir.. Ayrıca bu konuya dair elinizde yargıtay kararları varsa paylaşırsanız çok sevinirim.. Şimdiden teşekkür ederim..

Öncelikle doktorun değil, olsa olsa eşinden habersiz ve imzasını taklit etmek suretiyle yaptırdığı kürtaj sebebiyle -ne yazık ki- kadının tazminat sorumluluğu olabileceği kanaatinde olduğumu belirtmek isterim.

Kadınınn süresi içinde (yasal düzenlemeye göre 10 hafta) iradesi ile kürtaj yaptırmak istemesi durumunda eşin rızasının aranmasına ilişkin hukuki düzenleme çağın gerisinde kalmış olmakla birlikte halen yürürlüktedir.

Her nekadar M.K.'da eşin rızasın ilişkin bir düzenleme yer almamakta ise de 2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun M.K. ile bilerek ya da bilmeyerek uyumlu hale getirilmemiştir.Bu kanunun ilgili hükümlerine göre;

Madde 2 - Nüfus planlaması, fertlerin istedikleri sayıda ve istedikleri zaman çocuk sahibi olmaları demektir.
Madde 5/1 Gebeliğin onuncu haftası doluncaya kadar annenin sağlığı açısın dan tıbbi sakınca olmadığı takdirde istek üzerine rahim tahliye edilir.

Gebeliğin sona erdirilmesinde izin:
Madde 6 - 5 inci maddede belirtilen müdahale, gebe kadının iznine,
küçükler de küçüğün rızası ile velinin iznine,
vesayet altında bulunup da reşit veya mümeyyiz olmayan kişilerde reşit olmayan kişinin ve vasinin rızası ile birlikte sulh hakiminin izin vermesine bağlıdır.

Görüldüğü üzere 5 inci maddenin birinci fıkralarında belirtilen ve rızaları aranılacak kişiler evli iseler, sterilizasyon veya rahim tahliyesi için eşin de rızası gerekmektedir.

Ancak burada aranan rızanın beyanı açısından bir düzenleme yoktur. Olamaz da. Zira gebelik kadın vücudunda meydana gelen bir reaksiyondur ve kadını ilgilendirir. Hekimin sır saklama yükümlülüğüne ilişkin mevzuat düzenlemesi de düşünüldüğünde 'kocanın rıza beyanını noter kanalı ile sunması' pek tabii olarak beklenmez. Diğer yandan kadın evli olmakla birlikte çocuk evlilik dışı bir ilişkinin ürünü olabilir. Hekime, kürtaj için gelen kadının hayatını ve ilişkilerini araştırma sorumluluğunun yükletilmesi düşünülemez. Bu durumda kadının, eşin rızasını gösterir belgeyi eşi adına imzaladığını hekim bilmiyorsa ya da bilecek durumda değilse irade var kabul etmeli ve müdahaleyi gerçekleştirmelidir.