Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

takipte işlemiş faiz hakkının saklı tutulmaması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-07-2008, 20:25   #1
avktderya

 
Varsayılan takipte işlemiş faiz hakkının saklı tutulmaması

selam;
icra takibinde açıkça işlemiş faize ilişkin hakkın saklı tutulmaması ve işlemiş faizin ayrı bir dava konusu edilmesine ilişkin emsal karar arıyorum. yardımlarınız için şimdiden teşekkürler
Old 22-07-2008, 21:45   #2
DeryaK

 
Mesaj Faiz ayrı bir dava konusu yapılabilir.

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi

E:2006/17707
K:2006/18943

T:26.12.2006

818 s. Yasa m. 101/2,104

Dava dilekçesinde 1.425 YTL faiz alacağının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı dilekçesinde, davalı idarede görev yaptığını, aldığı harcırahın hasta sevk işlemlerine uygun olmadığı iddiası ile maaşından kesinti yapıldığını, ancak idare mahkemesinin iptal kararı üzerine kesilen maaşının iade edildiği halde, faizinin ödenmediğini beyan ederek, 1.425,81 YTL faiz alacağının davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, davaya herhangi bir cevap vermemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Gecikme faizi, para borcunu ödemekte temerrüde düşen borçlunun gecikme süresi için alacaklıya ödemesi gereken faizdir. Kanuni gecikme faizinin amacı, zarar ve ziyanın önceden ve maktu olarak tespitidir. BK'nın 104. maddesindeki istisna hariç, gecikme faizi mütemerrit borçlu hakkında kendiliğinden yürür.
Temerrüt faizinin başlaması için ( kural olarak ) borçluya, ya ihtar tebliği ya da aleyhine bir dava açılarak dava dilekçesinin tebliğ edilmesi gerekir.

Somut olayda, paranın geri iadesi hususunda davalıya herhangi bir ihtar ya da ihbar gönderilmemiştir. Ancak, davacının maaşından kesinti yapılmasına ilişkin idari işlem İdare Mahkemesi kararıyla iptal edilmiştir. İdari Yargıdan işlemin iptali dava yoluyla istenildiğine göre, BK'nın m. 101/2 uyarınca ihtara lüzum görülmemelidir. Davalı, İdare Mahkemesine açılan dava dilekçesini kendisine tebliğ tarihinden itibaren temerrüde düşmüştür.

O halde mahkemece temerrüt tarihi buna göre saptanarak, bu tarihten davacıya geri ödeme yapıldığı tarihe kadar faiz hesabı yapılarak, bu miktar üzerinden kabul kararı verilmesi gerekirken, yanlış gerekçeler ile paranın davacıdan kesildiği tarihten itibaren faize karar vermesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 22-07-2008, 21:57   #3
DeryaK

 
Mesaj Faiz isteme hakkının yasal koşulları.

T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi

E:2007/12200
K:2008/3185
T:18.03.2008

Faiz Hakkının Saklı Tutulması
ÖZET:
Asıl borç ödenmeden önce faiz istemi saklı tutulmuş ise, ödeme sırasında ayrıca bu hakkın saklı tutulduğunun beyanına gerek yoktur.

818 s. Yasa m. 113/2.

Dava dilekçesinde, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden doğan faiz alacağının tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle, dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Davada, 39.041 YTL kamulaştırma bedelinin 17.10.2001 tarihinden 06.11.2006 tarihine kadar işlemiş faiz alacağı olarak 75.000 YTL'nin tahsili istenilmiştir.

Mahkemece, davacıların kamulaştırma bedelini alırken (tahsil ederken) faiz isteme hakkını saklı tutmadıkları, Borçlar Yasası'nın 113. maddesi gereğince asıl borcun ödeme ile sona erdiği, bu nedenle bu davada istenilen faiz için ayrı bir dava açamayacakları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Borçlar Yasası'nın 113. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre evvelce işleyen faizleri isteme hakkının saklı tutulduğu beyan edilmiş veya hal icabından neş'et eylemiş olmadıkça bu faizlerin istenemeyeceği öngörülmüştür. Buna göre, işleyen faizleri isteme hakkının saklı tutulduğu veya durum gereği saklı tutma isteğinin bulunduğu anlaşıldığında bu faizler istenilebilecektir. Saklı tutma isteği asıl borç ödenmeden önce veya en geç ödeme sırasında gerçekleşmiş olmalıdır. Eğer asıl borç ödenmeden önce faiz istemi saklı tutulmuş ise, ödeme sırasında ayrıca bu hakkın saklı tutulmasına gerek yoktur.

Somut olayda, taraflar arasında görülen kamulaştırma bedelinin indirimine ilişkin Hatay Asliye Üçüncü Hukuk Mahkemesi'nin 2001/30 E. 2005/265 K. sayılı dava dosyasının yargılaması sırasında taşınmaz mal sahipleri vekili mahkemeye verdiği ve anılan dosyaya konulan 23.06.2005 günlü dilekçede kamulaştırma bedelinin faizi ile ödenmesini, aksi takdirde bu faiz hakkını saklı tuttuklarını açıkça bildirmiş; idare vekili 07.10.2005 günlü oturumda okunan söz konusu dilekçe karşısında "istem reddedilsin" demiştir. Saptanan bu duruma göre eldeki davada taşınmaz mal sahiplerince istenen faiz alacağının asıl alacağın ödenmesinden önceki bir tarihte (23.06.2005 günlü dilekçe ile) saklı tutulduğu, ayrıca asıl alacağın kendilerine ödenmesi sırasında yeniden saklı tutma isteminde bulunmalarına gerek olmadığı gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ:
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 22-07-2008, 22:14   #4
DeryaK

 
Mesaj Fazle ilgili önemli bir karar

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi

E:2000/9029
K:2000/11637
T:18.12.2000

FAİZ ALACAĞI

ÖZET:
Zararın oluştuğu günden itibaren faiz isteme hakkı bulunan davacının, açtığı davada asıl alacağın dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini istemiş ve mahkemece buna hükmedilmiş olması, davacının zararın oluştuğu tarihle dava günü arasındaki döneme ait faizden zımnen vazgeçtiği anlamına gelmez. Olayda BK.nıın 113/2. maddesinde yazılı koşulların varlığı halinde, bu döneme ait faizler için ayrı dava açmak hakkı mevcuttur.

818 s. BK, m. 113/2.

Davacı BülenT. vekili Avukat Ekrem V. tarafından, davalı Maliye Hazinesi aleyhine 08.12.1999 gününde verilen dilekçe ile faiz alacağı istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 31.05.2000 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Dava, faiz alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiş olup, kararı davacı temyiz etmiştir.

Faiz, asıl alacağa bağlı fer'i bir haktır. Asıl alacağın ödenmesiyle birlikte faiz alacağı da sona erer. Asıl alacak devam ettiği sürece faiz alacağının asıl alacaktan ayrı olarak takip ve dava konuşu edilmesi mümkündür. Aynı şekilde faizin belli bir dönemde işleyen bölümünün de asıl alacaktan bağımsız olarak istenmesi olanaklıdır. Asıl alacağın ödenmesi için açılan davada faizin hiç istenmemiş veya faizin kısmen istenmiş olması ve fazlaya ilişkin faiz hakkının saklı tutulmamış bulunması, daha sonradan faiz alacağı yönünden ayrı bir dava açılmasına engel teşkil etmez. Yeter ki faiz isteme hakkı devam etmekte bulunsun. BK.nun 113/2. maddesinde düzenlenen ayrık durumun varlığı halinde de faiz isteme hakkı asıl alacağın ödenmesinden sonra da devam eder.

Somut olayımızda; davacının zararının 07.01.1997 günü oluştuğu ve bu tarihten itibaren faiz isteme hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının 25.09.1997 gününde açtığı davada, asıl alacağın dava gününden faiziyle birlikte ödenmesini istemesi ve buna hükmolunması davacının 07.01.1997-25.09.1997 dönemine ilişkin faizden zımnen vazgeçtiği anlamını taşımaz. Yukarda açıklanan ilkeler gereğince ayrı dava açma hakkı mevcuttur. Somut olayda davacının asıl alacağı alıp almadığı ve almışsa faiz isteme hakkını saklı tutmak suretiyle mi aldığı hususları araştırılarak, diğer bir ifadeyle BK. 113/2. maddesinde yer alan koşulların olayda bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece faiz isteme hakkından zımnen feragat edildiği ve faiz istenemeyeceği nedeniyle davanın reddedilmesine ilişkin karar yukarda açıklanan ilkelere aykırı görüldüğünden bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 18.12.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 22-07-2008, 22:17   #5
DeryaK

 
Mesaj

Sayın Meslektaşım.

Dilerim bu kararlar size yararlı olur.

Av.Pınar Hanım'a da selamlar.

Başarılar dilerim.
Old 22-07-2008, 22:24   #6
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

İcra takibinde faiz talep edilmemesi konu olduğundan,Yargıtay Kararları dava dilekçesinde faiz talep edilmemesi durumunda sonradan faiz talep edilip-edilmeyeceğini belirlemek açısından faydalı olabilir.Yalnız ilama dayanmayan icra takibinde faiz talep edilmemişse sonradan faiz talep edilemez..
Old 23-07-2008, 23:11   #7
DeryaK

 
Mesaj Katılıyorum.

Alıntı:
Yalnız ilama dayanmayan icra takibinde faiz talep edilmemişse sonradan faiz talep edilemez..


Sayın Vardar.

Yargıtay 4. H.D.nin kararının koyu yazılmış kısımlarının mefhumu muhalifinden de,sizin görüşünüzün doğruluğu sonucuna varıyorum.

Katkınız için teşekkürler.
Old 24-07-2008, 00:52   #8
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

Konu ile ilgil olarak sunulmuş olan Yargıtay Kararlarının farklılılk arz ettiğini,konuyu açan Sayın Meslektaşın,icra takibinde faiz talep edilmemesi halinde şeklinde oluşan soruda sonradan faiz talep edilemeyeceği kanaatini arz etmiştim.Mefhumu muhalifini değil bizatihi sorunun kendisini cevaplamak ihtiyacına binaen aynı cevaplarımı tekrar ediyorum.
Old 24-07-2008, 17:22   #9
üye15547

 
Varsayılan

elimdeki kitapta şöyle yazıyor: ''alacaklı, takip talebinde hiç faiz istememişse, faiz için ayrı takip yapabilir; fakat, aynı takipte sonradan faiz isteyemez; çünkü, takip talebindeki alacak miktarı arttırılamaz.'' KURU-ARSLAN-YILMAZ.

Old 25-07-2008, 12:36   #10
avktderya

 
Varsayılan

cevaplarınız için çok teşekkür ederim. kararlar sanırım dava konusu edilen alacaklar için . bizim olayımızda icra takibi ilama dayalı değil . icra takibinde " fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile "ibaresi var . bu talep edilmeyen işlemiş faizi de kapsamaktamıdır? icra takibi esnasında ödeme olmadan icra dosyasına işlemiş faize ilişkin haklarını saklı tuttuklarına dair dilekçe verilmiştir. ama yapılan haricen ödeme de böyle bir şerh yoktur. bu doğrultuda bir karar arıyorum ama . şimdiden teşekkürler .
Old 25-07-2008, 19:55   #11
DeryaK

 
Mesaj

Alıntı:
Borçlar Yasası'nın 113. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre evvelce işleyen faizleri isteme hakkının saklı tutulduğu beyan edilmiş veya hal icabından neş'et eylemiş olmadıkça bu faizlerin istenemeyeceği öngörülmüştür. Buna göre, işleyen faizleri isteme hakkının saklı tutulduğu veya durum gereği saklı tutma isteğinin bulunduğu anlaşıldığında bu faizler istenilebilecektir. Saklı tutma isteği asıl borç ödenmeden önce veya en geç ödeme sırasında gerçekleşmiş olmalıdır. Eğer asıl borç ödenmeden önce faiz istemi saklı tutulmuş ise, ödeme sırasında ayrıca bu hakkın saklı tutulmasına gerek yoktur.


Sayın Meslektaşım Av.Derya.
BK.nun 113/2. maddesinin sadece dava edilen alacaklar için değil,aynı zamanda icra takibine konu edilen alacaklar için de geçerli olduğunu hatırlatmak isterim.

Buna göre,henüz dosyadaki alacağa mahsuben ödeme yapılmadan önceki bir tarihte,fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuşsa,bakiye alacak ve fer'isi niteliğindeki faiz alacağının da istenebileceği ve ayrı bir takip konusu yapılabileceği kanaatindeyim.

Başarı dileklerimle.
Old 26-07-2008, 06:07   #12
DeryaK

 
Karar

Sayın Vardar.

Zaten sorunun mefhumu muhalifini değil,kendisini cevaplamışsınız.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Islah dilekçesinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmaması sevimsiz Meslektaşların Soruları 9 05-12-2011 17:49
Fazlaya Dair Hakların Saklı Tutulmaması Kamaz Meslektaşların Soruları 20 29-08-2011 08:34
idari başvurularda dava açma hakkının saklı tutulması zaman aşımını durdurur mu? fikirbay Hukuk Soruları 3 12-12-2008 19:08
tedbir nafakasında işlemiş faiz law in law Meslektaşların Soruları 2 19-06-2008 07:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06957793 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.