Zamanaşımının Kesilmesi

6098 Sayılı TÜRK BORÇLAR KANUNU

"D. ZAMANAŞIMININ KESİLMESİ

I. SEBEPLERİ
Madde 154- Aşağıdaki durumlarda zamanaşımı kesilir:

1. Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse."



Burada "...faiz ödemiş veya kısmi ifada bulunulması..." ifadesi; "...Borçlu borcu ikrar etmişse,... " şartına mı bağlıdır yoksa bağımsız mıdır?

Tereddüt ettim:

_______________________________

Ayrıca 6101 Sayılı TÜRK BORÇLAR KANUNUNUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN'unun:

C. SÜRELER

I. HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRELER VE ZAMANAŞIMI SÜRELERİ
Madde 5 - (1) Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri, eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder. Ancak, bu sürelerin henüz dolmamış kısmı, Türk Borçlar Kanununda öngörülen süreden uzun ise, yürürlüğünden başlayarak Türk Borçlar Kanununda öngörülen sürenin geçmesiyle, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi dolmuş olur.

(2) Türk Borçlar Kanunu ile hak düşürücü süre veya özel bir zamanaşımı süresi ilk defa öngörülmüş olup da başlangıç tarihi itibarıyla bu süre dolmuşsa, hak sahipleri Türk Borçlar

Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıllık ek süreden yararlanırlar. Ancak, bu ek süre, Türk Borçlar Kanununda öngörülen süreden daha uzun olamaz.

Bu maddesi ile ilgili bir şerh var mı? Anlamakta zorlandım sanki pratik biri iki örnekle anlayabilirim.

Sayın Meslektaşım,
Bahsettiğniz maddede benim kanunun lafzından anladığım, faiz ödenmiş olmasının yada kısmi ifada bulunulmasının zamanaşımını kesmesi için ayrıyeten borçlunun borcunu ikrar etmiş olması şart değildir. Kanımca kanunda faiz ödenmesi yada kısmı ifada bulunulmasının borcun ikrarı kabul edileceği açıkça belirtilmek istenmiştir.

Ayrıca yeni kanunun bu maddesinin eski kanunun ilgili maddesinden farkı bulunmamaktadır. Sadece madde metni türkçeleştirilmiştir.

Dolayısıyla eski kanun zamanında verilen içtihatlardan yararlanmanızda bir sakınca yoktur.

İşinize yarayabileceğini düşündüğüm bir karar için aşağıdaki linke bakabilirsiniz.

http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14326

İyi çalışmalar.

herkese iyi günler. site de dahil olmak üzere bu konuda araştırma yapmama rağmen bir sonuca ulaşamadım zaman aşımı ile alakalı benim sorunum elimizde ki bir dosya da şöyle bir sıkıntı vuku buldu.

dosya aktif lakin borçlu taraf 2006-2007 senesi içersinde 6 ayı aşkın işlem yapılmadığı gerekçesi ile zaman aşımı definde bulundu elimiz kolumuz bağlandı lakin 2007 yılından sonra dosya gayet aktif halde işlem görmeye devam ediyor zaman aşımı defi ise daha 2 hafta evvel ileriye sürüldü.

dosya da ne hikmetse 2 haftadır kayıp ama biz suret almayı nedense akıl edememişiz.

şimdi benim sorum bu zaman aşımı defini 2007 de dosya düştü diye borçlunun ileriye sürmesi doğru mudur?

ilgilenenlere şimdiden teşekkür ederim ben bu hususta yargıtay kararı bulamadım.

dosya icra dosyası sanırım. Ama 6 ayı aşkın süre işlem yapılmaması dosyayı zamanaşımına nasıl uğratıyor?

çeke dayalı takiplerde dosya takip kesinleşsin haciz olsun olmasın 6 ay işlem görmezse düşüyor bahsettiğim zamanaşımı definide karşı taraf buna binaen ileriye sürdü zaten.