Borçlunun Danışıklı İşten Çıkma/ Çıkartılması- Maaş Haczinin Akibeti

Sayın meslaktaslarım...
Borclu uzun süreden beri yurt dısında yaşamakta olup orada kendi işimi var yada maaşmı almaktadır henüz bilememekteyiz...Ancak SSK Genel Müdürlügünden yaptıgımız arastırmalar sonucunda borclunun SSKlı olarak İzmir de bir işyerinde çalıstıgını ögrendik bu iş yerine maaş haczi ve 89/1 gönderdik((mart ayında))...ancak müzekkereyi alan işyeri yetkilisi 31.03.2007 tarihinde borclunun işten ayrıldıgını hıc bır alacagı kalmadıgı yönünde itiraz etti ancak SSK dan başka bir bilgi için göndermiş oldugumuz müzekkereye gelen cevapta 10.04.2007 itibarı ile borclunun önceki şirkette halen çalışmakta oldugu bilgisi geldi...Büyük ihtimal bu işyerinde borclu kendi primlerini ödeyerek emekli olmaya çalısıyordu ancak haciz müzzekkeresi gelince işten çıkartıldı yada bize cevap o sekılde verıldı (tabi muvaazalı olarak)....bu işlemlerle ilgili iş yeri yetkililerini ve borçluyu şikayet edebilirmiyiz...((nereye ve hangi sebeple...))
şimdiden tesekkurler...iyi calısmalar...

KANUN NO: 2004
İCRA VE İFLAS KANUNU

MAAŞ VE ÜCRETLERİN KESİLMESİNDE USUL

MADDE 355 - Devlet işlerinde veya hususî müesseselerde bulunan borçlu memur veya müstahdemlerin maaş ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden yapılacak tebligatın kanuni muhatapları haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücreti miktarını nihayet bir hafta içinde bildirmeğe ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligatı mucibince haczolunan miktarı tevkif edip hemen daireye göndermeğe mecburdurlar.

Memurun maaş, ücret veya memuriyetinde yahut başka bir şubeden maaş almağı mucip olacak surette vukubulacak tebeddülleri ve hizmetine nihayet verildiği takdirde bu keyfiyeti de malmemuru veya daire âmiri yahut hususî müesseselerin kanuni muhatapları derhal icra dairesine bildirmeğe ve ikinci halde haciz muamelesinden o şube veya âmirini haberdar etmeğe mecburdur.

YUKARIDAKİ MADDEYE RİAYET ETMEYENLER HAKKINDA HÜKÜMLER
MADDE 356 - Yukarıdaki madde hükümerine riayet etmemiş olanların kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınır.

Bunların borçluya kanun hükümleri dairesinde rücu hakkı vardır. Yukarıdaki madde hükümlerine riayet etmiyen her hangi bir memur veya âmir hakkında istenecek malûmatın icra dairesine hemen verilmesi bunların mensup olduğu dairenin vazifesidir.

“ KANUN NO: 4447

İŞSİZLİK SİGORTASI KANUNU

....
....
İşsizlik sigortasına ilişkin genel hükümler
Madde 48 - İşsizlik sigortası zorunludur. Bu Kanun kapsamına giren ve halen çalışmakta olanlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, yeni girenler ise işe başladıkları tarihten itibaren sigortalı olurlar.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 8 ve 9 uncu maddelerine göre Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirilmiş olan işyeri ve sigortalılar Kuruma da bildirilmiş sayılır.
......
İşveren, hizmet akdi 51 inci maddede belirtilen hallerden birisine dayalı olarak sona ermiş olan sigortalılar hakkında; örneği Kurumca hazırlanacak üç nüsha işten ayrılma bildirgesi düzenleyip, 15 gün içinde bir nüshasını Kuruma göndermek, bir nüshasını sigortalı işsize vermek ve bir nüshasını da işyerinde saklamakla yükümlüdür.
.......”

Bu maddeye göre, siz SSK’ya başvurduğunuzda ( 10 Nisan) işverenin hala İş-Kur’a bildirimde bulunmak için süresi varmış. ( SSK’nın, İş-Kur kayıtlarını bilgisayarla görebilme ihtimaline binaen söylüyorum.) Kaldı ki, anlatımınızdan işçinin istifa etmiş olduğu izlenimini edindim, bu durumda zaten işverenin İş-Kur’a bildirme zorunluluğu da yok.
Bu halde işveren 15 gün içinde işçiyi Çalışma bakanlığı ilgili bölge müdürlüğüne bildirmek zorunda. Bence, işçinin çalışıp çalışmadığı ile ilgili kaydı en sağlıklı biçimde oradan edinebilirsiniz. Buraya bildirim yapılmışsa, yapabileceğiniz pek birşey yok gibi görünüyor.