Avukatın Görev Sırasında veya yaptığı görevden dolayı işlediği suç

Sayın meslektaşlarım bir avukat diğer bir avukatı sözlü hakareti nedeniyle baroya şikayet ediyor .Şikayet edilen avukat baroya savunma dilekçesi veriyor ve savunma dilekçesinde hakaret içeren sözcükler kullanıyor.Bunun üzerine şikayetçi avukat,şikayet edilen avukatın bu savunma dilekçesindeki hakaretleri için savcılığa başvuruyor.Savcılık adalet bakanlığından soruşturma izni talep ediyor.Bakanlık izni vermiyor.ilk hakaret ispatlanamadığından izni vermiyor.ikinci hakaret içinse avukatın savunma dilekçesi Avukatlık Kanunu kapsamına girmez.Yani Görev Sırasında veya yaptığı görevden dolayı sarf edilmiş sözler değildir. Evrakı ceza kanuna göre soruşturma yapılacağını belirterek savcılığa iade ediyor.Şikayet eden avukatın da bu iznin verilmemesi kararına karşı idare mahkemesine başvurabileceğini söylüyor.

Siz meslektaşlarıma soruyorum avukatın baroya verdiği savunma dilekçesindeki hakaretleri Avukatlık K.nu kapsamına girmez mi?

Alıntı: Yazan avukat 77 Sayın meslektaşlarım bir avukat diğer bir avukatı sözlü hakareti nedeniyle baroya şikayet ediyor .Şikayet edilen avukat baroya savunma dilekçesi veriyor ve savunma dilekçesinde hakaret içeren sözcükler kullanıyor.

Şikayet edilen avukat verdiği hakaret içeren dilekçeyi vekaleten vermemiştir; kendi adına vermiştir. Bu olayda şikayet edilen avukat, avukat sıfatını taşımadığından görevinden dolayı suç işlemiş sayılmaz.

Alıntı: Bakanlık izni vermiyor. Evrakı ceza kanuna göre soruşturma yapılacağını belirterek savcılığa iade ediyor.

Karar buraya kadar çok mantıklı.

Alıntı: Şikayet eden avukatın da bu iznin verilmemesi kararına karşı idare mahkemesine başvurabileceğini söylüyor.

Kararın bu son kısmı mantık dışı olmasına karşın usulen yazılmak zorunda kalınmış.

''Koğuşturma için izin alma gereği bulunmadığını, doğrudan koğuşturma yapılabileceğini'' yazan bir karara karşı şikayetçi neden itiraz etsin?

Alıntı: Bunla ilgili idare mahkemesine itiraz yapılırken nasıl bir gerekçe bulunmalıdır ve varsa örnek karar rica ediyorum

Bu konuda gerekçe ve örnek karar bulabileceğinizi sanmıyorum: Şimdiye kadar doğrudan soruşturma açılabileceğini yazan bir karara karşı hiç bir şikayetçi idare mahkemesine başvurmamıştır: Doğrudan koğuşturma açılabileceğine göre şikayetçinin ısrarla izin istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır.

''İzne gerek yok'' diyen karara karşı ancak şikayet edilen avukat başvuru yoluna gitmelidir: Böylesi bir karara karşı ancak ''İzne gerek var ve izin verilmemeli'' yolunda bir başvuru yapılabilir.

Saygılarımla

Sayın meslektaşım, anlattığınız üzere, olay normal iki kişi arasında geciyor. Bir baska deyişle, burada tarafların avukatlık sıfatı on planda değil. Hatta bana göre burada baroya bile şikayet yapmak yersiz. Dogrudan savcılığa şikayette bulunulması daha uygundur. Hatta ve hatta, savcının soruşturma izni bile istemesi hatalidir. Dogrudan soruşturma yapılmalıdır ve olayin avukatlık sıfatıyla ilgili bir durum yoktur. Bakanlığın mezkur kararı buna işaret etmektedir. İdare mahkemesine basvurulabilecegine iliskin ibare usulü bir işlem olup,üzerinde durmaya gerek yoktur. Saygılarımızla ...

Bakanlığın kararı bence doğrudur.

Avukat, baro Başkanlığı'na sunduğu savunma dilekçesini kendisi için ve kendi adına vermiştir.

Bu, savunma görevi kapsamı içinde değerlendirilemez.

Alıntı: MADDE 58- Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır.

Düzenlemesi karşısında kararın doğru olduğunu düşünüyorum.

Selam ve saygılarımla...

Cevaplar için tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim.Belki kısaca yazim derken bana anlatılan üzerinden eksik izah etmiş olabilirm..öncelikle bakanlık ilk sözlü hakaret için izin vermediğini ikinci olay yani baro savunma dilekçesindeki yazılı hakaretler içinse 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca işlem yapılmasına gerek görülmediği ve genel hükümler uyarınca takdir ve ifası için evrakın savcılığa gönderilmesine karar veriyor.Ben de bakanlık kararını doğru bulmakla birlikte gözden kaçırdığım bir husus olabilir mi diye görüşlerinize başvurdum..İkinci olay yani baro savunma dilekçesindeki yazılı hakaret görev kapsamına girer mi girmez mi açısından değerlendirme almanın yararlı olabileceğini düşündüm.