Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

tanıma tenfiz davasında davalıya tebligat sorunu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-10-2010, 14:32   #1
Avukat Özlem

 
Varsayılan tanıma tenfiz davasında davalıya tebligat sorunu

sayın meslektaşlarım, türk bir erkek ile ingiliz bir bayan ingilterede boşanmışlar. türk mahkemesinde tanıma ve tenfiz davası açtık. İngiliz bayanın İngilteredeki adresine tebligat yapamadık. Artık orada oturmuyormuş. müvekkil de kadının nerede oturduğunu bilmiyor. davamızda davalıya tebligat yapamaz durumdayız. Bu durum başına gelen bir meslektaşım var ise ya da ne yapmam konusunda fikri olan arkadaş var ise yardımcı olabilir mi?
Old 11-10-2010, 21:01   #2
Avukat55

 
Varsayılan

Aslında oldukça karışık bir durum. Aynı durumla karşılaştım ve Müvekkil işi çabuklaştırmak için Türkiyede bir adres verdi. Mahkeme tebligatın yenilenmesini istedi. Yurtdışınadaki adresini de bulamadık. Bu arada davalı bey öldü. MAhkeme bu seferde ilk olarak varislerinin adreslerini istedi, en sonunda davalı öldüğünden bu konuda karar vermeye yer olmadığına diye karar verdi.Maalesef tanıma işlemi gerçekleşemedi.
Old 12-10-2010, 14:00   #3
av.esengül çördük

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 2000/9486
Karar: 2000/10096
Karar Tarihi: 11.09.2000

ÖZET: Boşanma dosyası arasında bulunan vekaletnamenin davalı F. ait İstanbul Emniyet Müdürlüğünden verilmiş Pasaporta istinaden düzenlendiği, o dosya arasında bulunan Alman Mahkemesi kararında Almanya da bir adres gösterildiği ve nihayet boşanarak …haneye kaydının gittiği anlaşılmaktadır. Belirtilen inceleme ve soruşturmayı kapsamayan adres araştırmasıyla yetinilerek adresin meçhul olduğunun kabul edilmesi ve bunun sonucu olarak tebligatın ilanen yapılması savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatasıdır.

(7201 S. K. m. 10, 28) (743 S. K. m. 273)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: 1- Ana ve baba vazifelerini ifa etmedikleri takdirde hakim, çocuğun himayesi için muhtezi tedbirleri ittihaz ile mükelleftir. (MK. m. 272) Çocuğun, bedeni veya fikri tekamülü tehlikede bulunur veya çocuk manen metrik bir halde kalırsa hakim çocuğu ana ve babadan alarak bir aile nezdine veya bir müesseseye yerleştirebilir. (MK. m. 273) Velayeti ifadan aciz veya mahcur olan, yahut nüfuzunu ağır surette suiistimal eden fahiş ihmalde bulunan ana ve babadan, hakim velayet hakkını nez edebilir. (MK. m. 274) Bu tedbirlerin alınması veya velayetin nez’ini gerektiren bir olayı öğrenen hakim kamu düzenini ilgilendiren bu konuda resen müdahale etmelidir. (Y.2.HD. sinin 19.2.1973 günlü ve 915/969 sayılı 2.4.1992 günlü 92/3630-3888 sayılı, 22.6.1999 günlü 6847-7169 sayılı kararları) Medeni Kanunun 274. maddesi uyarınca velayetin nez’ine ancak çok ciddi durumlar karşısında gidilmelidir. Çocuğun korunması için alınacak tedbirlerin mümkün olduğu kadar kademeli bir şekilde olması, daha hafif tedbirlerle yetinmek mümkün iken ağırına başvurulmaması gerekir. Bu sebeple deliller sorulup toplanmalı, hatta resen araştırma yapılmalı, mümkün oldukça ana baba dinlenmeli, eğer onların uyarılması ile çocuğun üzerindeki tehlikenin giderilmesi umulur ise onlar uyarılmalı veya yukarıda açıklanan diğer tedbirlere başvurulmalıdır.

Bu yönler düşünülmeden davacılar Büyük ana ve büyükbabanın davada sıfatı olmadığından söz edilip istek araştırılıp incelenmeden davanın reddi doğru görülmemiştir.

2- Öte yandan;

Tebligat, tebliğ yapılacak kişiye bilinen en son adresinde yapılır (Tebligat Yasası m.10). Tebliği alacak kişi bu adreste bulunmamışsa tebliğ memuru bulunabileceği yeri araştırır. Bulamazsa durumu, mahalle köy muhtarlıklarına doğruluğunu onaylatmak suretiyle tespit eder. (TY. m. 28) Durum, tebliği çıkaran kuruluşa bildirilir. İlgili kuruluş, tebligatı alacak kişi memursa yada ve esnaf ise adreslerini mensubu oldukları teşkilatlardan, avukatların adresini barodan, Adliye Bakanlığından; Askerse askerlik şubesinden, avunma Bakanlığından sorarak öğrenmeye çalışır (Tebligat tüzüğü Md. 13). Tebligat tüzüğünün 13. maddesine göre yapılan soruşturmaya rağmen ikametgahı, oturduğu yer veya işyeri bulunamamış ise o halde kişinin adresinin meçhul olduğu kabul edilerek (Teb. Tüz. m. 46) ilanen tebliğe karar verilebilir. Ancak belirtilen soruşturma biçimi sınırlayıcı değildir. Nitekim aynı maddenin ikinci fıkrasında bu durum açıklığa kavuşturulmuş, Tebligatı çıkaran merciin lüzum görmesi halinde adres soruşturmasını özel kuruluşlardan, dairelerden de yapması gereği ilk cümlede vurgulanmıştır. Belirtilen özel ve resmi kuruluşların içinde adres tespitinin yapılabileceği Nüfus, Tapu İdareleri, Belediye, Sivil Savunma gibi kuruluşlarda vardır.

Davada savunma hakkıyla sıkı sıkıya ilişkili olan adres araştırmasının zabıtaya yaptırılan bir inceleme ile sınırlı tutulması savunma hakkının kısıtlanmasına yol açabilecek bir durum yaratabilir.

Boşanma dosyası arasında bulunan vekaletnamenin davalı Fulyaya ait 5.7.1990 tarihli TR-D-071581 sayılı İstanbul Emniyet Müdürlüğünden verilmiş Pasaporta istinaden düzenlendiği, o dosya arasında bulunan 21.10.1993 günlü Alman Mahkemesi kararında Almanya da bir adres gösterildiği ve nihayet boşanarak Fatih-Koca Mustafapaşa Arabacı Beyazıt 0118 haneye kaydının gittiği anlaşılmaktadır.

O halde adres araştırmasının geniş bir çerçeve içinde ele alınması soruşturmanın çok yanlı ve özellikle kanuni karine ile tespit edilen ikametgahından Emniyet Müdürlüğü Pasaport Şubesinden ve Almanya da belirlenen adresten, Almanya’da işçi ise Çalışma Bakanlığından yapılması gerekir.

Belirtilen inceleme ve soruşturmayı kapsamayan adres araştırmasıyla yetinilerek adresin meçhul olduğunun kabul edilmesi ve bunun sonucu olarak tebligatın ilanen yapılması savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatasıdır.

Sonuç: Temyize konu hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine 11.09.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 12-10-2010, 14:14   #4
av.esengül çördük

 
Varsayılan

Kanun No: 7201
Tebligat Kanunu

İlan şekli:

Madde 29 - İlan suretiyle tebliğ, tebliği çıkartacak merciin mucip sebep beyaniyle vereceği karar üzerine aşağıdaki şekilde yapılır.

1. İlan alakalının ıttılaına en emin bir şekilde vasıl olacağı umulan ve varsa ayrıca tebliği çıkaran merciin bulunduğu yerde intişar eden birer gazetede yapılır.

2. Tebliğ olunacak evrak ve ilan sureti, tebliği çıkaran merciin herkesin kolayca görebileceği bir yerine de asılır.

(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 15.06.1985 RG NO: 18785 KANUN NO: 3220/9) (KOD 1)
Merci, icabına göre ikinci defa ilan yapılmasına karar verebilir. İki ilan arasındaki müddet bir haftadan aşağı olamaz. Gerekiyorsa ikinci ilan, YABANCI MEMLEKET gazeteleriyle de yaptırılabilir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tanıma ve tenfiz davasında ihtiyati tedbir kararı g.öcal Meslektaşların Soruları 1 08-03-2010 05:52
tanıma-tenfiz davasında dava masrafı ne kadar tutar? av.ta Meslektaşların Soruları 1 26-08-2009 15:22
davalıya yapılan tebligat diğer davalıya yapılırsa nizar Meslektaşların Soruları 4 26-10-2007 16:11
Tenfiz Davalarında Tebligat Sorunu av.gzm Aile Hukuku Çalışma Grubu 2 23-07-2007 10:36
İsim Değişikliği Davasında Tanıma veya Tenfiz seyitsonmez Meslektaşların Soruları 1 28-09-2006 21:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07806301 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.